‘İntihar etti’ dediği eşini sokakta taşıyarak hastaneye götüren sanığa müebbet mahpus
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Suat Özlüer Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, sanık avukatı ile Gülseren Mamuş’un ailesinin avukatı salonda hazır bulundu.
Duruşmada temele ait görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, olay tarihinde alkollü olan sanığın maktulle tartıştığı ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan maktule ateş ederek vefatına niye olduğunu belirtti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini isteyen cumhuriyet savcısı, ayrıyeten sanığın “kasten öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını ve cezasında indirim yapılmamasını talep etti.
Savunmasında eşine ateş etmediğini öne süren sanık Özlüer, “1-2 ateş ettiğim hakikat lakin eşime yönelik aksiyonum olmamıştır. Tabancayı sehpanın üzerine bıraktım. Eşimle konuşmaya çalıştım. Yaklaşık 15 dakika kadar daha sonra lavaboya geçtim. Tam ışığı yakıp içeri geçecekken bir el ateş sesi duydum. Tuvalete girmeden eşimin bulunduğu yere gittim. Eşimi yerde görür görmez bağırarak yardım talebinde bulundum. Hastaneye yetiştirmeye çalıştım. Kaçmadım. Saklanmadım. Lakin yetiştiremedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığı “çocuğa karşı taammüden öldürme” kabahatinden evvel ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkum etti. Verilen cezanın sanığın geleceği üstündeki tesirini dikkate alan heyet, bu niçinle cezayı müebbet mahpusa indirerek, tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Öte yandan sanık hakkında beraat sonucu verilmesi istikametinde görüş bildiren mahkeme üyesi hakim, karara muhalefet şerhi düştü.
– İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Gülseren Mamuş (17) ile sanık Suat Özlüer’in (33) dini nikahlı eş olup Beyoğlu Kaptanpaşa Mahallesi’nde bir arada yaşadıkları anlatılmıştı.
Olay günü olan 15 Eylül 2021’de maktulün kendisini aldattığını argüman ettiği eşiyle tartıştığı aktarılan iddianamede, tartışma sırasında Gülseren Mamuş’un başından silahla vurulduğu belirtilmişti.
İddianamede, sanığın ağır yaralanan eşini yaralı biçimde kucağına alarak sokaktan geçen bir aracı durdurup hastaneye götürdüğü, olayın nazaranvlilere intikal etmesi kararı soruşturmaya başlandığı, maktulün hastanede öldüğünün belirlendiği kaydedilmişti.
– Sanık cinayet tezini kabul etmemişti
İddianamede sözüne yer verilen sanık Özlüer, maktul ile 6 aydır dini nikahla bir arada yaşadıklarını, kıskançlık sebebiyle kimi birtakım arbede ettiklerini söylemişti.
Olay günü eşine kendisini aldatmadığını anlatmaya çalıştığını ve bu sırada alkol aldığını belirten Özlüer, odada bulunan gardıroptan silah çıkardığını ve elinde silah varken konuşmaya devam ettiğini aktarmıştı.
Tartışma sırasında tabanca ile duvara iki el ateş etmesi üzerine meskene gelen komşuları Ceylan K’yi dışarı çıkardığını tabir eden sanık Özlüer, sonrasındasında silahın şarjörünü çıkararak sehpanın üzerine koyduğunu, tuvalete gitmek için odadan çıkacağı sırada bir el silah sesi duyduğunu öne sürmüştü.
Sanık Özlüer, kanlar içerisinde yerde yatan eşini kucağına alarak sokaktan geçen bir araçla hastaneye götürdüğünü belirterek, eşini öldürmediğini argüman etmişti.
İddianamede, belge kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dini nikahlı eşini tabanca ile vurarak öldürdüğü belirtilen sanığın “kasten öldürme” kabahatinden müebbet mahpusla cezalandırılması istenmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Suat Özlüer Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, sanık avukatı ile Gülseren Mamuş’un ailesinin avukatı salonda hazır bulundu.
Duruşmada temele ait görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, olay tarihinde alkollü olan sanığın maktulle tartıştığı ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan maktule ateş ederek vefatına niye olduğunu belirtti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini isteyen cumhuriyet savcısı, ayrıyeten sanığın “kasten öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını ve cezasında indirim yapılmamasını talep etti.
Savunmasında eşine ateş etmediğini öne süren sanık Özlüer, “1-2 ateş ettiğim hakikat lakin eşime yönelik aksiyonum olmamıştır. Tabancayı sehpanın üzerine bıraktım. Eşimle konuşmaya çalıştım. Yaklaşık 15 dakika kadar daha sonra lavaboya geçtim. Tam ışığı yakıp içeri geçecekken bir el ateş sesi duydum. Tuvalete girmeden eşimin bulunduğu yere gittim. Eşimi yerde görür görmez bağırarak yardım talebinde bulundum. Hastaneye yetiştirmeye çalıştım. Kaçmadım. Saklanmadım. Lakin yetiştiremedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığı “çocuğa karşı taammüden öldürme” kabahatinden evvel ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkum etti. Verilen cezanın sanığın geleceği üstündeki tesirini dikkate alan heyet, bu niçinle cezayı müebbet mahpusa indirerek, tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Öte yandan sanık hakkında beraat sonucu verilmesi istikametinde görüş bildiren mahkeme üyesi hakim, karara muhalefet şerhi düştü.
– İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Gülseren Mamuş (17) ile sanık Suat Özlüer’in (33) dini nikahlı eş olup Beyoğlu Kaptanpaşa Mahallesi’nde bir arada yaşadıkları anlatılmıştı.
Olay günü olan 15 Eylül 2021’de maktulün kendisini aldattığını argüman ettiği eşiyle tartıştığı aktarılan iddianamede, tartışma sırasında Gülseren Mamuş’un başından silahla vurulduğu belirtilmişti.
İddianamede, sanığın ağır yaralanan eşini yaralı biçimde kucağına alarak sokaktan geçen bir aracı durdurup hastaneye götürdüğü, olayın nazaranvlilere intikal etmesi kararı soruşturmaya başlandığı, maktulün hastanede öldüğünün belirlendiği kaydedilmişti.
– Sanık cinayet tezini kabul etmemişti
İddianamede sözüne yer verilen sanık Özlüer, maktul ile 6 aydır dini nikahla bir arada yaşadıklarını, kıskançlık sebebiyle kimi birtakım arbede ettiklerini söylemişti.
Olay günü eşine kendisini aldatmadığını anlatmaya çalıştığını ve bu sırada alkol aldığını belirten Özlüer, odada bulunan gardıroptan silah çıkardığını ve elinde silah varken konuşmaya devam ettiğini aktarmıştı.
Tartışma sırasında tabanca ile duvara iki el ateş etmesi üzerine meskene gelen komşuları Ceylan K’yi dışarı çıkardığını tabir eden sanık Özlüer, sonrasındasında silahın şarjörünü çıkararak sehpanın üzerine koyduğunu, tuvalete gitmek için odadan çıkacağı sırada bir el silah sesi duyduğunu öne sürmüştü.
Sanık Özlüer, kanlar içerisinde yerde yatan eşini kucağına alarak sokaktan geçen bir araçla hastaneye götürdüğünü belirterek, eşini öldürmediğini argüman etmişti.
İddianamede, belge kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dini nikahlı eşini tabanca ile vurarak öldürdüğü belirtilen sanığın “kasten öldürme” kabahatinden müebbet mahpusla cezalandırılması istenmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.