55 yaşında üniversite hayaline kavuştu
Aksaray’da liseyi bitirdikten daha sonra Almanya’da yaşayan babasına bakmak için yurtdışına giden Mehmet Kocagöl (55) hayli istediği üniversiteyi okuyamadı. Lise mezunu olarak gittiği Almanya’da babasının bakımını üstüne alan Kocagöl 1987 yılında evlilik için Aksaray’a dönerek düğününün akabinde bir daha babası için Almanya’ya döndü. Babasının bakımına devam eden Kocagöl, 2004 yılında babasının vefatının akabinde ailesiyle ömrünü geliştirmeye başladı. 32 ve 35 yaşında kız ve erkek çocuğu babası olan Mehmet Kocagöl çocuklarının da evlenmesinin akabinde kendi hayalleri için çalışmaya başladı. En büyük hayali üniversite okumak olan Kocagöl, 4 torun sahibi olduktan daha sonra memleketi Aksaray’a dönerek Aksaray Üniversitesi (ASÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi kısmına kaydını yaptırdı. yıllar daha sonra üniversite hayaline 55 yaşında kavuşan Mehmet Kocagöl artık çocuklarından bile küçük olan gençlerle birebir sırayı paylaşarak üniversite eğitimi alıyor.
“En büyük hayalim üniversite okumaktı”
Yaşadığı eğitim memnunluğunu anlatan Mehmet Kocagöl, üniversite eğitiminin en büyük hayali olduğunu belirterek, “Okumak benim için kıymetli bir dilekti, hayli istiyordum, en büyük hayalimdi. O günkü kaidelerde ve imkanlarda maalesef buna imkan yoktu. Lakin bu imkan artık olabildi, kendime bu imkanı artık verebildim. Hayallerime kavuştum. Daha da hayallerim var ve bundan daha sonra sıralama devam edecek” dedi.
Babasının yurt haricinde olması ve rahatsızlanması niçiniyle üniversite hayallerinin suya düştüğünü anlatan Kocagöl, “Babam Almanya’ya yalnız gitmişti. Babam rahatsızlandı ve hastalığı vesilesi ile bende Almanya’ya gittim orada kaldım. ötürüsı ile üniversiteyi okuma imkanım maalesef olmadı. Bu benim yapmak isteyip de yapamadıklarım içinde olan bir eksiğim. Fakat bu devirde uygun oldu. Artık kendime bir imkan verdim ve inşallah bunu tamamlayıp başaracağım. Değişik bir his. Genç arkadaşlarla birlikteiz. Ben de müspet ruhlu bir insan olarak arkadaşlarla çok hoş bağlar içerisindeyiz. Hürmet ve sevginin olduğu her yerde her vakit anlaşmak, konuşmak, birlikte bir şeyler yapabilmek olağan olarak mümkün” diye konuştu.
“Eğitim ve öğrenmenin yaşı yoktur”
Eğitim aldığı Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi Öğretim bakılırsavlisi Hukuka Giriş Dersi hocası Fazilet Baysal (35) ise okumanın yaşı olmadığını belirterek, “Eğitim ve öğrenmenin yaşı yoktur. Bunun canlı meselai biz Mehmet beyefendi ile hayatış olduk. Benim eğitimcilik ömrümde kendi yaşımdan büyük birinci öğrencim. Lakin algı seviyesi devasa yükseklikte, siyaset ve kamu idaresi öğrencilerimizin bu yılki profilleri çok yüksek. Yeterli bir tartışma, yorumlama ortamı var. Mehmet beyin de derslere ilgisi, alakası epeyce hayli âlâ. Bu da genç arkadaşlarımıza değerli ölçüde motivasyon sağlıyor. Bundan dolayı şunu söylemek isterim ki, keşke her yaşta öğrencimiz 2.3. üniversitelerini bitirebilseler. Üniversite çoklukla gençler açısından karakterlerin formlandığı ve geri kalan hayatlarının dönüm noktası olan çağlar olarak görülse de ilerleyen yaşlar açısından da ilerleyen yaşların tadını çıkarabilecekleri bir evre. Burada sosyokültürel ortamı görmeleri değerli ölçüde onlara katkı sağlayacaktır, yarar sağlayacaktır. Gelmelerini bekleriz, isteriz, tavsiye ederiz. Onlar için de değişik bir tecrübe olur” sözlerini kullandı.
“Babam yaşındaki biriyle birebir sınıfta olmak farklı bir deniyim”
ASÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi 1. sınıf öğrencisi Mert Can Aydoğan (23), “Babam yaşında birisiyle tıpkı sınıfta olmak açıkçası farklı bir tecrübe. Kendisiyle hem sınıf olarak baba oğul münasebetimiz var. Biz kendilerine ders noktasında yardımcı oluyoruz, o bize hayat deneyimlerini aktarıyor. Okulda aldığımız eğitimlerden çok Mehmet ağabeyinde kendi omurundaki deneyimleri yardımıyla sahiden bizim için de hoş bir gelişim olduğuna inanıyorum. Kendisine eğitim hayatında muvaffakiyetler diliyorum” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Aksaray’da liseyi bitirdikten daha sonra Almanya’da yaşayan babasına bakmak için yurtdışına giden Mehmet Kocagöl (55) hayli istediği üniversiteyi okuyamadı. Lise mezunu olarak gittiği Almanya’da babasının bakımını üstüne alan Kocagöl 1987 yılında evlilik için Aksaray’a dönerek düğününün akabinde bir daha babası için Almanya’ya döndü. Babasının bakımına devam eden Kocagöl, 2004 yılında babasının vefatının akabinde ailesiyle ömrünü geliştirmeye başladı. 32 ve 35 yaşında kız ve erkek çocuğu babası olan Mehmet Kocagöl çocuklarının da evlenmesinin akabinde kendi hayalleri için çalışmaya başladı. En büyük hayali üniversite okumak olan Kocagöl, 4 torun sahibi olduktan daha sonra memleketi Aksaray’a dönerek Aksaray Üniversitesi (ASÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi kısmına kaydını yaptırdı. yıllar daha sonra üniversite hayaline 55 yaşında kavuşan Mehmet Kocagöl artık çocuklarından bile küçük olan gençlerle birebir sırayı paylaşarak üniversite eğitimi alıyor.
“En büyük hayalim üniversite okumaktı”
Yaşadığı eğitim memnunluğunu anlatan Mehmet Kocagöl, üniversite eğitiminin en büyük hayali olduğunu belirterek, “Okumak benim için kıymetli bir dilekti, hayli istiyordum, en büyük hayalimdi. O günkü kaidelerde ve imkanlarda maalesef buna imkan yoktu. Lakin bu imkan artık olabildi, kendime bu imkanı artık verebildim. Hayallerime kavuştum. Daha da hayallerim var ve bundan daha sonra sıralama devam edecek” dedi.
Babasının yurt haricinde olması ve rahatsızlanması niçiniyle üniversite hayallerinin suya düştüğünü anlatan Kocagöl, “Babam Almanya’ya yalnız gitmişti. Babam rahatsızlandı ve hastalığı vesilesi ile bende Almanya’ya gittim orada kaldım. ötürüsı ile üniversiteyi okuma imkanım maalesef olmadı. Bu benim yapmak isteyip de yapamadıklarım içinde olan bir eksiğim. Fakat bu devirde uygun oldu. Artık kendime bir imkan verdim ve inşallah bunu tamamlayıp başaracağım. Değişik bir his. Genç arkadaşlarla birlikteiz. Ben de müspet ruhlu bir insan olarak arkadaşlarla çok hoş bağlar içerisindeyiz. Hürmet ve sevginin olduğu her yerde her vakit anlaşmak, konuşmak, birlikte bir şeyler yapabilmek olağan olarak mümkün” diye konuştu.
“Eğitim ve öğrenmenin yaşı yoktur”
Eğitim aldığı Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi Öğretim bakılırsavlisi Hukuka Giriş Dersi hocası Fazilet Baysal (35) ise okumanın yaşı olmadığını belirterek, “Eğitim ve öğrenmenin yaşı yoktur. Bunun canlı meselai biz Mehmet beyefendi ile hayatış olduk. Benim eğitimcilik ömrümde kendi yaşımdan büyük birinci öğrencim. Lakin algı seviyesi devasa yükseklikte, siyaset ve kamu idaresi öğrencilerimizin bu yılki profilleri çok yüksek. Yeterli bir tartışma, yorumlama ortamı var. Mehmet beyin de derslere ilgisi, alakası epeyce hayli âlâ. Bu da genç arkadaşlarımıza değerli ölçüde motivasyon sağlıyor. Bundan dolayı şunu söylemek isterim ki, keşke her yaşta öğrencimiz 2.3. üniversitelerini bitirebilseler. Üniversite çoklukla gençler açısından karakterlerin formlandığı ve geri kalan hayatlarının dönüm noktası olan çağlar olarak görülse de ilerleyen yaşlar açısından da ilerleyen yaşların tadını çıkarabilecekleri bir evre. Burada sosyokültürel ortamı görmeleri değerli ölçüde onlara katkı sağlayacaktır, yarar sağlayacaktır. Gelmelerini bekleriz, isteriz, tavsiye ederiz. Onlar için de değişik bir tecrübe olur” sözlerini kullandı.
“Babam yaşındaki biriyle birebir sınıfta olmak farklı bir deniyim”
ASÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi 1. sınıf öğrencisi Mert Can Aydoğan (23), “Babam yaşında birisiyle tıpkı sınıfta olmak açıkçası farklı bir tecrübe. Kendisiyle hem sınıf olarak baba oğul münasebetimiz var. Biz kendilerine ders noktasında yardımcı oluyoruz, o bize hayat deneyimlerini aktarıyor. Okulda aldığımız eğitimlerden çok Mehmet ağabeyinde kendi omurundaki deneyimleri yardımıyla sahiden bizim için de hoş bir gelişim olduğuna inanıyorum. Kendisine eğitim hayatında muvaffakiyetler diliyorum” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.