Tabiplerden tatili uzatmak için rapor isteyenlere reaksiyon
Antalya’da gorevliyken Kocaeli’ne atanan ve doğum müsaadesinde olan bir hekim, tanıdığı kişinin arkadaşının kendisini arayıp, ‘Ben X kişinin arkadaşıyım, Antalya’dayım rapor alacaktım’ diye rapor istediğini, Kocaeli’ye atandığını ve doğum müsaadesinde olduğunu söylemesi üzerine de ‘Bir arkadaşına söylesen de yazıverse’ diye talebini sürdürdüğünü anlattı. Diğer bir tabip ise bir günde hepsi kamu çalışanı 200’e yakın kişinin rapor istediğini söylemiş oldu.
RAPOR ALGORİTMASI OLUŞTURDU
Bir hekim ise çok rapor talepleri niçiniyle, hangi durumda rapor verilebileceği, hangi durumlarda verilemeyeceğini gösteren bir ‘Rapor Muhtaçlığı Algoritması’ oluşturdu. İşe gidemeyecek kadar önemli hastalığı olanların hekimine başvurabileceğini, müsaade gereksinimi, düğün, çocuk vs üzere acil durumlar üzere bir hastalığı olmayıp lakin bir daha de rapor isteyenlerin doktora başvurmaması gerektiğine yer verdi.
Bayramda nazaranv başında olan hekimler, toplumsal medya üzerinden yansılarını lisana getirdi. Yansılardan kimileri şöyleki:
“Demek bayram tatilini 9 güne çıkarmak için 2 günlük rapor istemeye geldiniz. birebir vakitte bayram tatilinde 4 gün nöbet tutmuş birinden.”
“430’uncu hastadayız şu an en az 100’ü rapor için geldi. Gelenlerin birçoklarının mesleği öğretmen. Rapor verdim mi? Hayır. Birisi ‘Devletin raporunu niçin vermiyorsunuz’ diyor. Şikayet edecekmiş. Ben de sana soruyorum ‘Devletten maaş alıp niçin işine gitmiyorsun?’ Gelenlerin birden fazla öğretmen. Kendiniz bunu bizden daha uygun biliyorsunuz. ‘Hocam bilet almadım, hocam ailemden uzaktayım, hocam 4 saatlik ders var yalnızca.’ İşinin başında olanlara lafım yok. Ve dün ülkenin birçok acili bu biçimdeydi. Durum bu biçimdeyken hala neyin aksini ispat etmeye çalışıyorsunuz.”
“Rapor bir hak değildir gereksinim halinde hekim uygun görürse müellif.”
“9 günlük tatili birleştirmeyenler değil, adapsız rapor veremediğim için bir daha ben azar yedim, reaksiyon gördüm. E-nabız değerlendirmeye de sıfır verecekmiş. Alıştık artık.”
“Öz annem bugün yıllık müsaadesini kullanarak işe gitmedi, 8 aydır görmediğim ablam ve eniştem bayramda gelip bugün iş başı yapmak için gittiler, rapor yazmadığım beşerler bana gönül koyuyor. Evrakta sahtecilik yapmadığım için kimseden özür dileyecek değilim, küsün, sorun yok.”
“Ben bu öğretmenlerin tatil doyumsuzluğundan bıktım artık gerçekten, arkadaşlar ben 2 yıldır ayağımı denize sokamadım benden yöntemsiz rapor isterken hiç mi içiniz sızlamıyor.”
‘DOKTOR RAPOR GEREKTİRİYORSA VEREBİLİR’
Antalya Vilayet Sıhhat Müdürü Opr. Dr. İsmail Başıbüyük, ‘Biz rapor istiyoruz’ denildiğinde, tabibin değerlendirmesini yaparak, hastalığı var ise ve rapor gerektiriyorsa rapor verebileceğini söylemiş oldu. Opr. Dr. Başıbüyük, “Yoksa vermemesi gerekir. Veriyorsa bu yöntemsiz olur olağan olarak. Lakin bir tabibin bu noktada epeyce da inisiyatif alabileceğini düşünmüyorum. Zira kurumlar bize geri dönüş yaptığında ve ‘Benim bu işçim aslında rapor muhtaçlığı yokken rapor vermişler’ dediklerinde biz o raporu hakem hastaneye gönderiyoruz. bu biçimde kendi başları ağrıyor. Raporu isteyen açısından, tabip tutanak tutarsa ve derse ki, ‘bu biçimde bu biçimde benden adapsız rapor edildi’, tabip o raporu bize gönderir, biz de o tutanağı kişinin kurumuna yazdığımızda soruşturma açma hakkı var kurumun. Kendi kurumu o bireye ceza verebilir. Tabip açısından da hakem hastane kıymetlendirir ve ‘Bu rapora muhtaçlığı yok, uygun değildir’ der, veren hakkında da soruşturma açılabilir” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Antalya’da gorevliyken Kocaeli’ne atanan ve doğum müsaadesinde olan bir hekim, tanıdığı kişinin arkadaşının kendisini arayıp, ‘Ben X kişinin arkadaşıyım, Antalya’dayım rapor alacaktım’ diye rapor istediğini, Kocaeli’ye atandığını ve doğum müsaadesinde olduğunu söylemesi üzerine de ‘Bir arkadaşına söylesen de yazıverse’ diye talebini sürdürdüğünü anlattı. Diğer bir tabip ise bir günde hepsi kamu çalışanı 200’e yakın kişinin rapor istediğini söylemiş oldu.
RAPOR ALGORİTMASI OLUŞTURDU
Bir hekim ise çok rapor talepleri niçiniyle, hangi durumda rapor verilebileceği, hangi durumlarda verilemeyeceğini gösteren bir ‘Rapor Muhtaçlığı Algoritması’ oluşturdu. İşe gidemeyecek kadar önemli hastalığı olanların hekimine başvurabileceğini, müsaade gereksinimi, düğün, çocuk vs üzere acil durumlar üzere bir hastalığı olmayıp lakin bir daha de rapor isteyenlerin doktora başvurmaması gerektiğine yer verdi.
Bayramda nazaranv başında olan hekimler, toplumsal medya üzerinden yansılarını lisana getirdi. Yansılardan kimileri şöyleki:
“Demek bayram tatilini 9 güne çıkarmak için 2 günlük rapor istemeye geldiniz. birebir vakitte bayram tatilinde 4 gün nöbet tutmuş birinden.”
“430’uncu hastadayız şu an en az 100’ü rapor için geldi. Gelenlerin birçoklarının mesleği öğretmen. Rapor verdim mi? Hayır. Birisi ‘Devletin raporunu niçin vermiyorsunuz’ diyor. Şikayet edecekmiş. Ben de sana soruyorum ‘Devletten maaş alıp niçin işine gitmiyorsun?’ Gelenlerin birden fazla öğretmen. Kendiniz bunu bizden daha uygun biliyorsunuz. ‘Hocam bilet almadım, hocam ailemden uzaktayım, hocam 4 saatlik ders var yalnızca.’ İşinin başında olanlara lafım yok. Ve dün ülkenin birçok acili bu biçimdeydi. Durum bu biçimdeyken hala neyin aksini ispat etmeye çalışıyorsunuz.”
“Rapor bir hak değildir gereksinim halinde hekim uygun görürse müellif.”
“9 günlük tatili birleştirmeyenler değil, adapsız rapor veremediğim için bir daha ben azar yedim, reaksiyon gördüm. E-nabız değerlendirmeye de sıfır verecekmiş. Alıştık artık.”
“Öz annem bugün yıllık müsaadesini kullanarak işe gitmedi, 8 aydır görmediğim ablam ve eniştem bayramda gelip bugün iş başı yapmak için gittiler, rapor yazmadığım beşerler bana gönül koyuyor. Evrakta sahtecilik yapmadığım için kimseden özür dileyecek değilim, küsün, sorun yok.”
“Ben bu öğretmenlerin tatil doyumsuzluğundan bıktım artık gerçekten, arkadaşlar ben 2 yıldır ayağımı denize sokamadım benden yöntemsiz rapor isterken hiç mi içiniz sızlamıyor.”
‘DOKTOR RAPOR GEREKTİRİYORSA VEREBİLİR’
Antalya Vilayet Sıhhat Müdürü Opr. Dr. İsmail Başıbüyük, ‘Biz rapor istiyoruz’ denildiğinde, tabibin değerlendirmesini yaparak, hastalığı var ise ve rapor gerektiriyorsa rapor verebileceğini söylemiş oldu. Opr. Dr. Başıbüyük, “Yoksa vermemesi gerekir. Veriyorsa bu yöntemsiz olur olağan olarak. Lakin bir tabibin bu noktada epeyce da inisiyatif alabileceğini düşünmüyorum. Zira kurumlar bize geri dönüş yaptığında ve ‘Benim bu işçim aslında rapor muhtaçlığı yokken rapor vermişler’ dediklerinde biz o raporu hakem hastaneye gönderiyoruz. bu biçimde kendi başları ağrıyor. Raporu isteyen açısından, tabip tutanak tutarsa ve derse ki, ‘bu biçimde bu biçimde benden adapsız rapor edildi’, tabip o raporu bize gönderir, biz de o tutanağı kişinin kurumuna yazdığımızda soruşturma açma hakkı var kurumun. Kendi kurumu o bireye ceza verebilir. Tabip açısından da hakem hastane kıymetlendirir ve ‘Bu rapora muhtaçlığı yok, uygun değildir’ der, veren hakkında da soruşturma açılabilir” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.