DEAŞ niye uyandırıldı?

dunyadan

Global Mod
Global Mod
DEAŞ niye uyandırıldı?
Suriye’nin kuzeyindeki Atme kasabasında düzenlenen bombardımandan geriye kalan manzara.

Suriye’de 2011’de patlak veren halk ayaklanmasının bir iç savaşa dönüşmesinden daha sonra, silahlı muhalif gruplar 2014 itibariyle başkent Şam sınırlarına dayanmıştı. Aynı yılın haziran ayında ortaya çıkan bir terör örgütü ise, doğrudan muhaliflere yönelik saldırılarıyla ve imza attığı oldukça sayıda kanlı eylemle söz konusu süreci tersine çevirdi.

El Kaide’den ayrılan grupların meydana getirdiği “Irak-Şam İslam Devleti” (Arapça kısaltmasıyla: DEAŞ) adlı sözde hilafet iddiasındaki örgüt, gerçekleştirdiği infazları Hollywood tarzı profesyonel yapımlarla dünyaya yansıttı. Adeta birer korku filmini andıran bu infazlar DEAŞ’ın acımasızlığını gösterirken, basit halkın gözünde de örgüte yönelik paniği artırdı.

İŞGALE GEREKÇE

DEAŞ’ın düzenlediği terör eylemlerinin ardından, ABD ve Batılı güçler, Suriye ve Irak’taki askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Ortadoğu’nun en eski şehirlerinden Musul, savaş uçaklarının bombardımanıyla tamamen harabeye dönerken, Suriye’de DEAŞ’tan boşalan yerleri PKK ile iltisaklı terör gruplarının alması dikkatlerden kaçmadı.

İran da, tıpkı ABD gibi, DEAŞ örgütünü kendi bölgesel hedefleri için kullanmaktan geri durmadı. Özellikle Irak’ta DEAŞ mensuplarının terk ettiği bölgeler hızlı bir biçimde Şii milis grupların kontrolüne verildi.
Son olarak Suriye’nin Atme kasabasına düzenlenen ABD operasyonu, DEAŞ gerekçe gösterilerek hangi yeni senaryoların hayata geçirileceği sorusun akıllara getirdi.

DESTEK YOK

İslam dünyası ve Müslüman ülkelerin genelinde, DEAŞ’a kitlesel bir destek bulunmuyor. Aksine Müslümanlar adına yapılan sayısız resmi açıklamada, örgütün sergilediği terör eylemleri kuvvetli halde kınandı. Buna rağmen Batı basınında ve kamuoyunda DEAŞ için sürekli olarak “radikal İslamcı terör örgütü” tanımlaması yapılarak, alışıldık oryantalist söylemler devam ettiriliyor.

Sivil ölümleri kimden sorulacak?

“DEAŞ mücadele” sebebi öne sürülerek düzenlenen operasyonlarda dünyanın gözünü kapattığı bir husus da, sivil ölümleri. Şimdiye kadar yayınlanan fazlaca sayıda rapor, söz konusu operasyonlarda on binlerce sivilin hayatını yitirdiğini ortaya koyuyor. Bu kayıplar konusunda herhangi bir sorgulama süreci işletilmezken, bilhassa Batılı ülkelerin sergilediği sorumsuz tavır, meselenin kördüğüm haline gelmesindeki birinci etken.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.