Aşık Veysel’in torunu, halk ozanının arşivini paylaşacak

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Aşık Veysel’in torunu, halk ozanının arşivini paylaşacak
Ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu’nun torunu ve ismini de ünlü ozanın “Gidiyorum gündüz gece” dizesinden alan eğitimci ve editör Gündüz Şatıroğlu, dedesi Aşık Veysel’e dair geniş bir arşivi elinde bulunduruyor.

Şatıroğlu, babası Bahri Şatıroğlu’ndan kalan not, günlük, mektup, telgraf notu ve ses kayıtlarından yola çıkarak yaptığı çalışmayı, UNESCO tarafınca “Aşık Veysel Yılı” olarak ilan edilen 2023’te paylaşmayı hedefliyor.

Gündüz Şatıroğlu, vefatının 49. yılında anılan Aşık Veysel’in halka mal olmuş, her insanın gönlünde taht kurmuş bir isim olduğunu, bu anlamda onun torunu olmanın gururunu yaşadığını belirtti.

“Gönül bağımız güçlüydi”

Dedesiyle oldukca fazla yaşanmışlığının olmadığını ancak “gönül bağının” fazlaca güçlü olduğunu belirten Şatıroğlu, şu biçimde konuştu:

“A

şık Veysel gibi herkese mal olmuş bir değerin torunu olmak hem sorumluluğuyla hem duygu yoğunluğuyla gerçekten oldukca da sözcüklerle anlatılabilecek bir şey değil. Hissettiklerim dedeyle bir halk aşığına hayranlık içinde gidip gelen terazinin iki kefesi gibi. Biri diğerinden daha ağır ya da hafifçe değil çünkü her iki yönüyle de fevkalade bir insan dedem. Ruhu şad olsun. Kara toprağına kavuşmasının yıl dönümündeyiz. Dedemle oldukça fazla yaşanmışlığım yok. Hasta yatağındayken son bayramında bütün torunlar bayram ziyaretinde odasına girip elini öptük. Bize harçlık verdi. Çok küçüktüm. Hatırladığım tek şey elini öpmem ve bana para vermesi. Hepimizin başını sevgiyle okşadı. Onun gözleri elleriydi esasen

.”

Gündüz Şatıroğlu, UNESCO’nun 2023’ü “Aşık Veysel Yılı” ilan ettiğini ve 2017 yılından başlayarak bu sürecin arasında kendisinin de yer aldığını ifade ederek, şöyleki devam etti:



UNESCO sürecini başlatmam ve arasında yer almam benim için oldukca değerli. Aşık Veysel bir duygu birliği anlamında her insanın gönlüne girmiş bir halk aşığı. Bunu da dedemin söylemiş olduği ‘Senlik benlik nedir, bırak’ sözünden anlıyoruz. Bu da gösteriyor ki evet Aşık Veysel doğru şeyler söylemiş. Halk kültürüne hem bir halk aşığı aynı zamanda insan olarak oldukça katkı sağlamıştır. ‘Değeri anlaşılıyor mu?’ ya da ‘Mesajları gerçekten hayata geçiyor mu?’ Değeri halkın gönlündedir diye cevap verilebilir fakat mesajlarının anlaşılıp anlaşılmadığına gelince o biraz düşündürücü. Bugün baktığımızda ayrıştırma dilini kullanıyor biroldukca insan. halbuki Aşık Veysel ‘gel birlik kavline girelim kardeş’ demiştir. Yani ‘bir olalım, beraber olalım, senlik benliği bırakalım’ demiştir. Şu an belki de toplumumuzun en oldukça ihtiyaç duyduğu şeylerden biri Aşık Veysel’in bu sözleri. Umarım toplumumuza da yansır.



[Fotoğraf: AA]

Arşivin dijital kopyaları paylaşılacak

Babası tarafınca arşivlenmiş kasetlerin dijital kopyalarını zaman arasında tüm Aşık Veysel dostlarına sunacaklarını belirten Şatıroğlu, “Dedem Aşık Veysel’in dost sohbetlerinde kayda alınmış türkülerinin yanı sıra cenaze töreninde babam tarafınca alınmış ses kaydının olduğu teyp kasetleri babamın bizlere bıraktığı en değerli miras.” ifadelerini kullandı.

“Sosyal medyada paylaşılan biroldukça bilgi yanlış”

Son senelerda özellikle sosyal medyada sıkça paylaşılan bazı dizelerin dedesine ait olmadığını vurgulayan Gündüz Şatıroğlu, şunları söylemiş oldu:




‘Benim sana verebileceğim fazlaca bir şey yok aslında, çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen’, dizeleri ve ‘adam olmayana düşman bile olmam’ sözü dedeme ait değildir. İlkinin kime ait olduğu bilinmiyor, ikincisi ise anonimdir. ‘Mecnunum Leylamı Gördüm’, ‘Çiğdem Der ki’, ‘Havalanma Telli Turnam’, ‘Keklik İdim Vurdular’ türküleri başta olmak üzere dedem tarafınca seslendirilmiş daha bir oldukça türkü Aşık Veysel’e ait değildir. Dedem bu eserlerde kaynak kişidir. Katıldığım birfazlaca organizasyonda bu eserlerin repertuvara Aşık Veysel’e ait olarak geçtiğine tanık oldum. Eser sahiplerinin haksızlığa uğramasına niçin bir durumdur bu. Dedem kaynak kişi olarak adı geçen türkülerin daha sonraki kuşaklara aktarımında önemli bir rol üstlenmiştir. İnternet ortamında edinilen detayların alanında uzman kişilerin kaynaklarından teyit edilmesinin önemine örnek bir durumdur bu beraberinde

.”

Aşık Veysel’in bağlamaları

Şatıroğlu, Aşık Veysel’in bağlamalarıyla ilgili internette yer alan bazı detayların de doğru olmadığını belirterek, şunları anlattı:



Saz çalan tek çocuğu babam Bahri Şatıroğlu’ydu. Halen hayatta olan halalarımla yaptığım sözlü tarih çalışmasında, ilk sazının Zara’nın Girit köyünde meşeden yapıldığını ve Tokat’a giderken Çamlıbel’de attan düşerek kırıldığını, daha sonrasında kendisinin üç sazı düzen edip çaldığını, bu sazlardan ikisini babama verdiğini, birini ise kendisinin çaldığını öğrendim. Sazlar, Şemsi Yastıman ve Hüseyin Güngör tarafınca yapılmıştır. Babam sazlardan birini Aşık Veysel Müzesi’ne bağışladı, ötekini ise hayata gözlerini yumuncaya kadar çaldı. Şimdi o saz ailemizin en kıymetli hazinesidir çünkü aynı zamandademin aynı zamanda babamın parmakları dokunmuştur o saza. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarında bulunan saz ise dedeme hediye edilen sazdır

.”

“Kaçan eşinin çorabına para koyduğu olayı gerçek değil”

Şatıroğlu, herkes tarafınca kabul goren, Aşık Veysel’in kaçan eşinin çorabının içine para koyduğuna dair olayın da aslında gerçek olmadığını dile getirdi.

Söz konusu olayın Aşık Veysel’in yaşamını anlatan biyografik bir filmin senaryosunda yer alan bir kurgu olduğunu anlatan Şatıroğlu, şunları söylemiş oldu:



Dedem hayatta iken babamın yaptığı söyleşide kaçma vakasını Esma nine tüm ayrıntıları ile anlatıyor. bu biçimde bir vakadan söz etmiyor. Dedem ve Esma ninenin anlatımlarında doğrulanan gerçek ise dedemin Esma ninenin gideceğini anlamasına rağmen ona engel olmaması, üç dört ay daha sonra köye döndüklerinde Hüseyin’in hastalanması, daha sonrasında dedemin onlara destek olması, Esma ninenin hiç bir zaman zora düşmesini istememesidir. Yani dedem öç alma, zarar verme, kin gütme gibi bir tutum sergilememiştir. Sözde sevgi adına işlenen kadın cinayetlerinin arttığı günümüzde dedemin bu tavrının kıymeti daha bir anlaşılır ve anlamlı oluyor

.”

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.