Erdoğan’dan ‘asgari ücret’ açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’den Avrupa’ya doğal gaz dağıtım merkezi için talimatları Putin ile bir arada verdik. Bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşü uçakta gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti;
Asgari fiyat açıklaması
Şu anda bu mevzuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bir evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın ortasında olduğunu biliyorum. Lakin biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere yeterli yerleşsin.
Kazakistan’a gerçekleştirdiğim iki günlük ziyareti hamdolsun muvaffakiyetle tamamladık. Ziyaretimin birinci gününde pahalı kardeşim Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile bir arada Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulumuzun Dördüncü Toplantısına başkanlık ettik. Heyetimde yer alan bakanlarımız da mevkidaşlarıyla çeşitli alanlarda iş birliği hususlarını ele aldılar. Kazak kardeşlerimizle yaptığımız ikili ve heyetlerarası görüşmelerde bağlantılarımızı ve bölgesel gelişmeleri kıymetlendirme imkanı bulduk. İşbirliğimizi her alanda derinleştirme kararlılığımızı bir kere daha teyit ettik.
“Kazakistan ile iş birliğimizi daha da güçlendirdik”
Önümüzdeki devrin yol haritasını belirledik. Türlü alanlarda imzalanan 6 yeni mutabakatla iş birliğimizi daha da güçlendirdik. Daha evvel Mayıs’ta Sayın Tokayev’in yapmış olduğu ziyarette 14 mutabakat imzalamıştık. tıpkı vakitte 20 muahedeyi ortamızda gerçekleştirmiş olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’in şahsıma takdim ettiği Birinci Derece Dostluk Devlet Nişanını ülkemiz ve milletimiz ismine kabul ettik. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere, milletlerarası kuruluşlardaki mevcut dayanışmamızı geliştirme konusunda mutabık kaldık. Kurulumuzun Dördüncü Toplantısının hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“Kuruluşundan itibaren Konferans’ın önde gelen üyelerinden olduk”
bir daha Asya Teşebbüsümüz kapsamında, Kıta’daki bölgesel ve memleketler arası forum ve teşkilatlarla bağlarımızın geliştirilmesine özel ehemmiyet atfediyorum. Bu platformların en öne çıkanlarından biri de Asya’daki İşbirliği ve İtimat Arttırıcı Tedbirler Konferansı’dır. Konferans, kardeş ülke Kuveyt’in de iştirakiyle 28 üye devlet, 8 gözlemci ülke ve 5 gözlemci milletlerarası kuruluşla Asya’da barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor. Kuruluşundan itibaren Konferans’ın önde gelen üyelerinden olduk. 2010-2014 yılları içinde periyot başkanlığını muvaffakiyetle yürüterek, üst seviyeli türlü toplantılar ve forumlar düzenledik. Periyot başkanlığımız sırasında İş Kurulu ve Gençlik Kurulu kuruldu. Konferansın “Askeri ve Siyasi Boyutu” ile “Yeni Sınamalar ve Tehditler”, “Ticaret ve Yatırım” ve “KOBİ’ler” öncelik alanlarının koordinatörlük yahut eş koordinatörlük nazaranvlerini yürütüyoruz.
Bu yıl Konferansın 30’uncu kuruluş yıldönümü olması tepemize tarihi bir mana kattı. Konferansın mevcut yapısından, memleketler arası teşkilata dönüşüm sürecini başlattık. İktisat, etraf, insan, yeni sınama ve tehditler ve askeri-siyasi boyutta ülkemizin izlediği siyasetleri mevkidaşlarımla paylaştım. İnsan odaklı dış siyasetimize ait evvelarimizi ve hassasiyetlerimizi, teröre karşı yürüttüğümüz çabadaki haklı duruşumuzu vurguladım. Bölgemizi ilgilendiren en kıymetli sorun olarak gördüğüm güvenlik ve istikrarın sağlanması için iş birliğine verdiğimiz ehemmiyeti hatırlattım.
Bu vesileyle Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Rusya Devlet Lideri Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ve Vietnam Devlet Lideri Yardımcısı Anh Xuan ile ikili görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizde izlediğimiz siyasetlerin, üye ülkeler tarafınca ilgi ve takdirle karşılandığını görmekten büyük memnuniyet duydum. Kazakistan’da yaptığımız tüm görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“Bizim ulusal manada bir dağıtım merkezimiz var lakin alışılmış artık bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak”
(Rusya Devlet Lideri Putin’in gaz sevkiyatında Türkiye önerisi) Söz edildiği biçimiyle, bu biçimde bir dağıtım merkezi için, bu iş için alışılmış ki Trakya en kıymetli yer olarak görülüyor. Biz başta Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile bir arada verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal manada bir dağıtım merkezimiz var lakin alışılmış artık bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak. Bu bahisle ilgili Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve daha sonrasında da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. sonucu bugün çabucak hızla Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanımıza verdik. Tıpkı biçimde birebir anda Rusya’dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu görüşmedeydı, o da talimatı aldı. Artık arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken natürel ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da hızla kuruyor ve ona göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin arabuluculuk rolü
Aramızda yaptığımız toplantıda bu kanaat aslında gücünü koruyor. Yani Türkiye’nin arabuluculuğu konusunda Rusya’nın da başka birtakım ülkelerin de Türkiye’ye olan inançları motamot devam ediyor. Bu mevzuyla ilgili, Kerç Köprüsüyle ilgili hassasiyetleri de bir daha kendisiyle paylaştık. O da bize birtakım teknik ayrıntıları de verdi ve bu mevzuda biz tıpkı hassasiyeti koruyarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’ye olan inancın devam etmesi de bizi ayrıyeten keyifli etti.
“Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları olağan olarak görüyoruz”
(Yunanistan’ın Ege’deki provokasyonları) Natürel bu hususta ikazlarımızı yapıyoruz. Amerika’yla da bu bahisle ilgili olarak Ulusal Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu bahisleri etraflıca görüşme fırsatını buldu. Sonucunu dönünce Hulusi Paşa’yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları şüphesiz görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan daha sonra önlemlerimizi aldıktan daha sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Önlemimiz var, her şeyimiz hazır. ötürüsıyla da adımlarımızı buna göre atıyoruz. O düşünsün.
Bu işin tarihi olmaz. Bir gece birden gelebiliriz o başka. Tarihi kayda girecek. Ancak burada tarih verilmez. Nerede, ne olacağı, ne vakit olacağı konuşulur mu?
ABD ile F16 süreci
Bilhassa F16 konusunda bu son atılan adımlar yahut son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Alışılmış bütün bu adımları tıpkı anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Artık bize düşen de natürel burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Ulusal Savunma Bakanımız gerekse bunun haricinde bizim önderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta hatta son Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’ne gittiğimizde orada alışılmış Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu hususları görüştüm. Yani az evvel söylemiş olduğim sözle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi önlem paketinin içerisinde yer alan bahislerdir. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Beyefendi ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de ortadaki alakaları sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz.
“Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir eza görmüyorum”
(Ermenistan Başbakan’ı Paşinyan ile görüşme) Artık orada bir dar kapsamlı görüşme yaptık. O dar kapsamlıda Paşinyan, hem de İlham Beyefendi ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. daha sonrasında bir de olağan heyetler ortası yaptık ve bu hususları natürel ki görüştük. Lakin Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir külfet görmüyorum.
“Kuzey-güney aksında Kanal İstanbul şayet olmazsa olmaz”
(Kazakistan’la Orta Koridor’un geliştirilmesi) Şu anda dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. 2030’a geldiğimizde bu 25 milyar tona çıkacak. Ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 90’a yakını denizden sağlanıyor. Sonuçta bugün İstanbul Boğazı’ndaki problemler belirli. Önümüzdeki senelerda bu epey daha artacak. Ayrıyeten bizim doğu-batı aksında Orta Koridor’daki amaçlarımız var. Kuzey Koridor’da yaşanan ıstıraplardan dolayı Orta Koridor’a büyük bir yük binecek. Bunların hepsi düşünüldüğünde, bilhassa kuzey-güney aksında Kanal İstanbul şayet olmazsa olmaz. Önümüzdeki günlerde, senelerda bu hayli oldukça daha gündemimizde olacak. Bizim de bir taraftan planlamalarımız, fizibilitelerimiz devam ediyor.
Dünyanın şu anda en epeyce odaklandığı bahis çevrecilik. Biz Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz. Boğaz’da bir kez önemli manada bir etraf tehdidi var. Her an, her şey olabilir. Biz, hiç bir vakit Sarayburnu’ndaki, Selimiye’nin önündeki Independenta yangınını unutmayız. Vakit zaman yalılara bindiren gemileri unutmayız. Ancak artık bizim Kanal İstanbul ile bütün bu kasvetleri ortadan kaldırmış olacağız. Bugün Bakırköy, Samatya kıyılara baktığınızda günlerce beklemeler, birikmeler var. Bir de Karadeniz’deki birikmeler var. Yarın bunlar hayli fazlaca daha artacak. Bir de gemi boyutları epeyce büyüdü. Yüzde 30’u da tehlikeli unsur taşıyor. Riskin boyutları hayli daha arttı. Bundan 10 yıl evvelki 3 tane gemi, şu anda tek gemi oldu. Sayı bir ölçü azaldı ancak risk daha da büyüdü. Gemi sayısı azaldı ancak taşınan yük ölçüsü tam yüzde 40 arttı son 10 senede.
“Sadece başörtüsü olayı değil, aile konusunu da bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz”
(Başörtüsüne anayasal güvence) Burada unsur noktasında, fazla husus olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani biçimde fakat az unsurda bunları toparlamayı planladık. Mevzu olarak da olayı yalnızca başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en değerli kederimiz olan aile konusunu da bir daha bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz. Ve bu çalışmayı da arkadaşlarımız bir daha yürütüyorlar. Bu çalışmayla birlikte de hızla, vakit kaybetmeden çabucak bunu Meclis’e sunmanın çabası içerisinde olacağız. Biz döndükten daha sonra arkadaşlar bize bir sunum yapacaklar. Bu sunumu yaptıktan daha sonra da fazla gecikmeden çabucak istiyoruz ki bunu Meclis’e sunalım.
“Eğer gerçekten güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım”
Bizim sunduğumuz her unsur tartışılır. aslına bakarsan tartışılmazsa demek ki bir iş yapmıyoruz. Tartışılacak ki bir iş yaptığımız ortaya çıksın. Zira bunlar hayati. Yoksa Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mevzu mu vardı? Yanımda başörtülü var. bu biçimde bir sıkıntı var mı? Kimse sana niçin takıyorsun dedi mi? Bunların hepsi aşıldı, geçti. Lakin gündemde bu biçimde bir şey yokken bayram değil, seyran değil problemi. bu biçimde bir noktaya geldi iş. Adamın kederi de yok aslında. Niçin bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibariyle biz hazırlığımızı yapacağız. Ki bir daha birileri çıkıp vakit zaman ‘başörtüsü’ demesin, ‘aile’ demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona bakılırsa atalım. Şayet sahiden güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Zira yasal bir değişikliğe aslına bakarsanız gereksinim yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış aslına bakarsan var. Ancak burada onların niyeti yalnızca bir şeyleri bulandırmak, güya ‘bak ben savundum ancak dayanak vermedi’ demek. Sana Altılı Masa bile takviye vermiyor. Türkiye’nin bu biçimde bir düzenlemeye muhtaçlığı yok. kuvvetli aile, kuvvetli milleti oluşturur.
“Grup toplantısında da rozetini şahsen takacağım”
(CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılması) Her şeydilk evvel bizim davetimiz her vakit bakidir. Kapı açık. Biz, kapımızı kimseye kapayamayız. Kâfi ki gelenin ulusal ve yerli yanı kuvvetli olsun. Mehmet Ali Beyefendi kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü küme toplantısında da rozetini şahsen takacağım. Ve bu biçimdece şu anda resmen AK Parti’ye girmiş olsa da o gün küme toplantısında her insanın huzurunda rozetini takarak epeyce daha farklı bir manada o ruhu istiyorum ki kümemiz da yaşasın.
“Orada epey kıymetli işler başaracağına inanıyorum”
(Metin Feyzioğlu’nun KKTC Büyükelçisi olarak atanması) Metin Beyefendi bir kez yeterli bir hukukçu. Âlâ bir hukukçu olmanın yanında bilhassa memleketler arası hukuk alanında ve Kıbrıs sıkıntısında baro lideriyken bizimle çok hoş çalışmaları oldu. Kendisine bu teklifi yaptığımda o da ‘bunun için fazlaca müteşekkir olurum’ dedi. Metin Bey’in bilhassa Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs adasındaki gelişmelere vukufiyeti var. Yalnızca bir büyükelçi değil, beraberinde akademisyen olarak da orada epeyce kıymetli işler başaracağına inanıyorum.
İlk Meskenim Birinci İş Yerim Projesi
Aslında birinci yaptığım açıklamadan daha sonra bu sürece yönelik yeni açıklama arsa üzerinde oldu. Ne dedik? Yerdeki sayıyı birinci etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz. 1 milyon arsa. Bunu da nasıl yapacağız? Kura çekimiyle oradaki dağıtımları yapacağız. Kaygımız altyapısı yapılmış emlaka kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım konutunu oraya kendisi yapsın. Bu, Türkiye’de farklı bir sıçramayı getirecek. Bu, taban artı 1 yahut yalnızca yer; bu türlü 1 milyon arsayı inşallah vatandaşlarımıza ucuz imkanlarla verme anlayışını getiriyor. Bu bahisle ilgili de iki gün evvel bakanımla görüştüm. O da ‘biz bütün hazırlıkları Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yaptık, hazırız, her an bununla ilgili adımı atabiliriz’ dedi. Şu an itibariyle inşallah Bakanlığımızın takibinde bu adımı da atacağız.
AK Parti’nin seçim stratejisi
Her şeydilk evvel, argümanı olmayan müddei olamaz. Evvel teziniz olacak ki müddei olasınız. Biz, argüman sahibiyiz, o denli çıktık yola. çok hoş bir çalışma var. Bu çalışmayı arkadaşlarımız yürütüyorlar. O gün de orada hayli farklı bir sunumla inşallah tüm ülkemize hitap edeceğiz.
Asgari ücret
Şu anda bu hususla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bir evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın ortasında olduğunu biliyorum. Ancak biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere düzgün yerleşsin.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’den Avrupa’ya doğal gaz dağıtım merkezi için talimatları Putin ile bir arada verdik. Bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşü uçakta gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti;
Asgari fiyat açıklaması
Şu anda bu mevzuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bir evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın ortasında olduğunu biliyorum. Lakin biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere yeterli yerleşsin.
Kazakistan’a gerçekleştirdiğim iki günlük ziyareti hamdolsun muvaffakiyetle tamamladık. Ziyaretimin birinci gününde pahalı kardeşim Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile bir arada Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulumuzun Dördüncü Toplantısına başkanlık ettik. Heyetimde yer alan bakanlarımız da mevkidaşlarıyla çeşitli alanlarda iş birliği hususlarını ele aldılar. Kazak kardeşlerimizle yaptığımız ikili ve heyetlerarası görüşmelerde bağlantılarımızı ve bölgesel gelişmeleri kıymetlendirme imkanı bulduk. İşbirliğimizi her alanda derinleştirme kararlılığımızı bir kere daha teyit ettik.
“Kazakistan ile iş birliğimizi daha da güçlendirdik”
Önümüzdeki devrin yol haritasını belirledik. Türlü alanlarda imzalanan 6 yeni mutabakatla iş birliğimizi daha da güçlendirdik. Daha evvel Mayıs’ta Sayın Tokayev’in yapmış olduğu ziyarette 14 mutabakat imzalamıştık. tıpkı vakitte 20 muahedeyi ortamızda gerçekleştirmiş olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’in şahsıma takdim ettiği Birinci Derece Dostluk Devlet Nişanını ülkemiz ve milletimiz ismine kabul ettik. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere, milletlerarası kuruluşlardaki mevcut dayanışmamızı geliştirme konusunda mutabık kaldık. Kurulumuzun Dördüncü Toplantısının hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“Kuruluşundan itibaren Konferans’ın önde gelen üyelerinden olduk”
bir daha Asya Teşebbüsümüz kapsamında, Kıta’daki bölgesel ve memleketler arası forum ve teşkilatlarla bağlarımızın geliştirilmesine özel ehemmiyet atfediyorum. Bu platformların en öne çıkanlarından biri de Asya’daki İşbirliği ve İtimat Arttırıcı Tedbirler Konferansı’dır. Konferans, kardeş ülke Kuveyt’in de iştirakiyle 28 üye devlet, 8 gözlemci ülke ve 5 gözlemci milletlerarası kuruluşla Asya’da barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor. Kuruluşundan itibaren Konferans’ın önde gelen üyelerinden olduk. 2010-2014 yılları içinde periyot başkanlığını muvaffakiyetle yürüterek, üst seviyeli türlü toplantılar ve forumlar düzenledik. Periyot başkanlığımız sırasında İş Kurulu ve Gençlik Kurulu kuruldu. Konferansın “Askeri ve Siyasi Boyutu” ile “Yeni Sınamalar ve Tehditler”, “Ticaret ve Yatırım” ve “KOBİ’ler” öncelik alanlarının koordinatörlük yahut eş koordinatörlük nazaranvlerini yürütüyoruz.
Bu yıl Konferansın 30’uncu kuruluş yıldönümü olması tepemize tarihi bir mana kattı. Konferansın mevcut yapısından, memleketler arası teşkilata dönüşüm sürecini başlattık. İktisat, etraf, insan, yeni sınama ve tehditler ve askeri-siyasi boyutta ülkemizin izlediği siyasetleri mevkidaşlarımla paylaştım. İnsan odaklı dış siyasetimize ait evvelarimizi ve hassasiyetlerimizi, teröre karşı yürüttüğümüz çabadaki haklı duruşumuzu vurguladım. Bölgemizi ilgilendiren en kıymetli sorun olarak gördüğüm güvenlik ve istikrarın sağlanması için iş birliğine verdiğimiz ehemmiyeti hatırlattım.
Bu vesileyle Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Rusya Devlet Lideri Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ve Vietnam Devlet Lideri Yardımcısı Anh Xuan ile ikili görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizde izlediğimiz siyasetlerin, üye ülkeler tarafınca ilgi ve takdirle karşılandığını görmekten büyük memnuniyet duydum. Kazakistan’da yaptığımız tüm görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“Bizim ulusal manada bir dağıtım merkezimiz var lakin alışılmış artık bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak”
(Rusya Devlet Lideri Putin’in gaz sevkiyatında Türkiye önerisi) Söz edildiği biçimiyle, bu biçimde bir dağıtım merkezi için, bu iş için alışılmış ki Trakya en kıymetli yer olarak görülüyor. Biz başta Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile bir arada verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal manada bir dağıtım merkezimiz var lakin alışılmış artık bu milletlerarası bir dağıtım merkezi olacak. Bu bahisle ilgili Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve daha sonrasında da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. sonucu bugün çabucak hızla Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanımıza verdik. Tıpkı biçimde birebir anda Rusya’dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu görüşmedeydı, o da talimatı aldı. Artık arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken natürel ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da hızla kuruyor ve ona göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin arabuluculuk rolü
Aramızda yaptığımız toplantıda bu kanaat aslında gücünü koruyor. Yani Türkiye’nin arabuluculuğu konusunda Rusya’nın da başka birtakım ülkelerin de Türkiye’ye olan inançları motamot devam ediyor. Bu mevzuyla ilgili, Kerç Köprüsüyle ilgili hassasiyetleri de bir daha kendisiyle paylaştık. O da bize birtakım teknik ayrıntıları de verdi ve bu mevzuda biz tıpkı hassasiyeti koruyarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’ye olan inancın devam etmesi de bizi ayrıyeten keyifli etti.
“Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları olağan olarak görüyoruz”
(Yunanistan’ın Ege’deki provokasyonları) Natürel bu hususta ikazlarımızı yapıyoruz. Amerika’yla da bu bahisle ilgili olarak Ulusal Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu bahisleri etraflıca görüşme fırsatını buldu. Sonucunu dönünce Hulusi Paşa’yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta yahut farklı adalarda yapılanları şüphesiz görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan daha sonra önlemlerimizi aldıktan daha sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Önlemimiz var, her şeyimiz hazır. ötürüsıyla da adımlarımızı buna göre atıyoruz. O düşünsün.
Bu işin tarihi olmaz. Bir gece birden gelebiliriz o başka. Tarihi kayda girecek. Ancak burada tarih verilmez. Nerede, ne olacağı, ne vakit olacağı konuşulur mu?
ABD ile F16 süreci
Bilhassa F16 konusunda bu son atılan adımlar yahut son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Alışılmış bütün bu adımları tıpkı anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Artık bize düşen de natürel burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Ulusal Savunma Bakanımız gerekse bunun haricinde bizim önderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta hatta son Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’ne gittiğimizde orada alışılmış Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu hususları görüştüm. Yani az evvel söylemiş olduğim sözle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi önlem paketinin içerisinde yer alan bahislerdir. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Beyefendi ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de ortadaki alakaları sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz.
“Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir eza görmüyorum”
(Ermenistan Başbakan’ı Paşinyan ile görüşme) Artık orada bir dar kapsamlı görüşme yaptık. O dar kapsamlıda Paşinyan, hem de İlham Beyefendi ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. daha sonrasında bir de olağan heyetler ortası yaptık ve bu hususları natürel ki görüştük. Lakin Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben rastgele bir külfet görmüyorum.
“Kuzey-güney aksında Kanal İstanbul şayet olmazsa olmaz”
(Kazakistan’la Orta Koridor’un geliştirilmesi) Şu anda dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. 2030’a geldiğimizde bu 25 milyar tona çıkacak. Ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 90’a yakını denizden sağlanıyor. Sonuçta bugün İstanbul Boğazı’ndaki problemler belirli. Önümüzdeki senelerda bu epey daha artacak. Ayrıyeten bizim doğu-batı aksında Orta Koridor’daki amaçlarımız var. Kuzey Koridor’da yaşanan ıstıraplardan dolayı Orta Koridor’a büyük bir yük binecek. Bunların hepsi düşünüldüğünde, bilhassa kuzey-güney aksında Kanal İstanbul şayet olmazsa olmaz. Önümüzdeki günlerde, senelerda bu hayli oldukça daha gündemimizde olacak. Bizim de bir taraftan planlamalarımız, fizibilitelerimiz devam ediyor.
Dünyanın şu anda en epeyce odaklandığı bahis çevrecilik. Biz Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz. Boğaz’da bir kez önemli manada bir etraf tehdidi var. Her an, her şey olabilir. Biz, hiç bir vakit Sarayburnu’ndaki, Selimiye’nin önündeki Independenta yangınını unutmayız. Vakit zaman yalılara bindiren gemileri unutmayız. Ancak artık bizim Kanal İstanbul ile bütün bu kasvetleri ortadan kaldırmış olacağız. Bugün Bakırköy, Samatya kıyılara baktığınızda günlerce beklemeler, birikmeler var. Bir de Karadeniz’deki birikmeler var. Yarın bunlar hayli fazlaca daha artacak. Bir de gemi boyutları epeyce büyüdü. Yüzde 30’u da tehlikeli unsur taşıyor. Riskin boyutları hayli daha arttı. Bundan 10 yıl evvelki 3 tane gemi, şu anda tek gemi oldu. Sayı bir ölçü azaldı ancak risk daha da büyüdü. Gemi sayısı azaldı ancak taşınan yük ölçüsü tam yüzde 40 arttı son 10 senede.
“Sadece başörtüsü olayı değil, aile konusunu da bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz”
(Başörtüsüne anayasal güvence) Burada unsur noktasında, fazla husus olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani biçimde fakat az unsurda bunları toparlamayı planladık. Mevzu olarak da olayı yalnızca başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en değerli kederimiz olan aile konusunu da bir daha bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz. Ve bu çalışmayı da arkadaşlarımız bir daha yürütüyorlar. Bu çalışmayla birlikte de hızla, vakit kaybetmeden çabucak bunu Meclis’e sunmanın çabası içerisinde olacağız. Biz döndükten daha sonra arkadaşlar bize bir sunum yapacaklar. Bu sunumu yaptıktan daha sonra da fazla gecikmeden çabucak istiyoruz ki bunu Meclis’e sunalım.
“Eğer gerçekten güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım”
Bizim sunduğumuz her unsur tartışılır. aslına bakarsan tartışılmazsa demek ki bir iş yapmıyoruz. Tartışılacak ki bir iş yaptığımız ortaya çıksın. Zira bunlar hayati. Yoksa Türkiye’nin gündeminde başörtüsü diye bir mevzu mu vardı? Yanımda başörtülü var. bu biçimde bir sıkıntı var mı? Kimse sana niçin takıyorsun dedi mi? Bunların hepsi aşıldı, geçti. Lakin gündemde bu biçimde bir şey yokken bayram değil, seyran değil problemi. bu biçimde bir noktaya geldi iş. Adamın kederi de yok aslında. Niçin bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibariyle biz hazırlığımızı yapacağız. Ki bir daha birileri çıkıp vakit zaman ‘başörtüsü’ demesin, ‘aile’ demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona bakılırsa atalım. Şayet sahiden güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Zira yasal bir değişikliğe aslına bakarsanız gereksinim yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış aslına bakarsan var. Ancak burada onların niyeti yalnızca bir şeyleri bulandırmak, güya ‘bak ben savundum ancak dayanak vermedi’ demek. Sana Altılı Masa bile takviye vermiyor. Türkiye’nin bu biçimde bir düzenlemeye muhtaçlığı yok. kuvvetli aile, kuvvetli milleti oluşturur.
“Grup toplantısında da rozetini şahsen takacağım”
(CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılması) Her şeydilk evvel bizim davetimiz her vakit bakidir. Kapı açık. Biz, kapımızı kimseye kapayamayız. Kâfi ki gelenin ulusal ve yerli yanı kuvvetli olsun. Mehmet Ali Beyefendi kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü küme toplantısında da rozetini şahsen takacağım. Ve bu biçimdece şu anda resmen AK Parti’ye girmiş olsa da o gün küme toplantısında her insanın huzurunda rozetini takarak epeyce daha farklı bir manada o ruhu istiyorum ki kümemiz da yaşasın.
“Orada epey kıymetli işler başaracağına inanıyorum”
(Metin Feyzioğlu’nun KKTC Büyükelçisi olarak atanması) Metin Beyefendi bir kez yeterli bir hukukçu. Âlâ bir hukukçu olmanın yanında bilhassa memleketler arası hukuk alanında ve Kıbrıs sıkıntısında baro lideriyken bizimle çok hoş çalışmaları oldu. Kendisine bu teklifi yaptığımda o da ‘bunun için fazlaca müteşekkir olurum’ dedi. Metin Bey’in bilhassa Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs adasındaki gelişmelere vukufiyeti var. Yalnızca bir büyükelçi değil, beraberinde akademisyen olarak da orada epeyce kıymetli işler başaracağına inanıyorum.
İlk Meskenim Birinci İş Yerim Projesi
Aslında birinci yaptığım açıklamadan daha sonra bu sürece yönelik yeni açıklama arsa üzerinde oldu. Ne dedik? Yerdeki sayıyı birinci etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz. 1 milyon arsa. Bunu da nasıl yapacağız? Kura çekimiyle oradaki dağıtımları yapacağız. Kaygımız altyapısı yapılmış emlaka kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım konutunu oraya kendisi yapsın. Bu, Türkiye’de farklı bir sıçramayı getirecek. Bu, taban artı 1 yahut yalnızca yer; bu türlü 1 milyon arsayı inşallah vatandaşlarımıza ucuz imkanlarla verme anlayışını getiriyor. Bu bahisle ilgili de iki gün evvel bakanımla görüştüm. O da ‘biz bütün hazırlıkları Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yaptık, hazırız, her an bununla ilgili adımı atabiliriz’ dedi. Şu an itibariyle inşallah Bakanlığımızın takibinde bu adımı da atacağız.
AK Parti’nin seçim stratejisi
Her şeydilk evvel, argümanı olmayan müddei olamaz. Evvel teziniz olacak ki müddei olasınız. Biz, argüman sahibiyiz, o denli çıktık yola. çok hoş bir çalışma var. Bu çalışmayı arkadaşlarımız yürütüyorlar. O gün de orada hayli farklı bir sunumla inşallah tüm ülkemize hitap edeceğiz.
Asgari ücret
Şu anda bu hususla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bir evvelkilerden çok daha farklı bir hazırlığın ortasında olduğunu biliyorum. Ancak biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere düzgün yerleşsin.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.