İhbar mektubu 17 yıl daha sonra ağabeyi tutuklattı
Arnavutköy’de 17 yıl önce, 16 yaşındaki Arzu Tuncel’i bakire olmadığı yönündeki dedikodulardan ötürü öldürdükleri nedeni öne sürülerek yargılanan iki ağabeyden biri hakkındaki beraat sonucu ‘ihbar mektubu’ daha sonrası başlayan soruşturmayla üst mahkemece kaldırıldı. Mahkeme, ağabey Şener Tuncel’e müebbet hapis cezası verdi. Daha önce iki ağabey hakkında suçu işlediklerine dair kesin bir delil bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verilmişti.
Arnavutköy’de 5 Şubat 2004’te gerçekleşen olay daha sonrası hazırlanan iddianameye nazaran, 16 yaşındaki Arzu Tuncel ile Güner B. ile askere gitmedilk önce nişanlandı. Güner B., nişanlısı öldürülmeden iki gün önce evlilik hazırlıklarını konuşmak için ailesinin evine gitti. Arzu Tuncel’in annesi Güner B.’ye, “Oğlum sen askerdeyken, Arzu evin çatısında çamaşır asarken çatıdan yere düşmüş. Bu esnada kızlığı bozuldu. Sen erkek adamsın. Gerdek gecesinde kolunu az kesersin kan akıtırsın. Bu olayı fazla büyütme” dedi. Bunu duyar duymaz şok yaşayan Güner B. de “Niye benim büyüklerime haber vermediniz. Muayene ettireceğim. Kaza kararı olduğu ortaya çıkarsa evlenirim” diye konuştu. İddianameye gore olayı duyan ve olay tarihinde 23 yaşında olan ağabey Şener Tuncel, bu iddiayı kardeşi Arzu’ya sordu. Arzu da ağlayarak, “Bakireyim. kimselerle ilişkim olmadı. Komşular bana iftira atıyor” dedi. Ancak Arzu Tuncel’in yakınlarına öldürüleceğini söylemiş olduği anlatıldığı iddianamede, “çevredekilerin dedikoduları niçiniyle cinayete kurban gideceğini bildiği, hemen sonrasındasında maktülenin ağabeyi Şener Tuncel’in jandarmaya maktulün kayıp olduğu yönünde ihbarda bulunduğu ve maktülenin evlerine yürüme mesafesinde boş bir arsada 17 yerinden delici ve kesici aletle yaralanmış biçimde canavarca hisle öldürülmüş biçimde bulunduğu” anlatıldı.
16 YIL daha sonra GELEN İHBAR MEKTUBU ÜZERİNE DOSYA YENİDEN ELE ALINDI
Soruşturmayı yürüten savcılığa vakadan 16 yıl daha sonra “5 Şubat 2004 tarihinde Gaziosmanpaşa’ya bağlı Boğazköy Atatürk Mahallesi 9. Sokaktan M. Sait Tuncel’in kızı Arzu Tuncel, ağabeyi Şenol ve Yemlihan tarafınca bıçakla öldürüp sokağa atıldı. Öldürme niçini bu kız halasının oğlu Ö.K. tarafınca hamile kalmış ve Ö.K. şu anda Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kaşıkçı köyünde oturuyor. bu biçimde bir olay olduktan daha sonra biz mahalle sakinleri olarak seyirci kalmaktan rahatsız oluyoruz. Bunun için bir kaç kez karakola haber verdiğimiz gibi hiç kimse ilgilenmedi. Son çareyi değerli makamınıza bildirmek zorunda kaldık” yazılı bir ihbar mektubu ulaştı. Bu ihbar mektubu üzerine savcılık, dosyayı bir daha ele aldı. Arzu’nun halasının oğlu Ö.K’nin ifadesi alındı. Ö.K. “1999-2000 senelerında Arzu Tuncel’in İstanbul’daki babasının evinde kaldığını, ancak Arzu ile aralarında duygusal veya cinsel herhangi bir ilişkisi olmadığını, öldürüldüğü gün köyde olduğunu, nasıl öldürüldüğünü bilmediğini” söylemiş oldu.
AİLE, NİŞANLISININ DOKTOR ISRARINDAN RAHATSIZ OLDU
OTOPSİ RAPORUNA GÖRE BAKİRE ÇIKTI
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, otopsi raporuna bakılırsa Arzu’nun bakire olduğunun tespit edildiğini belirledi. Ayrıca maktulenin öldürüldüğü gece Şener ve Yemlihan Tuncel ile yakın akrabaları olan Sebahattin içinde yoğun bir biçimde telefon görüşmeleri olduğu da vurgulandı. İddianamede, “Sonuç olarak bakire olan maktulenin bakire olmadığı düşüncesiyle töre saikiyle canavarca hisle kesici ve delici aletle 17 yerinden faydalanmak suretiyle öldürüldüğü anlaşılmıştır” denildi. Sanık ağabeyler Şener Tuncel ve Yemlihan Tuncel’in “Töre saiki, canavarca his, kasten, tasarlayarak, kendini savunamayacak durumda kişi öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istendi.
YEREL MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Yapılan yargılama sonunda İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Kasım 2020’de her iki ağabeyin de suçu işlediklerine dair kesin bir delil bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verdi. Bu karara karşı Aile Bakanlığı avukatı tarafınca itiraz edildi.
ÜST MAHKEMEDE DURUŞMA YAPILDI
İstinaf başvurusunu kabul eden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde bugün duruşma yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık Şener Tuncel ve şikayetçi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
BERAATİNİN ONANMASINI İSTEDİ
Sanık Şener Tuncel savunmasında, kız kardeşini kimin öldürdüğünü bilmediğini belirterek “İhbar mektuplarını kim yollamışsa bu suçla bağlantısı olabilir. İlk derece mahkemesinin sonucu yerindedir, beraat karanın onanmasını isterim” dedi. Olay gününün sorulması üzerine sanık Tuncel, “Evde misafirimiz vardı. Annem, babam, kız kardeşim Arzu ve eşimle beraber ailecek yemek yedik. Gece 12’de eşimle odamıza çekildik. Babamla annem sabah namazına kalkmışlar, kız kardeşimi odasında olmadığını fark etmişler. Akrabalardan soruşturduk. Ancak kardeşimi bulamadık. Arnavutköy Jandarma Karakolu’na kayıp ihbarında bulundum” şeklinde konuştu. Sanık Tuncel, olay günü herhangi bir ses duyup duymadığına ilişkin de hiç bir gürültü duymadığını, yorgun olduğu için yattığını söylemiş oldu.
“HER İKİ AĞABEY DE CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz her iki sanığın ifadelerinin çelişkili olduğunu, kız kardeşlerini öldürme suçunun sabit olduğunu belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
SAVCI BİR AĞABEYİN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Savcı esas hakkındaki mütalaasında, maktülün Güner Bilgin ile nişanlı olduğu, evde çamaşır asarken yere düşme kararı kızlığının bozulduğu ve bu konuda rapor alındığı iddialarını nişanlısına söylenmesi niçiniyle aile arasında konuşmaların olduğu, olay gecesi saat 23.00’a kadar maktülün de ailesinin evde bulunduğundan şüphe olmadığı kaydedildi. 5 Şubat 2004 tarihinde ağabey Şener Tuncel’in kayıp ihbarında bulunduğu, maktülenin de aynı gün evlerine yürüme mesafesinde kıyafetleri ve ayağında terlik bulunduğu biçimde 17 yerinden bıçaklanmış biçimde bulunduğu açıklandı. Sanık Şener Tuncel’in kardeşine ve çocuğa yönelik öldürme eylemi niçiniyle eski TCK uyarınca cezalandırılması talep edildi. Şener Tuncel hakkında adli kontrol sonucu verilmesi de istendi. Diğer kardeş Yemlihan Tuncel’in ise suça iştirak ettiği yönünde delil elde edilemediğinden cezalandırılmasını gerektirir delil elde edilemediğinden istinaf başvurusunun reddini talep etti.
“ÖLDÜRMEDİM”
Şenel Tuncel mütalaaya karşı savunmasında, “Kardeşimi öldürmedim” diyerek mütalaaya katılmadığını belirtti.
MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Şenel Tuncel’i hakkında kardeşini öldürme suçundan verilen beraat sonucunın kaldırılmasına karar verdi. Suçun işlendiği tarihte eski TCK’nin yürürlükte olması ve bir daha yasa gereği lehine olan yasa uygulanarak 765 sayılı TCK’nin 449/1. maddesi uyarınca müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, Şenel Tuncel hakkında pişmanlık duymadığı nedeni öne sürülerek indirim uygulamadı ve yurtdışına çıkış yasağı da koydu.
DİĞER AĞABEYİN BERAATİ DEVAM
Mahkeme heyeti, sanık Yemlihan Tuncel hakkında “Nitelikli öldürme” suçundan yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, savunmasının inandırıcı bulunduğu ve bu hükümde isabetsizlik görülmediği belirtilerek bu sanık yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Arnavutköy’de 17 yıl önce, 16 yaşındaki Arzu Tuncel’i bakire olmadığı yönündeki dedikodulardan ötürü öldürdükleri nedeni öne sürülerek yargılanan iki ağabeyden biri hakkındaki beraat sonucu ‘ihbar mektubu’ daha sonrası başlayan soruşturmayla üst mahkemece kaldırıldı. Mahkeme, ağabey Şener Tuncel’e müebbet hapis cezası verdi. Daha önce iki ağabey hakkında suçu işlediklerine dair kesin bir delil bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verilmişti.
Arnavutköy’de 5 Şubat 2004’te gerçekleşen olay daha sonrası hazırlanan iddianameye nazaran, 16 yaşındaki Arzu Tuncel ile Güner B. ile askere gitmedilk önce nişanlandı. Güner B., nişanlısı öldürülmeden iki gün önce evlilik hazırlıklarını konuşmak için ailesinin evine gitti. Arzu Tuncel’in annesi Güner B.’ye, “Oğlum sen askerdeyken, Arzu evin çatısında çamaşır asarken çatıdan yere düşmüş. Bu esnada kızlığı bozuldu. Sen erkek adamsın. Gerdek gecesinde kolunu az kesersin kan akıtırsın. Bu olayı fazla büyütme” dedi. Bunu duyar duymaz şok yaşayan Güner B. de “Niye benim büyüklerime haber vermediniz. Muayene ettireceğim. Kaza kararı olduğu ortaya çıkarsa evlenirim” diye konuştu. İddianameye gore olayı duyan ve olay tarihinde 23 yaşında olan ağabey Şener Tuncel, bu iddiayı kardeşi Arzu’ya sordu. Arzu da ağlayarak, “Bakireyim. kimselerle ilişkim olmadı. Komşular bana iftira atıyor” dedi. Ancak Arzu Tuncel’in yakınlarına öldürüleceğini söylemiş olduği anlatıldığı iddianamede, “çevredekilerin dedikoduları niçiniyle cinayete kurban gideceğini bildiği, hemen sonrasındasında maktülenin ağabeyi Şener Tuncel’in jandarmaya maktulün kayıp olduğu yönünde ihbarda bulunduğu ve maktülenin evlerine yürüme mesafesinde boş bir arsada 17 yerinden delici ve kesici aletle yaralanmış biçimde canavarca hisle öldürülmüş biçimde bulunduğu” anlatıldı.
16 YIL daha sonra GELEN İHBAR MEKTUBU ÜZERİNE DOSYA YENİDEN ELE ALINDI
Soruşturmayı yürüten savcılığa vakadan 16 yıl daha sonra “5 Şubat 2004 tarihinde Gaziosmanpaşa’ya bağlı Boğazköy Atatürk Mahallesi 9. Sokaktan M. Sait Tuncel’in kızı Arzu Tuncel, ağabeyi Şenol ve Yemlihan tarafınca bıçakla öldürüp sokağa atıldı. Öldürme niçini bu kız halasının oğlu Ö.K. tarafınca hamile kalmış ve Ö.K. şu anda Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kaşıkçı köyünde oturuyor. bu biçimde bir olay olduktan daha sonra biz mahalle sakinleri olarak seyirci kalmaktan rahatsız oluyoruz. Bunun için bir kaç kez karakola haber verdiğimiz gibi hiç kimse ilgilenmedi. Son çareyi değerli makamınıza bildirmek zorunda kaldık” yazılı bir ihbar mektubu ulaştı. Bu ihbar mektubu üzerine savcılık, dosyayı bir daha ele aldı. Arzu’nun halasının oğlu Ö.K’nin ifadesi alındı. Ö.K. “1999-2000 senelerında Arzu Tuncel’in İstanbul’daki babasının evinde kaldığını, ancak Arzu ile aralarında duygusal veya cinsel herhangi bir ilişkisi olmadığını, öldürüldüğü gün köyde olduğunu, nasıl öldürüldüğünü bilmediğini” söylemiş oldu.
AİLE, NİŞANLISININ DOKTOR ISRARINDAN RAHATSIZ OLDU
OTOPSİ RAPORUNA GÖRE BAKİRE ÇIKTI
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, otopsi raporuna bakılırsa Arzu’nun bakire olduğunun tespit edildiğini belirledi. Ayrıca maktulenin öldürüldüğü gece Şener ve Yemlihan Tuncel ile yakın akrabaları olan Sebahattin içinde yoğun bir biçimde telefon görüşmeleri olduğu da vurgulandı. İddianamede, “Sonuç olarak bakire olan maktulenin bakire olmadığı düşüncesiyle töre saikiyle canavarca hisle kesici ve delici aletle 17 yerinden faydalanmak suretiyle öldürüldüğü anlaşılmıştır” denildi. Sanık ağabeyler Şener Tuncel ve Yemlihan Tuncel’in “Töre saiki, canavarca his, kasten, tasarlayarak, kendini savunamayacak durumda kişi öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istendi.
YEREL MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Yapılan yargılama sonunda İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Kasım 2020’de her iki ağabeyin de suçu işlediklerine dair kesin bir delil bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verdi. Bu karara karşı Aile Bakanlığı avukatı tarafınca itiraz edildi.
ÜST MAHKEMEDE DURUŞMA YAPILDI
İstinaf başvurusunu kabul eden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde bugün duruşma yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık Şener Tuncel ve şikayetçi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
BERAATİNİN ONANMASINI İSTEDİ
Sanık Şener Tuncel savunmasında, kız kardeşini kimin öldürdüğünü bilmediğini belirterek “İhbar mektuplarını kim yollamışsa bu suçla bağlantısı olabilir. İlk derece mahkemesinin sonucu yerindedir, beraat karanın onanmasını isterim” dedi. Olay gününün sorulması üzerine sanık Tuncel, “Evde misafirimiz vardı. Annem, babam, kız kardeşim Arzu ve eşimle beraber ailecek yemek yedik. Gece 12’de eşimle odamıza çekildik. Babamla annem sabah namazına kalkmışlar, kız kardeşimi odasında olmadığını fark etmişler. Akrabalardan soruşturduk. Ancak kardeşimi bulamadık. Arnavutköy Jandarma Karakolu’na kayıp ihbarında bulundum” şeklinde konuştu. Sanık Tuncel, olay günü herhangi bir ses duyup duymadığına ilişkin de hiç bir gürültü duymadığını, yorgun olduğu için yattığını söylemiş oldu.
“HER İKİ AĞABEY DE CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz her iki sanığın ifadelerinin çelişkili olduğunu, kız kardeşlerini öldürme suçunun sabit olduğunu belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
SAVCI BİR AĞABEYİN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Savcı esas hakkındaki mütalaasında, maktülün Güner Bilgin ile nişanlı olduğu, evde çamaşır asarken yere düşme kararı kızlığının bozulduğu ve bu konuda rapor alındığı iddialarını nişanlısına söylenmesi niçiniyle aile arasında konuşmaların olduğu, olay gecesi saat 23.00’a kadar maktülün de ailesinin evde bulunduğundan şüphe olmadığı kaydedildi. 5 Şubat 2004 tarihinde ağabey Şener Tuncel’in kayıp ihbarında bulunduğu, maktülenin de aynı gün evlerine yürüme mesafesinde kıyafetleri ve ayağında terlik bulunduğu biçimde 17 yerinden bıçaklanmış biçimde bulunduğu açıklandı. Sanık Şener Tuncel’in kardeşine ve çocuğa yönelik öldürme eylemi niçiniyle eski TCK uyarınca cezalandırılması talep edildi. Şener Tuncel hakkında adli kontrol sonucu verilmesi de istendi. Diğer kardeş Yemlihan Tuncel’in ise suça iştirak ettiği yönünde delil elde edilemediğinden cezalandırılmasını gerektirir delil elde edilemediğinden istinaf başvurusunun reddini talep etti.
“ÖLDÜRMEDİM”
Şenel Tuncel mütalaaya karşı savunmasında, “Kardeşimi öldürmedim” diyerek mütalaaya katılmadığını belirtti.
MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Şenel Tuncel’i hakkında kardeşini öldürme suçundan verilen beraat sonucunın kaldırılmasına karar verdi. Suçun işlendiği tarihte eski TCK’nin yürürlükte olması ve bir daha yasa gereği lehine olan yasa uygulanarak 765 sayılı TCK’nin 449/1. maddesi uyarınca müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, Şenel Tuncel hakkında pişmanlık duymadığı nedeni öne sürülerek indirim uygulamadı ve yurtdışına çıkış yasağı da koydu.
DİĞER AĞABEYİN BERAATİ DEVAM
Mahkeme heyeti, sanık Yemlihan Tuncel hakkında “Nitelikli öldürme” suçundan yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, savunmasının inandırıcı bulunduğu ve bu hükümde isabetsizlik görülmediği belirtilerek bu sanık yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.