Akşener: Sıkı dur Sayın Erdoğan, başbakan geliyor

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Akşener: Sıkı dur Sayın Erdoğan, başbakan geliyor
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Hayırdır Sayın Erdoğan? Biz bu doğal gazı, Putin’le kurduğun kankalığa rağmen niçin bu kadar fahiş bir fiyata alıyoruz? Almanya ve Bulgaristan, bu gazı yarı yarıya ucuza alırken, biz göz nazaran gore niye soyuluyoruz?” dedi.

Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasına bugünün, Ankara’nın başkent oluşunun yıl dönümü olduğunu anımsatarak başladı.

Ankara Tren Garı önündeki terör saldırısının da 6. yılı olduğunu hatırlatan Akşener, saldırıda yaşamını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, muhalefet partilerinin salgın sürecinde bir öneri getirmediğini dediğini aktaran Akşener, “Sayın Erdoğan, belli ki artık sürmenaj olmuş durumdasın. Belli ki aynı partin gibi artık sen de tükenmişlik yaşıyorsun. ’11 Şubat 2020’de yani ülkemizde hemen hemen ilk vaka görülmedilk önce ‘Olası bir salgında gereken önlemleri aldınız mı? Maske, serum ve ilaç stoku yapılıyor mu? Aşı konusunda herhangi bir kurum çalışma yapıyor mu?’ sorularını sana kim sordu? Pandeminin ilk günlerinde ‘En az 2 hafta karantina ilan edin, bu iş kontrolden çıkıyor.’ diyerek seni kim uyardı? Mecliste küçük ortağınla beraber reddettiğiniz ‘Pandemi niçiniyle iş yerini kapatmak zorunda kalan işletmelere 2021 yılı bütçesinde ödenek konsun. Esnafımıza 6 ay süreyle, aylık 2 bin lira destek ödemesi yapılsın.’ önerilerini sana kim getirdi?” diye konuşu.


Her seferinde “Bizim çözüm önerilerimiz miri maldır. Alın, uygulayın, yeter ki milletimizin çilesi bitsin, memleket düze çıksın.” dediklerini ifade eden Akşener, “Ama maalesef Sayın Erdoğan, şimdi bunları hatırlamakta kuvvetlik çekiyor. Bu vesileyle kendisine B vitaminini ihmal etmemesini ve basketbol oynamaya çalışmak yerine Sudoku çözmesini tavsiye ediyorum. Çünkü basketteki düşük sayı ortalamasının aksine bir cumhurbaşkanının yaşadığı hafıza problemi milli bir meseledir.” dedi.

Akşener, küresel enerji krizinin tüm dünyada hızlı bir biçimde büyüdüğünü, doğal gaz, kömür ve elektrik tutarlarının rekor üstüne rekor kırdığını, uzmanların; krizin aralık, ocak ve şubat aylarında daha da büyüyerek devam edeceği yönünde uyarılar yaptığını belirtti.

Pandemi döneminde alınan tedbirler kararında tüm dünyada enerji ihtiyacının azaldığına, şimdi ise bunun tam tersi bir durumun yaşandığına işaret eden Akşener, şunları söylemiş oldu:

Bu işte, sizce de bir gariplik yok mu? Olmaz mı, var tabii. Ben de doğal olarak buradan sormak istiyorum: Hayırdır Sayın Erdoğan? Biz bu doğal gazı, Putin’le kurduğun kankalığa rağmen niçin bu kadar fahiş bir fiyata alıyoruz? Almanya ve Bulgaristan, bu gazı yarı yarıya ucuza alırken, biz göz nazaran bakılırsa niye soyuluyoruz? Söylesene Sayın Erdoğan, biz bu dost kazığını niye yiyoruz? Doğal gazda yenen bu kazık, Türkiye’nin, Sayın Erdoğan ve arkadaşları eliyle içine sokulduğu devlet krizinin bir yansımasıdır. Nitekim, bir başka yansımasını da Sayın Erdoğan’ın, bir yandan ‘Enerji stratejik öneme sahiptir’ derken diğer yandan da stratejik öneme sahip biroldukça şirketimizi adeta bir müflis tüccar edasıyla satmaya çalışmasında gözlemliyoruz.”


– “Enerji dağıtımını özelleştirdin de ne oldu?”

Meral Akşener, 2003’ten, 2020’ye kadar 62,3 milyar dolarlık özelleştirme yapan iktidarın şimdi de gözünü barajlara ve hidroelektrik santrallerine diktiğini öne sürdü.

Akköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile başlayan satış furyasına şimdi de Ordu’daki Topçam Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin eklendiğini dile getiren Akşener, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:

“Sayın Erdoğan, şimdiye kadar enerji dağıtımını özelleştirdin de ne oldu? Özelleştirme adı altında ihya ettiğin şirketler ödemesini geciktirdiği için tam da suya ihtiyacı olan zamanda çiftçimizin elektriğini kesmedi mi? Adeta, ‘patron çıldırdı’ şeklinde ne var ne yok satma merakın çiftçimizi iflas ettirmedi mi? Artan gıda tutarları yüzünden vatandaşlarımızın alım gücü tükenmedi mi? Yazıktır, günahtır. Milletimize ettiğin bu kötülükler sana yetmiyor mu Sayın Erdoğan? Belli ki yetmiyor. Şimdi de çıkmışsın, daha tehlikeli bir işe kalkışıp, ülkemizin oldukca önemli iki kurumu olan, Türkiye Petrollerini ve BOTAŞ’ı, yandaşlarına ve sözüm ona savaş açtığın küresel sermayeye göz gore nazaran peşkeş çekmeye kalkıyorsun. Aklınca bunu da kişisel şirketin bellediğin Varlık Fonu üzerinden yapacaksın. Ama sen her ne kadar kapalı kapılar arkasında iş çevirip bu iki şirketimizin pazarlığını milletimizden gizlemek istesen de olan biten her şey ortada. Yazıklar olsun.”

Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BOTAŞ’ı, ticari, international ve altyapı olarak üç ayrı şirkete bölüp Ticari AŞ ve International AŞ’nin hisselerini aynı Türk Telekom özelleştirmesinde olduğu gibi “yaranmak istediği yabancı sermayeye satmak istediğini” iddia etti. Meral Akşener, Altyapı AŞ’yi de BOTAŞ’ın tüm borçlarını üstüne alan bir kamu kuruluşu haline getirilip bunun maliyetinin de millete yıkılmak istendiğini savundu.


“Buna benzer bir başka tezgahın da Türkiye Petrollerinde yaşandığını” söyleyen Akşener, “Türkiye’nin petrol ihtiyacının yaklaşık onda birini sağlayan bu milli şirketimiz de Sayın Erdoğan’ın özel ilgi alanına girmiş gözüküyor. BOTAŞ’taki durum Türkiye Petrolleri için de geçerli. Sayın Erdoğan ve arkadaşları, onu da aynı BOTAŞ gibi sessiz bir biçimde Varlık Fonu’na katıp, satacaklar. Rant sevdasına bakar mısınız? Vizyonsuzluğa bakar mısınız? Gayri milliliğe bakar mısınız?” diye konuştu.

Milli çıkarların böyle tehlikeye atılamayacağını ifade eden Akşener, bu planlardan acilen vazgeçilmesini istedi.

– “İklim krizi şakaya gelmez”

Paris İklim Anlaşması’nın Mecliste onaylandığını hatırlatan Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde etrafa şirin gözükmek için bu biçimde bir adım attığını savundu.

Akşener, Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasının altı yıl geciktiğini belirterek, şunları söylemiş oldu:


“Ne diyelim, geç olsun, güç olmasın. Sayın Erdoğan, bu anlaşmanın gerekliliklerinin, farkındasın değil mi? İklim krizi şakaya gelmez, ‘mış’ gibi yapmaya hiç gelmez. Öyle hemen her işte yaptığın gibi dostlar alışverişte görsün mantığıyla bakanlık ismi değiştirmekle iş bitmez, biliyorsun değil mi?

İktidara geldiğimizde elektrikli araçlardaki ÖTV’yi sıfırlayacağız. Peki ya sen, elektrikli araçlardan 3 kat fazla vergi almaya devam edecek misin? Biz, sulamada teknoloji dönüşümü ve Tarım 4.0 ile tarımı ayağa kaldıracağız. Peki ya sen Konya’da açılan dev obrukları kapatabilecek misin? Biz Türkiye’nin enerjisinin yarısından fazlasını yenilenebilir enerjiden sağlayacağız. Peki ya sen, dere yataklarına HES kurmaktan vazgeçecek misin? Biz, şirketlerin yeşil ekonomik dönüşüme uyum sağlaması için teşvikler vereceğiz. Peki ya sen 5 müteahhidini semirtmekten vazgeçebilecek misin? Biz müfredata doğa ve hayvan sevgisine yönelik dersler koyacağız. Peki ya sen yangında telef olan canlara ‘beyaz et’ demeye devam edecek misin?”

Adıyaman ziyaretine değinen Meral Akşener, çiftçi, esnaf, öğrenci, emeklilere kadar her kesimden vatandaşın geçim sıkıntısı çektiğini ifade etti, bir tütün çiftçisinin verdiği tütün demetini göstererek tütün üreticilerinin sorunlarına değindi.

– “İYİ Parti, artık Türkiye’nin de facto iktidar partisidir”

Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın organize sanayi bölgelerini (OSB) de kendine bağlamak istediğini iddia ederek, “Çünkü, ülkemizde işleyen ve çalışabilen bir tek OSB’ler kalmıştı. Onları da kendine bağlayıp kurutursa rahat edecek.” dedi.

Akşener, konuşmasının bir bölümünde sanayici Erkan Yıldırım’ı kürsüye davet ederek yemin etti.

Konuşmasına kaldığı yerden devam eden Akşener, Türkiye’de en iyi işleyen yapılardan birinin Organize Sanayi Bölgeleri olduğunu ancak iktidarın “ekolojik rekabetçiliği yüksek bölgeleri nasıl inşa ederim?” diye düşüneceğine OSB’leri kamulaştırmaya çalıştığını savundu.

Sanayi sektörüne ilişki projelerini anlatan Akşener, “İYİ Parti olarak İYİ bir sanayi politikası uygulayacağız. İYİ, tam olarak bizim yaklaşımımızı temsil ediyor. İlk İ iş birliğini, Y yatay politikaları, ikinci İ ise inovasyonu ve ilericiliği temsil ediyor.” diye konuştu.

İYİ Parti’nin artık Türkiye’nin, “de facto” iktidar partisi olduğunu ileri süren Akşener, “Çünkü onlar milletin içine çıkamazken biz milletimizle omuz omuzayız. Çünkü onlar hamasetle, gıybetle, iftirayla vakit öldürürken biz çözümlerimizle, projelerimizle geliyoruz. Çünkü onlar yan gelip yatarken, biz canla başla milletimiz için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener, partisine katılanlara rozetlerini de taktı.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.