Yüz yüze eğitim, çevrim içi eğitime bakılırsa daha tesirli bir öğrenme sağlıyor
Yeditepe Üniversitesi’nce yapılan araştırmaya göre, öğrenciler, salgın periyodunda uzaktan eğitim araçlarına kolay ahenk sağlasa da yüz yüze eğitim, çevrim içi eğitime kıyasla daha tesirli bir öğrenme sağlıyor.
Üniversiteden yapılan açıklamaya bakılırsa, Yeditepe Üniversitesi Global Eğitim ve Kültür Araştırmaları, Araştırma ve Uygulama Merkezi (KEKAM) tarafınca gerçekleştirilen “Kovid-19 Sürecinde Üniversite Öğrencilerinin Eğitim ve Toplumsal Uyumu” temalı araştırmada, Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Fransızca Siyaset Bilimi ve Memleketler arası Münasebetler Kısmı Lideri Doç. Dr. Gökçe Bayındır Goularas yürütücü, Fransızca Siyaset Bilimi ve Memleketler arası İlgiler Kısmı’ndan Doç. Dr. Işıl Zeynep Turkan İpek ile Bilgisayar Mühendisliği Kısmı’ndan Doç. Dr. Dionysis Goularas araştırmacı olarak yer aldı.
Araştırmaya Türkiye’nin farklı kent ve üniversitelerinde eğitim goren 1.628 öğrenci katıldı. Çevirim içi anket prosedürüyle dataları elde edilen araştırmanın sonuçları, kümeleme ve haritalandırma halleriyle tahlil edildi. Bu sayede toplumsal bilimlerde haritalandırma usulünün kullanıldığı yeni bir araştırma ile bu alana katkı sağlandı.
– Öğrenciler, mesken işleriyle de ilgilenmek zorunda kaldı
Araştırmadan elde edilen datalara nazaran, salgın sürecinde üniversite öğrencilerinin yüzde 57’si uzaktan eğitim araçlarına kolay adapte olduğunu, yüzde 26’sı ise bu araçlara kolay ahenk sağlayamadığını belirtti.
Çoğunluğun uzaktan eğitim araçlarına kolay ahenk sağlayabilmesine rağmen yüz yüze eğitimin çevrim içi eğitime kıyasla daha tesirli öğrenme süreci oluşturduğu, öğrencilerin yüz yüze eğitimi tercih ettiği belirlendi. Katılan öğrencilerin yüzde 23’ü uzaktan eğitimin, yüzde 61’i ise yüz yüze eğitimin daha tesirli bir öğrenme süreci oluşturduğunu belirtirken, yüzde 16’sı bu mevzuda kararsız olduğunu kaydetti.
Öğrenciler, yüz yüze eğitimi tercih etmelerinin sebebi olarak evvela konut ortamında çevrim içi derslerde dikkatlerini dağıtacak etkenlerin olmasını gösterdi. Kız öğrencilerin en büyük dezavantajı ise aile içi iş kısmında yaşanan eşitsizlikler oldu. Bu eşitsizlikler niçiniyle erkek öğrencilere kıyasla kız öğrenciler, çevrim içi eğitim mühletince ödev ve projelerine odaklanmakta daha epey zorluk çektiğini belirtti.
– Aile bireyleriyle ilgiler güçlendi, komşularla dayanışma arttı
Araştırmada, salgın devrinin öğrencilerin aile bireyleriyle irtibatlarını sağlamlaştırdığı fakat toplumsallaşmaları üzerinde olumsuz tesir yarattığı belirlendi. Üniversite öğrencilerinin yüzde 56’sı salgının aile bireyleriyle olan bağlarını pekiştirdiğini kaydetti. Yüzde 54’ü salgın devrinde “Arkadaşlarımla olan bağım güçlenmiştir” önermesine katılmadığını, yüzde 23’ü kararsız olduğunu, yüzde 23’ü ise katıldığını tabir etti.
Öğrencilere, arkadaşlarıyla olan bağlantılarının Kovid-19 öncesi periyoda bakılırsa artıp artmadığı da soruldu. İştirakçilerin yüzde 61’i artmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 4’ü arkadaşlarıyla bağlantılarının arttığını kaydetti. Ayrıyeten, iştirakçilerin yaklaşık yüzde 48’i salgın müddetince yakın etrafı ile yardımlaşma ve dayanışma ortasında olduğunu belirtti.
Araştırmaya bakılırsa, öğrencilerin bu vakitte haber izleme oranları da arttı. Öğrenciler, bilhassa Kovid-19 devri öncesine bakılırsa, siyasi içerikli haberleri daha epeyce izledi. En muteber buldukları kaynaklar ise Sıhhat Bakanlığı ve Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) oldu. Üniversite öğrencileri ayrıyeten, bu vakitte teknolojiyi daha fazlaca yeni program ve uygulama öğrenmek, online alışveriş yapmak için kullandıklarını bildirdi.
Araştırmada, üniversite öğrencilerine bu müddet ortasında şahsi gelişim aktivitelerine vakit ayırıp ayırmadıkları da soruldu. Öğrencilerin bu vakitte şahsi gelişime yönelik çevrim içi aktivitelere iştiraklerinin artmadığı ve hane içi aylık gelir düzeyine göre şahsi gelişim aktivitelerine katılma sıklığında farklılıklar olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 40’ı şahsi gelişim aktivitelerine katılırken, yüzde 45’i katılmadığını belirtti. Hane içi aylık geliri 7 bin TL ve üzeri olan öğrencilerin bu aktivitelere daha fazla katıldığı belirlendi. Buna rağmen iştirakçilerin yaklaşık yarısı, Kovid-19 devrinde hobilerine ayırdıkları vaktin Kovid-19 öncesine oranla daha fazla olduğunu söylemiş oldu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Yeditepe Üniversitesi’nce yapılan araştırmaya göre, öğrenciler, salgın periyodunda uzaktan eğitim araçlarına kolay ahenk sağlasa da yüz yüze eğitim, çevrim içi eğitime kıyasla daha tesirli bir öğrenme sağlıyor.
Üniversiteden yapılan açıklamaya bakılırsa, Yeditepe Üniversitesi Global Eğitim ve Kültür Araştırmaları, Araştırma ve Uygulama Merkezi (KEKAM) tarafınca gerçekleştirilen “Kovid-19 Sürecinde Üniversite Öğrencilerinin Eğitim ve Toplumsal Uyumu” temalı araştırmada, Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Fransızca Siyaset Bilimi ve Memleketler arası Münasebetler Kısmı Lideri Doç. Dr. Gökçe Bayındır Goularas yürütücü, Fransızca Siyaset Bilimi ve Memleketler arası İlgiler Kısmı’ndan Doç. Dr. Işıl Zeynep Turkan İpek ile Bilgisayar Mühendisliği Kısmı’ndan Doç. Dr. Dionysis Goularas araştırmacı olarak yer aldı.
Araştırmaya Türkiye’nin farklı kent ve üniversitelerinde eğitim goren 1.628 öğrenci katıldı. Çevirim içi anket prosedürüyle dataları elde edilen araştırmanın sonuçları, kümeleme ve haritalandırma halleriyle tahlil edildi. Bu sayede toplumsal bilimlerde haritalandırma usulünün kullanıldığı yeni bir araştırma ile bu alana katkı sağlandı.
– Öğrenciler, mesken işleriyle de ilgilenmek zorunda kaldı
Araştırmadan elde edilen datalara nazaran, salgın sürecinde üniversite öğrencilerinin yüzde 57’si uzaktan eğitim araçlarına kolay adapte olduğunu, yüzde 26’sı ise bu araçlara kolay ahenk sağlayamadığını belirtti.
Çoğunluğun uzaktan eğitim araçlarına kolay ahenk sağlayabilmesine rağmen yüz yüze eğitimin çevrim içi eğitime kıyasla daha tesirli öğrenme süreci oluşturduğu, öğrencilerin yüz yüze eğitimi tercih ettiği belirlendi. Katılan öğrencilerin yüzde 23’ü uzaktan eğitimin, yüzde 61’i ise yüz yüze eğitimin daha tesirli bir öğrenme süreci oluşturduğunu belirtirken, yüzde 16’sı bu mevzuda kararsız olduğunu kaydetti.
Öğrenciler, yüz yüze eğitimi tercih etmelerinin sebebi olarak evvela konut ortamında çevrim içi derslerde dikkatlerini dağıtacak etkenlerin olmasını gösterdi. Kız öğrencilerin en büyük dezavantajı ise aile içi iş kısmında yaşanan eşitsizlikler oldu. Bu eşitsizlikler niçiniyle erkek öğrencilere kıyasla kız öğrenciler, çevrim içi eğitim mühletince ödev ve projelerine odaklanmakta daha epey zorluk çektiğini belirtti.
– Aile bireyleriyle ilgiler güçlendi, komşularla dayanışma arttı
Araştırmada, salgın devrinin öğrencilerin aile bireyleriyle irtibatlarını sağlamlaştırdığı fakat toplumsallaşmaları üzerinde olumsuz tesir yarattığı belirlendi. Üniversite öğrencilerinin yüzde 56’sı salgının aile bireyleriyle olan bağlarını pekiştirdiğini kaydetti. Yüzde 54’ü salgın devrinde “Arkadaşlarımla olan bağım güçlenmiştir” önermesine katılmadığını, yüzde 23’ü kararsız olduğunu, yüzde 23’ü ise katıldığını tabir etti.
Öğrencilere, arkadaşlarıyla olan bağlantılarının Kovid-19 öncesi periyoda bakılırsa artıp artmadığı da soruldu. İştirakçilerin yüzde 61’i artmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 4’ü arkadaşlarıyla bağlantılarının arttığını kaydetti. Ayrıyeten, iştirakçilerin yaklaşık yüzde 48’i salgın müddetince yakın etrafı ile yardımlaşma ve dayanışma ortasında olduğunu belirtti.
Araştırmaya bakılırsa, öğrencilerin bu vakitte haber izleme oranları da arttı. Öğrenciler, bilhassa Kovid-19 devri öncesine bakılırsa, siyasi içerikli haberleri daha epeyce izledi. En muteber buldukları kaynaklar ise Sıhhat Bakanlığı ve Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) oldu. Üniversite öğrencileri ayrıyeten, bu vakitte teknolojiyi daha fazlaca yeni program ve uygulama öğrenmek, online alışveriş yapmak için kullandıklarını bildirdi.
Araştırmada, üniversite öğrencilerine bu müddet ortasında şahsi gelişim aktivitelerine vakit ayırıp ayırmadıkları da soruldu. Öğrencilerin bu vakitte şahsi gelişime yönelik çevrim içi aktivitelere iştiraklerinin artmadığı ve hane içi aylık gelir düzeyine göre şahsi gelişim aktivitelerine katılma sıklığında farklılıklar olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 40’ı şahsi gelişim aktivitelerine katılırken, yüzde 45’i katılmadığını belirtti. Hane içi aylık geliri 7 bin TL ve üzeri olan öğrencilerin bu aktivitelere daha fazla katıldığı belirlendi. Buna rağmen iştirakçilerin yaklaşık yarısı, Kovid-19 devrinde hobilerine ayırdıkları vaktin Kovid-19 öncesine oranla daha fazla olduğunu söylemiş oldu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.