Kılıçdaroğlu’ndan anayasa açıklaması: Birinci dört hususa dokunulamaz
Kılıçdaroğlu, partisince Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’nde düzenlenen, Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda konuştu.
Türkiye’nin arasında bulunduğu şartları her insanın bildiğini, el birliğiyle Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir barış ortamı getirmemiz lazım. Bir huzur ortamının olması lazım. Siyaset kurumunun topluma güven vermesi lazım. Karşılıklı güvenin, saygının oluşturulması lazım.” değerlendirmesini yaptı.
“Devleti devlet yapan şey, tasada, kıvançta birlikte olmaktır.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“Yani o devletin bütün vatandaşları bir arada huzur arasında yaşasın. normal olarak ki her insanın siyasi görüşü farklı olabilir. elbet ki farklı siyasi görüşlere saygı duymak zorundayız. ötürüsıyla birlikte önce milli değerlerimizi, milli hasletlerimizi bir arada tutmak zorundayız. Siyasetin de asıl amacının bu olması lazım. Şimdi devletin organları nedir? Devletin organlarını bu anayasa belirler, referanduma sunulmuş vatandaşlar da kabul etmişlerdir. Diyorlar ki devletin organları burada var. İlk 4 madde, aslına bakarsanız değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler, bunlar da tartışılıyor son günlerde ama o tartışmaların tamamı yapay. Hiç kimse ilk dört maddeye dokunamaz. İlk dört maddenin teminatı, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli vatandaşlarıdır. Bunu her insanın bilmesini istiyorum.”
Kılıçdaroğlu, geçmiş konuşmalarında da ifade ettiği, “Şu anda Türkiye’de var olan hükümet, oldukçalu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.” görüşünü yenidenlayarak 1921 Anayasası ve daha sonraki bütün anayasalarda yazan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” hükmünü hatırlattı. Milletin egemenliğini, bir daha bu anayasaya bakılırsa, organlar aracılığıyla kullanacağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, yetkinin bir kişiye değil, 3 organa yayıldığını söylemiş oldu. Yasama, yargı ve yürütme organları aracılığıyla milletin egemenliğini kullanacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bunlardan birincisi yasama organı, yani TBMM. TBMM’de sizin seçtiğinizi sandığınız milletvekilleri gerçekten de milleti temsil ediyorlar mı? Bu önemli bir soru. Sizin de altına mühür bastığınız listeler, sizin seçtiğiniz milletvekilleri mi, başkalarının seçtiği milletvekilleri mi? Siz aslında seçim sandığına gittiğinizde milletvekili seçmiyorsunuz, bir partiye oy veriyorsunuz. Öyle olunca, TBMM’de gorev yapan milletvekilleri kendisini seçen organa bağlı oluyor, yani genel başkana bağlı oluyor. ötürüsıyla oldukcalu organ yetmezliğinden iktidarı kurtarmanın yolu, ilk yapacağımız iş milletin vekilini milletin seçmesidir.”
İkinci konunun, “yürütme” olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, TBMM’nin çıkardığı kanunların gereğini yürütme organının yaptığını anlattı. Kılıçdaroğlu, dün önemli bir belgenin ellerine ulaştığını, bir temelin önce atıldığını ve daha sonra ihalesinin yapıldığının belgelendiğini aktardı. CHP Lideri, “Önce temeli atıp ihaleyi temel atan firmaya verirseniz, ortada bu milletin cebine göz dikenlerin iradesi var demektir.” diye konuştu.
Üçüncü olarak “yargı”nın geldiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, mahkemelerin bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi. Anayasanın 138. maddesindeki, “Hiç kimse mahkemelere ve hakimlere emir veremez” hükmünü hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Hakimlerin bugün iradeleri yok ve baskı altında. bu biçimde bir yapı arasında Türkiye’nin sağlıklı yönetilmesi mümkün değildir. Hepimizin sorumluluğu var. Bizler çocuklarımıza ve torunlarımıza evlatlarımıza güzel bir Türkiye bırakmayacaksak niye siyaset yapıyoruz?” dedi.
Alt mahkemenin Anayasa Mahkemesinin sonucunı uygulamadığını, bunun yargıya duyulan güveni yok ettiğini söyleyen CHP Lideri, “Yargı, ‘can ve mal güvenliği’ demek. Bir haksızlıkla karşılaştığımda ilk başvuracağım yer hakimdir. Eğer orası adalet değil de adaletsizlik dağıtıyorsa hepimizin oturup konuşması lazım.” açıklamasında bulundu.
-“Farklı düşüncelerden korkmayacağız”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasi kavramına da vurgu yaparak demokrasinin, her insanın düşüncesini özgürce ifade etmesi anlamına geldiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Farklı düşüncelerden korkmayacağız. Farklı düşünceleri dile getirmek, bir ülkenin kalkınmasını sağlamak demektir. Bizim atalarımız ‘akıl akıldan üstündür’ demiş. İstişarenin olmadığı yerde bir devlet yönetilebilir mi?” şeklinde konuştu.
Yeni anayasaya nazaran, kanun tekliflerini milletvekillerinin verdiğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, eskiden bu tekliflerin bakanlıklarda bürokratlar tarafınca hazırlandığını ve Bakanlar Kurulunda görüşüldükten daha sonra TBMM’ye getirildiğini aktardı. Bir işin ehline teslim edilmesi gerektiğini vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
Demokrasinin, düşünce özgürlüğünün hep birlikte savunulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Düşüncesinden dolayı insanları suçlamak kadar kötü bir şey yoktur. Her düşünceye saygı duyacaksınız, düşüncesini söylemiş oldu diye insanı hapse atarsanız, bu doğru değildir.” dedi.
Orta Çağ’da bir kişinin, milyarlarca insanın “Dünya düzdür” demesine rağmen dünyanın yuvarlak olduğunu canı pahasına savunduğunu ve haklı çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, dayatma kültürüyle, kavga kültürüyle siyasetin olamayacağını söylemiş oldu.
Bundan 25 yıl önce siyasi parti liderlerinin televizyona tartışma programlarında konuştuğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdi bu olmuyor, niye olmuyor, nedir bu düşmanlık, gerginlik? Öyle bir noktaya geldik ki hasletlerimizi unuttuk, komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale geldik. Komşu komşudur. Nasıl bir anlayış, nasıl bir siyaset bizi buralara getirdi, silkineceğiz, bir daha Türkiye’yi inşa edeceğiz.” diye konuştu.
– “Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır”
Muhtarların demokrasinin temel taşı olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Muhtarlara değer verilmediğini çok iyi biliyorum ama muhtarların hayal edemeyeceği demokratik standartları Allah’ın izniyle ve sizlerin desteğiyle bu ülkeye getireceğim. hiç bir endişeniz olmasın. Muhtarlık kurumu kuvvetli olduğu zaman demokrasi kuvvetli olacak çünkü en alttan başlayacak demokrasi yukarıya doğru filizlenecek ve büyüyecek, bunu sizler yapacaksınız. 1833 yılı, bu topraklarda yapılan ilk seçim Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Bunu kaç muhtar arkadaşımız biliyor? Eğer bu topraklarda ilk seçim bir muhtarlık seçimi ise muhtarlık değerlidir ve demokrasinin temel taşıdır.”
Kemal Kılıçdaroğlu, 82 değişik kanunda, 354 maddede “muhtar” adının geçtiğini, buna rağmen temel bir muhtarlık kanununun bulunmadığını belirtti. Çoğu muhtarın oturacak doğru düzgün bir yeri bile olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, hatta bazılarının kirada oturduklarını söylemiş oldu.
“Muhtarlara birer personel vereceğim.” dediği için “kıyamet koptuğunu” aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 10 milyonu aşkın işsiz olduğuna dikkati çekti.
Her muhtarlığın bir bütçesinin olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Seçimle gelen her insanın bütçesi var, sizin yok. Bütçe olması demek bununla birlikte denetlenebilir olması anlamına gelir. Oturduğunuz mahallede emlak vergisi toplanıyor, nereye gidiyor, belediyeye. Emlak vergisinin yüzde 1’i, 2’si muhtarlara verilesi ne olur, hiç bir şey olmaz. Bunun yapılması lazım.” açıklamasında bulundu.
Muhtarların seçim sırasında birleşik oy pusulasında adlarının olması gerektiğini de kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Belediye meclislerinde toplantı olur sizin mahalleyle ilgili ancak sizin hiç haberiniz olmaz. Ne olması lazım, mahallenizle ilgili bir konu belediye meclisinde görüşülecekse muhtar kanunen mutlaka davet edilmeli, söz ve karar hakkı olmalı. Şimdi öyle bir yetkiniz yok, bunların da değişmesi lazım.” dedi.
-“Türkiye Muhtarlar Birliği kurulmalı”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye Muhtarlar Birliği”nin kurulması gerektiğini de dile getirerek “Çok parçalı bir yapınız var, bir temel çatı örgütünüzün olması lazım. Bizim istediğimiz, muhtarlık kurumunu korumaktır, kuvvetli hale getirmektir. Bu, muhtarları oldukca sevdiğimiz için değil, demokrasiyi sevdiğimiz için.” dedi.
Muhtarlara ödenek değil, maaş verilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, CHP olarak muhtarların sorunlarını ve çözüm yollarını içeren bir kanun teklifi hazırlayarak, bütün muhtar derneklerine gönderdiklerini ve çalışmanın son aşamasına geldiklerini bildirdi.
Hep beraber güzel bir Türkiye’yi inşa etmek istediklerini bir dahaleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Sizlerin takdiriyle iktidar olduğumuzda, Türkiye’ye öyle uzun değil, 6 ayda rahat bir nefes aldıracağız. Hiç kimseyi düşüncesinden, inancından, yaşam tarzından dolayı ötekileştirmeyeceğiz. Benim derdim, o ailenin çocuğunun işi var mıdır, yok mudur? Yapacağımız işler, Sakarya’da Katar ordusuna peşkeş çekilen tank palet fabrikasını bir hafta arasında alıp şanlı ordumuza teslim edeceğim. Esnafın pandemi döneminde bankalara faiz borcu var, bir hafta arasında faizleri tamamen sıfırlayacağız, ana parayı da normal taksite bağlayacağız. Esnafın kira stopaj borcu var veya kesiliyor onu sıfırlayacağız. Çiftçilerin bankalardan veya Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları borçların faizlerini sileceğiz, ana parayı da taksite bağlayacağız. Kredi Yurtlar Kurumundan fakir ailelerin çocukları para alıyorlar, üniversite bitiyor, işi yok, gidip yakasına yapışıyorlar ‘Borcunu öde’ diye. Önce iş vermen lazım, onu da bir hafta arasında düzelteceğiz, devlet o çocuğa iş verdikten daha sonra veya sigortalı bir işe girince borcunu ödeyecek. 15 Temmuz şehitleri ve Beşiktaş’ta terör saldırısında yaşamını kaybeden şehitler için toplanan paraların tamamını, bir hafta arasında hak sahiplerine hepsini iade edeceğiz. El koydular, paranın üzerine çöktüler. Şartlar ne olursa olsun Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, Süleyman Şah Türbesini ve şanlı bayrağımızı bir daha kendi topraklarımıza gdolayıp, bayrağımızı dikeceğiz. İçimde ukdedir, bir hafta arasında yapmazsam siyaseti bırakacağım.”
-“Ankaralıların kendi bankasına, Merkez Bankasına sahip çıkması lazım”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün Ankara’nın başkent oluşunun yıl dönümü olduğunu da hatırlatarak Ankara’nın görkemli bir şehir haline gelmesi gerektiğini söylemiş oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın elinden geleni yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, Yavaş’a hizmetlerinden ötürü teşekkür etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını İstanbul’a taşımak istiyorlar. henüz bütün dünyada ülkelerin başkentlerinde Merkez Bankaları vardır. Şimdi İstanbul’a taşıyoruz, niye taşıyorsun? Ankaralılar buna izin verecek mi? Yarın gelecek ‘TBMM’yi de taşıyacağız’ diyecekler. Ankaralıların kendi bankasına, Merkez Bankasına sahip çıkması lazım. Sen finans merkezi ayaklarını bırak, Londra’daki tefecilerden 83 milyonu kurtar. Bizim oturup konuşmamız lazım, memleket o zamanyken, birlikte bu ülkeyi ayağa kaldıracağız, bu ülkeye huzuru, bereketi birlikte getireceğiz.” diye konuştu.
Açıklamalarının ardından basına kapalı yapılan oturumda, Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarların ve kanaat önderlerinin sorularını yanıtladı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Kılıçdaroğlu, partisince Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’nde düzenlenen, Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda konuştu.
Türkiye’nin arasında bulunduğu şartları her insanın bildiğini, el birliğiyle Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir barış ortamı getirmemiz lazım. Bir huzur ortamının olması lazım. Siyaset kurumunun topluma güven vermesi lazım. Karşılıklı güvenin, saygının oluşturulması lazım.” değerlendirmesini yaptı.
“Devleti devlet yapan şey, tasada, kıvançta birlikte olmaktır.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
“Yani o devletin bütün vatandaşları bir arada huzur arasında yaşasın. normal olarak ki her insanın siyasi görüşü farklı olabilir. elbet ki farklı siyasi görüşlere saygı duymak zorundayız. ötürüsıyla birlikte önce milli değerlerimizi, milli hasletlerimizi bir arada tutmak zorundayız. Siyasetin de asıl amacının bu olması lazım. Şimdi devletin organları nedir? Devletin organlarını bu anayasa belirler, referanduma sunulmuş vatandaşlar da kabul etmişlerdir. Diyorlar ki devletin organları burada var. İlk 4 madde, aslına bakarsanız değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler, bunlar da tartışılıyor son günlerde ama o tartışmaların tamamı yapay. Hiç kimse ilk dört maddeye dokunamaz. İlk dört maddenin teminatı, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli vatandaşlarıdır. Bunu her insanın bilmesini istiyorum.”
Kılıçdaroğlu, geçmiş konuşmalarında da ifade ettiği, “Şu anda Türkiye’de var olan hükümet, oldukçalu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.” görüşünü yenidenlayarak 1921 Anayasası ve daha sonraki bütün anayasalarda yazan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” hükmünü hatırlattı. Milletin egemenliğini, bir daha bu anayasaya bakılırsa, organlar aracılığıyla kullanacağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, yetkinin bir kişiye değil, 3 organa yayıldığını söylemiş oldu. Yasama, yargı ve yürütme organları aracılığıyla milletin egemenliğini kullanacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bunlardan birincisi yasama organı, yani TBMM. TBMM’de sizin seçtiğinizi sandığınız milletvekilleri gerçekten de milleti temsil ediyorlar mı? Bu önemli bir soru. Sizin de altına mühür bastığınız listeler, sizin seçtiğiniz milletvekilleri mi, başkalarının seçtiği milletvekilleri mi? Siz aslında seçim sandığına gittiğinizde milletvekili seçmiyorsunuz, bir partiye oy veriyorsunuz. Öyle olunca, TBMM’de gorev yapan milletvekilleri kendisini seçen organa bağlı oluyor, yani genel başkana bağlı oluyor. ötürüsıyla oldukcalu organ yetmezliğinden iktidarı kurtarmanın yolu, ilk yapacağımız iş milletin vekilini milletin seçmesidir.”
İkinci konunun, “yürütme” olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, TBMM’nin çıkardığı kanunların gereğini yürütme organının yaptığını anlattı. Kılıçdaroğlu, dün önemli bir belgenin ellerine ulaştığını, bir temelin önce atıldığını ve daha sonra ihalesinin yapıldığının belgelendiğini aktardı. CHP Lideri, “Önce temeli atıp ihaleyi temel atan firmaya verirseniz, ortada bu milletin cebine göz dikenlerin iradesi var demektir.” diye konuştu.
Üçüncü olarak “yargı”nın geldiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, mahkemelerin bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi. Anayasanın 138. maddesindeki, “Hiç kimse mahkemelere ve hakimlere emir veremez” hükmünü hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Hakimlerin bugün iradeleri yok ve baskı altında. bu biçimde bir yapı arasında Türkiye’nin sağlıklı yönetilmesi mümkün değildir. Hepimizin sorumluluğu var. Bizler çocuklarımıza ve torunlarımıza evlatlarımıza güzel bir Türkiye bırakmayacaksak niye siyaset yapıyoruz?” dedi.
Alt mahkemenin Anayasa Mahkemesinin sonucunı uygulamadığını, bunun yargıya duyulan güveni yok ettiğini söyleyen CHP Lideri, “Yargı, ‘can ve mal güvenliği’ demek. Bir haksızlıkla karşılaştığımda ilk başvuracağım yer hakimdir. Eğer orası adalet değil de adaletsizlik dağıtıyorsa hepimizin oturup konuşması lazım.” açıklamasında bulundu.
-“Farklı düşüncelerden korkmayacağız”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasi kavramına da vurgu yaparak demokrasinin, her insanın düşüncesini özgürce ifade etmesi anlamına geldiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Farklı düşüncelerden korkmayacağız. Farklı düşünceleri dile getirmek, bir ülkenin kalkınmasını sağlamak demektir. Bizim atalarımız ‘akıl akıldan üstündür’ demiş. İstişarenin olmadığı yerde bir devlet yönetilebilir mi?” şeklinde konuştu.
Yeni anayasaya nazaran, kanun tekliflerini milletvekillerinin verdiğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, eskiden bu tekliflerin bakanlıklarda bürokratlar tarafınca hazırlandığını ve Bakanlar Kurulunda görüşüldükten daha sonra TBMM’ye getirildiğini aktardı. Bir işin ehline teslim edilmesi gerektiğini vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şöyleki devam etti:
Demokrasinin, düşünce özgürlüğünün hep birlikte savunulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Düşüncesinden dolayı insanları suçlamak kadar kötü bir şey yoktur. Her düşünceye saygı duyacaksınız, düşüncesini söylemiş oldu diye insanı hapse atarsanız, bu doğru değildir.” dedi.
Orta Çağ’da bir kişinin, milyarlarca insanın “Dünya düzdür” demesine rağmen dünyanın yuvarlak olduğunu canı pahasına savunduğunu ve haklı çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, dayatma kültürüyle, kavga kültürüyle siyasetin olamayacağını söylemiş oldu.
Bundan 25 yıl önce siyasi parti liderlerinin televizyona tartışma programlarında konuştuğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdi bu olmuyor, niye olmuyor, nedir bu düşmanlık, gerginlik? Öyle bir noktaya geldik ki hasletlerimizi unuttuk, komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale geldik. Komşu komşudur. Nasıl bir anlayış, nasıl bir siyaset bizi buralara getirdi, silkineceğiz, bir daha Türkiye’yi inşa edeceğiz.” diye konuştu.
– “Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır”
Muhtarların demokrasinin temel taşı olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Muhtarlara değer verilmediğini çok iyi biliyorum ama muhtarların hayal edemeyeceği demokratik standartları Allah’ın izniyle ve sizlerin desteğiyle bu ülkeye getireceğim. hiç bir endişeniz olmasın. Muhtarlık kurumu kuvvetli olduğu zaman demokrasi kuvvetli olacak çünkü en alttan başlayacak demokrasi yukarıya doğru filizlenecek ve büyüyecek, bunu sizler yapacaksınız. 1833 yılı, bu topraklarda yapılan ilk seçim Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Bunu kaç muhtar arkadaşımız biliyor? Eğer bu topraklarda ilk seçim bir muhtarlık seçimi ise muhtarlık değerlidir ve demokrasinin temel taşıdır.”
Kemal Kılıçdaroğlu, 82 değişik kanunda, 354 maddede “muhtar” adının geçtiğini, buna rağmen temel bir muhtarlık kanununun bulunmadığını belirtti. Çoğu muhtarın oturacak doğru düzgün bir yeri bile olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, hatta bazılarının kirada oturduklarını söylemiş oldu.
“Muhtarlara birer personel vereceğim.” dediği için “kıyamet koptuğunu” aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 10 milyonu aşkın işsiz olduğuna dikkati çekti.
Her muhtarlığın bir bütçesinin olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Seçimle gelen her insanın bütçesi var, sizin yok. Bütçe olması demek bununla birlikte denetlenebilir olması anlamına gelir. Oturduğunuz mahallede emlak vergisi toplanıyor, nereye gidiyor, belediyeye. Emlak vergisinin yüzde 1’i, 2’si muhtarlara verilesi ne olur, hiç bir şey olmaz. Bunun yapılması lazım.” açıklamasında bulundu.
Muhtarların seçim sırasında birleşik oy pusulasında adlarının olması gerektiğini de kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Belediye meclislerinde toplantı olur sizin mahalleyle ilgili ancak sizin hiç haberiniz olmaz. Ne olması lazım, mahallenizle ilgili bir konu belediye meclisinde görüşülecekse muhtar kanunen mutlaka davet edilmeli, söz ve karar hakkı olmalı. Şimdi öyle bir yetkiniz yok, bunların da değişmesi lazım.” dedi.
-“Türkiye Muhtarlar Birliği kurulmalı”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye Muhtarlar Birliği”nin kurulması gerektiğini de dile getirerek “Çok parçalı bir yapınız var, bir temel çatı örgütünüzün olması lazım. Bizim istediğimiz, muhtarlık kurumunu korumaktır, kuvvetli hale getirmektir. Bu, muhtarları oldukca sevdiğimiz için değil, demokrasiyi sevdiğimiz için.” dedi.
Muhtarlara ödenek değil, maaş verilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, CHP olarak muhtarların sorunlarını ve çözüm yollarını içeren bir kanun teklifi hazırlayarak, bütün muhtar derneklerine gönderdiklerini ve çalışmanın son aşamasına geldiklerini bildirdi.
Hep beraber güzel bir Türkiye’yi inşa etmek istediklerini bir dahaleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Sizlerin takdiriyle iktidar olduğumuzda, Türkiye’ye öyle uzun değil, 6 ayda rahat bir nefes aldıracağız. Hiç kimseyi düşüncesinden, inancından, yaşam tarzından dolayı ötekileştirmeyeceğiz. Benim derdim, o ailenin çocuğunun işi var mıdır, yok mudur? Yapacağımız işler, Sakarya’da Katar ordusuna peşkeş çekilen tank palet fabrikasını bir hafta arasında alıp şanlı ordumuza teslim edeceğim. Esnafın pandemi döneminde bankalara faiz borcu var, bir hafta arasında faizleri tamamen sıfırlayacağız, ana parayı da normal taksite bağlayacağız. Esnafın kira stopaj borcu var veya kesiliyor onu sıfırlayacağız. Çiftçilerin bankalardan veya Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları borçların faizlerini sileceğiz, ana parayı da taksite bağlayacağız. Kredi Yurtlar Kurumundan fakir ailelerin çocukları para alıyorlar, üniversite bitiyor, işi yok, gidip yakasına yapışıyorlar ‘Borcunu öde’ diye. Önce iş vermen lazım, onu da bir hafta arasında düzelteceğiz, devlet o çocuğa iş verdikten daha sonra veya sigortalı bir işe girince borcunu ödeyecek. 15 Temmuz şehitleri ve Beşiktaş’ta terör saldırısında yaşamını kaybeden şehitler için toplanan paraların tamamını, bir hafta arasında hak sahiplerine hepsini iade edeceğiz. El koydular, paranın üzerine çöktüler. Şartlar ne olursa olsun Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, Süleyman Şah Türbesini ve şanlı bayrağımızı bir daha kendi topraklarımıza gdolayıp, bayrağımızı dikeceğiz. İçimde ukdedir, bir hafta arasında yapmazsam siyaseti bırakacağım.”
-“Ankaralıların kendi bankasına, Merkez Bankasına sahip çıkması lazım”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün Ankara’nın başkent oluşunun yıl dönümü olduğunu da hatırlatarak Ankara’nın görkemli bir şehir haline gelmesi gerektiğini söylemiş oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın elinden geleni yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, Yavaş’a hizmetlerinden ötürü teşekkür etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını İstanbul’a taşımak istiyorlar. henüz bütün dünyada ülkelerin başkentlerinde Merkez Bankaları vardır. Şimdi İstanbul’a taşıyoruz, niye taşıyorsun? Ankaralılar buna izin verecek mi? Yarın gelecek ‘TBMM’yi de taşıyacağız’ diyecekler. Ankaralıların kendi bankasına, Merkez Bankasına sahip çıkması lazım. Sen finans merkezi ayaklarını bırak, Londra’daki tefecilerden 83 milyonu kurtar. Bizim oturup konuşmamız lazım, memleket o zamanyken, birlikte bu ülkeyi ayağa kaldıracağız, bu ülkeye huzuru, bereketi birlikte getireceğiz.” diye konuştu.
Açıklamalarının ardından basına kapalı yapılan oturumda, Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarların ve kanaat önderlerinin sorularını yanıtladı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.