amerikali
Üye
Benim de uygulayıcısı olduğum EMDR terapisi ile yapılan bir araştırmaya bakılırsa, öbür bir terapi çeşidi ile EMDR karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonuç dikkat caziptir. Şöyle ki EMDR uygulanan şahıslarda sevilenlerle ilgili bir rahatlama hissiyle bir arada gelen olumlu anıların fazlaca daha fazla hatırlanmasıyla sonuçlandığı gözlenmiştir (Francine Shapiro) . Takılıp kalan beşerler vardır. Zira bu şahıslar acısının yok bulunmasına müsaade vererek sevdiklerine hürmetlerinin da kalmayacağından ya da bağlarını yitireceklerinden de korkarlar. Fakat araştırma ve klinik tecrübelerimiz göstermektedir ki bu yanlışsız değildir. Bunun tam bilakis kişi acısını hazmettiğinde, sindirdiğinde de hisleri (sevgi, hürmet, duygusal bağ ) var olmaya devam edecektir. Onunla ilgili olumlu/güzel anıları daha fazla olarak hatırlanmaya devam edecektir.
Bundan dolayı acıyı bugünde, hâlihazırda ortasında tutmanın, yaşantılayıp durmanın bireye bir katkısı yoktur. Sevdiğiniz şahsa de bir katkısı olmaz bilakis sevdiğiniz kişi de bu türlü devam etmenizi istemezdi. Zira acıyı ortasında tutmanın faturası ruh ve vücut sıhhatiniz açısından kabarık olacaktır.
Benzeri bir durumun “öfke” duygusu için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte yaşadığımız bir olay daha sonrasında birilerine öfkeli olabilir ve bunu o günden beri içimizde tutuyor olabiliriz. Şöyle bir düşünelim!
Bu duyguyu tutuyor olmanın bize nasıl bir katkısı var? Kimi sorularla düşünmenize yardımcı olalım.
O olayı ya da kişiyi düşündüğümde;
1. Nasıl hissediyorum? Rahat mı gergin mi?
2. Bu hislerin vücuduma yahut vücut sıhhatime olumlu bir katkısı var mı?
3. Ruh sıhhatime olumlu bir katkısı var mı?
Sorular çoğaltılabilir biz bunlarla yetinelim ve siz bunların yanıtlarını bir düşünün. Buna ek olarak ben bu soruları seanslarımda danışanlarıma yönelttiğimde aldığım karşılıkların hiç te içi açıcı olmadığını da tabir edebilirim. Zira öfke hissinin uzun müddet yaşantılanıyor olmasının psikolojimize uygun gelmediği aşikâr. Bunun kararı olarak bedenimizde salgılanan birtakım hormonlar ötürüsıyla vücut sıhhatimizi da olumsuz etkilediğini biliyoruz. Bu ziyanları zihninizde canlandırabilmeniz için küçük bir örnek verelim. Bunu isterseniz artık imkan var ise kalkıp deneyin(yapabilirseniz daha tesirli olacaktır) yahut hayal edin. İki elinize yarım (0,5) Lt’lik su alın ve bunları kollarınız öne gerçek olacak biçimde kaldırın. bu türlü kaç dakika durabilirsiniz? bir süre bu türlü durduktan daha sonra ne oluyor? Kollarınıza ne oluyor? Zorlandınız mı? vb sorularla bu tecrübenin tesirlerini fark edin. İşte öfkeyi de bu zararlarına karşın daha ne kadar tutmaya devam edebilirsiniz? Kaldı ki siz tüm bunları yaşarken o kişi bu durumdan haberdar mı? Ya da sizin öfkenizi canlı tutmanızın ona bir ziyan var mı? Bu soruların yanıtını epeyce uygun bildiğinizi sanıyorum.
Sonuç olarak bu hisleri tutmanın ruh ve vücut sıhhatine katkısı olmadığı üzere bağlantılarımızı de bozucu bir tesiri oluyor. Aile ve iş yaşantısı içerisindeki bağlantımızın olumsuz istikamette seyretmesine niye oluyor. Tüm bunlara karşın bunları tutmaya devam edecek misiniz?
Seanslarımızda acı ve öfke hislerinizi Emdr Terapisi ile işlemliyoruz. Öfke de acı da seans odasında yaşantılanıyor bu biçimdece diğer bir ortam da yaşanmasına gerek kalmıyor.
Bundan dolayı acıyı bugünde, hâlihazırda ortasında tutmanın, yaşantılayıp durmanın bireye bir katkısı yoktur. Sevdiğiniz şahsa de bir katkısı olmaz bilakis sevdiğiniz kişi de bu türlü devam etmenizi istemezdi. Zira acıyı ortasında tutmanın faturası ruh ve vücut sıhhatiniz açısından kabarık olacaktır.
Benzeri bir durumun “öfke” duygusu için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte yaşadığımız bir olay daha sonrasında birilerine öfkeli olabilir ve bunu o günden beri içimizde tutuyor olabiliriz. Şöyle bir düşünelim!
Bu duyguyu tutuyor olmanın bize nasıl bir katkısı var? Kimi sorularla düşünmenize yardımcı olalım.
O olayı ya da kişiyi düşündüğümde;
1. Nasıl hissediyorum? Rahat mı gergin mi?
2. Bu hislerin vücuduma yahut vücut sıhhatime olumlu bir katkısı var mı?
3. Ruh sıhhatime olumlu bir katkısı var mı?
Sorular çoğaltılabilir biz bunlarla yetinelim ve siz bunların yanıtlarını bir düşünün. Buna ek olarak ben bu soruları seanslarımda danışanlarıma yönelttiğimde aldığım karşılıkların hiç te içi açıcı olmadığını da tabir edebilirim. Zira öfke hissinin uzun müddet yaşantılanıyor olmasının psikolojimize uygun gelmediği aşikâr. Bunun kararı olarak bedenimizde salgılanan birtakım hormonlar ötürüsıyla vücut sıhhatimizi da olumsuz etkilediğini biliyoruz. Bu ziyanları zihninizde canlandırabilmeniz için küçük bir örnek verelim. Bunu isterseniz artık imkan var ise kalkıp deneyin(yapabilirseniz daha tesirli olacaktır) yahut hayal edin. İki elinize yarım (0,5) Lt’lik su alın ve bunları kollarınız öne gerçek olacak biçimde kaldırın. bu türlü kaç dakika durabilirsiniz? bir süre bu türlü durduktan daha sonra ne oluyor? Kollarınıza ne oluyor? Zorlandınız mı? vb sorularla bu tecrübenin tesirlerini fark edin. İşte öfkeyi de bu zararlarına karşın daha ne kadar tutmaya devam edebilirsiniz? Kaldı ki siz tüm bunları yaşarken o kişi bu durumdan haberdar mı? Ya da sizin öfkenizi canlı tutmanızın ona bir ziyan var mı? Bu soruların yanıtını epeyce uygun bildiğinizi sanıyorum.
Sonuç olarak bu hisleri tutmanın ruh ve vücut sıhhatine katkısı olmadığı üzere bağlantılarımızı de bozucu bir tesiri oluyor. Aile ve iş yaşantısı içerisindeki bağlantımızın olumsuz istikamette seyretmesine niye oluyor. Tüm bunlara karşın bunları tutmaya devam edecek misiniz?
Seanslarımızda acı ve öfke hislerinizi Emdr Terapisi ile işlemliyoruz. Öfke de acı da seans odasında yaşantılanıyor bu biçimdece diğer bir ortam da yaşanmasına gerek kalmıyor.