Torba takım ya da kavak ağacı ile kabağın öyküsü

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Torba takım ya da kavak ağacı ile kabağın öyküsü
Torba kadro atamalarındaki şartlar oldukça mu hafifçeletildi?

703 sayılı KHK ile 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesine son derece kritik bir ilave yapılmıştır. Bu değişikle; 1- Cumhurbaşkanı onayıyla yapılan atamalarda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde öngörülen hizmet süresi şartları aranacaktır. 2- Üst kademe kamu yöneticisi sayılmayan daire başkanı ve bu kadrolara denk yönetici kadrolarına yapılacak atamalarda bu bentte öngörülen hizmet süresi yükseköğrenim gördükten daha sonra beş yıl olarak uygulanacaktır. Ancak bu beş yıllık sürenin hesabında devlet memurlarının kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilen hizmet süreleri esas alınacaktır.

Buna bakılırsa, bakanlıklardaki müstakil daire başkanları için 5 yıl kamu hizmeti, bunların haricindeki daire başkanlıklarına atama yapılabilmesi için atanacak kişinin en az 5 yıllık kamu hizmeti olması ve bu hizmetin de kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilen hizmet sürelerinden olması gerekir. Demek ki her daire başkanı üst kademe kamu yöneticisi sayılmıyormuş. Daha önce genel müdürlükler ile hangi daire başkanlığı olursa olsun bu kadrolara atama için en az 10 yıllık süre aranmaktaydı. Şube müdürü olmak için hem en az 10 yıllık hizmet aynı zamanda nazaranvde yükselme sınavında başarılı olmak gerekirken hiyerarşik olarak ondan daha üstte olan daire başkanlığı için sadece beş yıllık hizmet şartı getirilmesi, genel müdürler içinse kamu hizmetine dahi gerek duyulmaması ister istemez hizmet kalitesine olumsuz olarak yansıyacaktır.

Hangi hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde dikkate alınacağı 657 sayılı Kanun’da açıkça belirtilmiştir. bir daha bazı kanunlarda da çalışılan sürelerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde nasıl değerlendirileceğine ilişkin düzenlemeler yoksa bu hizmetler de değerlendirme kapsamı haricinde olacaktır.


Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nde belirtilen kadrolara atamalar nasıl yapılıyor?

3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1 ve 3’üncü maddelerinde, Kararname ekinde yer alan kadro ve pozisyonlara hangi şartlarda ve nasıl atama yapılacağı açıkça belirtilmiştir. Buna gore; Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve nazaranvlere (Genel Müdürler ve üstü unvanlı kadrolara) Cumhurbaşkanı sonucuyla atama yapılacaktır. Yani bakanlıkların hiç bir dahli olmayacaktır. Teorik olarak bakanlıkların atamalara dahli olmasa da pratikte hiçte öyle olmamaktadır. Büyük oranda bakanlıklara yapılan atamalarda bakanların tesirinin olduğu görülmektedir.

bir daha, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve nazaranvlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılacaktır. Bu çerçevede, teorik olarak daha önce biroldukça kamu kurumunun kadrolarına atama yapılabilmesi için ilgili kurum amirlerinin teklifleri gerekmekteyken şimdi hiç bir inisiyatifleri kalmamış ötürüsıyla yeni mevzuat değişiklikleri daha sonrasında bu yetkiler tamamen ortadan kaldırılmıştır. Ancak uygulama hiçte öyle değildir. Kararnamelerde bakanların ismi olmasa da büyük oranda atamalarda bakanların etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Önceki sistemde yer alan müşterek kararnamelerin uygulamada zaman zaman sıkıntılara sebep olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı ile hükümet içinde sorun yaşanması durumunda atamalar yapılamamakta biroldukca kadro vekaleten yürütülmekteydi. Çünkü, ilgili kurum amirleri teklif yapmazlarsa atama gerçekleştirilemiyor, bu durum ise gerginliklere sebep oluyordu. Yani, yeni sistemde ben özerk kurumum, söylemleri tamamen tarihe karıştırıldı.

Cetvellerde sayılmayan kadro, pozisyon ve bakılırsavlere ise ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan veya atamaya yetkili amirler tarafınca atama yapılacaktır. Bu hükme bakılırsa teşkilat kanunlarında veya kararnamelerinde atamaya yetkili amirin kim olduğu belirtilmemişse atama yetkisini doğrudan ilgili bakanlar kullanacaktır. Bu niçinle son çıkan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne bakılırsa özerk birfazlaca kamu kurumunun atama yetkisi ilgili bakanlara geçmiştir. Yani, kurum yöneticilerinin hiç bir atama yetkisi kalmamıştır.


(I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyonlara atanacaklarda daha önceki şartlardan farklı olarak ciddi bir esneklik getirilmiştir. Buna gore en az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olan ve kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak en az beş yıl çalışmış olanlar genel müdür ve üstü unvanlı kadrolara atanabilmektedirler. Bu sürenin yeterli olmadığı uygulamada görülmeye başlamıştır.

bir daha Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ekli (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve bakılırsavlere atanacaklarda da önemli esneklikler getirilmiştir. Buna nazaran, en az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olanlar ve kamuda en az 5 yıllık hizmeti bulunanlar bakanlık daire başkanı ve üzeri kadrolara atanabilecekler. 5 yıllık hizmet için kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde bulunmak gerekmemektedir.

Ayrıca, il ve bölge müdürü kadro, pozisyon ve gorevlerine atanacaklar için kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak, alanında en az beş yıl çalışmış ve temayüz etmiş olmak yeterli olacaktır.

Diğer yandan, yurtdışı daimi nazaranvlere atanabilmek için kamu veya özel sektör hizmetine ilaveten (657 sayılı Kanun’un 59’uncu maddesi kapsamında yapılacak yurt dışı atamalar dahil) yeterli dil bilgisine sahip olunduğunu belgelendirmek şartı getirilmiştir. 657 sayılı Kanun’un 59’uncu maddesine bakılırsa istisnai kadrolara yapılacak atamalarda ise en az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olma haricinde hizmet süresi aranmaz. Bize nazaran uygulamalar ışığında torba kadro atamalarını düzenleyen mevzuatın üzerinde düşünülmesinde fayda olacaktır.


normal olarak tecrübe ve birikim kamuda veya özel sektörde fazlaca önemlidir ve elde edilmesi de oldukça büyük emek ve zaman gerektirir. İstisnai de olsa kimi zaman tecrübesi daha az olanlar oldukça tecrübelilerden daha başarılı hizmetler üretebilirler. Ancak bu durum oldukça istisnaidir. Eğer genel müdür veya müstakil daire başkanı dahil daire başkanı yapmak istediğiniz kamu personeli için şube müdürü yapmak istediğiniz kamu nazaranvlisinden daha az nitelik ve tecrübe ararsanız hizmet kalitesi düşer ve başka yarışlar gündeme gelir. Şube müdürü dahi olamayacak biroldukça kişi daire başkanı veya üstü kadrolara talip olur ve bunun önüne kolay kolay geçilemez. Nitekim tarihi tecrübeler bunun göstergesidir.

Aklımıza kavak ağacı ile kabağın hikayesi geldi. Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak boy gösterir, bahar ilerledikçe de bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlar. Yağmurların ve güneşin etkisiyle büyük bir hızla büyür ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelir.

Bir gün dayanamayıp kavağa sormuş: “Sen kaç ayda bu hale geldin? Ağaç ise “On yılda” demiş. “On yılda mı? diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. “Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!” “Doğru” demiş kavak ağacı. Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye, daha sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağı doğru inmeye başlamış. Kabak endişeyle sormuş kavağa: “Neler oluyor bana ağaç?” “Ölüyorsun,” demiş kavak. “neden?” diye sormuş kabak. Kavak ağacı demiş ki: “Benim on yılda geldiğim yere iki ayda gelmeye çalıştığın için.”

Kısa sürede birfazlaca tecrübeli bürokratın önüne geçerek ortalığı kasıp kavuranların durumunu ne de güzel anlatıyor değil mi?

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.