Salt 1 Ve Salt 2 Antlaşmaları Nedir ?

starabla

Global Mod
Global Mod
Salt 1 ve Salt 2 Antlaşmaları Nedir?

Salt 1 ve Salt 2 antlaşmaları, Soğuk Savaş döneminde imzalanan nükleer silahların kontrolüne yönelik önemli anlaşmalardır. Bu antlaşmalar, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında imzalanmış olup, nükleer silahların sınırlanması ve denetimi açısından tarihi bir öneme sahiptir. Antlaşmaların amacı, iki süper gücün nükleer silahlanma yarışını kontrol altına almak, silahların yayılmasını önlemek ve uluslararası güvenliği artırmaktır.

Salt 1 Antlaşması Hakkında

Salt 1 (Stratejik Silahların Sınırlanması Antlaşması 1), 26 Mayıs 1972 tarihinde Washington, D.C.'de imzalanmıştır. Bu antlaşma, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında gerçekleştirilen ilk nükleer silahların sınırlanması anlaşmasıdır. Antlaşma, her iki ülkenin sahip olduğu stratejik nükleer silahları sınırlamayı hedeflemiştir.

Salt 1, iki ana bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm, her iki tarafın sahip olduğu balistik füzelerin ve bombardıman uçaklarının sayısını sınırlarken, ikinci bölüm ise bu silahların geliştirilmesine ilişkin sınırlamalar getirmiştir. Antlaşma, her iki tarafın da mevcut nükleer silah sayısını dondurmasını ve yeni silah sistemleri geliştirmesini kısıtlamasını öngörmektedir.

Salt 1’in en önemli başarılarından biri, iki süper gücün nükleer silahların kontrol altına alınması konusunda bir araya gelmesi ve bu konuda müzakerelere başlamasıdır. Ancak, antlaşmanın birçok eksikliği bulunmaktadır. Özellikle, nükleer başlıkların sayısında doğrudan bir sınırlama getirilmemesi ve yeni nesil silah sistemlerinin geliştirilmesine yönelik bir engel olmaması, eleştirilen noktalar arasında yer almaktadır.

Salt 2 Antlaşması Hakkında

Salt 2 (Stratejik Silahların Sınırlanması Antlaşması 2), 18 Haziran 1979'da Viyana'da imzalanmıştır. Salt 2, Salt 1’in getirdiği sınırlamaların daha da ileriye taşınması amacıyla yapılmış bir anlaşmadır. Bu antlaşma ile birlikte, balistik füzelerin ve bombardıman uçaklarının toplam sayısının daha da kısıtlanması hedeflenmiştir.

Salt 2, nükleer silahların sınırlanması konusunda daha detaylı ve katı kurallar getirmiştir. Antlaşma, her iki tarafın sahip olduğu stratejik nükleer silahların sayısını belirli bir seviyeye çekmeyi ve böylece nükleer silahlanma yarışını durdurmayı amaçlamaktadır. Salt 2, aynı zamanda yeni nesil nükleer silahların geliştirilmesini de kısıtlamaktadır.

Ancak Salt 2, imzalanmasından kısa bir süre sonra, Soğuk Savaş’ın yeniden alevlenmesi ve Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi ile birlikte uygulamaya konulamamıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Salt 2’yi onaylamayı reddetmiş ve antlaşma fiilen yürürlükten kalkmıştır.

Salt Antlaşmalarının Önemi

Salt 1 ve Salt 2 antlaşmaları, nükleer silahların kontrolü açısından kritik öneme sahiptir. Bu antlaşmalar, Soğuk Savaş döneminde nükleer silahların yayılmasını engellemek ve nükleer savaş riskini azaltmak için atılan önemli adımlardır. Ayrıca, bu antlaşmalar, uluslararası güvenlik ve istikrarın sağlanması için yapılan müzakerelerin ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

Nükleer silahların kontrol altına alınması, sadece iki süper güç arasında değil, aynı zamanda dünya genelindeki diğer ülkeler için de bir model teşkil etmiştir. Salt antlaşmaları, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve silahların sınırlanması konusunda uluslararası toplumda bir konsensüs oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.

Salt Antlaşmalarının Eleştirileri

Salt 1 ve Salt 2 antlaşmaları, çeşitli eleştirilere de maruz kalmıştır. Eleştirilerin başında, antlaşmaların uygulamada yetersiz kalması ve yeterli denetim mekanizmalarının olmaması gelmektedir. Ayrıca, Salt 1’deki kısıtlamaların nükleer başlık sayısını doğrudan sınırlamaması, antlaşmanın etkisini azaltmıştır.

Salt 2’nin uygulanmaması ise, uluslararası güvenlik ortamını olumsuz etkilemiştir. Antlaşmanın yürürlüğe girmemesi, nükleer silahlanma yarışının devam etmesine ve Soğuk Savaş’ın yeniden tırmanmasına yol açmıştır. Bu durum, dünya genelinde nükleer silahların yayılma riskini artırmıştır.

Sonuç

Salt 1 ve Salt 2 antlaşmaları, nükleer silahların kontrolü ve sınırlanması konusunda önemli adımlar olmuştur. Bu antlaşmalar, Soğuk Savaş döneminde uluslararası güvenlik açısından kritik bir rol oynamış ve nükleer silahların yayılmasını engellemeye yönelik çabaların temel taşlarını oluşturmuştur. Ancak, antlaşmaların yetersizlikleri ve uygulamaların eksikliği, nükleer silahların denetimi konusunda hala ciddi sorunlar yaşandığını göstermektedir. Bu nedenle, günümüzde nükleer silahların kontrolü ve sınırlanması, uluslararası ilişkilerin en önemli meselelerinden biri olarak kalmaktadır.