‘Kılıçdaroğlu, Türk siyasi hayatının en vahim ve en utanç verici açıklamalarından birini yaptı’
Çelik, AK Parti Genel Merkezinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birtakım AK Parti’li milletvekilleriyle bir ortaya geldiği toplantı devam ederken gazetecilere açıklama yaptı, soruları cevapladı.
Milletvekilleriyle yapılan toplantıların son halkasının, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Erdoğan’ın başkanlığında bugün gerçekleştirildiğini lisana getiren Çelik, bütün bu süreç içerisinde milletvekillerinin bölgeleriyle ilgili hususları, iç ve dış siyasetle ilgili çeşitli değerlendirmeleri ele aldıklarını belirtti.
Bazı çözülmesi gereken sorunlarla ilgili bu toplantılarda süratli karar alınması imkanının ortaya çıktığını tabir eden Çelik, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli talimatlar verdiğini söylemiş oldu.
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TBMM’nin seçime kadar kesintisiz bir çalışma takviminde olması buyruğunun da bulunduğunu aktardı.
AK Parti Teşkilat ve Seçim İşleri başkanlıklarının seçime kadar kesintisiz bir çalışma yürüteceğini bildiren Çelik, şu biçimde devam etti:
“Teşkilatlarımız daima alanda lakin bundan daha sonra daha ağır bir biçimde seçime kadar olan süreçteki çalışmalarla ilgili olarak yapılması gerekenler hakkında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Genel Başkan’ımızın talimatlarını aldık. Arkadaşlarımız da kendi tespitlerini, değerlendirmelerini ortaya koydular.”
– Partideki yeni gorevlendirmeler
Partide dün birtakım bakılırsav değişikliklerinin olduğuna işaret eden Çelik, “Sayın Yetenekli Ünal’a, şimdiye kadar yaptığı hizmetler ve katkılardan dolayı küme başkanvekili olarak hayli teşekkür ediyoruz. Hasret Güçlü arkadaşımız, aday gösterildi. Küme başkanvekili seçimimiz çarşamba günü küme toplantısından daha sonra gerçekleşecek. Hasret Hanım’dan boşalan AK Parti Sivil Toplum ve Halkla Bağlar Başkanlığına Belgin Hanım gorevlendirildi.” diye konuştu.
– “Maalesef üzülerek izliyoruz”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplumsal medya hesabından gündeme getirdiği argümanlara de değinen Çelik, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de cari açığın kapatılması için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğu ya da uyuşturucu ticareti yapıldığı gibisinden tahminen de Türk siyasi hayatının en vahim ve en utanç verici açıklamalarından birine imza attığını görüyoruz. Olağan burada bir başka boyutu da şu, demokrasilerde ana muhalefet partisi son derece kritik bir organdır ve demokrasi açısından da vazgeçilmez bir fonksiyon söz eder. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu biçimdesine bir organın fonksiyonunu yerlerde sürünecek hale getirmesini maalesef üzülerek izliyoruz.
Polis ve jandarma teşkilatımıza dönük olarak, bu onurlu teşkilatlarımızın, milletimizin huzuru, refahı, iyiliği için çalışan bu teşkilatlarımızın uyuşturucu ticareti yaptığından ya da buna göz yumduğundan bahsetmek başlı başına utanç verici bir iftiradır. Bunu söyleyen kişinin alnına bu iftira ömrü boyunca yapışacaktır. Son derece ayıptır, yakışıksızdır, provokatiftir.”
Uyuşturucu ve öteki cürümlerle uğraş edildiğinde gaye alınan örgütlerden duyulan kelamların, ana muhalefet partisi önderinden ortaya çıkmasını ibretle izlediklerini söyleyen Çelik, bunun son derece yakışıksız olduğunu belirtti.
– “Bu son derece yanlıştır”
Kılıçdaroğlu’nun, polis ve jandarma teşkilatından açık bir biçimde özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Üst üste gelen provokasyonlar… Sayın Kılıçdaroğlu’nun polise ve jandarmaya dönük olarak yaptığı bu provokasyon, yakın vakitte birkaç gün evvel Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak ‘kimyasal silah kullanıyor’ diye atılan iftira halkasının yeni bir utanç verici devamıdır. Bir siyasi partinin ortasında Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak ‘kimyasal silah kullanılıyor’ diyen bir milletvekili olacak, buna dönük hiç bir tavır alınmayacak, kendi partilerinden yapılan açıklamada da bunu kınamadılar, lanetlemediler yalnızca bu biçimde hususlar ulu orta konuşulmaz diyerek konuşmanın içeriğine değil, konuşmanın bağlamına yönelik olarak bir itiraz geliştirdiler.
Şimdi ise bizatihi genel lider çıkmış polis ve jandarma teşkilatının uyuşturucu ticareti yaptığını, buna göz yumduğunu, üstelik bunun cari açığı kapatmak için yapıldığını tez eden utanç verici bir iftirayı ortaya koyuyor. Bunu milletimize arz ediyoruz. Türkiye siyasi tarihinde bir fazlaca yanlış kelam söylenmiştir, bir fazlaca skandala imza atılmıştır lakin bu derece utanç verici bir biçimde Türkiye’nin güvenlik kurumlarını amaç alan, üstelik Türkiye’nin güvenlik kurumlarını, birtakım terör örgütlerinin provokatif argümanlarını motamot dillendirerek gaye alan utanç verici kelamlar siyasi hayatta bir siyasi parti genel liderinin ağzından bu derece yoğunlukta duyulmamıştır. Bu son derece yanlıştır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylemiş olduği kelamın nereye gittiğine dikkat etmesi gerekir.”
– “Utanç verici bir iddia”
Ömer Çelik, CHP’nin, ana muhalefet partisi olarak Türkiye’nin demokrasisine, toplumsal barışına, devlet ömrüne dönük olumlu iletiler vermesi gerekirken, yıkım siyaseti yapan, nerede Türkiye’nin devlet kurumlarını gaye alan bir provokasyon var ise, devleti işlemez hale getirmeye çalışan bir yaklaşım var ise bunu ortaya koyduğunu söylemiş oldu.
Üç temel yıkım siyaseti ögesinin, neredeyse 10 gün içerisinde CHP milletvekillerinden ve CHP Genel Lideri’nden duyulduğunu lisana getiren Çelik, şunları kaydetti:
“Bir CHP milletvekili çıktı TSK’nin ‘kimyasal silah kullandığı’ tezini dillendirdi. CHP milletvekilleri mahkeme bastılar. Devletin temel egemenlik alanlarından bir adedine dönük olarak TBMM üyesi sıfatı taşıyan kimi şahıslar orada resmen eşkıyalık yapıyorlar. Bunun Meclisin basılmasından ne farkı var. Bu milletvekilleri empati yapsınlar. Kendileri Meclis kürsüsünde konuşurken Meclisin basıldığı üzere bir tablo. Bu ne kadar gayrimeşruysa mahkemelere dönük olarak onların yaptığı bu hareket de o kadar kabul edilemez ve o kadar gayrimeşrudur. Artık de tutmuş polis ve jandarma teşkilatına uyuşturucu satmaktan, uyuşturucu kaçırmaktan bahseden utanç verici bir tezle yüzünü çeviriyor. Doğrusu olağan bir demokratik algıları olsa, olağan bir siyasi ahlak standardı içerisinde değerlendirilirse derhal özür dilemeleri gereken, insanı sokağa çıkarmayacak kelamları bir siyaset biçimiymiş üzere üstelik görüntü çekerek tutup ortaya koyuyorlar.”
– Başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliği teklifi
Başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliği teklifine ait bir soru üzerine Çelik, bu hususta Cumhur İttifakı ile ortak bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile MHP Genel Lider Yardımcısı Feti Yıldız’ın bir ortaya geleceklerini söyleyen Çelik, “Yarın bu takvim netleşecek. Kimi siyasi partilere alışılmış ki ziyaretler olacak, bu ziyaretler çerçevesinde istişare edilecek. Cumhur İttifakı olarak bir ortaya gelindiğinde bununla ilgili karar netleşmiş olacak.” dedi.
Düzenlemenin referanduma gidip gitmeyeceği sorulan Çelik, temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir düzenlemenin yapıldığını, bir de aile kurumunun güçlendirilmesi, korunmasıyla ile düzenlemenin getirildiğini, referanduma gitmesi halinde fazlaca ezici bir sıklıkla geçebileceğini belirtti. Çelik, “Bunun Meclis’ten geçmesi istek edilir, onun haricinde bir seçenek ortaya çıkarsa da bunun referanduma gdolayılmesinden, millete sunulmasından rastgele bir çekince kelam konusu olmaz.” biçiminde konuştu.
– Tahıl koridoru
Çelik, tahıl koridoruyla ilgili bir soruya karşılık ise şu karşılığı verdi:
“Tahıl koridoru mutabakatına Cumhurbaşkanı’mız, büyük bir diplomatik emek sarf etti. Bundan bütün dünya, bilhassa yoksul halklar fazlaca yarar gördü. Bunun askıya alınmış olmasından son derece ıstırap duyuyoruz. Müşterek Uyum Merkezi’nde hala Rus heyeti bulunuyor. Kuşkusuz hem Cumhurbaşkanı’mız birebir vakitte bakanlar seviyesinde bu mutabakatın bir daha işlerlik kazanması için her türlü uğraş sarf edilecek. Bu muahedenin oluşmasında ana aktör Cumhurbaşkanı’mızdır, Türkiye’nin diplomasi yeteneğidir, Türkiye’nin ortaya koyduğu duruştur. Şu anda gelinen noktanın süreksiz olmasını temenni ediyoruz, bununla ilgili kuvvetli bir çalışma yapılacak.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Çelik, AK Parti Genel Merkezinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birtakım AK Parti’li milletvekilleriyle bir ortaya geldiği toplantı devam ederken gazetecilere açıklama yaptı, soruları cevapladı.
Milletvekilleriyle yapılan toplantıların son halkasının, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Erdoğan’ın başkanlığında bugün gerçekleştirildiğini lisana getiren Çelik, bütün bu süreç içerisinde milletvekillerinin bölgeleriyle ilgili hususları, iç ve dış siyasetle ilgili çeşitli değerlendirmeleri ele aldıklarını belirtti.
Bazı çözülmesi gereken sorunlarla ilgili bu toplantılarda süratli karar alınması imkanının ortaya çıktığını tabir eden Çelik, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli talimatlar verdiğini söylemiş oldu.
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TBMM’nin seçime kadar kesintisiz bir çalışma takviminde olması buyruğunun da bulunduğunu aktardı.
AK Parti Teşkilat ve Seçim İşleri başkanlıklarının seçime kadar kesintisiz bir çalışma yürüteceğini bildiren Çelik, şu biçimde devam etti:
“Teşkilatlarımız daima alanda lakin bundan daha sonra daha ağır bir biçimde seçime kadar olan süreçteki çalışmalarla ilgili olarak yapılması gerekenler hakkında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Genel Başkan’ımızın talimatlarını aldık. Arkadaşlarımız da kendi tespitlerini, değerlendirmelerini ortaya koydular.”
– Partideki yeni gorevlendirmeler
Partide dün birtakım bakılırsav değişikliklerinin olduğuna işaret eden Çelik, “Sayın Yetenekli Ünal’a, şimdiye kadar yaptığı hizmetler ve katkılardan dolayı küme başkanvekili olarak hayli teşekkür ediyoruz. Hasret Güçlü arkadaşımız, aday gösterildi. Küme başkanvekili seçimimiz çarşamba günü küme toplantısından daha sonra gerçekleşecek. Hasret Hanım’dan boşalan AK Parti Sivil Toplum ve Halkla Bağlar Başkanlığına Belgin Hanım gorevlendirildi.” diye konuştu.
– “Maalesef üzülerek izliyoruz”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplumsal medya hesabından gündeme getirdiği argümanlara de değinen Çelik, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de cari açığın kapatılması için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğu ya da uyuşturucu ticareti yapıldığı gibisinden tahminen de Türk siyasi hayatının en vahim ve en utanç verici açıklamalarından birine imza attığını görüyoruz. Olağan burada bir başka boyutu da şu, demokrasilerde ana muhalefet partisi son derece kritik bir organdır ve demokrasi açısından da vazgeçilmez bir fonksiyon söz eder. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu biçimdesine bir organın fonksiyonunu yerlerde sürünecek hale getirmesini maalesef üzülerek izliyoruz.
Polis ve jandarma teşkilatımıza dönük olarak, bu onurlu teşkilatlarımızın, milletimizin huzuru, refahı, iyiliği için çalışan bu teşkilatlarımızın uyuşturucu ticareti yaptığından ya da buna göz yumduğundan bahsetmek başlı başına utanç verici bir iftiradır. Bunu söyleyen kişinin alnına bu iftira ömrü boyunca yapışacaktır. Son derece ayıptır, yakışıksızdır, provokatiftir.”
Uyuşturucu ve öteki cürümlerle uğraş edildiğinde gaye alınan örgütlerden duyulan kelamların, ana muhalefet partisi önderinden ortaya çıkmasını ibretle izlediklerini söyleyen Çelik, bunun son derece yakışıksız olduğunu belirtti.
– “Bu son derece yanlıştır”
Kılıçdaroğlu’nun, polis ve jandarma teşkilatından açık bir biçimde özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Üst üste gelen provokasyonlar… Sayın Kılıçdaroğlu’nun polise ve jandarmaya dönük olarak yaptığı bu provokasyon, yakın vakitte birkaç gün evvel Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak ‘kimyasal silah kullanıyor’ diye atılan iftira halkasının yeni bir utanç verici devamıdır. Bir siyasi partinin ortasında Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak ‘kimyasal silah kullanılıyor’ diyen bir milletvekili olacak, buna dönük hiç bir tavır alınmayacak, kendi partilerinden yapılan açıklamada da bunu kınamadılar, lanetlemediler yalnızca bu biçimde hususlar ulu orta konuşulmaz diyerek konuşmanın içeriğine değil, konuşmanın bağlamına yönelik olarak bir itiraz geliştirdiler.
Şimdi ise bizatihi genel lider çıkmış polis ve jandarma teşkilatının uyuşturucu ticareti yaptığını, buna göz yumduğunu, üstelik bunun cari açığı kapatmak için yapıldığını tez eden utanç verici bir iftirayı ortaya koyuyor. Bunu milletimize arz ediyoruz. Türkiye siyasi tarihinde bir fazlaca yanlış kelam söylenmiştir, bir fazlaca skandala imza atılmıştır lakin bu derece utanç verici bir biçimde Türkiye’nin güvenlik kurumlarını amaç alan, üstelik Türkiye’nin güvenlik kurumlarını, birtakım terör örgütlerinin provokatif argümanlarını motamot dillendirerek gaye alan utanç verici kelamlar siyasi hayatta bir siyasi parti genel liderinin ağzından bu derece yoğunlukta duyulmamıştır. Bu son derece yanlıştır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylemiş olduği kelamın nereye gittiğine dikkat etmesi gerekir.”
– “Utanç verici bir iddia”
Ömer Çelik, CHP’nin, ana muhalefet partisi olarak Türkiye’nin demokrasisine, toplumsal barışına, devlet ömrüne dönük olumlu iletiler vermesi gerekirken, yıkım siyaseti yapan, nerede Türkiye’nin devlet kurumlarını gaye alan bir provokasyon var ise, devleti işlemez hale getirmeye çalışan bir yaklaşım var ise bunu ortaya koyduğunu söylemiş oldu.
Üç temel yıkım siyaseti ögesinin, neredeyse 10 gün içerisinde CHP milletvekillerinden ve CHP Genel Lideri’nden duyulduğunu lisana getiren Çelik, şunları kaydetti:
“Bir CHP milletvekili çıktı TSK’nin ‘kimyasal silah kullandığı’ tezini dillendirdi. CHP milletvekilleri mahkeme bastılar. Devletin temel egemenlik alanlarından bir adedine dönük olarak TBMM üyesi sıfatı taşıyan kimi şahıslar orada resmen eşkıyalık yapıyorlar. Bunun Meclisin basılmasından ne farkı var. Bu milletvekilleri empati yapsınlar. Kendileri Meclis kürsüsünde konuşurken Meclisin basıldığı üzere bir tablo. Bu ne kadar gayrimeşruysa mahkemelere dönük olarak onların yaptığı bu hareket de o kadar kabul edilemez ve o kadar gayrimeşrudur. Artık de tutmuş polis ve jandarma teşkilatına uyuşturucu satmaktan, uyuşturucu kaçırmaktan bahseden utanç verici bir tezle yüzünü çeviriyor. Doğrusu olağan bir demokratik algıları olsa, olağan bir siyasi ahlak standardı içerisinde değerlendirilirse derhal özür dilemeleri gereken, insanı sokağa çıkarmayacak kelamları bir siyaset biçimiymiş üzere üstelik görüntü çekerek tutup ortaya koyuyorlar.”
– Başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliği teklifi
Başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliği teklifine ait bir soru üzerine Çelik, bu hususta Cumhur İttifakı ile ortak bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile MHP Genel Lider Yardımcısı Feti Yıldız’ın bir ortaya geleceklerini söyleyen Çelik, “Yarın bu takvim netleşecek. Kimi siyasi partilere alışılmış ki ziyaretler olacak, bu ziyaretler çerçevesinde istişare edilecek. Cumhur İttifakı olarak bir ortaya gelindiğinde bununla ilgili karar netleşmiş olacak.” dedi.
Düzenlemenin referanduma gidip gitmeyeceği sorulan Çelik, temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir düzenlemenin yapıldığını, bir de aile kurumunun güçlendirilmesi, korunmasıyla ile düzenlemenin getirildiğini, referanduma gitmesi halinde fazlaca ezici bir sıklıkla geçebileceğini belirtti. Çelik, “Bunun Meclis’ten geçmesi istek edilir, onun haricinde bir seçenek ortaya çıkarsa da bunun referanduma gdolayılmesinden, millete sunulmasından rastgele bir çekince kelam konusu olmaz.” biçiminde konuştu.
– Tahıl koridoru
Çelik, tahıl koridoruyla ilgili bir soruya karşılık ise şu karşılığı verdi:
“Tahıl koridoru mutabakatına Cumhurbaşkanı’mız, büyük bir diplomatik emek sarf etti. Bundan bütün dünya, bilhassa yoksul halklar fazlaca yarar gördü. Bunun askıya alınmış olmasından son derece ıstırap duyuyoruz. Müşterek Uyum Merkezi’nde hala Rus heyeti bulunuyor. Kuşkusuz hem Cumhurbaşkanı’mız birebir vakitte bakanlar seviyesinde bu mutabakatın bir daha işlerlik kazanması için her türlü uğraş sarf edilecek. Bu muahedenin oluşmasında ana aktör Cumhurbaşkanı’mızdır, Türkiye’nin diplomasi yeteneğidir, Türkiye’nin ortaya koyduğu duruştur. Şu anda gelinen noktanın süreksiz olmasını temenni ediyoruz, bununla ilgili kuvvetli bir çalışma yapılacak.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.