amerikali
Üye
“niçin kimi beşerler gerilimli durumlarla daha kolay çaba edip avantaja çevirebiliyorken, ben yapamıyorum?”
Bazılarımız bu soruya kendilerinin güçsüz, yetersiz yahut başarısız olduğu tarafında yanıtlar verebilir. her insanın hayattaki farklı zorluklarla karşı farklı başa çıkma stratejileri vardır. kimi vakit bu stratejiler işe fayda, kimi vakit de kâfi olmaz. Hayat süratle akıyor, her gün karşımıza yeni sorunlar, zorluklar, imtihanlar geliyor. Bilhassa de bu sene. Büyük bir belirsizliğin hakim olduğu bu günlerde kimimiz hayatına devam ediyor, kimimiz ise büyük bir telaş ortasında. Evet hakikat, kimilerimiz bu zorluklarla başa çıkma stratejilerini daha rahat ve çabuk organize ederek, gerilim yaratan duruma daha rahat adapte olurlar. Bu öteki bireylerin yetersiz yahut güçsüz olduğu manasına gelmez. Bu durum ruhsal kaynaklarımızın ne kadar kuvvetliğü olduğuna ve onları yanlışsız vakitte hakikat yerde kullanabiliyor oluşumuzla irtibatlıdır. Optimistlik, umut, baş etme stili ve ruhsal sağlamlık bizim ruhsal kaynaklarımızı oluştururlar.
Psikolojik sağlamlık en sade haliyle “adapte olabilme yeteneği” olarak tanımlanabilir. Altında yatan ideoloji tarifinden epeyce daha zengindir. Ruhsal sağlamlığı olumsuz bir olaya karşı tahlil oluşturmada ne kadar esnek olunabildiği ve bu gerilimli durumu aşma kapasitesi olarak açıklayabiliriz. İnsanların güçsüz oldukları taraflarına odaklanmaları yerine, kendilerini kuvvetli buldukları alanlara yönelerek, baş etme stratejilerini kuvvetli taraflarını ön plana çıkararak oluşturmalarıdır.
Psikolojik sağlamlığı yüksek insanların kuvvetli istikametleri ve hayat emelleri üzerinde farkındalığını yüksek olduğu, hislerini bastırmadığı ve düzenleyebildiği; özgüven, özsaygı, öz yeterlilik üzere özelliklerinin gelişmiş olduğu, ruhsal kaynaklarının farkında olduğu, gerilimli olaylara karşı daha denetimli, esnek, ruhsal ahengi yüksek bir yaklaşım gösterdikleri belirlenmiştir.
Psikolojik sağlamlığı düşük bireylerde ortak olarak bulunan, risk faktörü olarak görülen özellikler içinde zayıf aile bağları, ekonomik zorluk, yalnızlık, ailede kayıpların olması, değişime karşı olan inancın düşük olması, kendini sevmemek, olmadığı biri üzere görünmeye çalışarak kendine yabancılaşmak, hislerini tanıyamamak ve bastırmak, karamsar yaklaşım, ömrü anlamsız bulmak üzere özellikler sıralanmaktadır.
Psikolojik sağlamlık, kişinin ferdî özellikleri ile çevresel etkenlerin dinamik olarak etkileşimiyle gelişen bir özelliktir. ötürüsıyla yıllar ortasında değişebilen, geliştirilebildiği üzere düşüşe de geçen bir özelliktir. Pekala;
Ruhsal sağlamlığımızı nasıl geliştirebiliriz?
Biraz evvel bahsetmiş olduğumiz üzere ruhsal sağlamlığın gerisindeki ideolojiyi düşünürsek, bu tarafımızı güçlendirebilmek için temel noktalarımız; fark etmek, emellerimizi belirlemek ve kuvvetli taraflarımızı ön plana çıkarmak üzerine olacaktır.
kuvvetli taraflarınızın farkına varın ve kendinizi kuvvetli hissettiğiniz taraflarınızın bir listesini yapın.
Belirlediğiniz taraflarınızı en son ne vakit, hangi durumda kullandığınızı düşünün. Daha evvel ütesinden geldiğiniz olumuz durumlarda ne yaparak olayı atlattığınız üzerine ayrıntılı bir tahlil yapın.
Çevrenizdeki insanları ruhsal sağlamlık hakkında bilgilendirin, onların da kuvvetli taraflarını bulmalarına yardımcı olun. Beşerlerle kurduğunuz bu bağlantı aslında size faal baş etme hünerlerinden kimilerini (atılganlık, eleştirel düşünme, his düzenleme gibi) kazanmanızda da tesirli olacaktır.
Sosyal aktivitelerinizi arttırın ve yalnız kaldığınız vakit içinderı azaltın. Yalnızlık ruhsal sağlamlık için bir risk faktörü olduğu üzere, toplumsallaşmak onun karşısında gözetici bir faktördür.
kuvvetli taraflarınızı ve olumlu yaklaşımlarınızı destekleyen rutinler yaratın. bu türlü bu davranışları günlük hayatınızda alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Eğer bunları yapmakta zorlanıyor ve gereğince ilerleyemediğinizi düşünüyorsanız, ruh sıhhati profesyonellerinden ruhsal takviye almayı deneyebilirsiniz. Bu adımları takip ederken zorlandığınız durumları bir daha kıymetlendirmek ve tahlile ulaştırmak için faydalı bir seçenek olacaktır.
Bazılarımız bu soruya kendilerinin güçsüz, yetersiz yahut başarısız olduğu tarafında yanıtlar verebilir. her insanın hayattaki farklı zorluklarla karşı farklı başa çıkma stratejileri vardır. kimi vakit bu stratejiler işe fayda, kimi vakit de kâfi olmaz. Hayat süratle akıyor, her gün karşımıza yeni sorunlar, zorluklar, imtihanlar geliyor. Bilhassa de bu sene. Büyük bir belirsizliğin hakim olduğu bu günlerde kimimiz hayatına devam ediyor, kimimiz ise büyük bir telaş ortasında. Evet hakikat, kimilerimiz bu zorluklarla başa çıkma stratejilerini daha rahat ve çabuk organize ederek, gerilim yaratan duruma daha rahat adapte olurlar. Bu öteki bireylerin yetersiz yahut güçsüz olduğu manasına gelmez. Bu durum ruhsal kaynaklarımızın ne kadar kuvvetliğü olduğuna ve onları yanlışsız vakitte hakikat yerde kullanabiliyor oluşumuzla irtibatlıdır. Optimistlik, umut, baş etme stili ve ruhsal sağlamlık bizim ruhsal kaynaklarımızı oluştururlar.
Psikolojik sağlamlık en sade haliyle “adapte olabilme yeteneği” olarak tanımlanabilir. Altında yatan ideoloji tarifinden epeyce daha zengindir. Ruhsal sağlamlığı olumsuz bir olaya karşı tahlil oluşturmada ne kadar esnek olunabildiği ve bu gerilimli durumu aşma kapasitesi olarak açıklayabiliriz. İnsanların güçsüz oldukları taraflarına odaklanmaları yerine, kendilerini kuvvetli buldukları alanlara yönelerek, baş etme stratejilerini kuvvetli taraflarını ön plana çıkararak oluşturmalarıdır.
Psikolojik sağlamlığı yüksek insanların kuvvetli istikametleri ve hayat emelleri üzerinde farkındalığını yüksek olduğu, hislerini bastırmadığı ve düzenleyebildiği; özgüven, özsaygı, öz yeterlilik üzere özelliklerinin gelişmiş olduğu, ruhsal kaynaklarının farkında olduğu, gerilimli olaylara karşı daha denetimli, esnek, ruhsal ahengi yüksek bir yaklaşım gösterdikleri belirlenmiştir.
Psikolojik sağlamlığı düşük bireylerde ortak olarak bulunan, risk faktörü olarak görülen özellikler içinde zayıf aile bağları, ekonomik zorluk, yalnızlık, ailede kayıpların olması, değişime karşı olan inancın düşük olması, kendini sevmemek, olmadığı biri üzere görünmeye çalışarak kendine yabancılaşmak, hislerini tanıyamamak ve bastırmak, karamsar yaklaşım, ömrü anlamsız bulmak üzere özellikler sıralanmaktadır.
Psikolojik sağlamlık, kişinin ferdî özellikleri ile çevresel etkenlerin dinamik olarak etkileşimiyle gelişen bir özelliktir. ötürüsıyla yıllar ortasında değişebilen, geliştirilebildiği üzere düşüşe de geçen bir özelliktir. Pekala;
Ruhsal sağlamlığımızı nasıl geliştirebiliriz?
Biraz evvel bahsetmiş olduğumiz üzere ruhsal sağlamlığın gerisindeki ideolojiyi düşünürsek, bu tarafımızı güçlendirebilmek için temel noktalarımız; fark etmek, emellerimizi belirlemek ve kuvvetli taraflarımızı ön plana çıkarmak üzerine olacaktır.
kuvvetli taraflarınızın farkına varın ve kendinizi kuvvetli hissettiğiniz taraflarınızın bir listesini yapın.
Belirlediğiniz taraflarınızı en son ne vakit, hangi durumda kullandığınızı düşünün. Daha evvel ütesinden geldiğiniz olumuz durumlarda ne yaparak olayı atlattığınız üzerine ayrıntılı bir tahlil yapın.
Çevrenizdeki insanları ruhsal sağlamlık hakkında bilgilendirin, onların da kuvvetli taraflarını bulmalarına yardımcı olun. Beşerlerle kurduğunuz bu bağlantı aslında size faal baş etme hünerlerinden kimilerini (atılganlık, eleştirel düşünme, his düzenleme gibi) kazanmanızda da tesirli olacaktır.
Sosyal aktivitelerinizi arttırın ve yalnız kaldığınız vakit içinderı azaltın. Yalnızlık ruhsal sağlamlık için bir risk faktörü olduğu üzere, toplumsallaşmak onun karşısında gözetici bir faktördür.
kuvvetli taraflarınızı ve olumlu yaklaşımlarınızı destekleyen rutinler yaratın. bu türlü bu davranışları günlük hayatınızda alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Eğer bunları yapmakta zorlanıyor ve gereğince ilerleyemediğinizi düşünüyorsanız, ruh sıhhati profesyonellerinden ruhsal takviye almayı deneyebilirsiniz. Bu adımları takip ederken zorlandığınız durumları bir daha kıymetlendirmek ve tahlile ulaştırmak için faydalı bir seçenek olacaktır.