Maden faciasında kanıksama tuzağı
Amasra’da 42 madencinin can verdiği faciada barutçunun, patlatmadan daha sonra 30 dakika beklemeden çalışanları niye içeri çağırdığı tartışılıyor. A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Mustafa Kahraman, “Barutçunun kritik süreyi beklemeden rapor vermesi ve çalışanların vaktinden evvel içeri girmeleri birinci olmayabilir. Daha evvel tekraren yenidenlandığı biçimde kaza olmaması iş ortamında bir kanıksamaya, ‘nasıl olsa bir şey olmuyor’ algısına yol açmış olabilir” dedi. İş sıhhati ve güvenliği biliminin temel yasasını hatırlatan Kahraman şu ayrıntıları verdi:
330 OLAY, 1 ÖLÜM
“İş Güvenliği’nin ‘1-29-300 Kuralı’ formunda tabir edilen bir yasası var. 1931 yılında Amerikalı bilim adamı Herbert William Heinrich tarafınca 30 yıl boyunca 75 bin olayın tahliliyle ortaya çıkarılan bir çalışmanın kararıdur. ‘Heinrich Yasası’ olarak da anılan bu kurala göre bir iş yerinde misal 330 kaza ele alındığında, meydana gelen 1 ağır faydalanmalı yahut ölümlü kaza için, 29 yavaşça faydalanmalı ve 300 faydalanmasız (ramak kala) olay meydana gelmektedir. Bu piramit, insanı maalesef eylemsizliğe, atalete, tedbir konusunda vurdumduymazlığa iten bir durum arz etmektedir.
KAZALAR ZIT TESİR YAPIYOR
Ramak kala olayları, başta yöneticiler olmak üzere çalışanlar için aslında büyük tuzaktır. yinelanan küçük kazalar, herkes için ihtar formunda algılanması beklenirken maalesef tam karşıtı tesir yapmakta, ‘Nasıl olsa bir şey olmuyor’ algısına yol açmaktadır. İş yerlerinde olayların istatistikleri tutulup faydalanma ile sonuçlanmayan kazalar, gelmekte olan tehlikeye karşı önemli ihtar olarak fark edilip tedbirler alınmalıdır.
YÜZDE 98’İNİN niçinİ İNSAN
Heinrich, ayrıyeten kazaların yüzde 88’inin çalışanların emniyetsiz hareketleri, yüzde 10’unun emniyetsiz şartlar ve yüzde 2’sinin de öngörülemez durumlardan kaynaklandığını tespit etmiştir. Yani kazaların 98’i insan kaynaklı, yalnızca yüzde 2’si başka niçinlere bağlı olarak meydana gelmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Amasra’da 42 madencinin can verdiği faciada barutçunun, patlatmadan daha sonra 30 dakika beklemeden çalışanları niye içeri çağırdığı tartışılıyor. A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Mustafa Kahraman, “Barutçunun kritik süreyi beklemeden rapor vermesi ve çalışanların vaktinden evvel içeri girmeleri birinci olmayabilir. Daha evvel tekraren yenidenlandığı biçimde kaza olmaması iş ortamında bir kanıksamaya, ‘nasıl olsa bir şey olmuyor’ algısına yol açmış olabilir” dedi. İş sıhhati ve güvenliği biliminin temel yasasını hatırlatan Kahraman şu ayrıntıları verdi:
330 OLAY, 1 ÖLÜM
“İş Güvenliği’nin ‘1-29-300 Kuralı’ formunda tabir edilen bir yasası var. 1931 yılında Amerikalı bilim adamı Herbert William Heinrich tarafınca 30 yıl boyunca 75 bin olayın tahliliyle ortaya çıkarılan bir çalışmanın kararıdur. ‘Heinrich Yasası’ olarak da anılan bu kurala göre bir iş yerinde misal 330 kaza ele alındığında, meydana gelen 1 ağır faydalanmalı yahut ölümlü kaza için, 29 yavaşça faydalanmalı ve 300 faydalanmasız (ramak kala) olay meydana gelmektedir. Bu piramit, insanı maalesef eylemsizliğe, atalete, tedbir konusunda vurdumduymazlığa iten bir durum arz etmektedir.
KAZALAR ZIT TESİR YAPIYOR
Ramak kala olayları, başta yöneticiler olmak üzere çalışanlar için aslında büyük tuzaktır. yinelanan küçük kazalar, herkes için ihtar formunda algılanması beklenirken maalesef tam karşıtı tesir yapmakta, ‘Nasıl olsa bir şey olmuyor’ algısına yol açmaktadır. İş yerlerinde olayların istatistikleri tutulup faydalanma ile sonuçlanmayan kazalar, gelmekte olan tehlikeye karşı önemli ihtar olarak fark edilip tedbirler alınmalıdır.
YÜZDE 98’İNİN niçinİ İNSAN
Heinrich, ayrıyeten kazaların yüzde 88’inin çalışanların emniyetsiz hareketleri, yüzde 10’unun emniyetsiz şartlar ve yüzde 2’sinin de öngörülemez durumlardan kaynaklandığını tespit etmiştir. Yani kazaların 98’i insan kaynaklı, yalnızca yüzde 2’si başka niçinlere bağlı olarak meydana gelmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.