Tüm vilayet ve ilçelerde depozito iade noktası oluşturulacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz. Depozito İdare Sistemi’ni 2023’ün sonuna kadar tüm vilayetlerimizde ve ilçelerimizde 7 bin depozito iade noktasında gerçekleştireceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve milletlerarası danışmanlık şirketi Bain&Company, Türkiye’nin birinci sürdürülebilirlik raporu olan ESG (Çevresel Toplumsal ve Yönetimsel) Ceo Pulse’u yayınladı.
Türkiye’de faaliyet gösteren değerli şirketlerin üst seviye yöneticileri (CEO) ile gerçekleştirilen görüşmelerin çıktılarının yer aldığı, önderlerin öngörülemeyen durumlarla başa çıkma stratejilerinin, ülkenin çevreci yaklaşıma geçişinde şirketlerin üslendikleri rollerin ve şirketlerdeki ESG çalışmaları hakkında ayrıntıların sunulduğu raporun sonuçları, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde belirtildi.
Raporun tanıtım toplantısında konuşan Bakan Yardımcısı Suver, bugün dünyanın iklim değişikliği ve onun sebep olduğu afetlerle karşı karşıya olduklarını belirterek, ekolojik istikrarın bozulması ve etraf kirliliğinin iklim değişikliğe niye olmasının “sürdürülebilir kalkınma” kavramını gündemlerine getirdiğini söylemiş oldu.
Salgın daha sonrası arz-talep istikrarının bozulmasıyla sürdürülebilirlik teriminin iktisadi faaliyetler üzerinde daha epeyce kıymet kazandığını vurgulayan Suver, şöyleki devam etti:
“Bugün sürdürülebilir kalkınmayla tahminen de sanayi ihtilalinden daha sonra en büyük değişim ve dönüşümün eşiğindeyiz. Sürdürülebilir kalkınma modeli inşa edilirken hiç elbet öncelik, çevresel sürdürülebilirlik olacaktır. Çevresel sürdürülebilirlik işletmenin stratejilerini oluştururken ve faaliyetlerini gerçekleştirirken, ortasında bulundukları etrafta oluşturacakları olumsuz tesirleri en aza indirecek biçimde davranmaları demektir.”
– “Ulusal Ahenk Stratejisi ve Hareket Planını 2023 yılı içerisinde tamamlayacağız”
Hasan Suver, işletmelerin güç, emisyon ve atık konusunda yapmaları gereken noktalara değinerek, bugün açıklanan raporun işletmeler için büyük ehemmiyet arz ettiğini söylemiş oldu.
Suver, bilhassa ekonomik, toplumsal ve çevresel ziyanlara sebep olan, artan afetlere karşı kentlerin direncini artırmak maksadıyla tüm dallarda öncelikli hareketlerin belirlendiği Ulusal Ahenk Stratejisi ve Aksiyon Planını 2023 yılı içerisinde tamamlayacaklarını kaydederek, “Mısır’da şu anda devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) kapsamında Ulusal Katkı Beyanımızı dünya kamuoyuyla paylaşacağız.” diye konuştu.
Hasan Suver, “Sıfır emisyon üreten, çevreyi kirletmeyen, yerli ve ulusal arabamız Togg’un gereksinim duyduğu teknolojik altyapı, şarj istasyonları ve otopark sistemleri ile simülasyon ortamlarını inşa ediyor, kentlerimizi Togg’a hazırlıyoruz.” tabirini kullandı.
– “Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz”
Bakan Yardımcısı Suver, 150 bin kurum ve kuruluşun sıfır atık idare sisteminin kurulumunu tamamladıklarını, 81 vilayette sıfır atık idare planlarını hazırladıklarını belirterek, “Sıfır atığı bir hayat biçimine dönüştürmek için 17,5 milyon şahsa eğitim verdik.” açıklamasında bulundu.
Plastik poşet kaynaklı 550 bin ton plastiğin atığının oluşumunu ve 23 bin ton sera gazının salımını engellediklerini lisana getiren Suver, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz. Depozito İdare Sistemi’ni 2023’ün sonuna kadar tüm vilayetlerimizde ve ilçelerimizde 7 bin depozito iade noktasında gerçekleştireceğiz. Sıfır atık projesi çatısı altında uyguladığımız tüm bu çalışmalarla 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı yüzde 27,2’ye çıkardık. 2023’te bu oranı evvel yüzde 35’e ve 2035’te de yüzde 60’a çıkartacağız. Bugün artık iklimi değiştiren bütün parametrelerde proje yapan, ürettiğini satabilen bir ülke pozisyonundayız. Sera gazı emisyonlarını 2030’da yüzde 21’e kadar azaltma maksadımızı kararlılıkla yürütüyoruz.”
Türkiye’de iklim değişikliğiyle çabada ahenk noktasında epeyce büyük bir müktesebat ve kuvvetli bir devlet iradesi bulunduğunu vurgulayan Suver, “Ülkemizin tarihi bir sorumluluğu olmasa da binde 7’lik bir katkımız varken bile, iklim değişikliği konusunda üzerimize düşen sorumluluğu ziyadesiyle yerine getiriyoruz.” açıklamasında bulundu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz. Depozito İdare Sistemi’ni 2023’ün sonuna kadar tüm vilayetlerimizde ve ilçelerimizde 7 bin depozito iade noktasında gerçekleştireceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve milletlerarası danışmanlık şirketi Bain&Company, Türkiye’nin birinci sürdürülebilirlik raporu olan ESG (Çevresel Toplumsal ve Yönetimsel) Ceo Pulse’u yayınladı.
Türkiye’de faaliyet gösteren değerli şirketlerin üst seviye yöneticileri (CEO) ile gerçekleştirilen görüşmelerin çıktılarının yer aldığı, önderlerin öngörülemeyen durumlarla başa çıkma stratejilerinin, ülkenin çevreci yaklaşıma geçişinde şirketlerin üslendikleri rollerin ve şirketlerdeki ESG çalışmaları hakkında ayrıntıların sunulduğu raporun sonuçları, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde belirtildi.
Raporun tanıtım toplantısında konuşan Bakan Yardımcısı Suver, bugün dünyanın iklim değişikliği ve onun sebep olduğu afetlerle karşı karşıya olduklarını belirterek, ekolojik istikrarın bozulması ve etraf kirliliğinin iklim değişikliğe niye olmasının “sürdürülebilir kalkınma” kavramını gündemlerine getirdiğini söylemiş oldu.
Salgın daha sonrası arz-talep istikrarının bozulmasıyla sürdürülebilirlik teriminin iktisadi faaliyetler üzerinde daha epeyce kıymet kazandığını vurgulayan Suver, şöyleki devam etti:
“Bugün sürdürülebilir kalkınmayla tahminen de sanayi ihtilalinden daha sonra en büyük değişim ve dönüşümün eşiğindeyiz. Sürdürülebilir kalkınma modeli inşa edilirken hiç elbet öncelik, çevresel sürdürülebilirlik olacaktır. Çevresel sürdürülebilirlik işletmenin stratejilerini oluştururken ve faaliyetlerini gerçekleştirirken, ortasında bulundukları etrafta oluşturacakları olumsuz tesirleri en aza indirecek biçimde davranmaları demektir.”
– “Ulusal Ahenk Stratejisi ve Hareket Planını 2023 yılı içerisinde tamamlayacağız”
Hasan Suver, işletmelerin güç, emisyon ve atık konusunda yapmaları gereken noktalara değinerek, bugün açıklanan raporun işletmeler için büyük ehemmiyet arz ettiğini söylemiş oldu.
Suver, bilhassa ekonomik, toplumsal ve çevresel ziyanlara sebep olan, artan afetlere karşı kentlerin direncini artırmak maksadıyla tüm dallarda öncelikli hareketlerin belirlendiği Ulusal Ahenk Stratejisi ve Aksiyon Planını 2023 yılı içerisinde tamamlayacaklarını kaydederek, “Mısır’da şu anda devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) kapsamında Ulusal Katkı Beyanımızı dünya kamuoyuyla paylaşacağız.” diye konuştu.
Hasan Suver, “Sıfır emisyon üreten, çevreyi kirletmeyen, yerli ve ulusal arabamız Togg’un gereksinim duyduğu teknolojik altyapı, şarj istasyonları ve otopark sistemleri ile simülasyon ortamlarını inşa ediyor, kentlerimizi Togg’a hazırlıyoruz.” tabirini kullandı.
– “Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz”
Bakan Yardımcısı Suver, 150 bin kurum ve kuruluşun sıfır atık idare sisteminin kurulumunu tamamladıklarını, 81 vilayette sıfır atık idare planlarını hazırladıklarını belirterek, “Sıfır atığı bir hayat biçimine dönüştürmek için 17,5 milyon şahsa eğitim verdik.” açıklamasında bulundu.
Plastik poşet kaynaklı 550 bin ton plastiğin atığının oluşumunu ve 23 bin ton sera gazının salımını engellediklerini lisana getiren Suver, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıyı depozitoda da göstereceğiz. Depozito İdare Sistemi’ni 2023’ün sonuna kadar tüm vilayetlerimizde ve ilçelerimizde 7 bin depozito iade noktasında gerçekleştireceğiz. Sıfır atık projesi çatısı altında uyguladığımız tüm bu çalışmalarla 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı yüzde 27,2’ye çıkardık. 2023’te bu oranı evvel yüzde 35’e ve 2035’te de yüzde 60’a çıkartacağız. Bugün artık iklimi değiştiren bütün parametrelerde proje yapan, ürettiğini satabilen bir ülke pozisyonundayız. Sera gazı emisyonlarını 2030’da yüzde 21’e kadar azaltma maksadımızı kararlılıkla yürütüyoruz.”
Türkiye’de iklim değişikliğiyle çabada ahenk noktasında epeyce büyük bir müktesebat ve kuvvetli bir devlet iradesi bulunduğunu vurgulayan Suver, “Ülkemizin tarihi bir sorumluluğu olmasa da binde 7’lik bir katkımız varken bile, iklim değişikliği konusunda üzerimize düşen sorumluluğu ziyadesiyle yerine getiriyoruz.” açıklamasında bulundu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.