‘2023’te üç yeni dijital platformu eğitim sistemine dahil edeceğiz’
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bizler, Türkiye Yüzyılının neferleri, bir taraftan süratle gelişen teknolojinin faal üreticileri, eğitim dünyasının neferleri olarak gayret sarf edeceğiz, çocuklarımızı değişen teknolojinin her türlü imkanından faydalandıracağız lakin onun zararlarına karşı da kuvvetli kılmak, bilhassa coğrafyamızın, dinimizden gelen bu toplumun kıymetlerinin tecessüm etmesinin önündeki manileri kaldıracak biçimde onları daima desteklemek durumundayız.” dedi.
Özer, İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğünce Bahçelievler’deki Pullman İstanbul Hotel’de düzenlenen “Teknoloji, süratle gelişen teknolojinin kullanması, Sıkıntılar, Tahliller ve İçerik Geliştirme Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de son 20 yılda okul evvelden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerine erişilebilmesi için devasa bir yatırım yapıldığını belirtti.
Bu yatırımların yanında beraberinde eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için fazlaca kıymetli toplumsal siyasetlerin devreye girdiğine işaret eden Özer, son 19 yılda eğitimdeki toplumsal siyasetlerin 2022’deki karşılığının 525 milyar lira olduğunu kaydetti.
Eğitime erişimin önündeki başörtüsü yasakları, kat sayı uygulamaları üzere tüm antidemokratik uygulamaların kaldırıldığını anımsatan Özer, “İşte son 20 yılda birlik, birliktelik ortasında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu sıkıntıları kararlı bir biçimde, bu yatırımları süratli bir biçimde yaparak, birer birer bu süreçleri aşarak, çerçevesi çizilen Türkiye Yüzyılına geçişin eğitim altyapısı tamamlanmış oldu.” tabirini kullandı.
Bakan Özer, 20 yıl evvel yüzde 11 olan 5 yaş okullaşma oranının yüzde 99’a çıktığını, ilkokuldaki okullaşma oranının yüzde 99,63, ortaokuldaki okullaşma oranının yüzde 99,44 olduğunu aktararak, “Lisedeki okullaşma oranı yüzde 44’ten yüzde 95’e çıktı. Kayıt olmayan, eğitimin haricinde kalmış olan 280 bin gencimizi de tüm eğitim kademelerinde birebir takip edip aileleriyle kendileriyle görüşüp onlar için en uygun seçeneği üreterek martın sonuna kadar ortaöğretimdeki okullaşma oranlarını yüzde 99’a çıkartacağız, bunda kararlıyız. ötürüsıyla Mart 2023 prestijiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birinci kere eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde 99’a çıkartmış olacağız.” diye konuştu.
– “Eğitim sistemimizi daha ileri noktalara taşıyacağız”
Bakan Özer, bilhassa savunma endüstrisinde son senelerdaki gelişmelerle iş gücü piyasasının gereksinim duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmek için de efor sarf ettiklerini anlattı.
Bilim Sanat Merkezlerinin akademik ve sanatsal manada özel yeteneği olan öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek için ek dayanak sunan eğitim üniteleri olduğunu kaydeden Özer, Türkiye’de iki yıl evvel 185 olan bilim sanat merkezi sayısını 2022’de 379’a çıkardıklarını, 2023’te tüm ilçelere yaygınlaştırmayı hedeflediklerini lisana getirdi.
Milli Eğitim Bakanı Özer, fikri mülkiyet ve sınai hakların kıymetine değinerek, temel eğitim ve ortaöğretimde fikri mülkiyetle ilgili kültür yaygınlaştırılmazsa teknolojiyi üreten jenerasyonları yetiştirebilmenin mümkün olmadığını tabir etti.
Bakanlığın 2022’de koyduğu tüm amaçlara ulaştığını lisana getiren Özer, “İnanıyorum ki tüm imkanlarımızla epey daha kuvvetli bir biçimde eğitim sistemimizi daha ileri noktalara taşıyacağız.” dedi.
– “2023’te üç yeni dijital platformu eğitim sistemine dahil edeceğiz”
Dijitalleşmeyle ilgili bir öteki adımın Öğrenci ve Öğretmen Takviye Sistemi (ÖDS) olduğuna işaret eden Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılında tüm yardımcı kaynakları birinci sefer tüm öğrencilere fiyatsız ulaştırdıklarını, öğrencilerin ferdî gelişimlerini desteklemek için oluşturdukları ÖDS’nin 2 ayda 15 milyon kullanıcı sayısına ulaştığını söylemiş oldu.
Üçüncü dijital platformun da öğrencilerin matematikle alakalarını fazlaca daha rasyonel bir tabanda oluşturabilmek maksadıyla geliştirdikleri Matematik Dijital Platformu olduğunu aktaran Bakan Özer, şu biçimde devam etti:
“2023’te üç yeni dijital platformu eğitim sistemine dahil edeceğiz. Birincisi, ana ilimiz Türkçe. Türkçenin kültürün taşıyıcısı olduğuyla ilgili varlıklı kaynaklarla kelam dağarcıklarını geliştirecek biçimde destekleyen bir dijital platform. İkincisi, İngilizce dijital platform. Üçüncüsü de yetişkinlerimize yönelik, halk eğitim merkezi kurslarının tamamının dijital platform olarak vatandaşlara erişmiş olduğu HEMBA isminde bir dijital platform. Yani Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak dijital içerik üretme, eğitimle hem öğretmenleri hem öğrencileri hem velileri dijital platformalar üzerinden destekleme, bununla birlikte değişen teknolojinin her türlü eserinin süratli bir biçimde eğitim öğretime dahil edilmesiyle ilgili her türlü çabayı sarf ediyoruz.”
– “Davranışsal bağımlıkla ilgili gençlerimizin farkındalıklarını artırmamız lazım”
Milli Eğitim Bakanı Özer, yapay zeka ve derin öğrenme süreçleri devreye girdikçe, dijital içerikler akıllılaştıkça bağımlılığı da birlikteinde getirdiğine dikkati çekti.
Bağımlılığın süratle gelişen teknolojinin yan eseri değil, direkt istediği bir şey olduğunu lisana getiren Özer, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Tüm dünya gençlerini farklı bir şeye dönüştürmeyle ilgili büyük bir projenin eserleri. Pekala biz gençlerimizi teknolojiyle temaslarını kopartarak koruyabilir miyiz? Hayır. Teknolojiyi de pasif kullanıcı değil daima üreten olmamız lazım bu sürece direnebilmemiz için. İkincisi de dijital içeriklerin ürettiği davranışsal bağımlıkla ilgili daima gençlerimizi muhkem kılmamız, farkındalıklarını artırmamız lazım. Ailelerimizi daima desteklememiz lazım. Bizler, Türkiye Yüzyılının neferleri, bir taraftan süratle gelişen teknolojinin etkin üreticileri, eğitim dünyasının neferleri olarak efor sarf edeceğiz, çocuklarımızı süratle gelişen teknolojinin her türlü imkanından faydalandıracağız lakin onun zararlarına karşı da kuvvetli kılmak, bilhassa coğrafyamızın, dinimizden gelen bu toplumun kıymetlerinin tecessüm etmesinin önündeki mahzurları kaldıracak biçimde onları daima desteklemek durumundayız. ‘Birlik birliktelik ortasında el ele vererek hem çocuklarımızı nasıl eğitebiliriz birebir vakitte nasıl onları tehlikelere karşı koruyabiliriz?’ bunun yol haritasını, inşallah bu çalıştay sonunda almış olacağız.”
Programa, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili İstek Fazilet ve İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da katıldı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, açılış konuşmalarının akabinde iştirakçilerle aile fotoğrafı çektirdi.
Çalıştay, açılış programından daha sonra eş vakitli düzenlenen oturumlar ve workshoplarla devam ediyor.
Oturumlarda, “değişen teknolojinin Dönüşümü-Endüstri 5.0”, “Dönüşen değişen teknolojinin Getirdikleri”, “değişen teknolojinin Topluma Yansımaları”, “Dijital İçeriklerin Getirdiği Riskleri Biliyor muyuz?”, “Siber Güvenlik Atakları-Sosyal Mühendislik” başlıklı bahisler ele alınacak.
Ayrıca, “Yapay Zeka Uygulamaları”, “Dijital Medya İçerikleri ve Sunumu”, “Makine Öğrenmesi ile Objelerin İnterneti”, “Dijital Oyunlar” temalı workshoplar da eş vakitli gerçekleştirilecek.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bizler, Türkiye Yüzyılının neferleri, bir taraftan süratle gelişen teknolojinin faal üreticileri, eğitim dünyasının neferleri olarak gayret sarf edeceğiz, çocuklarımızı değişen teknolojinin her türlü imkanından faydalandıracağız lakin onun zararlarına karşı da kuvvetli kılmak, bilhassa coğrafyamızın, dinimizden gelen bu toplumun kıymetlerinin tecessüm etmesinin önündeki manileri kaldıracak biçimde onları daima desteklemek durumundayız.” dedi.
Özer, İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğünce Bahçelievler’deki Pullman İstanbul Hotel’de düzenlenen “Teknoloji, süratle gelişen teknolojinin kullanması, Sıkıntılar, Tahliller ve İçerik Geliştirme Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de son 20 yılda okul evvelden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerine erişilebilmesi için devasa bir yatırım yapıldığını belirtti.
Bu yatırımların yanında beraberinde eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için fazlaca kıymetli toplumsal siyasetlerin devreye girdiğine işaret eden Özer, son 19 yılda eğitimdeki toplumsal siyasetlerin 2022’deki karşılığının 525 milyar lira olduğunu kaydetti.
Eğitime erişimin önündeki başörtüsü yasakları, kat sayı uygulamaları üzere tüm antidemokratik uygulamaların kaldırıldığını anımsatan Özer, “İşte son 20 yılda birlik, birliktelik ortasında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu sıkıntıları kararlı bir biçimde, bu yatırımları süratli bir biçimde yaparak, birer birer bu süreçleri aşarak, çerçevesi çizilen Türkiye Yüzyılına geçişin eğitim altyapısı tamamlanmış oldu.” tabirini kullandı.
Bakan Özer, 20 yıl evvel yüzde 11 olan 5 yaş okullaşma oranının yüzde 99’a çıktığını, ilkokuldaki okullaşma oranının yüzde 99,63, ortaokuldaki okullaşma oranının yüzde 99,44 olduğunu aktararak, “Lisedeki okullaşma oranı yüzde 44’ten yüzde 95’e çıktı. Kayıt olmayan, eğitimin haricinde kalmış olan 280 bin gencimizi de tüm eğitim kademelerinde birebir takip edip aileleriyle kendileriyle görüşüp onlar için en uygun seçeneği üreterek martın sonuna kadar ortaöğretimdeki okullaşma oranlarını yüzde 99’a çıkartacağız, bunda kararlıyız. ötürüsıyla Mart 2023 prestijiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birinci kere eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde 99’a çıkartmış olacağız.” diye konuştu.
– “Eğitim sistemimizi daha ileri noktalara taşıyacağız”
Bakan Özer, bilhassa savunma endüstrisinde son senelerdaki gelişmelerle iş gücü piyasasının gereksinim duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmek için de efor sarf ettiklerini anlattı.
Bilim Sanat Merkezlerinin akademik ve sanatsal manada özel yeteneği olan öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek için ek dayanak sunan eğitim üniteleri olduğunu kaydeden Özer, Türkiye’de iki yıl evvel 185 olan bilim sanat merkezi sayısını 2022’de 379’a çıkardıklarını, 2023’te tüm ilçelere yaygınlaştırmayı hedeflediklerini lisana getirdi.
Milli Eğitim Bakanı Özer, fikri mülkiyet ve sınai hakların kıymetine değinerek, temel eğitim ve ortaöğretimde fikri mülkiyetle ilgili kültür yaygınlaştırılmazsa teknolojiyi üreten jenerasyonları yetiştirebilmenin mümkün olmadığını tabir etti.
Bakanlığın 2022’de koyduğu tüm amaçlara ulaştığını lisana getiren Özer, “İnanıyorum ki tüm imkanlarımızla epey daha kuvvetli bir biçimde eğitim sistemimizi daha ileri noktalara taşıyacağız.” dedi.
– “2023’te üç yeni dijital platformu eğitim sistemine dahil edeceğiz”
Dijitalleşmeyle ilgili bir öteki adımın Öğrenci ve Öğretmen Takviye Sistemi (ÖDS) olduğuna işaret eden Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılında tüm yardımcı kaynakları birinci sefer tüm öğrencilere fiyatsız ulaştırdıklarını, öğrencilerin ferdî gelişimlerini desteklemek için oluşturdukları ÖDS’nin 2 ayda 15 milyon kullanıcı sayısına ulaştığını söylemiş oldu.
Üçüncü dijital platformun da öğrencilerin matematikle alakalarını fazlaca daha rasyonel bir tabanda oluşturabilmek maksadıyla geliştirdikleri Matematik Dijital Platformu olduğunu aktaran Bakan Özer, şu biçimde devam etti:
“2023’te üç yeni dijital platformu eğitim sistemine dahil edeceğiz. Birincisi, ana ilimiz Türkçe. Türkçenin kültürün taşıyıcısı olduğuyla ilgili varlıklı kaynaklarla kelam dağarcıklarını geliştirecek biçimde destekleyen bir dijital platform. İkincisi, İngilizce dijital platform. Üçüncüsü de yetişkinlerimize yönelik, halk eğitim merkezi kurslarının tamamının dijital platform olarak vatandaşlara erişmiş olduğu HEMBA isminde bir dijital platform. Yani Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak dijital içerik üretme, eğitimle hem öğretmenleri hem öğrencileri hem velileri dijital platformalar üzerinden destekleme, bununla birlikte değişen teknolojinin her türlü eserinin süratli bir biçimde eğitim öğretime dahil edilmesiyle ilgili her türlü çabayı sarf ediyoruz.”
– “Davranışsal bağımlıkla ilgili gençlerimizin farkındalıklarını artırmamız lazım”
Milli Eğitim Bakanı Özer, yapay zeka ve derin öğrenme süreçleri devreye girdikçe, dijital içerikler akıllılaştıkça bağımlılığı da birlikteinde getirdiğine dikkati çekti.
Bağımlılığın süratle gelişen teknolojinin yan eseri değil, direkt istediği bir şey olduğunu lisana getiren Özer, kelamlarını şu biçimde tamamladı:
“Tüm dünya gençlerini farklı bir şeye dönüştürmeyle ilgili büyük bir projenin eserleri. Pekala biz gençlerimizi teknolojiyle temaslarını kopartarak koruyabilir miyiz? Hayır. Teknolojiyi de pasif kullanıcı değil daima üreten olmamız lazım bu sürece direnebilmemiz için. İkincisi de dijital içeriklerin ürettiği davranışsal bağımlıkla ilgili daima gençlerimizi muhkem kılmamız, farkındalıklarını artırmamız lazım. Ailelerimizi daima desteklememiz lazım. Bizler, Türkiye Yüzyılının neferleri, bir taraftan süratle gelişen teknolojinin etkin üreticileri, eğitim dünyasının neferleri olarak efor sarf edeceğiz, çocuklarımızı süratle gelişen teknolojinin her türlü imkanından faydalandıracağız lakin onun zararlarına karşı da kuvvetli kılmak, bilhassa coğrafyamızın, dinimizden gelen bu toplumun kıymetlerinin tecessüm etmesinin önündeki mahzurları kaldıracak biçimde onları daima desteklemek durumundayız. ‘Birlik birliktelik ortasında el ele vererek hem çocuklarımızı nasıl eğitebiliriz birebir vakitte nasıl onları tehlikelere karşı koruyabiliriz?’ bunun yol haritasını, inşallah bu çalıştay sonunda almış olacağız.”
Programa, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili İstek Fazilet ve İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da katıldı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, açılış konuşmalarının akabinde iştirakçilerle aile fotoğrafı çektirdi.
Çalıştay, açılış programından daha sonra eş vakitli düzenlenen oturumlar ve workshoplarla devam ediyor.
Oturumlarda, “değişen teknolojinin Dönüşümü-Endüstri 5.0”, “Dönüşen değişen teknolojinin Getirdikleri”, “değişen teknolojinin Topluma Yansımaları”, “Dijital İçeriklerin Getirdiği Riskleri Biliyor muyuz?”, “Siber Güvenlik Atakları-Sosyal Mühendislik” başlıklı bahisler ele alınacak.
Ayrıca, “Yapay Zeka Uygulamaları”, “Dijital Medya İçerikleri ve Sunumu”, “Makine Öğrenmesi ile Objelerin İnterneti”, “Dijital Oyunlar” temalı workshoplar da eş vakitli gerçekleştirilecek.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.