hadicanim
Aktif Üye
“Kırsal alanda kalkınma gayelerine ulaşmamız lazım”
Türkiye’nin kalkınma ve kentlere yönelik stratejisini Akçakoca Oditoryumu Salonu’nda düzenlenen oturumda iştirakçilere anlatan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım İktisadı Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, “Tarımı benimseyebilecek bir genç nüfusumuz var mı? Bu mevzuda pek de umutlu değiliz. Gençleri kırsalda ne yaparsak tutabiliriz. Bunu konuşmalıyız. Türkiye şunu biliyor. Kırsal nüfusu yalnızca ziraî üretim kapsamında tutamayacağız. Gençlerin kırsalda refah göstergelerine ulaşabilmesi gerekiyor. İklim değişikliği daima kentsel hayat üzerinde gidiyor. Fakat kırsal alanı hem üretim hem geçim tıpkı vakitte hayat alanında epeyce fazla etkiliyor. Kırsal alanda kalkınma maksatlarına ulaşmamız lazım. Kırsal kısma müspet ayrımcılık uygulanmalı. Hali hazırdaki kırsal nüfusla direnç yaratamayız. Kır kenti beslemeye çalışıyor pekala kent karşılık olarak ne yapacak? Kırsaldaki yatırımları arttırmalı” dedi.
“Toprağa saygılı davranırsak geriye dönmeye başlar ve kaybettiklerimizi kazanmaya başlarız”
Kars Peyniri Projesi Yöneticisi İlhan Koçulu ise yaptığı konuşmada, “Her yerde karbon ayak izimiz var. Bu niye oluşuyor? Global besin siyasetleri haricinde, yereli küçük çiftçiyi ülkenin tüm tarım potansiyellerini harekete geçirebilecek adımlar konusunda ağır hareket ediyorlar. Paranız var ise yakın vakitte besin almayacaksınız diyorum ve tez ediyorum. Tek tahlil ülkemizin topraklarını işleyebilmek. Bunun yolu da büyük hareketlerle olmuyor. Köydeki küçük çiftçiyi destekleyin, pazara ulaşımına dayanak verin. bu biçimdelikle bu ülke besin sıkıntısını çözsün. Ambarı boş olanın boynu büküktür. Her yıl biyo-çeşitliliğimiz azalıyor. Biyo-sistem üzerinde kullanılan kimyasallar toprakların asit düzeyini yükseltiyor bu niçinle topraklar tarım için kullanılamıyor. Biz kimya kullanmıyoruz, hayvan gübresi kullanıyoruz. Biz özel olarak bu biçimde bir adım attık. Birinci başta göç ekonomik gözükür lakin hepsi bu değildir. Köylüler sosyalleşemiyor. Bu büyük bir sorun. Pembe bir dünya çizmek istemem lakin şu mümkündür; toprağa saygılı davranırsak geriye dönmeye başlar ve kaybettiklerimizi kazanmaya başlarız” dedi. Türkiye İsrafı Tedbire Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Prof. Dr. Aziz Akgül ise, “İnsanları memnun hale getirebilecek bir idare anlayışı uygulanmalı” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Türkiye’nin kalkınma ve kentlere yönelik stratejisini Akçakoca Oditoryumu Salonu’nda düzenlenen oturumda iştirakçilere anlatan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım İktisadı Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, “Tarımı benimseyebilecek bir genç nüfusumuz var mı? Bu mevzuda pek de umutlu değiliz. Gençleri kırsalda ne yaparsak tutabiliriz. Bunu konuşmalıyız. Türkiye şunu biliyor. Kırsal nüfusu yalnızca ziraî üretim kapsamında tutamayacağız. Gençlerin kırsalda refah göstergelerine ulaşabilmesi gerekiyor. İklim değişikliği daima kentsel hayat üzerinde gidiyor. Fakat kırsal alanı hem üretim hem geçim tıpkı vakitte hayat alanında epeyce fazla etkiliyor. Kırsal alanda kalkınma maksatlarına ulaşmamız lazım. Kırsal kısma müspet ayrımcılık uygulanmalı. Hali hazırdaki kırsal nüfusla direnç yaratamayız. Kır kenti beslemeye çalışıyor pekala kent karşılık olarak ne yapacak? Kırsaldaki yatırımları arttırmalı” dedi.
“Toprağa saygılı davranırsak geriye dönmeye başlar ve kaybettiklerimizi kazanmaya başlarız”
Kars Peyniri Projesi Yöneticisi İlhan Koçulu ise yaptığı konuşmada, “Her yerde karbon ayak izimiz var. Bu niye oluşuyor? Global besin siyasetleri haricinde, yereli küçük çiftçiyi ülkenin tüm tarım potansiyellerini harekete geçirebilecek adımlar konusunda ağır hareket ediyorlar. Paranız var ise yakın vakitte besin almayacaksınız diyorum ve tez ediyorum. Tek tahlil ülkemizin topraklarını işleyebilmek. Bunun yolu da büyük hareketlerle olmuyor. Köydeki küçük çiftçiyi destekleyin, pazara ulaşımına dayanak verin. bu biçimdelikle bu ülke besin sıkıntısını çözsün. Ambarı boş olanın boynu büküktür. Her yıl biyo-çeşitliliğimiz azalıyor. Biyo-sistem üzerinde kullanılan kimyasallar toprakların asit düzeyini yükseltiyor bu niçinle topraklar tarım için kullanılamıyor. Biz kimya kullanmıyoruz, hayvan gübresi kullanıyoruz. Biz özel olarak bu biçimde bir adım attık. Birinci başta göç ekonomik gözükür lakin hepsi bu değildir. Köylüler sosyalleşemiyor. Bu büyük bir sorun. Pembe bir dünya çizmek istemem lakin şu mümkündür; toprağa saygılı davranırsak geriye dönmeye başlar ve kaybettiklerimizi kazanmaya başlarız” dedi. Türkiye İsrafı Tedbire Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Prof. Dr. Aziz Akgül ise, “İnsanları memnun hale getirebilecek bir idare anlayışı uygulanmalı” dedi.
Hibya Haber Ajansı