Duruşma çıkışı eşinin avukatına omuz atan iş insanı tutuklandı
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki birinci duruşmaya, tutuksuz sanık Adil Can Atay ve avukatları katıldı. Şikayetçi Polen Atay’ın avukatları ile Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı avukatları da duruşmaya geldi.
Kimlik tespitinde turizmci olduğunu beyan eden sanık Atay, eşinin ömrünü kurtardığını, öldürmeye teşebbüste bulunmadığını söylemiş oldu.
Polen Atay ile 2018’de evlendiklerini, evliliklerinin birinci yılını kutlamak için tatile gittiklerinde hengame ettiklerini anlatan Atay, “Gece yarısı İstanbul’a hakikat yola çıktık. Sabaha karşı meskene vardık. Meskendeki kameralardan görülecektir, meskene gittiğimizde ona sarıldım. Yattık, uyuduk. Uyandığımda eşimin yanımda olmadığını görür görmez aşağı indim. Polen’de ayrılacağımız korkusu vardı. Polen, sonlanınca istediğini yaptırmak için kendine ziyan verme eğilimi olan biridir. O gün huzursuzdu. ‘Git aşkım duş al. Ben de yemek sipariş edeyim.’ dedim. Polen üst gitti, ben aşağıda kaldım.” dedi.
Sanık Atay, bir süre daha sonra kendisinin de üst çıktığını belirterek, banyonun kapısını açtığında, boynunda bornozun nesli bulunan ve yüzü moraran eşinin yere yığıldığını anlattı.
Kuşağı çözdüğünü, babasını, site güvenliğini ve sıhhat gruplarını aradığını lisana getiren Atay, “Güvenlik eşimin lisanının boğazına kaçtığını gördü, lisanını çıkardı. Bilmediğim biçimde yapay teneffüs yapmaya çalıştım. Olay büsbütün intihara teşebbüstür. Eşime tek bir tokat dahi atmadım. Hakkımda iftira atınca boşanma davası açtım. Benden 20 milyon lira tazminat istediler. Babamın durumu bulunmasına karşın kuyruğumu kıstım, adalet istiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.” tabirlerini kullandı.
Söz verilen Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatları da sanıktan şikayetçi olduklarını söylemiş oldu.
Müşteki Polen Atay’ın avukatı Sibel Engin de beyanında şiddete meyilli olan sanığın müvekkilini darbettiğini, yazışma içeriklerinden müvekkilinin daha evvel de şiddette maruz kaldığının anlaşılacağını tabir ederek, şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.
– Sanık ve müşteki avukatı salondan çıkarıldı
Mahkeme heyeti lideri, taraf avukatlarını, sanık ve sanığın izleyici sırasında oturan babası Ertuğrul Atay’ı, kelam verilmeden sık sık ortaya girip konuşmaları üzerine, duruşma tertibini bozmamalarının yenidenlanması halinde tutuklanabilecekleri ya da salondan çıkarılabilecekleri konusunda uyardı.
Sanık avukatı Dilan Işık Candan ile şikayetçi avukatı Sibel Engin kurallara uymamaları üzerine salondan çıkarıldı.
Mahkeme heyeti, şahit tabirlerinin alınması daha sonrası bir daha sonraki duruşma Polen Atay’ın tabirinin alınması emeliyle ertelendi.
Duruşma daha sonrası sanık Atay’ın salondan çıkarken müşteki avukatı Sibel Engin’e omuz attığı açıklandı. Olayın akabinde ağlayan avukat Engin’in durumu bildirdiği mahkeme heyeti, sanığın yakalanarak salona getirilmesini istedi. Bina ortasında bulunan Atay, güvenlik bakılırsavlileri eşliğinde yine salona getirildi.
Engin’e niye omuz attığı sorulan Atay, “Omuz atmadım. Taammüden önümü kestiği için bedenimle kendimi ittirerek geçtim. Kapı önünü taammüden bloke etmişti.” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın duruşma salonu çıkışında avukat Engin’e taammüden omuz atarak sarstığının şahit beyanları ve imgelerden anlaşıldığını belirtti. Mahkemenin 3 gün müddetle disiplin mahpus cezası verdiği sanık Atay, tutuklama süreçlerinin yapılması için adliyenin karakoluna gdolayıldü.
– Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Adil Can Atay ve Polen Atay’ın 22 Haziran 2019’da evlendikleri, Polen Atay’ın 14 Temmuz 2020’de eşinden şiddet gördüğü savıyla şikayetçi olduğu anlatıldı.
Polen Atay, iddianamede yer alan sözünde, “Öldüğümü düşünüp intihar süsü vermek istedi. Beni neyle boğdu bilmiyorum. Katiyetle intihar teşebbüsünde bulunmadım. 3 gün ağır bakımda kaldım. İple mi elle mi boğdu hatırlamıyorum. Darbedilince bayıldım. Çok sert bir darbe aldığımı ve havasız kaldığımı hatırlıyorum. Ayrılmak istediğimi söyleyince darbedildim.” dedi.
Sanık hakkında, 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar mahpus cezasını içeren “eşe karşı taammüden yaralama” hatasından hazırlanan iddianame gönderildiği İstanbul Asliye Ceza Mahkemesince incelendi. Mahkeme, olayın 13 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezasını öngoren “eşe karşı taammüden öldürmeye teşebbüs” cürmü kapsamına girdiğini belirterek, belgeyi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Sanık Adil Can Altay ile Polen Atay’ın, İstanbul Aile Mahkemesindeki boşanma davaları ise sürüyor.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki birinci duruşmaya, tutuksuz sanık Adil Can Atay ve avukatları katıldı. Şikayetçi Polen Atay’ın avukatları ile Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı avukatları da duruşmaya geldi.
Kimlik tespitinde turizmci olduğunu beyan eden sanık Atay, eşinin ömrünü kurtardığını, öldürmeye teşebbüste bulunmadığını söylemiş oldu.
Polen Atay ile 2018’de evlendiklerini, evliliklerinin birinci yılını kutlamak için tatile gittiklerinde hengame ettiklerini anlatan Atay, “Gece yarısı İstanbul’a hakikat yola çıktık. Sabaha karşı meskene vardık. Meskendeki kameralardan görülecektir, meskene gittiğimizde ona sarıldım. Yattık, uyuduk. Uyandığımda eşimin yanımda olmadığını görür görmez aşağı indim. Polen’de ayrılacağımız korkusu vardı. Polen, sonlanınca istediğini yaptırmak için kendine ziyan verme eğilimi olan biridir. O gün huzursuzdu. ‘Git aşkım duş al. Ben de yemek sipariş edeyim.’ dedim. Polen üst gitti, ben aşağıda kaldım.” dedi.
Sanık Atay, bir süre daha sonra kendisinin de üst çıktığını belirterek, banyonun kapısını açtığında, boynunda bornozun nesli bulunan ve yüzü moraran eşinin yere yığıldığını anlattı.
Kuşağı çözdüğünü, babasını, site güvenliğini ve sıhhat gruplarını aradığını lisana getiren Atay, “Güvenlik eşimin lisanının boğazına kaçtığını gördü, lisanını çıkardı. Bilmediğim biçimde yapay teneffüs yapmaya çalıştım. Olay büsbütün intihara teşebbüstür. Eşime tek bir tokat dahi atmadım. Hakkımda iftira atınca boşanma davası açtım. Benden 20 milyon lira tazminat istediler. Babamın durumu bulunmasına karşın kuyruğumu kıstım, adalet istiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.” tabirlerini kullandı.
Söz verilen Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatları da sanıktan şikayetçi olduklarını söylemiş oldu.
Müşteki Polen Atay’ın avukatı Sibel Engin de beyanında şiddete meyilli olan sanığın müvekkilini darbettiğini, yazışma içeriklerinden müvekkilinin daha evvel de şiddette maruz kaldığının anlaşılacağını tabir ederek, şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.
– Sanık ve müşteki avukatı salondan çıkarıldı
Mahkeme heyeti lideri, taraf avukatlarını, sanık ve sanığın izleyici sırasında oturan babası Ertuğrul Atay’ı, kelam verilmeden sık sık ortaya girip konuşmaları üzerine, duruşma tertibini bozmamalarının yenidenlanması halinde tutuklanabilecekleri ya da salondan çıkarılabilecekleri konusunda uyardı.
Sanık avukatı Dilan Işık Candan ile şikayetçi avukatı Sibel Engin kurallara uymamaları üzerine salondan çıkarıldı.
Mahkeme heyeti, şahit tabirlerinin alınması daha sonrası bir daha sonraki duruşma Polen Atay’ın tabirinin alınması emeliyle ertelendi.
Duruşma daha sonrası sanık Atay’ın salondan çıkarken müşteki avukatı Sibel Engin’e omuz attığı açıklandı. Olayın akabinde ağlayan avukat Engin’in durumu bildirdiği mahkeme heyeti, sanığın yakalanarak salona getirilmesini istedi. Bina ortasında bulunan Atay, güvenlik bakılırsavlileri eşliğinde yine salona getirildi.
Engin’e niye omuz attığı sorulan Atay, “Omuz atmadım. Taammüden önümü kestiği için bedenimle kendimi ittirerek geçtim. Kapı önünü taammüden bloke etmişti.” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın duruşma salonu çıkışında avukat Engin’e taammüden omuz atarak sarstığının şahit beyanları ve imgelerden anlaşıldığını belirtti. Mahkemenin 3 gün müddetle disiplin mahpus cezası verdiği sanık Atay, tutuklama süreçlerinin yapılması için adliyenin karakoluna gdolayıldü.
– Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Adil Can Atay ve Polen Atay’ın 22 Haziran 2019’da evlendikleri, Polen Atay’ın 14 Temmuz 2020’de eşinden şiddet gördüğü savıyla şikayetçi olduğu anlatıldı.
Polen Atay, iddianamede yer alan sözünde, “Öldüğümü düşünüp intihar süsü vermek istedi. Beni neyle boğdu bilmiyorum. Katiyetle intihar teşebbüsünde bulunmadım. 3 gün ağır bakımda kaldım. İple mi elle mi boğdu hatırlamıyorum. Darbedilince bayıldım. Çok sert bir darbe aldığımı ve havasız kaldığımı hatırlıyorum. Ayrılmak istediğimi söyleyince darbedildim.” dedi.
Sanık hakkında, 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar mahpus cezasını içeren “eşe karşı taammüden yaralama” hatasından hazırlanan iddianame gönderildiği İstanbul Asliye Ceza Mahkemesince incelendi. Mahkeme, olayın 13 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezasını öngoren “eşe karşı taammüden öldürmeye teşebbüs” cürmü kapsamına girdiğini belirterek, belgeyi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Sanık Adil Can Altay ile Polen Atay’ın, İstanbul Aile Mahkemesindeki boşanma davaları ise sürüyor.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.