Akşener’den hudut ötesi harekatı takviye açıklaması
Partisinin Vilayet Başkanlığınca Miniatürk’te düzenlenen Öğretmenler Günü Kahvaltı Programı’na katılan Akşener, emekli, çalışan ve atanamayan öğretmenlerle bir ortaya geldi. Akşener, meslektaşlarına teşekkür ederek, bir ortada olmaktan memnunluk ve onur duyduğunu lisana getirdi.
Konuşmasında Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör gayelerine yönelik düzenlenen Pençe-Kılıç Hava Harekatı’na değinen Akşener, “Suriye’ye başlayan hudut ötesi harekat için ordumuza, Türk ordusuna muvaffakiyetler diliyorum. Askerlerimizin ayağına taş değmesin. İnşallah her şey bizim öngördüğümüz üzere milletimizin hissiyatına uygun olarak gelişir. O niçinle şiddetli bir müddetçtir. Allah kolay kılsın diyorum.” sözlerini kullandı.
– “Köyden yola çıkıp bugün karşınızdayım”
Öğretmenleri görür görmez Bursa Öğretmen Okuluna girişini hatırladığını lisana getiren Akşener, ağabeyinin, yatılı okulda okumasına birinci başlarda müsaade vermediğini, lakin kendisini imtihana götürdüğünde okulu ve öğrencileri görür görmez bu sonucundan vazgeçtiğini anlattı.
Okuldaki birinci gününde bir öğretmeninin, mezun olduktan daha sonra neler yapmaları gerektiğini anlattığını aktaran Akşener, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Biz o sıkıntı kuralların, imkansızlıkların ortasında bu biçimde bir eğitimi alıp o fırsat eşitliğini başaran Cumhuriyetin köy kızlarıyız. Köyde büyüdüm. Lakin o köyden yola çıkıp bugün karşınızdayım. Benim köyüm kente hayli yakın bir köydür. Fakat o köyden bugün doğan kız çocuklarının bahtları benim doğduğum senelerdaki imkansızlıklara karşın benim kadar yüksek değil. Yani ne demek istiyorum? Cumhuriyet bir şeyi başardı. O başarılan da eğitimdir. Evvel öğretmeni yetiştirdi. En sıkıntı kurallar altında bile öğretmeni yetiştirmekten vazgeçmedi. daha sonra o yatılı öğretmen okullarında, kız yahut erkek, bu çocukları Türkiye’nin her tarafınca gelmiş öteki çocuklarla bir ortaya koydu, kardeş etti.”
– “Köy okulları, öğretmen okulları kapatılmamalıydı”
Akşener, öğretmenliğin hem Türkiye’de birebir vakitte dünyada çok yüksek maaşların alındığı bir meslek kısmı olmadığını söylemiş oldu.
“Sözleşmeli” ya da “Ücretli öğretmen” kavramlarını da eleştiren Akşener, “Bu kadar öğretmen yetiştiren üniversite açmayacaksın. Yok muydu aklın? O beğenmediğin yöneticilerin, o beğenmediğin Cumhuriyeti kuranların aklı yok muydu? Gerektiği kadar öğretmen yetiştirip, her birini birinci derecede eğitip, öğretip, daha sonrasında da köyden başlayan kalkınmanın neferi haline getiren bu Cumhuriyetin muvaffakiyetini vilayetle de ortadan kaldırmak mı lazımdı kardeşim?” diye sordu.
Köy ve öğretmen okullarının kapatılmasını da eleştiren Akşener, “Ne olursa olsun. İster 30 ister 40 ister 20 öğrencisi olsun, köy okulları kapatılmamalıydı. Öğretmen okulları kapatılmamalıydı. Eğitimdeki bu keşmekeş, bu karmaşa asla olmamalıydı.” sözlerini kullandı.
Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geleceğin garantisi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” kelamını okuyan Akşener, öğretmenler sınıfa girdiği anda öğrencilerin kendi çocukları üzere olduğunu anlattı.
Öğretmen olarak etraftan hayli hürmet gördüklerini lisana getiren Akşener, “İddia ediyorum, bir öğretmen kendi çocuğuna vermediği, veremediği, imkan bulamadığı emeği, diğerlerinin çocuğuna vermiştir. Onun için öğretmenlik mesleğinin beyninin, yani mesleğin mensuplarının başının, kalbinin, beyninin rahat olması gerekir. Büyük paralar kazanılmaz onu bilerek girersiniz mesleğe ancak yarınının kaygıyla karşılanır bir yarın olmaması gerekir.” dedi.
İYİ Parti Önderi Meral Akşener, konuşmasının sonunda cep telefonundan Öğretmen Marşı’nı dinletti. Salondakilerle birlikte marşı söyleyen Akşener’in duygusal anlar yaşadığı görüldü.
Programın akabinde Akşener, Miniatürk’te, “Corporate Rowing Race Day” Şirketler Ortası Kürek Yarışı’nın yapıldığı alanı ziyaret etti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Partisinin Vilayet Başkanlığınca Miniatürk’te düzenlenen Öğretmenler Günü Kahvaltı Programı’na katılan Akşener, emekli, çalışan ve atanamayan öğretmenlerle bir ortaya geldi. Akşener, meslektaşlarına teşekkür ederek, bir ortada olmaktan memnunluk ve onur duyduğunu lisana getirdi.
Konuşmasında Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör gayelerine yönelik düzenlenen Pençe-Kılıç Hava Harekatı’na değinen Akşener, “Suriye’ye başlayan hudut ötesi harekat için ordumuza, Türk ordusuna muvaffakiyetler diliyorum. Askerlerimizin ayağına taş değmesin. İnşallah her şey bizim öngördüğümüz üzere milletimizin hissiyatına uygun olarak gelişir. O niçinle şiddetli bir müddetçtir. Allah kolay kılsın diyorum.” sözlerini kullandı.
– “Köyden yola çıkıp bugün karşınızdayım”
Öğretmenleri görür görmez Bursa Öğretmen Okuluna girişini hatırladığını lisana getiren Akşener, ağabeyinin, yatılı okulda okumasına birinci başlarda müsaade vermediğini, lakin kendisini imtihana götürdüğünde okulu ve öğrencileri görür görmez bu sonucundan vazgeçtiğini anlattı.
Okuldaki birinci gününde bir öğretmeninin, mezun olduktan daha sonra neler yapmaları gerektiğini anlattığını aktaran Akşener, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Biz o sıkıntı kuralların, imkansızlıkların ortasında bu biçimde bir eğitimi alıp o fırsat eşitliğini başaran Cumhuriyetin köy kızlarıyız. Köyde büyüdüm. Lakin o köyden yola çıkıp bugün karşınızdayım. Benim köyüm kente hayli yakın bir köydür. Fakat o köyden bugün doğan kız çocuklarının bahtları benim doğduğum senelerdaki imkansızlıklara karşın benim kadar yüksek değil. Yani ne demek istiyorum? Cumhuriyet bir şeyi başardı. O başarılan da eğitimdir. Evvel öğretmeni yetiştirdi. En sıkıntı kurallar altında bile öğretmeni yetiştirmekten vazgeçmedi. daha sonra o yatılı öğretmen okullarında, kız yahut erkek, bu çocukları Türkiye’nin her tarafınca gelmiş öteki çocuklarla bir ortaya koydu, kardeş etti.”
– “Köy okulları, öğretmen okulları kapatılmamalıydı”
Akşener, öğretmenliğin hem Türkiye’de birebir vakitte dünyada çok yüksek maaşların alındığı bir meslek kısmı olmadığını söylemiş oldu.
“Sözleşmeli” ya da “Ücretli öğretmen” kavramlarını da eleştiren Akşener, “Bu kadar öğretmen yetiştiren üniversite açmayacaksın. Yok muydu aklın? O beğenmediğin yöneticilerin, o beğenmediğin Cumhuriyeti kuranların aklı yok muydu? Gerektiği kadar öğretmen yetiştirip, her birini birinci derecede eğitip, öğretip, daha sonrasında da köyden başlayan kalkınmanın neferi haline getiren bu Cumhuriyetin muvaffakiyetini vilayetle de ortadan kaldırmak mı lazımdı kardeşim?” diye sordu.
Köy ve öğretmen okullarının kapatılmasını da eleştiren Akşener, “Ne olursa olsun. İster 30 ister 40 ister 20 öğrencisi olsun, köy okulları kapatılmamalıydı. Öğretmen okulları kapatılmamalıydı. Eğitimdeki bu keşmekeş, bu karmaşa asla olmamalıydı.” sözlerini kullandı.
Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geleceğin garantisi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” kelamını okuyan Akşener, öğretmenler sınıfa girdiği anda öğrencilerin kendi çocukları üzere olduğunu anlattı.
Öğretmen olarak etraftan hayli hürmet gördüklerini lisana getiren Akşener, “İddia ediyorum, bir öğretmen kendi çocuğuna vermediği, veremediği, imkan bulamadığı emeği, diğerlerinin çocuğuna vermiştir. Onun için öğretmenlik mesleğinin beyninin, yani mesleğin mensuplarının başının, kalbinin, beyninin rahat olması gerekir. Büyük paralar kazanılmaz onu bilerek girersiniz mesleğe ancak yarınının kaygıyla karşılanır bir yarın olmaması gerekir.” dedi.
İYİ Parti Önderi Meral Akşener, konuşmasının sonunda cep telefonundan Öğretmen Marşı’nı dinletti. Salondakilerle birlikte marşı söyleyen Akşener’in duygusal anlar yaşadığı görüldü.
Programın akabinde Akşener, Miniatürk’te, “Corporate Rowing Race Day” Şirketler Ortası Kürek Yarışı’nın yapıldığı alanı ziyaret etti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.