Bağlantı Başkanlığı 9-15 Ocak Dezenformasyon Bülteni’ni yayımladı
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı Dezenformasyonla Çaba Merkezince, 9-15 Ocak’ı kapsayan Dezenformasyon Bülteni yayımlandı.
Bültende, “Kiler Holding, Halkbank’a 100 Milyon Dolara Sattığı Sapphire AVM’yi Yarı Fiyatına Geri Aldı”, “Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneğini Üniversitedeki Yerinden Çıkardı”, “Suriyelileri CHP’den Kaçırdılar”, “TÜİK Ulusal Hesaplar Daire Lideri nazaranvden Alındı”, “250 Milyar Liralık KGF Desteği”, “Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Lider, Üç Kısmın Başına Kendisini Atadı”, “Çipli Hayvanlardan Vergi Alınacak”, “Tünel Açma Makineleri Türkiye’de Üretilmiyor” argümanlarını içeren çeşitli başlıklardaki haberler ile “Kapadokya ile İlgili Görsel Dezenformasyona” yer verildi.
Bazı basın ve yayın organlarında yer alan, “Kiler Holding, Halkbank’a 100 milyon dolara sattığı Sapphire AVM’yi yarı fiyatına geri aldı” savının hakikat olmadığı kaydedilen bültende, şu bilgilere yer verildi:
“İlgili şirket, Ocak 2020’de Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı bildirimde finansman yükünü azaltma gayesiyle Sapphire AVM ve Seyir Terası’nın ekspertiz pahasının muhakkak bir ölçü altında 583 milyon 19 bin TL’ye satıldığını bildirmiştir. Ocak 2023’te ise argümana bahis gayrimenkuller, ilanen satışa çıkarılmış ve ilana sunulan 3 tekliften en yüksek bedeli sunan Kiler Holding’e 905 milyon liraya bir daha satış gerçekleşmiştir. Yapılan alım satım süreçlerinin tamamı Türk Lirası cinsi üzerinden yapılmış ve hiç bir kontratta tez edildiği üzere yabancı para cinsinden bir gayrimenkul edinimi kelam konusu olmamıştır. AVM’lerin piyasa kıymetini, gelecek yıllar dahil müşteri ziyaretçi sayısı, ciro kapasitesi, kiracı sayısı ve mağaza doluluk oranlarındaki artış eğilimi belirlemektedir. Bahse mevzu satış niçiniyle Halkbank, rastgele bir banka ziyanına uğramadığını KAP’a bildirmiştir. Temelsiz haberler, kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltarak Halkbank ve ilgili şirketin inanç ve prestijine ziyan verici niteliktedir.”
Bazı basın yayın organlarında yer alan, “Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneğini (BÜMED) üniversitedeki yerinden çıkardı” argümanının manipülasyon içerdiği belirtilen bültende, Boğaziçi Üniversitesinin, akademisyen ve öğrencilerinin kapalı alan ve toplumsal tesis gereksinimlerini gidermek, açık ve kapalı alanlarını verimli biçimde kullanmak hedefiyle çalışmalar yürüttüğü tabir edildi.
Üniversite idaresinin, bu maksatla yeni yerleşke alanları kazandırdığı, yeni inşaatlar yaptığı, bir taraftan da verimsiz alan kullanımlarına son verme çalışmaları yürüttüğü aktarılan bültende, tezlere husus tesisin, yerleşke sonları içerisinde 8 bin 80 metrekare ormanlık alan üzerine konseyi olduğu, 3 bin metrekare kapalı alanının bulunduğu bilgisine yer verildi.
Bu alanın üniversitenin çimlerle kaplı sembolik alanı Güney Meydan’dan 1000 metrekare daha büyük olduğuna dikkatin çekildiği bültende, alan içerisinde üniversiteye ilişkin 2 tenis kortu, ofis odaları içeren idari bina, toplantı salonları ve toplumsal alan içeren tesis binası, fitness salonu, açık havuz ve restoranın bulunduğu aktarıldı.
– “İhtiyaçları karşılamak maksadıyla karar aldı”
Rektörlük tarafınca bu alan ve tesislerin kullanmasında büyük verimsizlik ve kamu ziyanı olduğunun tespit edildiğine yer verilen bültende, şunlar kaydedildi:
“Bu alanın kira kontratı 7 Ocak 2023 tarihinde sona ermiştir. Alanı kiralayan şirkete mukavelesinin bitmesi sebebiyle tahliye bildirimi yapılmıştır. Ayrıyeten alanı bir mezun oluşumu değil, Ladin A.Ş. isminde kar emelli faaliyet yürüten ticari bir şirket işletmektedir. Ladin A.Ş, Anadolu Hisarı, Bebek, Etiler kesişiminde, Boğaziçi Üniversitesi kurumunun ortasında bulunan 8 bin metrekare açık ve 3 bin metrekare kapalı alan barındıran, Güney Meydanı 1000 metrekarelik büyük ve değer biçilmez alanı, aylık yalnızca 160 bin lira üzere sembolik bir sayıyla kiralamıştır. İlgili alandaki yapılaşma ile ilgili 1990 yılında üniversite idaresiyle 10 yıl kullanma karşılığı protokol yapılmış, devamında tesislerin üniversiteye kalacağı mukavelede belirlenmiştir. Protokol 2000 yılında sona ermiştir. Derneğin alanı kullanım hakkı bu tarihten itibaren bulunmamaktadır.”
Bültende, 2004 yılında yürürlüğe giren Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Bağlantılarına Dair Kanun’la dernek ve vakıfların, kamu kurumları içerisinde faaliyet göstermesinin yasaklandığı anımsatılarak, geçmiş idarelerin buradaki hukuksuz varlığı ortadan kaldırmadığına dikkat çekildi.
Kanuna nazaran bir mezun derneğine üniversite hudutları içerisinde yer kiralanmasının mümkün olmadığı hatırlatılan bültende, “Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleri ormanlık alan içine şurası yerleşkedeki inşaat kısıtları niçiniyle derslik, ofis ve toplumsal tesis problemini gidererek gereksinimleri karşılamak gayesiyle bu istikamette bir karar almıştır.” sözlerine yer verildi.
Bültende, bu biçimdelikle, fizikî alan meşakkati yaşayan üniversitenin, derslik ve toplantı salonları, spor alanları ve toplumsal tesisler içeren bu alanın kullanmasının ticari bir şirket için değil, üniversitenin yararına olacak biçimde bir daha düzenleyeceğine işaret edildi.
– “İhtiyaç doğrultusunda rotasyon gerçekleştirildi”
Bazı basın yayın organlarında, “Suriyelileri CHP’den kaçırdılar” başlıklı haberlerde geçen, “Esenyurt Belediyesinin geri dönüş programına Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı ortaya çıkınca, Suriyelileri Vilayet Göç Yönetimine götürdüler” tezinin gerçek olmadığı kaydedilen bültende, şunlar tabir edildi:
“İstanbul’da ülkesine istekli olarak dönmek isteyen 41 Suriyeli sığınmacı, Vilayet Göç Müdürlüğüne resmi müracaat yaparak yardım istemiştir. Talepleri olumlu kıymetlendiren Vilayet Göç Yönetimi, birden fazla Esenyurt’ta ikamet eden sığınmacıların müracaatlarını onaylayarak şahıslara bildirim etmiştir. Dönüş programını belirleyen Vilayet Göç Yönetimi, geri dönüş takvimi ve sığınmacıları evvel Kilis’e akabinde da Suriye’ye taşıyacak araçları ayarlamıştır. Vilayet Göç Müdürlüğünün sığınmacıları istekli geri gönderme planıyla ilgili bilgi edinen Esenyurt Belediyesi, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Lider Yardımcıları, milletvekilleri ve CHP Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nun da davet edildiği bir program organize etmiştir.
Esenyurt Belediyesinin kimi sığınmacıları telefonla arayarak, kimilerinin da ikametine giderek, ‘Sizi biz götüreceğiz. Pazar günü saat 09.00’da eski başkanlık binası alanında hazır olun’ dediği ortaya çıkmıştır. Bu çağrıyı dikkate almayan Suriyeli sığınmacılar, Vilayet Göç Yönetimi önünde toplanarak saat 07.00’de Kilis’e hakikat yola çıkmıştır. Sığınmacıların bildirilen yere geleceğini düşünen CHP yetkilileri, uzun mühlet beklemek zorunda kalınca kelam konusu tezler ortaya atılmıştır.”
Bültende, birtakım basın yayın organlarında yer alan, “Türkiye İstatistik Kurumu, üçüncü çeyrek büyüme oranının beklenti altında kalması üzerine Ulusal Hesaplar Daire Liderini vazifeden aldı” argümanının hakikat olmadığı açıklandı.
TÜİK’te, teknik iş ve süreçlerin ağır olduğu, bilgi idaresinin deneyime gereksinim gerektirdiği, bu kapsamda dönemsel olarak kurum içerisinde rotasyon muhtaçlığının oluştuğu vurgulanan bültende, bu gereksinim doğrultusunda, kurumun istatistik üretici değerli daireleri ortası rotasyon gerçekleştirildiği kaydedildi.
bakılırsavden alındığı argüman edilen Ulusal Hesaplar Daire Liderinin, geçen ay turizm gelir revizyonunun yapıldığı Memleketler arası Ticaret İstatistikleri Dairesi Başkanlığına getirildiği hatırlatılan bültende, “İlgili daire liderinin Kültür ve Turizm Bakanlığında geçmiş periyotlarda çalışmış olması ve deneyiminden de yararlanarak kendisine öbür dairede daha fazla muhtaçlık bulunması niçiniyle bu değişikliğe gidilmiştir.” sözlerine yer verildi.
– “Kamu kaynaklarının adil dağıtımı sağlanmaktadır”
“250 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) dayanakları yata, kata, dövize gidecek” argümanlarının da gerçeği yansıtmadığı anlatılan bültende, şunlar kaydedildi:
“Hazine Takviyeli KGF kefaletleri ile sağlanan krediler, Fatura Kayıt Sistemi ile kullandırılmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye İştirak Bankaları Birliği, Finansal Kurumlar Birliği, Kredi Kayıt Ofisi ve Kredi Garanti Fonu tarafınca geliştirilen Fatura Kayıt Sistemi yardımıyla krediler fatura ile belgelendirilmekte ve ödeme direkt satıcıya yapılmaktadır. bu biçimdece emeline uygun kredi kullandırımı ile selektif kredi yaklaşımı hayata geçirilerek sırf gerçek ticaretin finanse edilmesi sağlanmaktadır. Gerçek ticaret için kredi kullandırılması ve sistemdeki denetimlerle birlikte tıpkı fatura için yinelenmiş kredi kullanması engellenmektedir. Maksat dışı kullanım, geçersiz fatura ile belgelendirme, gerçeğe muhalif beyan, finansman ile değerli maden ve döviz süreçleri ile refinansman süreçlerinin gerçekleşmesi halinde yararlanıcı İzleme Listesi’ne alınıp sistemden faydalanamamaktadır.
Ayrıca yararlanıcı ve kredi verene cezai yaptırım uygulanmaktadır. Refinansman yapan bankalar sistemden 1 yıl yararlanamaz. Maksat dışı kullanım, gerçeğe muhalif beyan ve döviz alımında kullanılmayan kredi kısmı iptal edilir, yararlanıcı kara listeye alınır. İptal edilen faturalarda yerine yenisinin temin edilememesi durumunda fatura meblağı üzerinden 900 baz puan ceza uygulanır. Sistem yardımıyla devlet takviyesiyle sağlanan kredilerin emeli haricinde kullanmasının önüne geçilerek kamu kaynaklarının faal ve adil dağıtımı sağlanmaktadır.”
Bazı basın yayın organlarında yer alan, “Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Başkan, üç kısmın başına kendisini atadı” savının da hakikat olmadığı aktarılan bültende, kelam konusu kısımlara yönelik resmi atama kararlarının, savın manipülasyon olduğunu gözler önüne serdiği vurgulandı.
İşletme Kısmı Anabilim Kolu Liderlerinden görüş alınarak İşletme Kısım Başkanlığı bakılırsavine 6 Ocak’ta Prof. Dr. Oğuzhan Özbaş’ın asaleten atanmasına karar verildiği belirtilen bültende, İktisat Kısım Başkanlığı misyonuna Prof. Dr. Gökhan Özertan’ın, Siyaset Bilimi ve Memleketler arası İlgiler Kısım Başkanlığı vazifesine Prof. Dr. Hakan Yılmaz’ın asaleten atandığı söz edildi.
Bültende, Prof. Dr. Hakan Yılmaz’ın dekanlığa emeklilik dilekçesi vererek misyonundan istifa etmesi üzerine boşalan takıma 9 Ocak’ta Prof. Dr. Murat Öncü’nün vekaleten atandığı kaydedildi.
– “Çip, hayvanların kimlik sahibi olmasını amaçlıyor”
Sosyal medyada paylaşılan ve birtakım basın yayın organlarında yer alan, “Çipli hayvan başına sahibinden vergi alınacak” savının gerçeği yansıtmadığı anlatılan bültende, şu bilgiler yer aldı:
“Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının, ‘evcil hayvan başına vergi alma’ üzere bir uygulama yahut çalışması bulunmamaktadır. Evcil hayvanlarda çip uygulaması, hayvanların kendine ilişkin bir kimlik sahibi olmasını amaçlayan bir uygulamadır. Bu uygulama, kaybolan hayvanların bulunarak bakıldığı konuta ulaştırılması açısından hayati kıymete sahiptir. Ayrıyeten hastalık yahut denetim üzere durumlarda, veteriner kliniği mikroçip taraması yaparak hayvanın daha evvel geçirmiş olduğu rahatsızlıkları, denetim ve tedavi süreçleri ve aşıları hakkında ayrıntılı bilgiye erişmektedir. Çip taraması ile data tabanına kayıtlı evcil hayvan sahibinin adres, telefon üzere gerekli detaylarıne ulaşılmaktadır. Bu uygulamanın en değerli hedeflerinden birisi de tüm hayvanların kimliklendirilmesi ve sokağa terk etmelerin önüne geçilmesidir. Bilinçsizce sahiplendirildikten daha sonra sokağa bırakılan hayvanların sahiplerine gereken cezai süreç uygulanacaktır.”
Bültende, bir televizyon programının sunucusu tarafınca ileri sürülen, “Tünellerimizle gurur duyuyoruz fakat tünelleri açan köstebekleri üretebiliyor muyuz? Üretemiyoruz” argümanının da gerçek dışı olduğu açıklandı.
Türkiye’nin, dünyada tünel açma makinesi üreten sekiz ülkeden biri olduğuna işaret edilen bültende, “Türkiye, kendi tünel açma makinesini üretmenin yanı sıra bu alanda dünyanın biroldukça ülkesine yedek modül temin eden bir ülke pozisyonundadır. Bu makinelerin üretimini gerçekleştiren Ankara merkezli bir firma, 2002 yılından itibaren tünel açma makineleri yedek modülü, 2017 yılından itibaren de tünel açma ve mikro tünel açma makineleri üretmektedir.” tabirlerine yer verildi.
– Kapadokya’ya ait iddialar
Bazı toplumsal medya hesaplarından “Kapadokya öncesi ve daha sonrası” teziyle yapılan paylaşımların, görsel dezenformasyon içerdiği vurgulanan bültende, şunlar kaydedildi:
“Kapadokya’nın son hali savıyla paylaşılan görsel, Nevşehir’de bulunan Kayaşehir’e aittir. 1983 yılında afet bölgesi ilan edildikten daha sonra, tarihi bir yerleşim yeri olan Nevşehir Kale etrafında fiziki değişimler başlamıştır. Bu değişimler 2005 yılında yerleşimin kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesiyle hızlanmıştır. 2009 yılında fizikî çalışmaların başlamasıyla, fizikî ömrünü tamamlamış ve metruk durumda olan yapılar ortadan kaldırılmıştır. Alanda bulunan tarihi tescilli binalar korunarak ortaya çıkarılmıştır. 2014 yılında başlatılan Nevşehir Kalesi ve Etrafı Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmaları sırasında bir yer altı kenti bulunmuştur. Nevşehir Belediyesi tarafınca yaptırılan sismik ve özdirenç tomografi kararında, alanda birtakım tünel ve kaya boşluklarının varlığı ortaya çıkmış ve bunun üzerine bölge 3’üncü derece arkeolojik sit ilan edilmiştir.
2019’da sit sonları güncellenmiş ve tüm katmanlarıyla muhafaza tamir ve onarım gayeli imar planı çalışmaları başlatılmıştır. 6’ncı yüzyıl Erken Bizans devrinden günümüze kadar daima yerleşim alanı olarak kullanılan yaklaşık 425 bin metrekare alan içerisinde yürütülen paklık çalışmalarında bugüne kadar fresklerle bezeli kayadan oyma kilise, geçiş tünelleri, bine yakın oda, bezirhaneler, su yolları, hayat merkezleri ve çeşitli eşyalar ortaya çıkarılmıştır. Nevşehir Kalesi’nin etrafında gerçekleştirilen yıkım, hafriyat ve paklık çalışmalarının öncesini ve daha sonrasını yansıtan fotoğraflar, etiketle manipüle edilmiştir. Savlara mevzu alanın turizme kazandırılması için çalışmalar titizlikle devam etmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı Dezenformasyonla Çaba Merkezince, 9-15 Ocak’ı kapsayan Dezenformasyon Bülteni yayımlandı.
Bültende, “Kiler Holding, Halkbank’a 100 Milyon Dolara Sattığı Sapphire AVM’yi Yarı Fiyatına Geri Aldı”, “Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneğini Üniversitedeki Yerinden Çıkardı”, “Suriyelileri CHP’den Kaçırdılar”, “TÜİK Ulusal Hesaplar Daire Lideri nazaranvden Alındı”, “250 Milyar Liralık KGF Desteği”, “Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Lider, Üç Kısmın Başına Kendisini Atadı”, “Çipli Hayvanlardan Vergi Alınacak”, “Tünel Açma Makineleri Türkiye’de Üretilmiyor” argümanlarını içeren çeşitli başlıklardaki haberler ile “Kapadokya ile İlgili Görsel Dezenformasyona” yer verildi.
Bazı basın ve yayın organlarında yer alan, “Kiler Holding, Halkbank’a 100 milyon dolara sattığı Sapphire AVM’yi yarı fiyatına geri aldı” savının hakikat olmadığı kaydedilen bültende, şu bilgilere yer verildi:
“İlgili şirket, Ocak 2020’de Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı bildirimde finansman yükünü azaltma gayesiyle Sapphire AVM ve Seyir Terası’nın ekspertiz pahasının muhakkak bir ölçü altında 583 milyon 19 bin TL’ye satıldığını bildirmiştir. Ocak 2023’te ise argümana bahis gayrimenkuller, ilanen satışa çıkarılmış ve ilana sunulan 3 tekliften en yüksek bedeli sunan Kiler Holding’e 905 milyon liraya bir daha satış gerçekleşmiştir. Yapılan alım satım süreçlerinin tamamı Türk Lirası cinsi üzerinden yapılmış ve hiç bir kontratta tez edildiği üzere yabancı para cinsinden bir gayrimenkul edinimi kelam konusu olmamıştır. AVM’lerin piyasa kıymetini, gelecek yıllar dahil müşteri ziyaretçi sayısı, ciro kapasitesi, kiracı sayısı ve mağaza doluluk oranlarındaki artış eğilimi belirlemektedir. Bahse mevzu satış niçiniyle Halkbank, rastgele bir banka ziyanına uğramadığını KAP’a bildirmiştir. Temelsiz haberler, kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltarak Halkbank ve ilgili şirketin inanç ve prestijine ziyan verici niteliktedir.”
Bazı basın yayın organlarında yer alan, “Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneğini (BÜMED) üniversitedeki yerinden çıkardı” argümanının manipülasyon içerdiği belirtilen bültende, Boğaziçi Üniversitesinin, akademisyen ve öğrencilerinin kapalı alan ve toplumsal tesis gereksinimlerini gidermek, açık ve kapalı alanlarını verimli biçimde kullanmak hedefiyle çalışmalar yürüttüğü tabir edildi.
Üniversite idaresinin, bu maksatla yeni yerleşke alanları kazandırdığı, yeni inşaatlar yaptığı, bir taraftan da verimsiz alan kullanımlarına son verme çalışmaları yürüttüğü aktarılan bültende, tezlere husus tesisin, yerleşke sonları içerisinde 8 bin 80 metrekare ormanlık alan üzerine konseyi olduğu, 3 bin metrekare kapalı alanının bulunduğu bilgisine yer verildi.
Bu alanın üniversitenin çimlerle kaplı sembolik alanı Güney Meydan’dan 1000 metrekare daha büyük olduğuna dikkatin çekildiği bültende, alan içerisinde üniversiteye ilişkin 2 tenis kortu, ofis odaları içeren idari bina, toplantı salonları ve toplumsal alan içeren tesis binası, fitness salonu, açık havuz ve restoranın bulunduğu aktarıldı.
– “İhtiyaçları karşılamak maksadıyla karar aldı”
Rektörlük tarafınca bu alan ve tesislerin kullanmasında büyük verimsizlik ve kamu ziyanı olduğunun tespit edildiğine yer verilen bültende, şunlar kaydedildi:
“Bu alanın kira kontratı 7 Ocak 2023 tarihinde sona ermiştir. Alanı kiralayan şirkete mukavelesinin bitmesi sebebiyle tahliye bildirimi yapılmıştır. Ayrıyeten alanı bir mezun oluşumu değil, Ladin A.Ş. isminde kar emelli faaliyet yürüten ticari bir şirket işletmektedir. Ladin A.Ş, Anadolu Hisarı, Bebek, Etiler kesişiminde, Boğaziçi Üniversitesi kurumunun ortasında bulunan 8 bin metrekare açık ve 3 bin metrekare kapalı alan barındıran, Güney Meydanı 1000 metrekarelik büyük ve değer biçilmez alanı, aylık yalnızca 160 bin lira üzere sembolik bir sayıyla kiralamıştır. İlgili alandaki yapılaşma ile ilgili 1990 yılında üniversite idaresiyle 10 yıl kullanma karşılığı protokol yapılmış, devamında tesislerin üniversiteye kalacağı mukavelede belirlenmiştir. Protokol 2000 yılında sona ermiştir. Derneğin alanı kullanım hakkı bu tarihten itibaren bulunmamaktadır.”
Bültende, 2004 yılında yürürlüğe giren Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Bağlantılarına Dair Kanun’la dernek ve vakıfların, kamu kurumları içerisinde faaliyet göstermesinin yasaklandığı anımsatılarak, geçmiş idarelerin buradaki hukuksuz varlığı ortadan kaldırmadığına dikkat çekildi.
Kanuna nazaran bir mezun derneğine üniversite hudutları içerisinde yer kiralanmasının mümkün olmadığı hatırlatılan bültende, “Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleri ormanlık alan içine şurası yerleşkedeki inşaat kısıtları niçiniyle derslik, ofis ve toplumsal tesis problemini gidererek gereksinimleri karşılamak gayesiyle bu istikamette bir karar almıştır.” sözlerine yer verildi.
Bültende, bu biçimdelikle, fizikî alan meşakkati yaşayan üniversitenin, derslik ve toplantı salonları, spor alanları ve toplumsal tesisler içeren bu alanın kullanmasının ticari bir şirket için değil, üniversitenin yararına olacak biçimde bir daha düzenleyeceğine işaret edildi.
– “İhtiyaç doğrultusunda rotasyon gerçekleştirildi”
Bazı basın yayın organlarında, “Suriyelileri CHP’den kaçırdılar” başlıklı haberlerde geçen, “Esenyurt Belediyesinin geri dönüş programına Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı ortaya çıkınca, Suriyelileri Vilayet Göç Yönetimine götürdüler” tezinin gerçek olmadığı kaydedilen bültende, şunlar tabir edildi:
“İstanbul’da ülkesine istekli olarak dönmek isteyen 41 Suriyeli sığınmacı, Vilayet Göç Müdürlüğüne resmi müracaat yaparak yardım istemiştir. Talepleri olumlu kıymetlendiren Vilayet Göç Yönetimi, birden fazla Esenyurt’ta ikamet eden sığınmacıların müracaatlarını onaylayarak şahıslara bildirim etmiştir. Dönüş programını belirleyen Vilayet Göç Yönetimi, geri dönüş takvimi ve sığınmacıları evvel Kilis’e akabinde da Suriye’ye taşıyacak araçları ayarlamıştır. Vilayet Göç Müdürlüğünün sığınmacıları istekli geri gönderme planıyla ilgili bilgi edinen Esenyurt Belediyesi, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Lider Yardımcıları, milletvekilleri ve CHP Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nun da davet edildiği bir program organize etmiştir.
Esenyurt Belediyesinin kimi sığınmacıları telefonla arayarak, kimilerinin da ikametine giderek, ‘Sizi biz götüreceğiz. Pazar günü saat 09.00’da eski başkanlık binası alanında hazır olun’ dediği ortaya çıkmıştır. Bu çağrıyı dikkate almayan Suriyeli sığınmacılar, Vilayet Göç Yönetimi önünde toplanarak saat 07.00’de Kilis’e hakikat yola çıkmıştır. Sığınmacıların bildirilen yere geleceğini düşünen CHP yetkilileri, uzun mühlet beklemek zorunda kalınca kelam konusu tezler ortaya atılmıştır.”
Bültende, birtakım basın yayın organlarında yer alan, “Türkiye İstatistik Kurumu, üçüncü çeyrek büyüme oranının beklenti altında kalması üzerine Ulusal Hesaplar Daire Liderini vazifeden aldı” argümanının hakikat olmadığı açıklandı.
TÜİK’te, teknik iş ve süreçlerin ağır olduğu, bilgi idaresinin deneyime gereksinim gerektirdiği, bu kapsamda dönemsel olarak kurum içerisinde rotasyon muhtaçlığının oluştuğu vurgulanan bültende, bu gereksinim doğrultusunda, kurumun istatistik üretici değerli daireleri ortası rotasyon gerçekleştirildiği kaydedildi.
bakılırsavden alındığı argüman edilen Ulusal Hesaplar Daire Liderinin, geçen ay turizm gelir revizyonunun yapıldığı Memleketler arası Ticaret İstatistikleri Dairesi Başkanlığına getirildiği hatırlatılan bültende, “İlgili daire liderinin Kültür ve Turizm Bakanlığında geçmiş periyotlarda çalışmış olması ve deneyiminden de yararlanarak kendisine öbür dairede daha fazla muhtaçlık bulunması niçiniyle bu değişikliğe gidilmiştir.” sözlerine yer verildi.
– “Kamu kaynaklarının adil dağıtımı sağlanmaktadır”
“250 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) dayanakları yata, kata, dövize gidecek” argümanlarının da gerçeği yansıtmadığı anlatılan bültende, şunlar kaydedildi:
“Hazine Takviyeli KGF kefaletleri ile sağlanan krediler, Fatura Kayıt Sistemi ile kullandırılmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye İştirak Bankaları Birliği, Finansal Kurumlar Birliği, Kredi Kayıt Ofisi ve Kredi Garanti Fonu tarafınca geliştirilen Fatura Kayıt Sistemi yardımıyla krediler fatura ile belgelendirilmekte ve ödeme direkt satıcıya yapılmaktadır. bu biçimdece emeline uygun kredi kullandırımı ile selektif kredi yaklaşımı hayata geçirilerek sırf gerçek ticaretin finanse edilmesi sağlanmaktadır. Gerçek ticaret için kredi kullandırılması ve sistemdeki denetimlerle birlikte tıpkı fatura için yinelenmiş kredi kullanması engellenmektedir. Maksat dışı kullanım, geçersiz fatura ile belgelendirme, gerçeğe muhalif beyan, finansman ile değerli maden ve döviz süreçleri ile refinansman süreçlerinin gerçekleşmesi halinde yararlanıcı İzleme Listesi’ne alınıp sistemden faydalanamamaktadır.
Ayrıca yararlanıcı ve kredi verene cezai yaptırım uygulanmaktadır. Refinansman yapan bankalar sistemden 1 yıl yararlanamaz. Maksat dışı kullanım, gerçeğe muhalif beyan ve döviz alımında kullanılmayan kredi kısmı iptal edilir, yararlanıcı kara listeye alınır. İptal edilen faturalarda yerine yenisinin temin edilememesi durumunda fatura meblağı üzerinden 900 baz puan ceza uygulanır. Sistem yardımıyla devlet takviyesiyle sağlanan kredilerin emeli haricinde kullanmasının önüne geçilerek kamu kaynaklarının faal ve adil dağıtımı sağlanmaktadır.”
Bazı basın yayın organlarında yer alan, “Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Başkan, üç kısmın başına kendisini atadı” savının da hakikat olmadığı aktarılan bültende, kelam konusu kısımlara yönelik resmi atama kararlarının, savın manipülasyon olduğunu gözler önüne serdiği vurgulandı.
İşletme Kısmı Anabilim Kolu Liderlerinden görüş alınarak İşletme Kısım Başkanlığı bakılırsavine 6 Ocak’ta Prof. Dr. Oğuzhan Özbaş’ın asaleten atanmasına karar verildiği belirtilen bültende, İktisat Kısım Başkanlığı misyonuna Prof. Dr. Gökhan Özertan’ın, Siyaset Bilimi ve Memleketler arası İlgiler Kısım Başkanlığı vazifesine Prof. Dr. Hakan Yılmaz’ın asaleten atandığı söz edildi.
Bültende, Prof. Dr. Hakan Yılmaz’ın dekanlığa emeklilik dilekçesi vererek misyonundan istifa etmesi üzerine boşalan takıma 9 Ocak’ta Prof. Dr. Murat Öncü’nün vekaleten atandığı kaydedildi.
– “Çip, hayvanların kimlik sahibi olmasını amaçlıyor”
Sosyal medyada paylaşılan ve birtakım basın yayın organlarında yer alan, “Çipli hayvan başına sahibinden vergi alınacak” savının gerçeği yansıtmadığı anlatılan bültende, şu bilgiler yer aldı:
“Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının, ‘evcil hayvan başına vergi alma’ üzere bir uygulama yahut çalışması bulunmamaktadır. Evcil hayvanlarda çip uygulaması, hayvanların kendine ilişkin bir kimlik sahibi olmasını amaçlayan bir uygulamadır. Bu uygulama, kaybolan hayvanların bulunarak bakıldığı konuta ulaştırılması açısından hayati kıymete sahiptir. Ayrıyeten hastalık yahut denetim üzere durumlarda, veteriner kliniği mikroçip taraması yaparak hayvanın daha evvel geçirmiş olduğu rahatsızlıkları, denetim ve tedavi süreçleri ve aşıları hakkında ayrıntılı bilgiye erişmektedir. Çip taraması ile data tabanına kayıtlı evcil hayvan sahibinin adres, telefon üzere gerekli detaylarıne ulaşılmaktadır. Bu uygulamanın en değerli hedeflerinden birisi de tüm hayvanların kimliklendirilmesi ve sokağa terk etmelerin önüne geçilmesidir. Bilinçsizce sahiplendirildikten daha sonra sokağa bırakılan hayvanların sahiplerine gereken cezai süreç uygulanacaktır.”
Bültende, bir televizyon programının sunucusu tarafınca ileri sürülen, “Tünellerimizle gurur duyuyoruz fakat tünelleri açan köstebekleri üretebiliyor muyuz? Üretemiyoruz” argümanının da gerçek dışı olduğu açıklandı.
Türkiye’nin, dünyada tünel açma makinesi üreten sekiz ülkeden biri olduğuna işaret edilen bültende, “Türkiye, kendi tünel açma makinesini üretmenin yanı sıra bu alanda dünyanın biroldukça ülkesine yedek modül temin eden bir ülke pozisyonundadır. Bu makinelerin üretimini gerçekleştiren Ankara merkezli bir firma, 2002 yılından itibaren tünel açma makineleri yedek modülü, 2017 yılından itibaren de tünel açma ve mikro tünel açma makineleri üretmektedir.” tabirlerine yer verildi.
– Kapadokya’ya ait iddialar
Bazı toplumsal medya hesaplarından “Kapadokya öncesi ve daha sonrası” teziyle yapılan paylaşımların, görsel dezenformasyon içerdiği vurgulanan bültende, şunlar kaydedildi:
“Kapadokya’nın son hali savıyla paylaşılan görsel, Nevşehir’de bulunan Kayaşehir’e aittir. 1983 yılında afet bölgesi ilan edildikten daha sonra, tarihi bir yerleşim yeri olan Nevşehir Kale etrafında fiziki değişimler başlamıştır. Bu değişimler 2005 yılında yerleşimin kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesiyle hızlanmıştır. 2009 yılında fizikî çalışmaların başlamasıyla, fizikî ömrünü tamamlamış ve metruk durumda olan yapılar ortadan kaldırılmıştır. Alanda bulunan tarihi tescilli binalar korunarak ortaya çıkarılmıştır. 2014 yılında başlatılan Nevşehir Kalesi ve Etrafı Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmaları sırasında bir yer altı kenti bulunmuştur. Nevşehir Belediyesi tarafınca yaptırılan sismik ve özdirenç tomografi kararında, alanda birtakım tünel ve kaya boşluklarının varlığı ortaya çıkmış ve bunun üzerine bölge 3’üncü derece arkeolojik sit ilan edilmiştir.
2019’da sit sonları güncellenmiş ve tüm katmanlarıyla muhafaza tamir ve onarım gayeli imar planı çalışmaları başlatılmıştır. 6’ncı yüzyıl Erken Bizans devrinden günümüze kadar daima yerleşim alanı olarak kullanılan yaklaşık 425 bin metrekare alan içerisinde yürütülen paklık çalışmalarında bugüne kadar fresklerle bezeli kayadan oyma kilise, geçiş tünelleri, bine yakın oda, bezirhaneler, su yolları, hayat merkezleri ve çeşitli eşyalar ortaya çıkarılmıştır. Nevşehir Kalesi’nin etrafında gerçekleştirilen yıkım, hafriyat ve paklık çalışmalarının öncesini ve daha sonrasını yansıtan fotoğraflar, etiketle manipüle edilmiştir. Savlara mevzu alanın turizme kazandırılması için çalışmalar titizlikle devam etmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.