Bekara konut vermeyen emlakçıya ayrımcılık yasağı ihlali cezası
Kurumun sonucuna nazaran, bekar olan müracaatçı, bir ilan sitesinde gorerek kiralamak istediği meskenin ilan açıklamasında, “Aile istenmektedir. İki kişi istenmektedir.” sözlerine yer verildiğini fark etmesi üzerine uygulama üzerinden emlakçıya ileti attı. Bildirilerine karşılık verilmediğini, bu durumun uygar durumuna ait ayrımcı bir muamele olduğunu ileri süren kişi, gereğinin yapılması için TİHEK’e başvurdu.
Başvuruyu inceleyen TİHEK, uygar hal temelinde ayrımcılık yasağı ihlali niçiniyle emlakçıya 1963 lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı. Ceza, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 25’inci unsuru gereği ikaz cezasına dönüştürüldü.
– sonucun öne sürülen nedeninden
TİHEK’in sonucunda, 6701 sayılı kanunun 3’üncü hususunda ayrımcılık temellerinin sayıldığı, bunlardan birinin de “medeni hal” olduğu, kanun gereği hiç kimseye uygar halinden dolayı ayrımcılık yapılamayacağının karar altına alındığı anımsatıldı.
Kararda, müracaat konusu hadisede yazılı görüşü sorulan emlakçının, ilanda bahsi geçen gayrimenkulün müşterisine ilişkin olduğunu, konut sahibinin isteğiyle konutun şu anda bekar ve tek yaşayan bir bayana verildiğini belirttiği, firma olarak kiracıları içinde bekar/evli ayrımı yapmadıklarını savunduğu aktarıldı.
Emlakçı tarafınca meskenin bekar bir bayana kiralandığı tezi karşısında, kiracının uygar halini gösterir bir ispatın ortaya konulmadığı aktarılan kararda, emlakçının meskenin bekara verildiği argümanını destekleyemediği söz edildi.
Ev sahibi tarafınca da emlakçıya “bekara konut vermeme” tarafında açıkça bir ayrımcılık talimatı verildiğine dair rastgele bilgi, evrak ve emareye rastlanmadığına işaret edilen kararda, “Başvurana uygar hali niçiniyle taşınmaz emlakçı tarafınca kiraya verilmemiş, münasebet olarak konutun bekar bireylerin kullanmasına uygun olmadığı, aile kullanmasına uygun olduğu konuları söz edilmiştir.” tespitine yer verildi.
Başvurucunun tez ettiği ayrımcı muameleye ait karine oluşturan olguların emlakçı tarafınca kâfi kanıt ve münasebetlerle çürütülemediği de vurgulanan kararda, “Bütün bu konular birlikte değerlendirildiğinde, başvuranın uygar hali niçiniyle direkt ayrımcı bir muameleye maruz kaldığı, ötürüsıyla da eşit muamele prensibi ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaati hasıl olmuştur.” tabirleri yer aldı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Kurumun sonucuna nazaran, bekar olan müracaatçı, bir ilan sitesinde gorerek kiralamak istediği meskenin ilan açıklamasında, “Aile istenmektedir. İki kişi istenmektedir.” sözlerine yer verildiğini fark etmesi üzerine uygulama üzerinden emlakçıya ileti attı. Bildirilerine karşılık verilmediğini, bu durumun uygar durumuna ait ayrımcı bir muamele olduğunu ileri süren kişi, gereğinin yapılması için TİHEK’e başvurdu.
Başvuruyu inceleyen TİHEK, uygar hal temelinde ayrımcılık yasağı ihlali niçiniyle emlakçıya 1963 lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı. Ceza, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 25’inci unsuru gereği ikaz cezasına dönüştürüldü.
– sonucun öne sürülen nedeninden
TİHEK’in sonucunda, 6701 sayılı kanunun 3’üncü hususunda ayrımcılık temellerinin sayıldığı, bunlardan birinin de “medeni hal” olduğu, kanun gereği hiç kimseye uygar halinden dolayı ayrımcılık yapılamayacağının karar altına alındığı anımsatıldı.
Kararda, müracaat konusu hadisede yazılı görüşü sorulan emlakçının, ilanda bahsi geçen gayrimenkulün müşterisine ilişkin olduğunu, konut sahibinin isteğiyle konutun şu anda bekar ve tek yaşayan bir bayana verildiğini belirttiği, firma olarak kiracıları içinde bekar/evli ayrımı yapmadıklarını savunduğu aktarıldı.
Emlakçı tarafınca meskenin bekar bir bayana kiralandığı tezi karşısında, kiracının uygar halini gösterir bir ispatın ortaya konulmadığı aktarılan kararda, emlakçının meskenin bekara verildiği argümanını destekleyemediği söz edildi.
Ev sahibi tarafınca da emlakçıya “bekara konut vermeme” tarafında açıkça bir ayrımcılık talimatı verildiğine dair rastgele bilgi, evrak ve emareye rastlanmadığına işaret edilen kararda, “Başvurana uygar hali niçiniyle taşınmaz emlakçı tarafınca kiraya verilmemiş, münasebet olarak konutun bekar bireylerin kullanmasına uygun olmadığı, aile kullanmasına uygun olduğu konuları söz edilmiştir.” tespitine yer verildi.
Başvurucunun tez ettiği ayrımcı muameleye ait karine oluşturan olguların emlakçı tarafınca kâfi kanıt ve münasebetlerle çürütülemediği de vurgulanan kararda, “Bütün bu konular birlikte değerlendirildiğinde, başvuranın uygar hali niçiniyle direkt ayrımcı bir muameleye maruz kaldığı, ötürüsıyla da eşit muamele prensibi ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaati hasıl olmuştur.” tabirleri yer aldı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.