Üreticiler mezbahaların yolunu tutuyor: Süt ineği alarm veriyor

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Üreticiler mezbahaların yolunu tutuyor: Süt ineği alarm veriyor
Dünya ham madde tutarlarında pandemi ve kuraklık kaynaklı yaşanan artışlar devam ediyor. En dikkat çekici artışlardan biri de temel gıda maddelerinden olan sütte yaşanıyor. Bu artış, sıklıkla yem tutarlarından kaynaklanıyor.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yem tutarlarının artışından her insanın muzdarip olduğunu belirterek “Dünyada gıda üretimiyle ilgili ciddi sıkıntı yok. Pandemiyle ilgili endişeler, emtia tutarlarını olması gerekenin fazlaca üzerinde artırıyor. Başta üretici daha sonra da tüketiciyi korumak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi devrede” diye konuştu.

Eylül başında hububat ve bakliyatlarda gümrük vergisi sıfırlanarak tedbir alınmıştı. Geçen hafta da TMO, arpa ithalatı için teklif aldı. 310 bin tonluk ithalat ihalesine gelen tekliflerin, ton başına en düşük 310 dolar olduğu öğrenildi. Güncel kur ile hesaplandığında arpanın ton fiyatı en düşük 2.800 TL’ye yaklaştı. oysa TMO, 2021 yılı arpa alım fiyatını ton başına 1.750 TL, satış fiyatını da 1.950 TL olarak belirlemişti. Yem ham maddelerinden sadece biri olan arpadaki bu artış, sütteki hesapları da karıştırdı.

MISIR DA İTHAL EDİLECEK


Diğer ham maddelerde de durum oldukca farklı değil. TMO’dan yapılan duyuruda dünyada tarımla ilgili kuraklığın üretim ve verimde kayıplara niçin olurak piyasa tutarlarında aşırı yükselişlere yol açtığı açıklandı. Duyuruda “Bu yılki mısır üretimimiz geçen yılın üzerinde. Buna rağmen dünya piyasalarındaki spekülatif haberlerin de etkisiyle yurt içi mısır tutarlarında aşırı yükselişler gözlenmektedir. Yaşanan bu yükselişlerin besici ve yetiştiricilerimizi olumsuz etkilememesi, üreticilerimizin ihtiyaç duydukları hammaddeyi sorunsuz temin edebilmeleri ve yem maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlamak amacıyla 14 Ekim’de 325 bin ton mısır ithalat ihalesi düzenlenecektir. TMO, arasında bulunduğumuz olağandışı piyasa şartlarında piyasa istikrarını sağlamak üzere stoklarını takviye ederek, besici ve yetiştiricilerimiz başta olmak üzere üreticilerimize ürün arzına kesintisiz devam edecektir” denildi.

RAKAMLAR NE DİYOR?

Tarım Bakanlığının ve Ulusal Süt Konseyinin rakamlara nazaran;



Ham maddesinin çoğu ithalatla karşılanan süt hayvanı yeminde, son bir yılda yaklaşık yüzde 55 artış yaşandı.

Yemin süt üretimi arasındaki payı yüzde 65 gibi yüksek bir seviyede bulununca, raflarda tüketici fiyatı da ister istemez tırmandı.


Çiftçilerin 1 litre süt ile 1,3 kilo yem alması gerekiyor.

Bugün 50 kilo yem fiyatı, yaklaşan kış öncesinde 160 TL civarında seyrediyor.

Son açıklanan süt alım fiyatı 3,2 TL seviyesinde bulunuyor. 1 litre sütle 1 kilo yem alınabiliyor.

Küresel standart olan 1,3 yem/süt paritesinin yakalanması için, süt alım tutarlarının 4 TL civarına yükselmesi gerekiyor.

Çiğ sütün litresi 3 liradan alınıyor. Markette ise üç katına satılıyor.

KESİME GİTME TEHLİKESİ



Anadolu’nun süt üretim merkezlerindeki çiftçiler ve üretici birlikleri de, yaklaşan kış öncesinde temkinli… Hayvanların meralardan ahırlara ve barınaklara doğru yolculuğunun başladığını belirten yetiştiriciler; yem tutarlarıyla mücadele edemeyenlerin hayvanlarını kesim için mezbahalara sattığını belirtiyor. Yetiştiriciler “Geçtiğimiz yıl bir çuval yemin fiyatı 90-100 liraydı. Şimdi 150-170 lira içinde değişiyor. Herkes hayvanlarını satarsa bu işi kim yapacak? daha sonra da ‘Hayvan sayısı yetersiz’ diyerek ithalata kadar gidiyor bu süreç” görüşünü dile getiriyor.

Balıkesirli üretici Faruk Özen de; et ve sütün fiyatının, yemle aynı oranda yükselmemesi niçiniyle hasılatlarında düşüş olduğunu belirterek “Çiğ sütün litresini 3 liradan satıyoruz. Sanayici bu sütü bizden alıp işliyor, ondan da distribütörler alıyor, marketlere dağıtıyor, herkes kar marjını koyuyor. Fiyat oluyor 9 TL!.. Tüketici de ‘Bunun fiyatı niçin bu kadar pahalı?’ diyor. Görüldüğü gibi, bu yüksek fiyatın niçini üretici değil hatta üretici mağdur” ifadelerini kullandı.

Sektör temsilcileri ise girdi tutarlarının düşürülmesi gerektiğini belirterek “Vergiler kaldırılmalı, destekler daha da artmalı. Dar alanda üretim ve tüketim modeliyle uzak bölgelere bağımlılık azalmalı. bu biçimdece nakliye giderleri de azaltılmalı. Sütün tüketiciye en kısa yoldan ulaşması için kooperatifçilik modeli yaygınlaşmalı” diye konuşuyor.

İÇME SÜTÜNDE ÜRETİM AZALIYOR

TÜİK
‘in ağustos verilerine bakılırsa toplanan inek sütü miktarı, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0,3 arttı ve 823 bin 463 ton oldu. Ticari süt işletmeleri tarafınca yapılan içme sütü üretimi ise söz konusu ayda yüzde 12 azalarak 104 bin 679 ton olarak gerçekleşti. Ocak-ağustos döneminde de içme sütü üretimi yüzde 6,2 geriledi. Buna karşılık yoğurt üretiminde artış yaşandı.


Ö. FARUK BİNGÖL

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.