Merkez’den ‘enflasyon’ ve ‘faiz’ açıklaması
Merkez Lideri Şahap Kavcıoğlu, yıl sonu enflasyon varsayımının yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseldiğini deklare etti. Kavcıoğlu, enflasyon varsayımlarını gösteren grafiğin 2022’de enflasyonun yüzde 90’a kadar yaklaşabileceğini gösterdiğini söylemiş oldu.
ANKARA (İGFA) – Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu yılın 3. enflasyon raporu sunum toplantısında konuştu.
Pandemi daha sonrasında süratle olağanlaşan ve imalat endüstrinin öncülüğünde dış ticaret yapısında bir dönüşüm geçiren Türkiye iktisadı 2022 yılının birinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7,3 oranında büyüdüğünü tabir eden Kavcıoğlu, “Yıllık büyümeye net ihracat son beş çeyrek boyunca müspet istikamette katkı sağlamaya devam etmiştir. Üretim tarafında ise hizmet ve sanayi dalları büyümeye katkı vermeyi sürdürmüştür. Türkiye iktisadı, üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Bu sürecin yansıması olarak çevrimsel tesirlerden arındırılmış cari dengemizdeki güzelleşme eğilimi de devam etmektedir” dedi.
Yılın ikinci çeyreğinde iç talep yataya yakın seyrederken, sanayi üretimi dış talebin de katkısıyla gücünü koruduğunu belirten Kavcıoğlu, 2020 yılının üçüncü çeyreği ve daha sonrasında yıllık bazda aralıksız büyüyen sanayi üretimi, 2022 yılı Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 9,1 oranında kuvvetli bir artış kaytdettiğini belirtti. Kavcıoğlu, üretimde gözlenen bu artış, imalat endüstrinin geneline yayılırken ihracatçı bölümlerde sanayi üretimi daha da kuvvetli seyrettiğini, sanayi ciro endekslerinin de yurt dışı talebin sanayi üretimini olumlu etkilediğini gösterdiğini kaydetti.
Önemli ticari ortaklarımız içindeki sıcak çatışmaya karşın rekorlar kıran ihracat performansımızın üç temel niçini olduğunu teşhis ettiklerini anlatan Şahap Kavcıoğlu, “Birincisi, salgın daha sonrası global ticaretin bir daha şekillenişinde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar. İkincisi, ihracatçılarımızın güçlü ve esnek yapısı yardımıyla değişen şartlara ahenk sağlama kapasiteleri. Üçüncü niçinin ise başta Merkez Bankası olmak üzere, finansal sistemimizin ülke ekonomimiz için bu kritik dönemeçte ihracatçımıza sağladığı uygun şartlar olduğunu kıymetlendiriyoruz. Mayıs ayı prestijiyle yatırım ve ihracat kredilerinin ticari krediler ortasındaki hissesi yüzde 28’e yaklaşarak son 17 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Bu bağlamda yerli üretim ve ihracattaki artış değer arz etmektedir. Bu doğrultudaki ekonomik siyasetlerin da katkısıyla fiyat tesirlerinden arındırılmış ihracat ölçü endeksinde kuvvetli bir artış ve ithalat ölçü endeksinde ise kısmi bir azalış gerçekleşmiştir. Lakin, global güç ve emtia meblağları kaynaklı rekor düzeydeki fiyat artışlarının ithalat ölçü endeksindeki düşüşün üzerinde olması, dış ticaret açığındaki güzelleşmeyi sınırlandırmaktadır” diye konuştu.
İHRACATIN YÜZDE 29’U YENİ PARA İLE GERÇEKLEŞTİ
İhracat artışında salgın daha sonrası global ticaretin bir daha şekillenmesinde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar, ihracatçılarımızın değişen şartlara ahenk sağlama kapasitesi, finansal sistemimizin ülke iktisadı için ihracatçımıza sağladığı uygun şartlar tesirli oldu. İhracatımızın eser ve pazar çeşitliliği son periyotta hızlanmak suretiyle istikrarlı bir biçimde artmaktadır. 2015-2022 içinde ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29’u yeni para girişleri ile gerçekleşmiştir.
Son periyotta, liralaşma stratejisi doğrultusunda atılan adımların değerli bir kesiminin da teminat idaresinde yapılan değişiklikler oluşturduğunu belirten Kavcıoğlu, sunumnda şunları kaydetti:
“Bu değişiklikler ile temel gayemiz, piyasaya sağladığımız fonlama karşılığı aldığımız teminatlarda Türk lirası cinsi varlıkların hissesini artırmaktır. Finansal mimarimizi liralaşma ekseninde bir daha ve sağlam temeller üzerinde şekillendiriyoruz. Teminat düzenlemeleri kapsamında birinci vakit içinderda Mayıs ayında para takası ve Bankalararası Para Piyasası süreçleri için teminat blokajında kullanılacak DİBS sepetinin kapsamını değiştirdik. Bankaların, TCMB taraflı tüm para takası süreçleri için uygulanan teminat blokajı ile Bankalararası Para Piyasası’nda gerçekleştirecekleri süreçler için gereken en az DİBS bulundurma oranını yüzde 30 olarak belirledik ve kademeli olarak artırarak yüzde 50’ye yükselttik. Bunlara ek olarak, bankaların, endeksli değerler ile döviz ve altın cinsinden teminata husus olan varlıklarının Mayıs ayı prestijiyle yüzde 5 olan teminat iskonto oranını da kademeli olarak artırarak yüzde 50’ye yükselttik”.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Merkez Lideri Şahap Kavcıoğlu, yıl sonu enflasyon varsayımının yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseldiğini deklare etti. Kavcıoğlu, enflasyon varsayımlarını gösteren grafiğin 2022’de enflasyonun yüzde 90’a kadar yaklaşabileceğini gösterdiğini söylemiş oldu.
ANKARA (İGFA) – Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu yılın 3. enflasyon raporu sunum toplantısında konuştu.
Pandemi daha sonrasında süratle olağanlaşan ve imalat endüstrinin öncülüğünde dış ticaret yapısında bir dönüşüm geçiren Türkiye iktisadı 2022 yılının birinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7,3 oranında büyüdüğünü tabir eden Kavcıoğlu, “Yıllık büyümeye net ihracat son beş çeyrek boyunca müspet istikamette katkı sağlamaya devam etmiştir. Üretim tarafında ise hizmet ve sanayi dalları büyümeye katkı vermeyi sürdürmüştür. Türkiye iktisadı, üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Bu sürecin yansıması olarak çevrimsel tesirlerden arındırılmış cari dengemizdeki güzelleşme eğilimi de devam etmektedir” dedi.
Yılın ikinci çeyreğinde iç talep yataya yakın seyrederken, sanayi üretimi dış talebin de katkısıyla gücünü koruduğunu belirten Kavcıoğlu, 2020 yılının üçüncü çeyreği ve daha sonrasında yıllık bazda aralıksız büyüyen sanayi üretimi, 2022 yılı Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 9,1 oranında kuvvetli bir artış kaytdettiğini belirtti. Kavcıoğlu, üretimde gözlenen bu artış, imalat endüstrinin geneline yayılırken ihracatçı bölümlerde sanayi üretimi daha da kuvvetli seyrettiğini, sanayi ciro endekslerinin de yurt dışı talebin sanayi üretimini olumlu etkilediğini gösterdiğini kaydetti.
Önemli ticari ortaklarımız içindeki sıcak çatışmaya karşın rekorlar kıran ihracat performansımızın üç temel niçini olduğunu teşhis ettiklerini anlatan Şahap Kavcıoğlu, “Birincisi, salgın daha sonrası global ticaretin bir daha şekillenişinde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar. İkincisi, ihracatçılarımızın güçlü ve esnek yapısı yardımıyla değişen şartlara ahenk sağlama kapasiteleri. Üçüncü niçinin ise başta Merkez Bankası olmak üzere, finansal sistemimizin ülke ekonomimiz için bu kritik dönemeçte ihracatçımıza sağladığı uygun şartlar olduğunu kıymetlendiriyoruz. Mayıs ayı prestijiyle yatırım ve ihracat kredilerinin ticari krediler ortasındaki hissesi yüzde 28’e yaklaşarak son 17 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Bu bağlamda yerli üretim ve ihracattaki artış değer arz etmektedir. Bu doğrultudaki ekonomik siyasetlerin da katkısıyla fiyat tesirlerinden arındırılmış ihracat ölçü endeksinde kuvvetli bir artış ve ithalat ölçü endeksinde ise kısmi bir azalış gerçekleşmiştir. Lakin, global güç ve emtia meblağları kaynaklı rekor düzeydeki fiyat artışlarının ithalat ölçü endeksindeki düşüşün üzerinde olması, dış ticaret açığındaki güzelleşmeyi sınırlandırmaktadır” diye konuştu.
İHRACATIN YÜZDE 29’U YENİ PARA İLE GERÇEKLEŞTİ
İhracat artışında salgın daha sonrası global ticaretin bir daha şekillenmesinde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar, ihracatçılarımızın değişen şartlara ahenk sağlama kapasitesi, finansal sistemimizin ülke iktisadı için ihracatçımıza sağladığı uygun şartlar tesirli oldu. İhracatımızın eser ve pazar çeşitliliği son periyotta hızlanmak suretiyle istikrarlı bir biçimde artmaktadır. 2015-2022 içinde ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29’u yeni para girişleri ile gerçekleşmiştir.
Son periyotta, liralaşma stratejisi doğrultusunda atılan adımların değerli bir kesiminin da teminat idaresinde yapılan değişiklikler oluşturduğunu belirten Kavcıoğlu, sunumnda şunları kaydetti:
“Bu değişiklikler ile temel gayemiz, piyasaya sağladığımız fonlama karşılığı aldığımız teminatlarda Türk lirası cinsi varlıkların hissesini artırmaktır. Finansal mimarimizi liralaşma ekseninde bir daha ve sağlam temeller üzerinde şekillendiriyoruz. Teminat düzenlemeleri kapsamında birinci vakit içinderda Mayıs ayında para takası ve Bankalararası Para Piyasası süreçleri için teminat blokajında kullanılacak DİBS sepetinin kapsamını değiştirdik. Bankaların, TCMB taraflı tüm para takası süreçleri için uygulanan teminat blokajı ile Bankalararası Para Piyasası’nda gerçekleştirecekleri süreçler için gereken en az DİBS bulundurma oranını yüzde 30 olarak belirledik ve kademeli olarak artırarak yüzde 50’ye yükselttik. Bunlara ek olarak, bankaların, endeksli değerler ile döviz ve altın cinsinden teminata husus olan varlıklarının Mayıs ayı prestijiyle yüzde 5 olan teminat iskonto oranını da kademeli olarak artırarak yüzde 50’ye yükselttik”.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.