‘Yargıçlar kararlarıyla konuşur, basın açıklamalarıyla değil’
Kaboğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bu hafta Genel Şura gündemine gelecek olan Elektrik Piyasası Kanunu ile Kimi Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ait değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesinin daha evvel özelleştirilen limanların işletme haklarının 49 yıla çıkarılmasına ait düzenlemeyi iptal ettiğini anımsatan Kaboğlu, Anayasa Mahkemesinin özü itibariyle “ihalesiz bir mukavelenin uzatılması mümkün değil” söylemiş olduğini aktardı.
Kaboğlu, “Aynı mevzuda hiç bir değişiklik yapmadan getirilen teklif de açıkça Anayasa’ya terstir. Birebir hususta bir yasal düzenleme yapılamaz. Yapılırsa bir daha Anayasa’ya karşıtlık oluşturur.” dedi.
Sendikalarla ilgili yapılan düzenlemeyi pahalandıran Kaboğlu, sendikalara verilecek toplu mukavele dayanağında yüzde 2’lik barajın maddelere muhalif olduğunu ileri sürdü; bu tarafta daha evvel yapılan düzenlemeye ait Danıştayın kararları olduğunu anımsattı.
OHAL Komitesi’nin elinde kalan belgelerin ilgili kurumlara devredildiğini hatırlatan Kaboğlu, “İlgili kurumlara belgelerin aktarılması, olağanüstü halin Türkiye’nin bütününde, resmi devlet kurumlarında devam edeceği manasına geliyor.” diye konuştu.
Teklifle, Hazine ve Maliye Bakanlığının borçlanma yetkisine 200 milyar lira ek edildiğini anımsatan Kaboğlu, “Korsan bir teklif ile ek bütçe yapıldı. Biz ‘borç nereden alındı, nerelere harcandı, bir yasa geçmişe uygulanır mı? sorularını sorduk lakin yanıt alamadık.” sözlerini kullandı.
Kaboğlu, YSK Lideri Muharrem Akkaya’nın, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet sonucunın akabinde sürece ait açıklamasının sorulması üzerine, şu karşılığı verdi:
“Yargıçlar kararlarıyla konuşur, basın açıklamalarıyla değil. Bu konuşma büsbütün Anayasa’ya alışılmamıştır. Bu konuşma, bir çeşit ‘yargı darbesi’ olarak nitelendirdiğimiz sonucun siyasal niteliğini teşhir ediyor. Bu süreç, birkaç ay içerisinde sonuçlanabilecek bir karar değildir, en az iki yıl sürer. ötürüsıyla ‘bir an evvel Yargıtay onasın ve belediye başkanlığı düşürülsün’ biçimindeki bir açıklama, Anayasal tertibe sahip olan Türkiye Cumhuriyeti açısından düşündürücüdür hatta utanç vericidir. Zira bu açıklamadan daha sonra çabucak saray erbabı, birtakım bakanlar sıraya geçerek bu tarafta açıklamalar yaptılar.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Kaboğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bu hafta Genel Şura gündemine gelecek olan Elektrik Piyasası Kanunu ile Kimi Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ait değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesinin daha evvel özelleştirilen limanların işletme haklarının 49 yıla çıkarılmasına ait düzenlemeyi iptal ettiğini anımsatan Kaboğlu, Anayasa Mahkemesinin özü itibariyle “ihalesiz bir mukavelenin uzatılması mümkün değil” söylemiş olduğini aktardı.
Kaboğlu, “Aynı mevzuda hiç bir değişiklik yapmadan getirilen teklif de açıkça Anayasa’ya terstir. Birebir hususta bir yasal düzenleme yapılamaz. Yapılırsa bir daha Anayasa’ya karşıtlık oluşturur.” dedi.
Sendikalarla ilgili yapılan düzenlemeyi pahalandıran Kaboğlu, sendikalara verilecek toplu mukavele dayanağında yüzde 2’lik barajın maddelere muhalif olduğunu ileri sürdü; bu tarafta daha evvel yapılan düzenlemeye ait Danıştayın kararları olduğunu anımsattı.
OHAL Komitesi’nin elinde kalan belgelerin ilgili kurumlara devredildiğini hatırlatan Kaboğlu, “İlgili kurumlara belgelerin aktarılması, olağanüstü halin Türkiye’nin bütününde, resmi devlet kurumlarında devam edeceği manasına geliyor.” diye konuştu.
Teklifle, Hazine ve Maliye Bakanlığının borçlanma yetkisine 200 milyar lira ek edildiğini anımsatan Kaboğlu, “Korsan bir teklif ile ek bütçe yapıldı. Biz ‘borç nereden alındı, nerelere harcandı, bir yasa geçmişe uygulanır mı? sorularını sorduk lakin yanıt alamadık.” sözlerini kullandı.
Kaboğlu, YSK Lideri Muharrem Akkaya’nın, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet sonucunın akabinde sürece ait açıklamasının sorulması üzerine, şu karşılığı verdi:
“Yargıçlar kararlarıyla konuşur, basın açıklamalarıyla değil. Bu konuşma büsbütün Anayasa’ya alışılmamıştır. Bu konuşma, bir çeşit ‘yargı darbesi’ olarak nitelendirdiğimiz sonucun siyasal niteliğini teşhir ediyor. Bu süreç, birkaç ay içerisinde sonuçlanabilecek bir karar değildir, en az iki yıl sürer. ötürüsıyla ‘bir an evvel Yargıtay onasın ve belediye başkanlığı düşürülsün’ biçimindeki bir açıklama, Anayasal tertibe sahip olan Türkiye Cumhuriyeti açısından düşündürücüdür hatta utanç vericidir. Zira bu açıklamadan daha sonra çabucak saray erbabı, birtakım bakanlar sıraya geçerek bu tarafta açıklamalar yaptılar.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.