Vekil kısım liderine idari misyon ödeneği ödenir mi?
Sayıştay Sekizinci Dairesi, Bölüm Başkanlığı gorevine vekaleten yapılan atamadan kaynaklı olarak kişilere idari bakılırsav ödeneği ödenmesinin kamu zararı olduğuna hükmetti!
Sayıştay Başkanlığı tarafınca verilen kararda, devlet üniversitelerinde nazaranv yapan öğretim elemanlarının Bölüm Başkanlığına vekaleten atanması halinde ödenecek idari nazaranv ödeneğinin kamu zararı olduğuna hükmedildi.
sonucun öne sürülen nedeninde ise bölüm başkanına gorevi başında olmadığı zaman öğretim üyelerinden birinin vekalet edebileceği, goreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda kalan süreyi tamamlamak için aynı yöntemle bir bölüm başkanının atanacağının açıkça hüküm altına alındığı, bu usulün haricinde yapılacak tüm vekil atamalarının mevzuata aykırı olduğu ifade edilmiştir.
İŞTE SAYIŞTAY KARARI
gorevini vekaleten yürüten bölüm başkanları Dr………… ve ………………………..’e mevzuata aykırı olarak idari nazaranv ödeneği ödenmesine ilişkin olarak;
T.C. Anayasası’nın “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130’uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında;
“Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, gorev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının bakılırsavleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara gore öğretim elemanlarının bakılırsavlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat arasında ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine nazaran yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hükme istinaden öğretim elemanlarının atamalarının Kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Bölüm” başlıklı 21 inci maddesi;
” ……….
Bölüm, bölüm başkanı tarafınca yönetilir.
Bölüm başkanı; bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri içinden fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanır. Süresi biten başkan yine atanabilir.
Bölüm başkanı, nazaranvi başında bulunamayacağı süreler için öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakır.
Herhangi bir niçinle altı aydan fazla ayrılmalarda, kalan süreyi tamamlamak üzere aynı yöntemle yeni bir bölüm başkanı atanır.
…….”
Hükmündedir.
Söz konusu maddeyle, bölüm başkanına nazaranvi başında olmadığı zaman öğretim üyelerinden birinin vekalet edebileceği, goreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda kalan süreyi tamamlamak için aynı yöntemle bir bölüm başkanının atanacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. ötürüsıyla, bölüm başkanlığına 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, bölüm başkanının bakılırsavi başında olmadığı durumlarda yerine öğretim üyelerinden birinin vekalet etmesidir. Bölüm başkanlığı gorevinin vekaleten yürütülmesinde 2547 sayılı Kanun’da öngörülen usul “dekanın gorevinin başında olmadığı zaman içinderda yardımcılarından birinin vekalet etmesi” şeklinde olduğundan, bu usulün haricindeki tüm vekaleten nazaranvlendirmelerde vekalet bakılırsavi niçiniyle herhangi bir fark ödemesi yapılması mevzuata uygun değildir.
Nitekim, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na hitaben yazdığı, 23.03.2009 tarihindeki ve 3449 (B.07.BMK.0.15.115825-3) sayılı görüş yazısı ile Temyiz Kurulu’nun ……………..tarihindeki ve………………tutanak no.lu, ………………..tarihindeki ve………………..tutanak no.lu kararlarında da; idari gorevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu bakılırsavlere vekalet edebilecek olanların, 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması niçiniyle söz konusu idari nazaranvleri anılan kanunda belirtilen usul haricinde vekaleten yürüten öğretim elemanlarına, yürüttükleri gorevlerinden ötürü herhangi bir ödeme yapılmasının mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir.
Bu itibarla, nazaranvini vekaleten yürüten bölüm başkanları …….. ve ……………………..’e mevzuata aykırı olarak idari nazaranv ödeneği ödenmesi kararında oluşan ………………TL’lik kamu zararının sorumlulara müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine karar verilmesi gerekmekte ise de, söz konusu tutarın;
…………………TL’sinin …………………………’den …….. tarih ve ……. numaralı …………………dekontuyla tahsil edildiği,
Kalan ………………TL’nin ……………………..’den ………… tarih ve ……. numaralı muhasebe işlem fişiyle tahsil edildiği anlaşıldığından, ilişilecek husus kalmadığına,
Üye ………………..’ın karşı oyu ile ve oy fazlacaluğuyla karar verildi.
Azınlık Görüşü:
Üye ………………………..’ın karşı oy öne sürülen nedeni;
“2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 21/1’inci maddesinde, Bölüm başkanının, bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri içinden fakültelerde dekan tarafınca, fakülteye bağlı yüksekokullarda yüksekokul müdürünün önerisi üzerine bir daha dekan tarafınca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda ise yüksekokul müdürünün önerisi üzerine rektör tarafınca asaleten atanacağı düzenlenmiştir. Şu biçimde, bölüm başkanlarının asaleten atama yetkisi ilgisine gore dekan veya rektöre ait bulunmaktadır. Uyuşmazlık konusu vakada ise bölüm başkanı, asaleten atama yetkisini haiz makam tarafınca vekaleten atanmıştır. Asaleten atamaya yetkili olan makamın Yasada ayrıca ve açıkça yasaklanmadıkça vekaleten atamaya evleviyetle yetkili olduğunun kabulü hukukun genel ilkeleri gereğidir. Söz konusu 21’inci maddenin ikinci fıkrasında yer alan düzenlemede ise, bir vekaleten atamadan değil, bölüm başkanının bakılırsavi başında bulunamayacağı süreler için (dolu kadro) öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakmasından bahsedilmektedir. Diğer bir ifade ile, bir atama söz konusu olmayıp geçici süreli olarak gorev başında bulunamayacak olan bölüm başkanının, bu süre içerisinde bölüm başkanına ait gorevleri yerine getirmesi için nitelikleri yasada belirtilen kişiyi gorevlendirmesi söz mevzusudur. Kaldı ki, bir makamda bulunan kamu nazaranvlisinin kendi işgal ettiği makama bir başkasını ataması (vekaleten ya da asaleten) idare hukukunun genel ilkelerine aykırıdır. Bu niçinle de yasa bir “atamadan” değil “vekil bırakma”dan söz etmektedir. ötürüsıyla uyuşmazlık konusu işlemde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Sayıştay Sekizinci Dairesi, Bölüm Başkanlığı gorevine vekaleten yapılan atamadan kaynaklı olarak kişilere idari bakılırsav ödeneği ödenmesinin kamu zararı olduğuna hükmetti!
Sayıştay Başkanlığı tarafınca verilen kararda, devlet üniversitelerinde nazaranv yapan öğretim elemanlarının Bölüm Başkanlığına vekaleten atanması halinde ödenecek idari nazaranv ödeneğinin kamu zararı olduğuna hükmedildi.
sonucun öne sürülen nedeninde ise bölüm başkanına gorevi başında olmadığı zaman öğretim üyelerinden birinin vekalet edebileceği, goreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda kalan süreyi tamamlamak için aynı yöntemle bir bölüm başkanının atanacağının açıkça hüküm altına alındığı, bu usulün haricinde yapılacak tüm vekil atamalarının mevzuata aykırı olduğu ifade edilmiştir.
İŞTE SAYIŞTAY KARARI
gorevini vekaleten yürüten bölüm başkanları Dr………… ve ………………………..’e mevzuata aykırı olarak idari nazaranv ödeneği ödenmesine ilişkin olarak;
T.C. Anayasası’nın “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130’uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında;
“Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, gorev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının bakılırsavleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara gore öğretim elemanlarının bakılırsavlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat arasında ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine nazaran yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hükme istinaden öğretim elemanlarının atamalarının Kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Bölüm” başlıklı 21 inci maddesi;
” ……….
Bölüm, bölüm başkanı tarafınca yönetilir.
Bölüm başkanı; bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri içinden fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanır. Süresi biten başkan yine atanabilir.
Bölüm başkanı, nazaranvi başında bulunamayacağı süreler için öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakır.
Herhangi bir niçinle altı aydan fazla ayrılmalarda, kalan süreyi tamamlamak üzere aynı yöntemle yeni bir bölüm başkanı atanır.
…….”
Hükmündedir.
Söz konusu maddeyle, bölüm başkanına nazaranvi başında olmadığı zaman öğretim üyelerinden birinin vekalet edebileceği, goreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda kalan süreyi tamamlamak için aynı yöntemle bir bölüm başkanının atanacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. ötürüsıyla, bölüm başkanlığına 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, bölüm başkanının bakılırsavi başında olmadığı durumlarda yerine öğretim üyelerinden birinin vekalet etmesidir. Bölüm başkanlığı gorevinin vekaleten yürütülmesinde 2547 sayılı Kanun’da öngörülen usul “dekanın gorevinin başında olmadığı zaman içinderda yardımcılarından birinin vekalet etmesi” şeklinde olduğundan, bu usulün haricindeki tüm vekaleten nazaranvlendirmelerde vekalet bakılırsavi niçiniyle herhangi bir fark ödemesi yapılması mevzuata uygun değildir.
Nitekim, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na hitaben yazdığı, 23.03.2009 tarihindeki ve 3449 (B.07.BMK.0.15.115825-3) sayılı görüş yazısı ile Temyiz Kurulu’nun ……………..tarihindeki ve………………tutanak no.lu, ………………..tarihindeki ve………………..tutanak no.lu kararlarında da; idari gorevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu bakılırsavlere vekalet edebilecek olanların, 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması niçiniyle söz konusu idari nazaranvleri anılan kanunda belirtilen usul haricinde vekaleten yürüten öğretim elemanlarına, yürüttükleri gorevlerinden ötürü herhangi bir ödeme yapılmasının mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir.
Bu itibarla, nazaranvini vekaleten yürüten bölüm başkanları …….. ve ……………………..’e mevzuata aykırı olarak idari nazaranv ödeneği ödenmesi kararında oluşan ………………TL’lik kamu zararının sorumlulara müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine karar verilmesi gerekmekte ise de, söz konusu tutarın;
…………………TL’sinin …………………………’den …….. tarih ve ……. numaralı …………………dekontuyla tahsil edildiği,
Kalan ………………TL’nin ……………………..’den ………… tarih ve ……. numaralı muhasebe işlem fişiyle tahsil edildiği anlaşıldığından, ilişilecek husus kalmadığına,
Üye ………………..’ın karşı oyu ile ve oy fazlacaluğuyla karar verildi.
Azınlık Görüşü:
Üye ………………………..’ın karşı oy öne sürülen nedeni;
“2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 21/1’inci maddesinde, Bölüm başkanının, bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri içinden fakültelerde dekan tarafınca, fakülteye bağlı yüksekokullarda yüksekokul müdürünün önerisi üzerine bir daha dekan tarafınca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda ise yüksekokul müdürünün önerisi üzerine rektör tarafınca asaleten atanacağı düzenlenmiştir. Şu biçimde, bölüm başkanlarının asaleten atama yetkisi ilgisine gore dekan veya rektöre ait bulunmaktadır. Uyuşmazlık konusu vakada ise bölüm başkanı, asaleten atama yetkisini haiz makam tarafınca vekaleten atanmıştır. Asaleten atamaya yetkili olan makamın Yasada ayrıca ve açıkça yasaklanmadıkça vekaleten atamaya evleviyetle yetkili olduğunun kabulü hukukun genel ilkeleri gereğidir. Söz konusu 21’inci maddenin ikinci fıkrasında yer alan düzenlemede ise, bir vekaleten atamadan değil, bölüm başkanının bakılırsavi başında bulunamayacağı süreler için (dolu kadro) öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakmasından bahsedilmektedir. Diğer bir ifade ile, bir atama söz konusu olmayıp geçici süreli olarak gorev başında bulunamayacak olan bölüm başkanının, bu süre içerisinde bölüm başkanına ait gorevleri yerine getirmesi için nitelikleri yasada belirtilen kişiyi gorevlendirmesi söz mevzusudur. Kaldı ki, bir makamda bulunan kamu nazaranvlisinin kendi işgal ettiği makama bir başkasını ataması (vekaleten ya da asaleten) idare hukukunun genel ilkelerine aykırıdır. Bu niçinle de yasa bir “atamadan” değil “vekil bırakma”dan söz etmektedir. ötürüsıyla uyuşmazlık konusu işlemde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.