Yargıtay’dan ‘eşi FETÖ’den ihraç edilmiş’ çalışan hakkında karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, eşi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden tutuklu bulunan çalışanını “şüphe feshi” niçiniyle işten çıkaran işvereni haklı buldu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin sonucuna bakılırsa, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi daha sonrası eşi meslekten ihraç edilen ve tutuklu bulunan bir kişi, çalıştığı kurumdan yönetim kurulu sonucuyla “eşinin tutuklu oluşunu sakladığı ve kurumun stratejik bir konumda olması” gerekçe gösterilerek “şüphe feshi” ile işten çıkarıldı.
Bunun üzerine açılan işe iade davasına bakan iş mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Temyiz üzerine dosyaya bakan kapatılan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, mahkemece şüphe feshine dayanak somut ve objektif olguların araştırılması, bu araştırmanın kararına bakılırsa karar verilmesi gerektiğini belirterek sonucu bozdu. Yerel mahkemece yapılan bir daha yargılamada Ankara 10. İş Mahkemesi, davacının işe iadesine hükmetti.
sonucun temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin işe iade yönünde verdiği sonucun bozulmasına karar verdi.
– Dairenin bozma öne sürülen nedeni
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli niçinlere dayanmaksızın feshedildiği kararına varılmasına karşın dosya kapsamına gore davacı hakkında da “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan soruşturma açıldığı ve takipsizlikle sonuçlandığını tespit etti.
Bu durumun, davacının eşinin durumundan bağımsız olarak “şüphe feshi”ne dayanılarak iş sözleşmesinin feshi için yeterli bir sebep olduğu belirtilen kararda, “Savcılık tarafınca yapılan soruşturmanın kararında delil yetersizliği sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması, fesih anında işverende oluşan şüpheyi ortadan kaldıran bir etkiye sahip değildir.” denildi.
Davacının işten çıkarılması işleminde, işverenin “şüpheyi” haklı kılan vakıaların varlığını ispat ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Davacının çalıştığı kurumun konumu, stratejik yapısı ve davacının bakılırsavi, davacının eşinin FETÖ terör örgütü ile bağlantısı sebebiyle mesleğinden ihraç edilmiş ve tutuklu olması da dikkate alındığında, davalı işverenin şüpheyi haklı kılan ciddi, önemli ve somut vakıaların varlığını ispat ettiği kabul edilmelidir. Somut vakada gerçekleşen şüphenin, davalı işverenin işçiye duyduğu güveni zedelediği ve işçiyi çalıştırmaya devam etmesinin mümkün olmadığı açıktır. Hal bu biçimde olunca mahkemece feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, eşi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden tutuklu bulunan çalışanını “şüphe feshi” niçiniyle işten çıkaran işvereni haklı buldu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin sonucuna bakılırsa, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi daha sonrası eşi meslekten ihraç edilen ve tutuklu bulunan bir kişi, çalıştığı kurumdan yönetim kurulu sonucuyla “eşinin tutuklu oluşunu sakladığı ve kurumun stratejik bir konumda olması” gerekçe gösterilerek “şüphe feshi” ile işten çıkarıldı.
Bunun üzerine açılan işe iade davasına bakan iş mahkemesi, davanın reddine karar verdi. Temyiz üzerine dosyaya bakan kapatılan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, mahkemece şüphe feshine dayanak somut ve objektif olguların araştırılması, bu araştırmanın kararına bakılırsa karar verilmesi gerektiğini belirterek sonucu bozdu. Yerel mahkemece yapılan bir daha yargılamada Ankara 10. İş Mahkemesi, davacının işe iadesine hükmetti.
sonucun temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin işe iade yönünde verdiği sonucun bozulmasına karar verdi.
– Dairenin bozma öne sürülen nedeni
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli niçinlere dayanmaksızın feshedildiği kararına varılmasına karşın dosya kapsamına gore davacı hakkında da “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan soruşturma açıldığı ve takipsizlikle sonuçlandığını tespit etti.
Bu durumun, davacının eşinin durumundan bağımsız olarak “şüphe feshi”ne dayanılarak iş sözleşmesinin feshi için yeterli bir sebep olduğu belirtilen kararda, “Savcılık tarafınca yapılan soruşturmanın kararında delil yetersizliği sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması, fesih anında işverende oluşan şüpheyi ortadan kaldıran bir etkiye sahip değildir.” denildi.
Davacının işten çıkarılması işleminde, işverenin “şüpheyi” haklı kılan vakıaların varlığını ispat ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Davacının çalıştığı kurumun konumu, stratejik yapısı ve davacının bakılırsavi, davacının eşinin FETÖ terör örgütü ile bağlantısı sebebiyle mesleğinden ihraç edilmiş ve tutuklu olması da dikkate alındığında, davalı işverenin şüpheyi haklı kılan ciddi, önemli ve somut vakıaların varlığını ispat ettiği kabul edilmelidir. Somut vakada gerçekleşen şüphenin, davalı işverenin işçiye duyduğu güveni zedelediği ve işçiyi çalıştırmaya devam etmesinin mümkün olmadığı açıktır. Hal bu biçimde olunca mahkemece feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.