3 köprü'nü kim yaptı ?

Melis

Yeni Üye
3. Köprü’nü Kim Yaptı? Farklı Yaklaşımlarla Ele Alalım

Merhaba forumdaşlar,

Son zamanlarda, İstanbul'da yapılan 3. Köprü'nün yapımını kimin üstlendiği ve hangi açıdan bu projeye yaklaşılması gerektiği üzerine düşünmeye başladım. Hangi isim ya da grup bu projeyi hayata geçirdi? Yalnızca teknik açıdan mı bakmalıyız yoksa toplumsal, ekonomik ve kültürel boyutları da göz önünde bulundurmalıyız? Bugün bu soruyu bilimsel ve toplumsal açılardan ele almak istiyorum. Herkesin farklı bakış açılarına sahip olduğu bu konuyu derinlemesine inceleyip sizlerle tartışmak istiyorum.

3. Köprü ve Yapım Süreci: Objektif Bir Bakış Açısı

İstanbul’daki 3. Köprü’nün yapım süreci, birçok farklı faktörün birleşimiyle şekillendi. 3. Köprü, resmi olarak "Yavuz Sultan Selim Köprüsü" adıyla anılmakta ve ilk açılışı 2016 yılında yapılmıştır. Bu köprü, Kuzey Marmara Otoyolu'nu tamamlayan önemli bir bağlantıdır. Teknik ve mühendislik açısından bakıldığında, bu projeyi Türk hükümeti, özel sektöre de teşvikler vererek üstlenmiş, ve köprünün yapımında birçok yerli ve yabancı mühendislik şirketi görev almıştır. Yapımında en büyük rolü oynayan isimlerden biri de, köprünün inşaatını üstlenen firmadır; burada özellikle 2013’te inşaat ihalesini kazanan, Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat’tan oluşan konsorsiyumun katkısı büyüktür.

Proje, teknik açıdan gerçekten etkileyici; 140 metrelik genişliğiyle ve 59 metrelik açıklığıyla, dünyanın en geniş köprülerinden biri. Bunun yanında, çevresel etki, inşaat süreci ve maliyet gibi veriler de önemli. Proje tam anlamıyla yerli bir üretim süreci değilse de, büyük bir yerli mühendislik katkısı bulunuyor. Yapım aşamasında kullanılan malzemeler ve yerel iş gücünün ön planda olması, bu projeyi daha "yerli" kılmakla birlikte, proje bir devlet projesi olarak da nitelendirilebilir. Özetle, kimlerin yaptığı sorusunun cevabı, birden fazla aktörün yer aldığı karmaşık bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.

Kadınların Perspektifi: Toplumsal ve Duygusal Etkiler

Kadınların bu tür projelere bakışı, genellikle daha toplumsal ve duygusal etkiler üzerine odaklanmaktadır. 3. Köprü gibi büyük projeler, sadece teknik başarıyla değil, toplumun hayatını nasıl etkilediğiyle de değerlendirilmelidir. Kadınlar, toplumsal yaşamın ve aile içindeki rolün önemli bir parçasıdır; dolayısıyla, yapılan bu köprü gibi büyük altyapı projelerinin sonuçları üzerinde daha duygusal ve toplumsal bir yaklaşım sergileyebilirler.

Birçok kadın, köprünün yapımının İstanbul’un daha fazla ulaşılabilir olmasını sağladığına, ancak bunun yanında şehrin sosyal yapısını nasıl değiştirdiğine dikkat çekmektedir. 3. Köprü’nün çevresindeki yerleşim alanlarının değişmesi, yerinden edilme, tarım arazilerinin yok olması, çevre kirliliği gibi konular, kadınların gündeminde sıkça yer alan başlıklardır. Özellikle köprünün inşa edilmeden önceki köy yaşamı, İstanbul'dan uzaklaşan topluluklar ve kırsal alanda yaşayan kadınlar için büyük bir kayıp olarak görülebilir.

Kadınlar, genellikle toplumsal bağlamda daha fazla empati gösterdiklerinden, köprünün çevresindeki yerleşim yerlerinin yok olmasını, yerel halkın bu projeden nasıl etkilendiğini ve bu süreçte kadınların nasıl etkilendiğini sorgulama eğilimindedirler. Örneğin, tarım arazilerinin yok olması kadınların ekonomik bağımsızlıklarını ve günlük yaşamlarını doğrudan etkileyebilir. Ayrıca, büyük projelerin genellikle erkek egemen sektörler tarafından yönlendirildiği düşüncesi de, kadınlar arasında bu tür projelerin toplumsal etkilerinin göz önüne alınmaması gerektiği duygusunu yaratabilir.

Erkeklerin Perspektifi: Veri ve Maliyet Odaklı Bir Değerlendirme

Erkeklerin bu tür projelere yaklaşımı daha çok veriye dayalı ve ekonomik fayda üzerinden olur. 3. Köprü, İstanbul’un ulaşım altyapısını büyük ölçüde değiştirmiştir. Zaman kazancı, ticaretin hızlanması ve taşımacılık sektöründeki verimlilik gibi unsurlar, erkeklerin daha çok ilgisini çeker. Ayrıca, köprülerin uzun vadede ekonomi üzerindeki etkilerini, yatırım geri dönüşü oranları ile değerlendirebiliriz.

Erkeklerin bu konuda yaptığı analizler, genellikle verimlilik ve kâr sağlama hedeflerine dayanır. 3. Köprü, İstanbul'un trafiğini rahatlatmak ve özellikle büyük tırlar ve taşımacılık araçları için daha geniş bir alan sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Erkeklerin bu projelere olan ilgisi, genellikle daha çok ekonomik etkiler üzerinden şekillenir. Örneğin, İstanbul’daki taşıma sektörünün daha verimli hale gelmesi, lojistik maliyetlerin düşmesi ve zaman kaybının azalması gibi faktörler, bu projeye yapılan yatırımı anlamlı kılmaktadır.

Ancak, bu tür projelerde genellikle gözden kaçan bir nokta, kısa vadeli kazançların uzun vadeli toplumsal etkilerle dengelenmesidir. Erkeklerin ekonomik verilere odaklanması, bazen bu projelerin toplumsal, çevresel ve kültürel etkilerinin göz ardı edilmesine neden olabilir.

Farklı Perspektiflerin Birleşimi: Ortak Bir Nokta Bulunabilir mi?

Sonuç olarak, 3. Köprü’nün yapımı hem erkeklerin veri odaklı, ekonomik ve analitik yaklaşımını hem de kadınların toplumsal, duygusal ve empatik bakış açılarını birleştiren karmaşık bir meseledir. Erkekler bu projeyi genellikle ekonomik fayda ve verimlilik açısından değerlendirirken, kadınlar toplumsal değişimler ve duygusal etkiler üzerine odaklanır. Her iki bakış açısı da projelerin toplum üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olabilir. Ancak, bu tür büyük projelerde toplumsal ve çevresel etkilerin daha dikkatle incelenmesi gerektiği gerçeği de göz ardı edilmemelidir.

Peki, sizce büyük projelerde hangi bakış açısı daha önceliklidir? Ekonomik kazanç mı, yoksa toplumsal sorumluluklar mı? Forumda hepinizin görüşlerini duymak istiyorum!