İstanbul barajlarında doluluk yüzde 44’lerde
– Marmara Bölgesi’nde yağışlar, eylül ayında uzun yıllar ortalamasına bakılırsa yüzde 40 azaldı, kentteki barajlarda doluluk yüzde 44’e düştü.
AA muhabirinin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bilgilerinden derlediği bilgilere göre, Marmara Bölgesi’nde eylülde uzun yıllar yağış ortalaması 41,7 milimetre olarak ölçüldü. Bölgeye geçen yıl eylül ayında 22,9 milimetre, bu yıl tıpkı ayda ise 25,1 milimetre yağış düştü.
Bölgede eylül yağışları, uzun yıllar ortalamasına nazaran yüzde 40 azalırken geçen yılın birebir periyoduna göre yüzde 10 arttı.
Eylül ayında Çanakkale ve Tekirdağ’da yağışlar yüzde 80’den çok azalma gösterdi. Tıpkı periyotta İstanbul’un batısında 10-15 gün aralığında yağış görüldü.
Yağışların azalması niçiniyle İstanbul barajlarındaki doluluğun yüzde 44’e düşmesi suyun tasarrufu ve kaynakların müdafaa konusunu bir daha gündeme getirdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi meteoroloji uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İtimat Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde eylüldeki yağışların normaline ve geçen yılın tıpkı devrine bakılırsa azaldığını söylemiş oldu.
Marmara Bölgesi’nde ise geçen ay yağışların normaline nazaran azaldığını ve geçen yılın birebir periyoduna göre arttığını belirten Özdemir, “Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde su sıcaklıkların fazla olması Marmara Bölgesi’ndeki yağışları etkiledi. Ayrıyeten kuzeyli rüzgarlar da geçen ay Marmara Bölgesi’nde yağışların biraz artmasına niye oldu.” diye konuştu.
– “Su kıtlığına yanlışsız gidiyoruz”
Özdemir, modül kesim yağış bulunmasına karşın kuraklığın hala devam ettiğine dikkati çekerek, şu biçimde devam etti:
“Bu durum büyük sıklıkla global iklimsel değişikliğinden kaynaklanıyor. Pasifik Okyanus üzerinde cereyan eden sistemler tüm dünya iklimini etkiliyor. ‘La Nina’ tesiri bu yıl da bahar aylarına kadar devam edecektir. Bu tesirle birlikte bir daha kuraklık ve soğuk hava kelam konusu olacaktır. Tesir zayıfladıktan daha sonra yağışlar biraz artabilir. Su kıtlığı, su gerilimi çeken bir ülkeyiz. Su kıtlığına hakikat gidiyoruz. Bunun için gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Ovalarımıza, tarım alanlarımıza yetecek kadar su kanalları yapılmalıdır. Suların bu türlü taşınması ve su biriktirilmesi gerekiyor. Devletimiz bunun için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıyeten Marmara Bölgesi’nde tarım yılı yağışları olağanlara yakın durumda.”
Yağışların azalmasının İstanbul’daki barajlarda da tesirini gösterdiğini lisana getiren Özdemir, “İstanbul’da barajlardaki doluluk yüzde 44’lere düşmüş durumda. Suyun tasarrufu kıymetlidir ve dikkatli olunmalıdır. Su kaynaklarımızı azami bir biçimde korumalıyız. İstanbul’da su kullanması hayli artmış durumda. Nüfusun ağır olması barajlardaki doluluk oranını azaltıyor.” sözlerini kullandı.
– “Son 10 yıllık periyotta kuraklık en şiddetli biçimde hissedilmeye başlandı”
Marmara Bölgesi’nde ekim yağışlarının âlâ gözüktüğünün altını çizen Özdemir, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için bu durumun bu biçimde olmadığını tabir etti.
Özdemir, yağışların az olmasının kuraklığın en kıymetli göstergesi olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Son 10 yıllık devirde kuraklık en şiddetli biçimde hissedilmeye başlandı. İnsanlığı tehdit eder duruma geldi. Kuraklık günümüzün en büyük afetidir. Bu niçinle akıllı davranılması gerekmektedir. Atık suların geriye dönüşümü sağlanmalı, yağmur suları kesinlikle biriktirilmeli. Yok edilen ormanların bir daha oluşturulma çalışmalarına sürat verilmesi, tarım alanlarının sulama sistemlerinin yenilenme ve modernize etme çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekiyor.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
– Marmara Bölgesi’nde yağışlar, eylül ayında uzun yıllar ortalamasına bakılırsa yüzde 40 azaldı, kentteki barajlarda doluluk yüzde 44’e düştü.
AA muhabirinin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bilgilerinden derlediği bilgilere göre, Marmara Bölgesi’nde eylülde uzun yıllar yağış ortalaması 41,7 milimetre olarak ölçüldü. Bölgeye geçen yıl eylül ayında 22,9 milimetre, bu yıl tıpkı ayda ise 25,1 milimetre yağış düştü.
Bölgede eylül yağışları, uzun yıllar ortalamasına nazaran yüzde 40 azalırken geçen yılın birebir periyoduna göre yüzde 10 arttı.
Eylül ayında Çanakkale ve Tekirdağ’da yağışlar yüzde 80’den çok azalma gösterdi. Tıpkı periyotta İstanbul’un batısında 10-15 gün aralığında yağış görüldü.
Yağışların azalması niçiniyle İstanbul barajlarındaki doluluğun yüzde 44’e düşmesi suyun tasarrufu ve kaynakların müdafaa konusunu bir daha gündeme getirdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi meteoroloji uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İtimat Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde eylüldeki yağışların normaline ve geçen yılın tıpkı devrine bakılırsa azaldığını söylemiş oldu.
Marmara Bölgesi’nde ise geçen ay yağışların normaline nazaran azaldığını ve geçen yılın birebir periyoduna göre arttığını belirten Özdemir, “Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde su sıcaklıkların fazla olması Marmara Bölgesi’ndeki yağışları etkiledi. Ayrıyeten kuzeyli rüzgarlar da geçen ay Marmara Bölgesi’nde yağışların biraz artmasına niye oldu.” diye konuştu.
– “Su kıtlığına yanlışsız gidiyoruz”
Özdemir, modül kesim yağış bulunmasına karşın kuraklığın hala devam ettiğine dikkati çekerek, şu biçimde devam etti:
“Bu durum büyük sıklıkla global iklimsel değişikliğinden kaynaklanıyor. Pasifik Okyanus üzerinde cereyan eden sistemler tüm dünya iklimini etkiliyor. ‘La Nina’ tesiri bu yıl da bahar aylarına kadar devam edecektir. Bu tesirle birlikte bir daha kuraklık ve soğuk hava kelam konusu olacaktır. Tesir zayıfladıktan daha sonra yağışlar biraz artabilir. Su kıtlığı, su gerilimi çeken bir ülkeyiz. Su kıtlığına hakikat gidiyoruz. Bunun için gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Ovalarımıza, tarım alanlarımıza yetecek kadar su kanalları yapılmalıdır. Suların bu türlü taşınması ve su biriktirilmesi gerekiyor. Devletimiz bunun için çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıyeten Marmara Bölgesi’nde tarım yılı yağışları olağanlara yakın durumda.”
Yağışların azalmasının İstanbul’daki barajlarda da tesirini gösterdiğini lisana getiren Özdemir, “İstanbul’da barajlardaki doluluk yüzde 44’lere düşmüş durumda. Suyun tasarrufu kıymetlidir ve dikkatli olunmalıdır. Su kaynaklarımızı azami bir biçimde korumalıyız. İstanbul’da su kullanması hayli artmış durumda. Nüfusun ağır olması barajlardaki doluluk oranını azaltıyor.” sözlerini kullandı.
– “Son 10 yıllık periyotta kuraklık en şiddetli biçimde hissedilmeye başlandı”
Marmara Bölgesi’nde ekim yağışlarının âlâ gözüktüğünün altını çizen Özdemir, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için bu durumun bu biçimde olmadığını tabir etti.
Özdemir, yağışların az olmasının kuraklığın en kıymetli göstergesi olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Son 10 yıllık devirde kuraklık en şiddetli biçimde hissedilmeye başlandı. İnsanlığı tehdit eder duruma geldi. Kuraklık günümüzün en büyük afetidir. Bu niçinle akıllı davranılması gerekmektedir. Atık suların geriye dönüşümü sağlanmalı, yağmur suları kesinlikle biriktirilmeli. Yok edilen ormanların bir daha oluşturulma çalışmalarına sürat verilmesi, tarım alanlarının sulama sistemlerinin yenilenme ve modernize etme çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekiyor.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.