Yeni meskenine eşya yerleştirmek için değiştirdiği vardiyada hayatını kaybetti
Evli ve bir çocuk babası 42 yaşındaki Yener Saygın’ın yengesi Yıldız Saygın, AA muhabirine, Saygın’ın çocukluğundan beri Keçideresi köyüne gelip yanında kaldığını söylemiş oldu.
Her bayram ve yaz tatillerinde görüştüklerini anlatan Saygın, şöyleki devam etti:
“Birkaç sene balıkhanede çalıştı, çabucak sonrasında güvenliğe girdi. Babası da ocaktan emekli oldu. Evlendi, çocuğu oldu. sonrasındasında maden ocağına girmek istedi. Babası da ‘Ben taraftar değilim, epeyce uğraştım.’ demiş. O da ‘Ben daima garsonluk yapamam, gireceğim.’ demiş. Ben de söylemiş oldum; ‘niçin girdin?’ dedim. ‘Olsun yenge, ben 10 sene daha sonra emekli olacağım.’ dedi. Bir çocuğu vardı, hayli uygun bakıyordu. Annesine, babasına bakıyordu. Onlara yardım ediyordu, çalışkandı. Sevilen bir tanesiydi, kimseye ziyanı olmayan birisiydi.”
Yener Saygın’ın yeni bir mesken aldığını belirten Saygın, “Patlama günü konutun yeni eşyaları gelecekmiş. ‘Eve onları yerleştireyim.’ diye işe gitmemiş. Akşam 4 mesaisine gitmiş. Olağan mesaisi sabah 08.00-16.00 imiş lakin o 16.00-00.00 vardiyasına gitmiş.” diye konuştu.
– “Diğer arkadaşlarını kurtarmak isterken oksijeni bitmiş”
Saygın, Yener Saygın’ın patlama daha sonrası “6 arkadaşını çıkardığını, çabucak sonrasında yine dönüp geride kalanlara yardıma gittiğini” öğrendiklerini lisana getirerek, “Diğer arkadaşlarını kurtarmak isterken oksijeni bitmiş. ‘Belki arkadaşlarımı kurtarırım.’ diye düşünmüştür. Bizler o denli düşündük.” tabirlerini kullandı.
Amca Hüseyin Saygın da yeğeninin patlamada arkadaşlarını kurtarmak için geri döndüğünü öğrendiklerini aktararak, “Cesur bir insandı, o denli olmasa madene girmezdi. Kimileri dehşetten girmiyor. Babası Amasra maden ocağından emekli, tıpkı yerden emekli. Babası madenin zorlukları niçiniyle girmesini istemiyordu. O gün de olağanda gündüz vardiyasındaymış. Eşya mı ne almış.” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Evli ve bir çocuk babası 42 yaşındaki Yener Saygın’ın yengesi Yıldız Saygın, AA muhabirine, Saygın’ın çocukluğundan beri Keçideresi köyüne gelip yanında kaldığını söylemiş oldu.
Her bayram ve yaz tatillerinde görüştüklerini anlatan Saygın, şöyleki devam etti:
“Birkaç sene balıkhanede çalıştı, çabucak sonrasında güvenliğe girdi. Babası da ocaktan emekli oldu. Evlendi, çocuğu oldu. sonrasındasında maden ocağına girmek istedi. Babası da ‘Ben taraftar değilim, epeyce uğraştım.’ demiş. O da ‘Ben daima garsonluk yapamam, gireceğim.’ demiş. Ben de söylemiş oldum; ‘niçin girdin?’ dedim. ‘Olsun yenge, ben 10 sene daha sonra emekli olacağım.’ dedi. Bir çocuğu vardı, hayli uygun bakıyordu. Annesine, babasına bakıyordu. Onlara yardım ediyordu, çalışkandı. Sevilen bir tanesiydi, kimseye ziyanı olmayan birisiydi.”
Yener Saygın’ın yeni bir mesken aldığını belirten Saygın, “Patlama günü konutun yeni eşyaları gelecekmiş. ‘Eve onları yerleştireyim.’ diye işe gitmemiş. Akşam 4 mesaisine gitmiş. Olağan mesaisi sabah 08.00-16.00 imiş lakin o 16.00-00.00 vardiyasına gitmiş.” diye konuştu.
– “Diğer arkadaşlarını kurtarmak isterken oksijeni bitmiş”
Saygın, Yener Saygın’ın patlama daha sonrası “6 arkadaşını çıkardığını, çabucak sonrasında yine dönüp geride kalanlara yardıma gittiğini” öğrendiklerini lisana getirerek, “Diğer arkadaşlarını kurtarmak isterken oksijeni bitmiş. ‘Belki arkadaşlarımı kurtarırım.’ diye düşünmüştür. Bizler o denli düşündük.” tabirlerini kullandı.
Amca Hüseyin Saygın da yeğeninin patlamada arkadaşlarını kurtarmak için geri döndüğünü öğrendiklerini aktararak, “Cesur bir insandı, o denli olmasa madene girmezdi. Kimileri dehşetten girmiyor. Babası Amasra maden ocağından emekli, tıpkı yerden emekli. Babası madenin zorlukları niçiniyle girmesini istemiyordu. O gün de olağanda gündüz vardiyasındaymış. Eşya mı ne almış.” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.