İmamoğlu’nun hakaret davası sonucu, savcı tarafınca istinafa taşındı
Savcının istinaf dilekçesinde, gerekçeli sonucun karar kısmında “sanığın hareketini basın önünde alenen işlediği anlaşıldığından” ibaresinde TCK’nin 125/4. unsuruna nazaran artırım yapılması gerekirken 125/6. hususun yazılarak yazım yanılgısı yapıldığı açıklandı.
Dilekçede, sanığın cezasında hesaplama kusuru yapıldığı ve bu niçinle 5 gün fazla mahpus cezası tayinine karar verilmesinin metot ve yasaya muhalif olduğu aktarıldı.
Savcının dilekçesinde, yol ve temel istikametinden kanuna karşıtlık bulunduğu nedeni öne sürülerek sonucun düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talep edildi.
Dava belgesini, “kamu bakılırsavlilerine hakaret” kabahatine bakan dairenin alması bekleniyor.
– Davanın geçmişi
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık’ta İmamoğlu’nun “kamu bakılırsavlisine karşı misyonundan dolayı hakaret” cürmünden 1 yıl 6 ay mahpusla cezalandırılmasına karar vermişti.
Mahkeme, sanığın bu aksiyonu basın önünde alenen işlemesi niçiniyle artırıma giderek, İmamoğlu’na verilen cezanın 1 yıl 9 aya çıkarılmasına hükmetmişti.
İmamoğlu’nun bu aksiyonu “kurul halinde çalışan kamu gorevlilerine karşı” işlediğine kanaat getiren mahkeme, sanığın 2 yıl 7 ay 15 gün mahpusla cezalandırılmasını karara bağlamıştı.
Mahkeme, İmamoğlu hakkında TCK’nin “Belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılma” konusunu içeren 53. unsurunun uygulanmasına hükmetmişti.
Davaya ait gerekçeli kararda, sanığın söylemiş olduği her kelamın tüm Türkiye’de ve yurt haricinde, basın aracılığıyla çarçabuk duyulduğuna vurgu yapılarak, “Takip edilen sanık tarafınca bu türlü, hakaret hatasının işlenmesi sebebi ile temel ceza belirlenirken TCK’nin 125/1-3-a hususunda öngörülen seçimlik cezalardan mahpus cezası tercih edilerek, temel ceza alt sondan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir.” tabirine yer verilmişti.
Sanığa verilen cezada artırıma gidilme niçinlerinin sıralandığı gerekçeli kararda, İmamoğlu’nun üzerine atılı hatası, seçimle ilgili en üst heyet olan ve yüksek yargı organı sayılan YSK üyelerine karşı işlediğine işaret edilmişti.
Bu niçinle TCK’nin ilgili hususu uyarınca cezada yarı oranında artırıma gidildiğinin altı çizilen gerekçeli kararda, burada ceza artırım oranı belirlenirken, seçim konusunda en üst şura olan ve yetkilerini Anayasa’dan alan YSK üyelerine karşı cürmün işlenmiş olması sebebi ile artırım oranının alt huduttan uzaklaşılarak yapıldığı kaydedilmişti.
Kararda, İmamoğlu’nun suça husus kelamlarının muhatabının YSK üyeleri olduğunun “duraksanmayacak biçimde açık” olduğuna işaret edilerek, “Bu mevzuda sanığın yapmış olduğu savunma, yani kelamların muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu konusunun ileri sürülmesi, karşılıklı hakaret sebebi ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir.” tabirine yer verilmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Savcının istinaf dilekçesinde, gerekçeli sonucun karar kısmında “sanığın hareketini basın önünde alenen işlediği anlaşıldığından” ibaresinde TCK’nin 125/4. unsuruna nazaran artırım yapılması gerekirken 125/6. hususun yazılarak yazım yanılgısı yapıldığı açıklandı.
Dilekçede, sanığın cezasında hesaplama kusuru yapıldığı ve bu niçinle 5 gün fazla mahpus cezası tayinine karar verilmesinin metot ve yasaya muhalif olduğu aktarıldı.
Savcının dilekçesinde, yol ve temel istikametinden kanuna karşıtlık bulunduğu nedeni öne sürülerek sonucun düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talep edildi.
Dava belgesini, “kamu bakılırsavlilerine hakaret” kabahatine bakan dairenin alması bekleniyor.
– Davanın geçmişi
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık’ta İmamoğlu’nun “kamu bakılırsavlisine karşı misyonundan dolayı hakaret” cürmünden 1 yıl 6 ay mahpusla cezalandırılmasına karar vermişti.
Mahkeme, sanığın bu aksiyonu basın önünde alenen işlemesi niçiniyle artırıma giderek, İmamoğlu’na verilen cezanın 1 yıl 9 aya çıkarılmasına hükmetmişti.
İmamoğlu’nun bu aksiyonu “kurul halinde çalışan kamu gorevlilerine karşı” işlediğine kanaat getiren mahkeme, sanığın 2 yıl 7 ay 15 gün mahpusla cezalandırılmasını karara bağlamıştı.
Mahkeme, İmamoğlu hakkında TCK’nin “Belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılma” konusunu içeren 53. unsurunun uygulanmasına hükmetmişti.
Davaya ait gerekçeli kararda, sanığın söylemiş olduği her kelamın tüm Türkiye’de ve yurt haricinde, basın aracılığıyla çarçabuk duyulduğuna vurgu yapılarak, “Takip edilen sanık tarafınca bu türlü, hakaret hatasının işlenmesi sebebi ile temel ceza belirlenirken TCK’nin 125/1-3-a hususunda öngörülen seçimlik cezalardan mahpus cezası tercih edilerek, temel ceza alt sondan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir.” tabirine yer verilmişti.
Sanığa verilen cezada artırıma gidilme niçinlerinin sıralandığı gerekçeli kararda, İmamoğlu’nun üzerine atılı hatası, seçimle ilgili en üst heyet olan ve yüksek yargı organı sayılan YSK üyelerine karşı işlediğine işaret edilmişti.
Bu niçinle TCK’nin ilgili hususu uyarınca cezada yarı oranında artırıma gidildiğinin altı çizilen gerekçeli kararda, burada ceza artırım oranı belirlenirken, seçim konusunda en üst şura olan ve yetkilerini Anayasa’dan alan YSK üyelerine karşı cürmün işlenmiş olması sebebi ile artırım oranının alt huduttan uzaklaşılarak yapıldığı kaydedilmişti.
Kararda, İmamoğlu’nun suça husus kelamlarının muhatabının YSK üyeleri olduğunun “duraksanmayacak biçimde açık” olduğuna işaret edilerek, “Bu mevzuda sanığın yapmış olduğu savunma, yani kelamların muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu konusunun ileri sürülmesi, karşılıklı hakaret sebebi ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir.” tabirine yer verilmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.