Kovid-19 geçirenler en epey sırt ağrısından şikayet etti
Medicana Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Aziz Denli, Kovid-19’a yakalananların hastalığın ardından en çok sırt ağrısı şikayetiyle hastanelerine başvurduğunu belirtti.
Medicana’dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Denli, Kovid-19 ile uyumlu bir enfeksiyon sırasında veya daha sonrasında gelişen semptomların 12 haftadan uzun sürmesi ve alternatif bir tanıyla açıklanamaması durumuna “Post Covid-19” denildiğini ifade etti.
Bu durumda hastada oldukça farklı belirtiler olabildiğine dikkati çeken Denli, “Kimisinde sıradan bir kas ağrısı olabilirken kimisinde unutkanlık ve hatta beyin sisi dediğimiz karmaşık nörolojik şikayetler ve tablolar ortaya çıkıyor.” bilgisini verdi.
Denli, biroldukça ülkede yapılan istatistiksel araştırmalarda fizik tedavi ve rehabilitasyon polikliniklerine başvuran hastalarda en önde gelen şikayetin kas iskelet sitemi ağrıları olduğunu ifade etti.
– Sırt ağrısı şikayeti yüzde 49 ile ilk sırada
Geçen yılın ilk 6 ayında Medicana Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon polikliniklerine, “Post Covid-19” sendromu tanısıyla başvuran 100’ün üstündeki hastadan elde ettikleri verilere değinen Denli, şunları kaydetti:
“Hastaların yüzde 63’ü erkek, yüzde 37’si ise kadın. Post Covid-19 sendromlu tüm hastaların ortalama yaşı 38,6 iken, erkeklerde ortalama yaş 41,9 kadınlarda ise 36,7 idi. Bu hastalarımızın şikayetleri, baş ağrısından tutun bacak ağrısına, tat bozukluğundan unutkanlık ve depresyona kadar oldukca geniş bir yelpazede görülmekte idi. Ancak en sık başvuru sebebi yüzde 49 gibi ezici bir çoğunlukta sırt ağrısıydı.”
– İç organlardaki sorun bedenin dışına yansıyor
Denli, hastaların önemli bir bölümünde omurgalarda aşırı hassasiyet tespit edildiğini belirterek, kas dokusunda hassasiyet, spazm gibi durumlara karşı uyarılarda bulundu.
İç organlarla cildin, kas ve eklemlerin bir sinir ağıyla birbirine bağlı olduğuna işaret eden Denli, buradaki bir problemin sinir bağlantıları yardımıyla deride veya kaslarda kendisini ağrı ve spazm ya da renk değişikliği, sıcaklık, soğukluk şeklinde gösterebileceğini belirtti.
Denli, çalışmalarındaki bir diğer kararın da bu hassas omur segmentlerinin aslında akciğer, bronşlar, kalp ve diyafram gibi organlarla bağlantısı olduğunu vurgulayarak, “Kovid-19 enfeksiyonu gibi Post Covid-19 sendromu da uzun süre gündemimizi işgal edecektir. Post Covid-19 sendromu geçirmiş ve sırt ağrısı ve miyalji gibi şikayetlerle başvuran hastaların yapılacak tedavilerinde, tespit edilen bu omur segmentlerinin dikkate alınmasının hem hasta için aynı zamanda hekim için yüz güldürücü sonuçlar doğurabileceğine inanmaktayız.” ifadelerini kullandı.
– Tedavisi solunum egzersizleri
Denli, hastalığın tedavisine ilişkin şu detayları verdi:
“Bu hastalara verilecek tedavilerin başında solunum egzersizleri olmalıdır. bu biçimdece sadece akciğerlerinin kapasitesi artırılıp bol oksijen alımı sağlanmayacak, bununla birlikte diyafram kasımızı daha aktif ve kuvvetli hale getirmiş olacağız. Solunum egzersizleri ile ağrılı omur segmentlerine yapılacak olan fizik tedavi veya nöralterapi ve akupunktur gibi bir girişimsel işlemlerle hem ağrı ve spazmı önlemiş olur aynı zamanda buraya yansıma yapmış olan kalp ve akciğer gibi iç organlarımız üstündeki yükü hafifçeletmiş oluruz.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Medicana Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Aziz Denli, Kovid-19’a yakalananların hastalığın ardından en çok sırt ağrısı şikayetiyle hastanelerine başvurduğunu belirtti.
Medicana’dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Denli, Kovid-19 ile uyumlu bir enfeksiyon sırasında veya daha sonrasında gelişen semptomların 12 haftadan uzun sürmesi ve alternatif bir tanıyla açıklanamaması durumuna “Post Covid-19” denildiğini ifade etti.
Bu durumda hastada oldukça farklı belirtiler olabildiğine dikkati çeken Denli, “Kimisinde sıradan bir kas ağrısı olabilirken kimisinde unutkanlık ve hatta beyin sisi dediğimiz karmaşık nörolojik şikayetler ve tablolar ortaya çıkıyor.” bilgisini verdi.
Denli, biroldukça ülkede yapılan istatistiksel araştırmalarda fizik tedavi ve rehabilitasyon polikliniklerine başvuran hastalarda en önde gelen şikayetin kas iskelet sitemi ağrıları olduğunu ifade etti.
– Sırt ağrısı şikayeti yüzde 49 ile ilk sırada
Geçen yılın ilk 6 ayında Medicana Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon polikliniklerine, “Post Covid-19” sendromu tanısıyla başvuran 100’ün üstündeki hastadan elde ettikleri verilere değinen Denli, şunları kaydetti:
“Hastaların yüzde 63’ü erkek, yüzde 37’si ise kadın. Post Covid-19 sendromlu tüm hastaların ortalama yaşı 38,6 iken, erkeklerde ortalama yaş 41,9 kadınlarda ise 36,7 idi. Bu hastalarımızın şikayetleri, baş ağrısından tutun bacak ağrısına, tat bozukluğundan unutkanlık ve depresyona kadar oldukca geniş bir yelpazede görülmekte idi. Ancak en sık başvuru sebebi yüzde 49 gibi ezici bir çoğunlukta sırt ağrısıydı.”
– İç organlardaki sorun bedenin dışına yansıyor
Denli, hastaların önemli bir bölümünde omurgalarda aşırı hassasiyet tespit edildiğini belirterek, kas dokusunda hassasiyet, spazm gibi durumlara karşı uyarılarda bulundu.
İç organlarla cildin, kas ve eklemlerin bir sinir ağıyla birbirine bağlı olduğuna işaret eden Denli, buradaki bir problemin sinir bağlantıları yardımıyla deride veya kaslarda kendisini ağrı ve spazm ya da renk değişikliği, sıcaklık, soğukluk şeklinde gösterebileceğini belirtti.
Denli, çalışmalarındaki bir diğer kararın da bu hassas omur segmentlerinin aslında akciğer, bronşlar, kalp ve diyafram gibi organlarla bağlantısı olduğunu vurgulayarak, “Kovid-19 enfeksiyonu gibi Post Covid-19 sendromu da uzun süre gündemimizi işgal edecektir. Post Covid-19 sendromu geçirmiş ve sırt ağrısı ve miyalji gibi şikayetlerle başvuran hastaların yapılacak tedavilerinde, tespit edilen bu omur segmentlerinin dikkate alınmasının hem hasta için aynı zamanda hekim için yüz güldürücü sonuçlar doğurabileceğine inanmaktayız.” ifadelerini kullandı.
– Tedavisi solunum egzersizleri
Denli, hastalığın tedavisine ilişkin şu detayları verdi:
“Bu hastalara verilecek tedavilerin başında solunum egzersizleri olmalıdır. bu biçimdece sadece akciğerlerinin kapasitesi artırılıp bol oksijen alımı sağlanmayacak, bununla birlikte diyafram kasımızı daha aktif ve kuvvetli hale getirmiş olacağız. Solunum egzersizleri ile ağrılı omur segmentlerine yapılacak olan fizik tedavi veya nöralterapi ve akupunktur gibi bir girişimsel işlemlerle hem ağrı ve spazmı önlemiş olur aynı zamanda buraya yansıma yapmış olan kalp ve akciğer gibi iç organlarımız üstündeki yükü hafifçeletmiş oluruz.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.