Maske satışları azaldı, bilim insanından kritik ikaz geldi
Koronavirüsün ilk zaman içinderına kıyasla maske satışlarının neredeyse yarı yarıya düştüğünü söyleyen eczacı Kübra Yılmaz, ” İlk zaman içinder maskeye fazlaca talep vardı, maske bulamıyorduk. Satacak stok yapamıyorduk ama şimdi neredeyse yarı yarıya düştü. İlk zaman içinder 50 kutu satıyorsak şu an 15-20 kutu anca satıyoruz. Bunda aşının etkisi de var, aşıyla beraber insanlar biraz daha rahatladı. Bu yüzden çoğu kişi de sokakta maskesiz geziyor, bu da maske satışlarını düşürdü” dedi.
İnsanların koronavirüse alıştığını düşündüğünü belirten eczacı Polat Peker de, “Maske satışlarımız eskiye göre gayet düşük. Bir ara oldukça hızlıydı ama şimdi o kadar değil. Neredeyse yarı yarıya bir düşüş var. İnsanların koronavirüse alıştığını ve eskiye gore daha az korkutucu olduğunu düşünüyorum. İnsanların yoğun olabileceği kapalı alanlarda maske kullanmasının devam etmesinde fayda var” ifadelerini kullandı.
“DİĞER SALGINLARDAN KORUNMAK İÇİN DE MASKE KULLANILMALI”
Maskenin ağız ve solunum yollarını koruduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Mecburiyet ortadan kalksa bile influenza ve gribal salgınların olduğu ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde sağlığı korumak için artık maskeyi kullanmamız gerekiyor. Belki mecburiyet veya zorunluluk olmayabilir ama bireysel sağlığı korumak adına kesinlikle bu elzem” ifadelerini kullandı.
“AÇIK ALANLARDA MESAFENİN KORUNMASI MASKEDEN DAHA ÖNEMLİ”
Influenza, gribal enfeksiyon veya zatürrenin bulaşında en riskli ortamların kapalı ve havalandırmanın az olduğu alanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, “Açık alanlarda hava akımının fazla olması niçiniyle mesafe sağlandığı zaman maskenin ekstra koruyuculuğu oldukça fazla değil, buna oldukça gerek kalmıyor. Bu niçinlerde kapalı alanlarda maske kullanılmasını öneriyoruz. Açık alanlarda ise mesafenin korunması maskeden daha önem arz ediyor” dedi.
“AŞI VE MASKE ÖNEMLİ BİR BARİYER”
Omicron salgınının da, tüm solunum yolu enfeksiyonları gibi maske ile engellendiğini dile getiren Prof. Dr. Akkoyunlu, “Maskeyi erken dönemde çıkartırsak, omicron salgınının alevine bir odun atmış oluruz. Bu niçinle sosyal yaşantının yoğun biçimde olduğu ortamlarda kesinlikle maskenin takılmasını öneriyoruz. Maskeyi kimse çıkarmasın. Özellikle aşısızların oldukça daha yoğun bir biçimde korunmaya ihtiyacı var. Aşı ve maske oldukça önemli bir bariyer. Bu ikisini birbiriyle yarıştırmak mümkün değil, ikisini birlikte kullanmak çift zırh kullanmak gibi oluyor. Bu açıdan hem aşıyı aynı zamanda maskeyi özellikle salgın döneminde şiddetle öneriyoruz” şeklinde konuştu.
“MASKE KALDIRILSA BİLE TAKMAYA DEVAM EDERİM”
İstanbul sokaklarında da maske tereddüdü yaşanıyor.
Böbrek yetmezliği yaşadığını ifade eden Gülhadiye Gür, “Bence maske 1 sene daha kalkmasın. Benim gibi kronik hastalar var ve kimse dikkat etmiyor. Şu an sadece kurallar otobüslerde falan geçiyor. Bizim insanımız ben gencim, aşılıyım diye maske takmıyor” dedi. Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye aile ziyareti için gelen Canan Akın, “Türkiye’de hala kumaş maske takanlar bile var. Hastalık başını almış gidiyor. Sadece bu değil, grip hastalıkları da aynı biçimde devam ediyor. Bu durumda biraz duyarlı olmalıyız. Ben çift maske takıyorum çünkü burada FF2 maskelerini bulamıyorum. Maske zorunluluğu kalksa bile ben maske takmaya devam ederim. Sağlığım için, çevremdeki insanlar, çocuklarım için maske takmaya devam ederim” dedi.
Aysel Mert ise, “Maske, hastalıktan ötürü kalkmasın. Ben hala korkuyorum. Maske kaldırılsa bile ben takmaya devam ederim diye konuştu.
“MASKE KALKSIN; NEFES ALIRKEN ZORLANIYORUM”
Maske takma zorunluluğunun kalkabileceğini belirten bir vatandaş da, “Maske kalksa iyi olur çünkü ben nefes alırken zorlanıyorum. Takmak istemiyorum ama bir yerden de bir şey olur mu diye de korkuyorum” ifadelerini kullandı.
Maske zorunluluğunun kalkmasını isteyen Ceylan Yılmaz, “Verdiğimiz karbondioksiti yine alıyoruz. Resmen zehirleniyoruz. Ben maskemi hep çıkardım. Yasak ama dayanamıyorum. en çok taktığım ağzıma kadardı, burnumu kapatınca da boğuluyordum. Hiç de hasta olmadım” diye konuştu.
Maske zorunluluğu kalksın diyen Mehmet Azak da, “Kahvehanelerde, pastanelerde maske takılmıyor. Tek takıldığı yer sokaklar. Ben kurallara uydum, maskemi taktım ama şu an için gerektiğini düşünmüyorum. Koronanın bittiğini düşünmüyorum ama bir gevşeklik de oldu” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Koronavirüsün ilk zaman içinderına kıyasla maske satışlarının neredeyse yarı yarıya düştüğünü söyleyen eczacı Kübra Yılmaz, ” İlk zaman içinder maskeye fazlaca talep vardı, maske bulamıyorduk. Satacak stok yapamıyorduk ama şimdi neredeyse yarı yarıya düştü. İlk zaman içinder 50 kutu satıyorsak şu an 15-20 kutu anca satıyoruz. Bunda aşının etkisi de var, aşıyla beraber insanlar biraz daha rahatladı. Bu yüzden çoğu kişi de sokakta maskesiz geziyor, bu da maske satışlarını düşürdü” dedi.
İnsanların koronavirüse alıştığını düşündüğünü belirten eczacı Polat Peker de, “Maske satışlarımız eskiye göre gayet düşük. Bir ara oldukça hızlıydı ama şimdi o kadar değil. Neredeyse yarı yarıya bir düşüş var. İnsanların koronavirüse alıştığını ve eskiye gore daha az korkutucu olduğunu düşünüyorum. İnsanların yoğun olabileceği kapalı alanlarda maske kullanmasının devam etmesinde fayda var” ifadelerini kullandı.
“DİĞER SALGINLARDAN KORUNMAK İÇİN DE MASKE KULLANILMALI”
Maskenin ağız ve solunum yollarını koruduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Mecburiyet ortadan kalksa bile influenza ve gribal salgınların olduğu ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde sağlığı korumak için artık maskeyi kullanmamız gerekiyor. Belki mecburiyet veya zorunluluk olmayabilir ama bireysel sağlığı korumak adına kesinlikle bu elzem” ifadelerini kullandı.
“AÇIK ALANLARDA MESAFENİN KORUNMASI MASKEDEN DAHA ÖNEMLİ”
Influenza, gribal enfeksiyon veya zatürrenin bulaşında en riskli ortamların kapalı ve havalandırmanın az olduğu alanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, “Açık alanlarda hava akımının fazla olması niçiniyle mesafe sağlandığı zaman maskenin ekstra koruyuculuğu oldukça fazla değil, buna oldukça gerek kalmıyor. Bu niçinlerde kapalı alanlarda maske kullanılmasını öneriyoruz. Açık alanlarda ise mesafenin korunması maskeden daha önem arz ediyor” dedi.
“AŞI VE MASKE ÖNEMLİ BİR BARİYER”
Omicron salgınının da, tüm solunum yolu enfeksiyonları gibi maske ile engellendiğini dile getiren Prof. Dr. Akkoyunlu, “Maskeyi erken dönemde çıkartırsak, omicron salgınının alevine bir odun atmış oluruz. Bu niçinle sosyal yaşantının yoğun biçimde olduğu ortamlarda kesinlikle maskenin takılmasını öneriyoruz. Maskeyi kimse çıkarmasın. Özellikle aşısızların oldukça daha yoğun bir biçimde korunmaya ihtiyacı var. Aşı ve maske oldukça önemli bir bariyer. Bu ikisini birbiriyle yarıştırmak mümkün değil, ikisini birlikte kullanmak çift zırh kullanmak gibi oluyor. Bu açıdan hem aşıyı aynı zamanda maskeyi özellikle salgın döneminde şiddetle öneriyoruz” şeklinde konuştu.
“MASKE KALDIRILSA BİLE TAKMAYA DEVAM EDERİM”
İstanbul sokaklarında da maske tereddüdü yaşanıyor.
Böbrek yetmezliği yaşadığını ifade eden Gülhadiye Gür, “Bence maske 1 sene daha kalkmasın. Benim gibi kronik hastalar var ve kimse dikkat etmiyor. Şu an sadece kurallar otobüslerde falan geçiyor. Bizim insanımız ben gencim, aşılıyım diye maske takmıyor” dedi. Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye aile ziyareti için gelen Canan Akın, “Türkiye’de hala kumaş maske takanlar bile var. Hastalık başını almış gidiyor. Sadece bu değil, grip hastalıkları da aynı biçimde devam ediyor. Bu durumda biraz duyarlı olmalıyız. Ben çift maske takıyorum çünkü burada FF2 maskelerini bulamıyorum. Maske zorunluluğu kalksa bile ben maske takmaya devam ederim. Sağlığım için, çevremdeki insanlar, çocuklarım için maske takmaya devam ederim” dedi.
Aysel Mert ise, “Maske, hastalıktan ötürü kalkmasın. Ben hala korkuyorum. Maske kaldırılsa bile ben takmaya devam ederim diye konuştu.
“MASKE KALKSIN; NEFES ALIRKEN ZORLANIYORUM”
Maske takma zorunluluğunun kalkabileceğini belirten bir vatandaş da, “Maske kalksa iyi olur çünkü ben nefes alırken zorlanıyorum. Takmak istemiyorum ama bir yerden de bir şey olur mu diye de korkuyorum” ifadelerini kullandı.
Maske zorunluluğunun kalkmasını isteyen Ceylan Yılmaz, “Verdiğimiz karbondioksiti yine alıyoruz. Resmen zehirleniyoruz. Ben maskemi hep çıkardım. Yasak ama dayanamıyorum. en çok taktığım ağzıma kadardı, burnumu kapatınca da boğuluyordum. Hiç de hasta olmadım” diye konuştu.
Maske zorunluluğu kalksın diyen Mehmet Azak da, “Kahvehanelerde, pastanelerde maske takılmıyor. Tek takıldığı yer sokaklar. Ben kurallara uydum, maskemi taktım ama şu an için gerektiğini düşünmüyorum. Koronanın bittiğini düşünmüyorum ama bir gevşeklik de oldu” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.