TÜBİTAK 17 Ağustos sarsıntısından bu yana çalışmalar yapıyor
TÜBİTAK’tan yapılan açıklamada, Türkiye’nin 17 Ağustos’ta, son yüzyılın en büyük sarsıntılarından birini yaşadığı anımsatıldı.
Açıklamada, kelam konusu zelzelede Türkiye’nin kaybının büyük olduğu belirtilerek, 17 bin 840 kişinin vefat ettiği, 43 bin 953 kişinin yaralandığı ve 285 bin konut ve 40 binden çok iş yerinin hasara uğradığı bildirildi.
TÜBİTAK MAM tarafınca sarsıntının akabinde bölgede ağır sismolojik ve jeodezik ağlar kurularak artçı sarsıntı çalışmalarının yapıldığı tabir edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Elde edilen sonuçlar ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşıldı. TÜBİTAK MAM Yer Bilimleri Araştırma Kümesi tarafınca oluşturulan sismoloji ve GPS müşahede ağlarıyla zelzele öncesinde, sırasında ve daha sonrasında yakın alanlarda değerli müşahedeler gerçekleştirildi. Sismolojik ağla zelzelenin merkez üssüne 13 kilometre aralıkta öncü sarsıntılar tespit edildi. Elde edilen sonuçlar zelzelelerin evvelinde kestirimine yönelik memleketler arası bilim topluluğunda ses getirdi. 17 Ağustos Zelzelesi daha sonrasında İstanbul’da en çok etkilenen Avcılar Bölgesi’ndeki yıkımın niçinleri araştırıldı. Taban kaynaklı sismik büyütme özelliği ortaya konuldu ve kamu idare kademelerine gerekli raporlamalar yapıldı.”
– Beklenen Marmara sarsıntısına yönelik araştırma
Açıklamada, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Yalova’da ve İstanbul’un Avcılar, Büyükçekmece, Silivri ilçelerinde sismik tehlikeye yönelik çalışmaların yapıldığı, Sarsıntı daha sonrası Acil Müşahede Araştırmaları (DEPAR) projesi kapsamında, TÜBİTAK MAM’ın Türkiye’deki büyük sarsıntıların daha sonrasındasında acil zelzele müşahede çalışmaları yaptığı vurgulandı.
Halihazırda konseyi 20 Sismoloji ve 11 GPS müşahede istasyonundan oluşan ağlarla yeni zelzele aktivitesinin izlendiği aktarılan açıklamada, şu bilgiler verildi:
17 Ağustos Sarsıntısı daha sonrasında da Marmara Bölgesi zelzele müşahede çalışmaları sürdürüldü. Türk-Fransız-Alman iş birlikleriyle Marmara Denizi tabanında ve kara sismolojik ağlarıyla ayrıntılı fay araştırmaları gerçekleştirildi. Mevcut ağlarla TÜBİTAK MAM şimdiki sismolojik aktiviteyi izlemeyi sürdürüyor. TÜBİTAK MAM’ın çalışmaları kapsamında, Kuzey Anadolu Fay Sistemi’nin Marmara Denizi ortasındaki seğmentleri hakkında yeni bilgiler üretildi. Deniz Tabanı Sismometreleri ve karasal sismolojik ağlar kullanılarak Marmara Denizi alanında Kuzey Anadolu Fayı üzerinde ve yakın civarında meydana gelen zelzelelerin hassas pozisyonları ve bu bölgenin 3-boyutlu tomografik sürat modelleri ortaya konuldu.”
Açıklamada, 17 Ağustos Depremi’nin öncesi, anı ve daha sonrasının GPS ile izlenerek yer deformasyonlarının belirlenebildiği sarsıntılardan biri olarak öne çıktığı kaydedilerek, 2002-2009 sarsıntı daha sonrası devirde 17 Ağustos sarsıntısına ilişkin deformasyonların bölgede aktif olarak devam ettiği ve tüm Marmara’yı etkilediği vurgulandı.
TÜBİTAK Araştırma Dayanak Programları Başkanlığı tarafınca “1001-Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı”nın yürütüldüğü bildirilen açıklamada, “Bu davet aracılığıyla ülkemizde kentleşme stratejileri, yerleşim kararları, inşaat modelleri, mimari dizaynlar ve planlamalarda bilim ve teknoloji tabanlı yol ve çalışmalardan azami biçimde faydalanılmasının yanı sıra sarsıntının risk ve tesirlerinin anlaşılmasına yönelik disiplinler ortası yahut epey disiplinli araştırmalara uzun vadede katkı sağlanması öngörülüyor.” değerlendirilmesinde bulunuldu.
Açıklamada, TÜBİTAK’ın Zelzele Araştırmaları Çağrısı’nda da 81 projeyi desteklediği belirtilerek, ayrıyeten ortalarında sarsıntı mühendisliğine yönelik dijital teknolojiler, arama-kurtarma faaliyetlerinde robotik sistemler üzere bahislerin yer aldığı 7 farklı alandaki projelerde toplam 37 üniversiteden 375 araştırmacının nazaranv yaptığı söz edildi.
2020 ekimde meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki İzmir-Kuşadası sarsıntısının akabinde TÜBİTAK MAM uyumunda, “Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Faal Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi”nin başlatıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Proje de TÜBİTAK MARMARA Araştırma Gemisi ile 2021 yılı Mayıs ayında ve 2022 yılı Mayıs ayında Kuşadası Körfezi’nde memleketler arası kara suları da dahil olmak üzere iki sefer deniz araştırma seferi gerçekleştirdi. Her iki seferde elde edilen araştırma çalışmalarının sonuçları ekim ayında kamuoyu ile paylaşılması planlanıyor.”
Açıklamada, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafınca sarsıntısı anlık ölçebilen Fiber Optik Tabanlı Akustik Sensör (FOTAS) sisteminin geliştirildiği, FOTAS sistemi ile ülkede gerçekleşen zelzelelerin kayıt altına alınmaya başlandığı söz edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
TÜBİTAK’tan yapılan açıklamada, Türkiye’nin 17 Ağustos’ta, son yüzyılın en büyük sarsıntılarından birini yaşadığı anımsatıldı.
Açıklamada, kelam konusu zelzelede Türkiye’nin kaybının büyük olduğu belirtilerek, 17 bin 840 kişinin vefat ettiği, 43 bin 953 kişinin yaralandığı ve 285 bin konut ve 40 binden çok iş yerinin hasara uğradığı bildirildi.
TÜBİTAK MAM tarafınca sarsıntının akabinde bölgede ağır sismolojik ve jeodezik ağlar kurularak artçı sarsıntı çalışmalarının yapıldığı tabir edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Elde edilen sonuçlar ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşıldı. TÜBİTAK MAM Yer Bilimleri Araştırma Kümesi tarafınca oluşturulan sismoloji ve GPS müşahede ağlarıyla zelzele öncesinde, sırasında ve daha sonrasında yakın alanlarda değerli müşahedeler gerçekleştirildi. Sismolojik ağla zelzelenin merkez üssüne 13 kilometre aralıkta öncü sarsıntılar tespit edildi. Elde edilen sonuçlar zelzelelerin evvelinde kestirimine yönelik memleketler arası bilim topluluğunda ses getirdi. 17 Ağustos Zelzelesi daha sonrasında İstanbul’da en çok etkilenen Avcılar Bölgesi’ndeki yıkımın niçinleri araştırıldı. Taban kaynaklı sismik büyütme özelliği ortaya konuldu ve kamu idare kademelerine gerekli raporlamalar yapıldı.”
– Beklenen Marmara sarsıntısına yönelik araştırma
Açıklamada, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Yalova’da ve İstanbul’un Avcılar, Büyükçekmece, Silivri ilçelerinde sismik tehlikeye yönelik çalışmaların yapıldığı, Sarsıntı daha sonrası Acil Müşahede Araştırmaları (DEPAR) projesi kapsamında, TÜBİTAK MAM’ın Türkiye’deki büyük sarsıntıların daha sonrasındasında acil zelzele müşahede çalışmaları yaptığı vurgulandı.
Halihazırda konseyi 20 Sismoloji ve 11 GPS müşahede istasyonundan oluşan ağlarla yeni zelzele aktivitesinin izlendiği aktarılan açıklamada, şu bilgiler verildi:
17 Ağustos Sarsıntısı daha sonrasında da Marmara Bölgesi zelzele müşahede çalışmaları sürdürüldü. Türk-Fransız-Alman iş birlikleriyle Marmara Denizi tabanında ve kara sismolojik ağlarıyla ayrıntılı fay araştırmaları gerçekleştirildi. Mevcut ağlarla TÜBİTAK MAM şimdiki sismolojik aktiviteyi izlemeyi sürdürüyor. TÜBİTAK MAM’ın çalışmaları kapsamında, Kuzey Anadolu Fay Sistemi’nin Marmara Denizi ortasındaki seğmentleri hakkında yeni bilgiler üretildi. Deniz Tabanı Sismometreleri ve karasal sismolojik ağlar kullanılarak Marmara Denizi alanında Kuzey Anadolu Fayı üzerinde ve yakın civarında meydana gelen zelzelelerin hassas pozisyonları ve bu bölgenin 3-boyutlu tomografik sürat modelleri ortaya konuldu.”
Açıklamada, 17 Ağustos Depremi’nin öncesi, anı ve daha sonrasının GPS ile izlenerek yer deformasyonlarının belirlenebildiği sarsıntılardan biri olarak öne çıktığı kaydedilerek, 2002-2009 sarsıntı daha sonrası devirde 17 Ağustos sarsıntısına ilişkin deformasyonların bölgede aktif olarak devam ettiği ve tüm Marmara’yı etkilediği vurgulandı.
TÜBİTAK Araştırma Dayanak Programları Başkanlığı tarafınca “1001-Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı”nın yürütüldüğü bildirilen açıklamada, “Bu davet aracılığıyla ülkemizde kentleşme stratejileri, yerleşim kararları, inşaat modelleri, mimari dizaynlar ve planlamalarda bilim ve teknoloji tabanlı yol ve çalışmalardan azami biçimde faydalanılmasının yanı sıra sarsıntının risk ve tesirlerinin anlaşılmasına yönelik disiplinler ortası yahut epey disiplinli araştırmalara uzun vadede katkı sağlanması öngörülüyor.” değerlendirilmesinde bulunuldu.
Açıklamada, TÜBİTAK’ın Zelzele Araştırmaları Çağrısı’nda da 81 projeyi desteklediği belirtilerek, ayrıyeten ortalarında sarsıntı mühendisliğine yönelik dijital teknolojiler, arama-kurtarma faaliyetlerinde robotik sistemler üzere bahislerin yer aldığı 7 farklı alandaki projelerde toplam 37 üniversiteden 375 araştırmacının nazaranv yaptığı söz edildi.
2020 ekimde meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki İzmir-Kuşadası sarsıntısının akabinde TÜBİTAK MAM uyumunda, “Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Faal Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi”nin başlatıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Proje de TÜBİTAK MARMARA Araştırma Gemisi ile 2021 yılı Mayıs ayında ve 2022 yılı Mayıs ayında Kuşadası Körfezi’nde memleketler arası kara suları da dahil olmak üzere iki sefer deniz araştırma seferi gerçekleştirdi. Her iki seferde elde edilen araştırma çalışmalarının sonuçları ekim ayında kamuoyu ile paylaşılması planlanıyor.”
Açıklamada, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafınca sarsıntısı anlık ölçebilen Fiber Optik Tabanlı Akustik Sensör (FOTAS) sisteminin geliştirildiği, FOTAS sistemi ile ülkede gerçekleşen zelzelelerin kayıt altına alınmaya başlandığı söz edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.