Savaştepe’deki cinayete kurban giden kuzenlerin aileleri, bayramı buruk geçirdi
Karabacak ve Yıldırım aileleri, 22 Nisan’da Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kızlarının öldürülmesin ait görülen davada 2 sanığın beraat etmesinin hüznünü yaşıyor.
Çocuklarının mezarını ziyaret eden Ayşe Yıldırım, Hanife Karbacak ve eşi Mustafa Karabacak, evlatlarının yokluğunda bayramı hüzünlü geçirdi.
– “Kızım yaşasaydı, 26 yaşında olacaktı”
Karacalar Mahalle Mezarlığında kızı Tuğçe Yıldırım’ın mezarını ziyaret eden Ayşe Yıldırım gazetecilere, mahkeme bitmesine karşın üzgün olduğunu tabir etti.
Yıldırım, mahkemede tutuklu yargılanan Seyhan Y. ve Ayhan Y’nin 2’şer kere müebbet mahpus cezası almasına karşın tutuksuz yargılanan Yeliz E. ile Ahmet Ç’nin beraatını kabullenemediğini belirterek, “Bizim bu çocuklarımızın yeri burası mıydı? Bizim çocuklarımızın yeri okullarıydı. Genç kız olacaklardı, bayan olacaklardı. Kızım yaşasaydı, 26 yaşında olacaktı. Genç arkadaşlarını gördüğüm vakit hayli üzülüyorum. Ağlıyorum, vallahi billahi çocuğuma kıyamıyorum. Dayanmak zorunda kalıyorum.” diye konuştu.
Büşra Karabacak’ın babası Mustafa Karabacak da adaletin tam olarak yerini bulmadığını savundu.
Beraat eden beraat eden Yeliz E. ve Ahmet Ç’nin de cinayetle irtibatının olduğunu savunan Karabacak “Geride kalan Yeliz E. ile Ahmet Ç. de kuşkulu bir şahit. Şu an tespit edilmeyen daha geride üç tane daha bu işin eylemcisi var, azmettiricisi var. Biz onların da en ağır biçimde alıp cezayı alıp da cezaevine girmesini istiyoruz.” dedi.
Anne Hanife Karabacak ise göz yaşı dökerek, bayramların gelmesini hiç istemediğini belirtti.
Avukat İbrahim Erenci’ye dayanakları için teşekkür eden Karabacak, “Bizim çocuklarımız toprakta çürüdü gitti. Ben çocuğumun kokusunu topraktan duyayım. Benim çocuğum yaşasaydı 26 yaşında olacaktı. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktu.” sözlerini kullandı.
– Olay
Savaştepe ilçesi kırsal Karacalar Mahallesi’nde oturan ve 21 Mart 2006’da okula giderken kaybolan teyze kızları Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım’ın cesetleri, 44 gün daha sonra Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde poşete sarılı biçimde bulunmuştu.
Karabacak ile Yıldırım’ı öldürdükleri kuşkusuyla medikal eserler satmak için köye gittiği sav edilen Seyhan Y, Ayhan Y, Yeliz E. ve Ahmet Ç, İzmir’de 8 Eylül 2017’de gözaltına alınmış, tutuklanan şüpheliler çocukların tırnak içinden alınan DNA örneklerinin uyuşmaması üzerine 21 Ekim 2017’de tahliye edilmişlerdi.
Olaya ait dava, 6 Aralık 2018’de Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye başlanmış, mahkeme heyeti, sanıklar Seyhan Y. ve Ayhan Y’nin tutuklanmasına karar vermişti.
Mahkeme heyeti, 24 Nisan 2022’deki duruşmada, tutuklu yargılanan Seyhan Y. ve Ayhan Y’ye “kasten öldürme suçundan” 2’şer defa müebbet mahpus cezası vermiş, tutuksuz yargılanan Yeliz E. ile Ahmet Ç’nin ise beraatına hükmetmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Karabacak ve Yıldırım aileleri, 22 Nisan’da Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kızlarının öldürülmesin ait görülen davada 2 sanığın beraat etmesinin hüznünü yaşıyor.
Çocuklarının mezarını ziyaret eden Ayşe Yıldırım, Hanife Karbacak ve eşi Mustafa Karabacak, evlatlarının yokluğunda bayramı hüzünlü geçirdi.
– “Kızım yaşasaydı, 26 yaşında olacaktı”
Karacalar Mahalle Mezarlığında kızı Tuğçe Yıldırım’ın mezarını ziyaret eden Ayşe Yıldırım gazetecilere, mahkeme bitmesine karşın üzgün olduğunu tabir etti.
Yıldırım, mahkemede tutuklu yargılanan Seyhan Y. ve Ayhan Y’nin 2’şer kere müebbet mahpus cezası almasına karşın tutuksuz yargılanan Yeliz E. ile Ahmet Ç’nin beraatını kabullenemediğini belirterek, “Bizim bu çocuklarımızın yeri burası mıydı? Bizim çocuklarımızın yeri okullarıydı. Genç kız olacaklardı, bayan olacaklardı. Kızım yaşasaydı, 26 yaşında olacaktı. Genç arkadaşlarını gördüğüm vakit hayli üzülüyorum. Ağlıyorum, vallahi billahi çocuğuma kıyamıyorum. Dayanmak zorunda kalıyorum.” diye konuştu.
Büşra Karabacak’ın babası Mustafa Karabacak da adaletin tam olarak yerini bulmadığını savundu.
Beraat eden beraat eden Yeliz E. ve Ahmet Ç’nin de cinayetle irtibatının olduğunu savunan Karabacak “Geride kalan Yeliz E. ile Ahmet Ç. de kuşkulu bir şahit. Şu an tespit edilmeyen daha geride üç tane daha bu işin eylemcisi var, azmettiricisi var. Biz onların da en ağır biçimde alıp cezayı alıp da cezaevine girmesini istiyoruz.” dedi.
Anne Hanife Karabacak ise göz yaşı dökerek, bayramların gelmesini hiç istemediğini belirtti.
Avukat İbrahim Erenci’ye dayanakları için teşekkür eden Karabacak, “Bizim çocuklarımız toprakta çürüdü gitti. Ben çocuğumun kokusunu topraktan duyayım. Benim çocuğum yaşasaydı 26 yaşında olacaktı. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktu.” sözlerini kullandı.
– Olay
Savaştepe ilçesi kırsal Karacalar Mahallesi’nde oturan ve 21 Mart 2006’da okula giderken kaybolan teyze kızları Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım’ın cesetleri, 44 gün daha sonra Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde poşete sarılı biçimde bulunmuştu.
Karabacak ile Yıldırım’ı öldürdükleri kuşkusuyla medikal eserler satmak için köye gittiği sav edilen Seyhan Y, Ayhan Y, Yeliz E. ve Ahmet Ç, İzmir’de 8 Eylül 2017’de gözaltına alınmış, tutuklanan şüpheliler çocukların tırnak içinden alınan DNA örneklerinin uyuşmaması üzerine 21 Ekim 2017’de tahliye edilmişlerdi.
Olaya ait dava, 6 Aralık 2018’de Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye başlanmış, mahkeme heyeti, sanıklar Seyhan Y. ve Ayhan Y’nin tutuklanmasına karar vermişti.
Mahkeme heyeti, 24 Nisan 2022’deki duruşmada, tutuklu yargılanan Seyhan Y. ve Ayhan Y’ye “kasten öldürme suçundan” 2’şer defa müebbet mahpus cezası vermiş, tutuksuz yargılanan Yeliz E. ile Ahmet Ç’nin ise beraatına hükmetmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.