Bağlantı Lideri Altun: Yeni yüzyıl gençlerle Türkiye yüzyılı olacak
Altun, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Eğitim ve Toplumsal Tesisi’nde Bağlantı Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığınca düzenlenen “Stratcom Youth” Milletlerarası Genç İletişimciler Forumu”na katıldı.
“Türkiye İrtibat Modeli” başlıklı açılış dersinde bağlantı öğrencilerine hitap eden Altun, forumun öğrencilerin eğitim ve meslek hayatlarında bir dönüm noktası olmasını diledi.
Geçen sene aralık ayında Milletlerarası Stratejik Bağlantı Forumu’nu düzenlediklerini anımsatan Altun, toplumların dünyanın farklı yerlerindeki dezenformasyonla imtihanlarını, kamuoyunu aydınlatma süreçlerini, yeni bağlantı teknolojilerini masaya yatırdıklarını ve son derece verimli bir platform inşa ettiklerini söylemiş oldu.
Altun, Türkiye’nin sıkıntı bir coğrafyada bulunduğunu ve bir fazlaca bölgesel krize tanıklık ettiğini belirterek, şöyleki devam etti:
“Buralarda ortaya çıkan tansiyonların bölgeyi istikrarsızlık dalgası ile karşı karşıya getirdiğini görüyoruz. Bölgemizde son 30 yılda giderek tesirini artıran bir radikalizm ve terör etkisinin baş gösterdiğini biliyoruz. Dünyamız bir hayli meydan okumayla karşı karşıya. Bu meydan okumaların farkında olmamız gerekir. bir daha dünyanın birfazlaca bölgesinde yaşanan istikrarsızlık dalgaları, adaletsizlikler, belirsizlikler, güvenlik ezaları… olağan olarak bütün dünyanın karşı karşıya kaldığı ve Türkiye’nin de önemli manada yüzleştiği sistemsiz göç meydan okuması, ırkçılık, iklim değişikliği…”
Altun, iletişimcileri ilgilendiren bir öteki meydan okumanın ise “hakikatin değersizleştirilmesi” olduğunu vurguladı.
“Yalan sanayisinin hükümran olmasının, palavra ile hakikat içindeki çizginin kaybolmaya başlamasının, hakikati değersizleştirdiğini” anlatan Altun, bunun, uğruna gayret edecekleri kıymetleri de erozyona uğrattığını lisana getirdi.
– “Türkiye kendi isim ve hesabına siyaset yapar hale geldi”
Batılı sömürge tertibinin ortasında temel prestijiyle Batı dışı dünyayı ilgilendiren “Batıcı bağımlılık düzeni” probleminin olduğunu vurgulayan Altun, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Türkiye, memleketler arası alandaki bağımlılık sistemine meydan okumaya dönük kuvvetli bir imtihan verdi, vermeye de devam ediyor. Son 20 yılda Cumhurbaşkanı’mızın liderliğini yaptığı siyasi vizyonun merkezinde Türkiye’yi Batıcı bağımlılık tuzağından kurtarmak vardır. elbette bu çaba yürütülürken Batıcı bağımlılık tertibinden istifade eden statüko ile gayret de kelam konusu olmuştur. 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu çabanın kurumsallaştığını gördük. Son 20 yılda Türkiye, bu bağımlılık nizamından özgürleşti, bağımsızlaştı. En değerli kazanımlardan birisi budur. Türkiye, kendi isim ve hesabına siyaset yapar hale geldi.”
– “Türkiye, memleketler arası her sıkıntıda inisiyatif alan bir ülkedir”
Fahrettin Altun, bütün engellemelere karşın son 20 yılda Türkiye’nin bağımsız iktisat, faal dış siyaset ve terörle çaba siyasetleriyle “lig atladığını” lisana getirdi.
Türkiye’nin bu süreçte aktif ve prestijli bölgesel bir güce dönüştüğünü, global güç, aktör olma yolunda ilerlediğini anlatan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu an prestijiyle ülkemiz milletlerarası her sıkıntıda inisiyatif alan bir ülkedir. Bölgesinde Türkiye’nin görüşü alınmaksızın rastgele bir problem tahlile kavuşturulamaz. Türkiye, bölgesinde hem oyunu bozan hem oyunu kuran bir ülke pozisyonuna gelmiştir. Türkiye, hem masada hem alanda kazanabilir hale gelmiştir. Krizlere karşı bağışıklığı olan bir ülke olmuştur Türkiye. Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde daha adil bir dünya daveti yapan bir ülkeye dönüşmüştür. Suriye krizinin bütün olumsuzluklarını yaşayan bir ülke olarak Rusya-Ukrayna krizine müdahale etmemiz gerektiğini gördük. Bu müdahaleyi, Cumhurbaşkanı’mız krizin çıktığın günün başından beri yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı’mız haricinde bu müdahaleyi yapabilecek ikinci bir aktör yoktu.”
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana “millet-devlet iletişimi”ni üç devirde değerlendirdiğini anlatan Altun, 1923 ile 2001 ortası periyodu “iletişimsizlik yahut zoraki bağlantı dönemi” olarak ele alabileceklerini belirtti.
Altun, 2002’den 2018’e kadar olan periyotta hizmet ve millet odaklı bağlantı lisanının kamuda kendisine yer bulduğunu gördüklerini söyleyerek, şu tabirleri kullandı:
“Demokratikleşme atakları, milletle kucaklaşma ve global temsilde bir ihtilal yaşanması ile bu vakitte önemli bir irtibat atağının ortaya çıktığını görüyoruz. 2018 ile bir arada sistem kurucu aktör bağlantısının ortaya çıktığını görüyoruz. Artık Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin savunulmasının, önder diplomasisinin, memleketler arası alanda hayli önemli irtibatının yapıldığı, devlet-millet irtibatında fazlaca önemli uzaklık alındığı bir periyodu görüyoruz. Burada Cumhurbaşkanı’mızın stratejik bağlantı perspektifinin merkezde olduğu bir müddetçten bahsediyoruz. bu vakitte bağlantının kamu idaresi açısından şayet olmazsa olmaz bir ögeye dönüştüğünü görüyoruz. Siyasetin gerisinden değil, siyaset ile belirlenen bir müddetçten bahsediyoruz. Bu süreç Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığının kurulduğu süreçtir. Bu periyot irtibatta fazlaca büyük değişimlerin yaşandığı bir periyot oldu.”
– Hakikat
Altun, dijitalleşme, algoritmalar, dezenformasyonlar, içerik bombardımanları ve enformasyon savaşlarının, irtibat dönüşümünün ortasında karşı karşıya kaldıkları meydan okuma ve fırsatlar olduğunu vurguladı.
Salgın sürecinde bu meydan okumaların, belirsizliklerin fazlaca daha kendisini gösterir hale geldiğini söz eden Altun, dezenformasyonun arttığının ve palavranın normalleştiğinin görüldüğünü belirtti.
Altun, şunları lisana getirdi:
“Salgın devrinde Türkiye, önemli bir muvaffakiyet kıssası ortaya koydu. Salgın sürecini yönettiği üzere bu devrin bağlantısını de yönetti. Post-truth periyotta bu hakikat uğraşını veriyoruz yani hakikat ötesi çağda, hakikatin değersizleştiği çağda bu çabayı veriyoruz. Ne olursa olsun hakikat kendi uğruna gayret verilmesi gereken bir pahadır. Türkiye’nin tezlerini, haklı duruşunu bütün dünyaya anlatmak, palavrayla, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla çaba etmek, ülkemizin prestijini artırmak, hak ve menfaatlerini korumak gayesiyle biz bu süreçte bir hakikat gayreti verdik. Bir yandan ülkemizin dezenformasyonla memleketler arası alanda gayret etmesini temin etmeye çalıştık, öbür taraftan halkı tezlerini milletlerarası kamuoyuna anlatmaya uğraş ettik ve bir bağlantı modeli inşa etme gayretine girdik. Hala bu uğraşın ortasındayız, bu çabayı kurumsallaştırmaya çalışıyoruz. İstiyoruz ki Türkiye, nasıl bölgesinde, dünyada biroldukca alanda model inşa ettiyse irtibat alanında da bir model inşa etsin. Savunma endüstrisinde, sıhhat sisteminde, dış siyasette, insani yardım alanında, yeni iktisat modelinde olduğu üzere biz bir irtibat modeli inşa etmek istiyoruz. Ülkemizin marka pahasını daha da güçlendirecek bir biçimde bu modelin hayata geçmesini diliyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun, Türkiye’nin kuvvetli bağlantı modelinin temelinde kamu diplomasisi, halkla bağlantılar, stratejik irtibat enstrümanları, dezenformasyonla uğraş, kamuoyunu aydınlatma çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi (CİMER), medya alakaları, kamuda ortak lisan ve telaffuz birliğinin tesisi, İrtibat Başkanlığı uyumunda etkinlikler ve memleketler arası alanda kamu diplomasisi çalışmalarının yer aldığını lisana getirdi.
– “Yeni yüzyıl gençlerle Türkiye yüzyılı olacak”
Bütün bu alanlarda yapılan çalışmaların maksadının “Türkiye” markasını güçlendirmek olduğuna dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
“Türkiye Bağlantı Modeli, genç iletişimcilerin katkılarıyla güçlenecek. Türkiye’nin yeni irtibat modeli daima bir arada inşa etmemizle kalıcı olacak. Hem teorik hem pratik yetkinliklere sahip iletişimcilerle olacak bu model. O yüzden bu ülkenin hepinizin birikimine, güzel yetişmenize muhtaçlığı var. Akıllı, cevval iletişimcilere muhtaçlık var. Bu günlerinizi epey güzel değerlendirin. Bilgiye erişimin yanlışsız kanallarını elde edin. Yanlışsız kanallar sizin elinizde olursa, buna ulaşmak için efor sarf ederseniz dezenformasyona maruz kalmadığınız üzere etrafınızın de kalmasına müsaade vermezsiniz. Büyük ve kuvvetli Türkiye için irtibat şayet olmazsa olmazdır. Hakikat, barış, istikrar, itimat için bağlantı. Bu dört eksende bağlantının Türkiye’yi güçlendireceğini ve büyük, kuvvetli Türkiye’ye hizmet edeceğini düşünüyoruz. Yeni yüzyıl sizlerle Türkiye yüzyılı olacak.”
Altun, konuşmasının akabinde foruma katılan birtakım öğrencilere sertifikalarını takdim etti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Altun, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Eğitim ve Toplumsal Tesisi’nde Bağlantı Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığınca düzenlenen “Stratcom Youth” Milletlerarası Genç İletişimciler Forumu”na katıldı.
“Türkiye İrtibat Modeli” başlıklı açılış dersinde bağlantı öğrencilerine hitap eden Altun, forumun öğrencilerin eğitim ve meslek hayatlarında bir dönüm noktası olmasını diledi.
Geçen sene aralık ayında Milletlerarası Stratejik Bağlantı Forumu’nu düzenlediklerini anımsatan Altun, toplumların dünyanın farklı yerlerindeki dezenformasyonla imtihanlarını, kamuoyunu aydınlatma süreçlerini, yeni bağlantı teknolojilerini masaya yatırdıklarını ve son derece verimli bir platform inşa ettiklerini söylemiş oldu.
Altun, Türkiye’nin sıkıntı bir coğrafyada bulunduğunu ve bir fazlaca bölgesel krize tanıklık ettiğini belirterek, şöyleki devam etti:
“Buralarda ortaya çıkan tansiyonların bölgeyi istikrarsızlık dalgası ile karşı karşıya getirdiğini görüyoruz. Bölgemizde son 30 yılda giderek tesirini artıran bir radikalizm ve terör etkisinin baş gösterdiğini biliyoruz. Dünyamız bir hayli meydan okumayla karşı karşıya. Bu meydan okumaların farkında olmamız gerekir. bir daha dünyanın birfazlaca bölgesinde yaşanan istikrarsızlık dalgaları, adaletsizlikler, belirsizlikler, güvenlik ezaları… olağan olarak bütün dünyanın karşı karşıya kaldığı ve Türkiye’nin de önemli manada yüzleştiği sistemsiz göç meydan okuması, ırkçılık, iklim değişikliği…”
Altun, iletişimcileri ilgilendiren bir öteki meydan okumanın ise “hakikatin değersizleştirilmesi” olduğunu vurguladı.
“Yalan sanayisinin hükümran olmasının, palavra ile hakikat içindeki çizginin kaybolmaya başlamasının, hakikati değersizleştirdiğini” anlatan Altun, bunun, uğruna gayret edecekleri kıymetleri de erozyona uğrattığını lisana getirdi.
– “Türkiye kendi isim ve hesabına siyaset yapar hale geldi”
Batılı sömürge tertibinin ortasında temel prestijiyle Batı dışı dünyayı ilgilendiren “Batıcı bağımlılık düzeni” probleminin olduğunu vurgulayan Altun, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Türkiye, memleketler arası alandaki bağımlılık sistemine meydan okumaya dönük kuvvetli bir imtihan verdi, vermeye de devam ediyor. Son 20 yılda Cumhurbaşkanı’mızın liderliğini yaptığı siyasi vizyonun merkezinde Türkiye’yi Batıcı bağımlılık tuzağından kurtarmak vardır. elbette bu çaba yürütülürken Batıcı bağımlılık tertibinden istifade eden statüko ile gayret de kelam konusu olmuştur. 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu çabanın kurumsallaştığını gördük. Son 20 yılda Türkiye, bu bağımlılık nizamından özgürleşti, bağımsızlaştı. En değerli kazanımlardan birisi budur. Türkiye, kendi isim ve hesabına siyaset yapar hale geldi.”
– “Türkiye, memleketler arası her sıkıntıda inisiyatif alan bir ülkedir”
Fahrettin Altun, bütün engellemelere karşın son 20 yılda Türkiye’nin bağımsız iktisat, faal dış siyaset ve terörle çaba siyasetleriyle “lig atladığını” lisana getirdi.
Türkiye’nin bu süreçte aktif ve prestijli bölgesel bir güce dönüştüğünü, global güç, aktör olma yolunda ilerlediğini anlatan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu an prestijiyle ülkemiz milletlerarası her sıkıntıda inisiyatif alan bir ülkedir. Bölgesinde Türkiye’nin görüşü alınmaksızın rastgele bir problem tahlile kavuşturulamaz. Türkiye, bölgesinde hem oyunu bozan hem oyunu kuran bir ülke pozisyonuna gelmiştir. Türkiye, hem masada hem alanda kazanabilir hale gelmiştir. Krizlere karşı bağışıklığı olan bir ülke olmuştur Türkiye. Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde daha adil bir dünya daveti yapan bir ülkeye dönüşmüştür. Suriye krizinin bütün olumsuzluklarını yaşayan bir ülke olarak Rusya-Ukrayna krizine müdahale etmemiz gerektiğini gördük. Bu müdahaleyi, Cumhurbaşkanı’mız krizin çıktığın günün başından beri yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı’mız haricinde bu müdahaleyi yapabilecek ikinci bir aktör yoktu.”
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana “millet-devlet iletişimi”ni üç devirde değerlendirdiğini anlatan Altun, 1923 ile 2001 ortası periyodu “iletişimsizlik yahut zoraki bağlantı dönemi” olarak ele alabileceklerini belirtti.
Altun, 2002’den 2018’e kadar olan periyotta hizmet ve millet odaklı bağlantı lisanının kamuda kendisine yer bulduğunu gördüklerini söyleyerek, şu tabirleri kullandı:
“Demokratikleşme atakları, milletle kucaklaşma ve global temsilde bir ihtilal yaşanması ile bu vakitte önemli bir irtibat atağının ortaya çıktığını görüyoruz. 2018 ile bir arada sistem kurucu aktör bağlantısının ortaya çıktığını görüyoruz. Artık Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin savunulmasının, önder diplomasisinin, memleketler arası alanda hayli önemli irtibatının yapıldığı, devlet-millet irtibatında fazlaca önemli uzaklık alındığı bir periyodu görüyoruz. Burada Cumhurbaşkanı’mızın stratejik bağlantı perspektifinin merkezde olduğu bir müddetçten bahsediyoruz. bu vakitte bağlantının kamu idaresi açısından şayet olmazsa olmaz bir ögeye dönüştüğünü görüyoruz. Siyasetin gerisinden değil, siyaset ile belirlenen bir müddetçten bahsediyoruz. Bu süreç Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığının kurulduğu süreçtir. Bu periyot irtibatta fazlaca büyük değişimlerin yaşandığı bir periyot oldu.”
– Hakikat
Altun, dijitalleşme, algoritmalar, dezenformasyonlar, içerik bombardımanları ve enformasyon savaşlarının, irtibat dönüşümünün ortasında karşı karşıya kaldıkları meydan okuma ve fırsatlar olduğunu vurguladı.
Salgın sürecinde bu meydan okumaların, belirsizliklerin fazlaca daha kendisini gösterir hale geldiğini söz eden Altun, dezenformasyonun arttığının ve palavranın normalleştiğinin görüldüğünü belirtti.
Altun, şunları lisana getirdi:
“Salgın devrinde Türkiye, önemli bir muvaffakiyet kıssası ortaya koydu. Salgın sürecini yönettiği üzere bu devrin bağlantısını de yönetti. Post-truth periyotta bu hakikat uğraşını veriyoruz yani hakikat ötesi çağda, hakikatin değersizleştiği çağda bu çabayı veriyoruz. Ne olursa olsun hakikat kendi uğruna gayret verilmesi gereken bir pahadır. Türkiye’nin tezlerini, haklı duruşunu bütün dünyaya anlatmak, palavrayla, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla çaba etmek, ülkemizin prestijini artırmak, hak ve menfaatlerini korumak gayesiyle biz bu süreçte bir hakikat gayreti verdik. Bir yandan ülkemizin dezenformasyonla memleketler arası alanda gayret etmesini temin etmeye çalıştık, öbür taraftan halkı tezlerini milletlerarası kamuoyuna anlatmaya uğraş ettik ve bir bağlantı modeli inşa etme gayretine girdik. Hala bu uğraşın ortasındayız, bu çabayı kurumsallaştırmaya çalışıyoruz. İstiyoruz ki Türkiye, nasıl bölgesinde, dünyada biroldukca alanda model inşa ettiyse irtibat alanında da bir model inşa etsin. Savunma endüstrisinde, sıhhat sisteminde, dış siyasette, insani yardım alanında, yeni iktisat modelinde olduğu üzere biz bir irtibat modeli inşa etmek istiyoruz. Ülkemizin marka pahasını daha da güçlendirecek bir biçimde bu modelin hayata geçmesini diliyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun, Türkiye’nin kuvvetli bağlantı modelinin temelinde kamu diplomasisi, halkla bağlantılar, stratejik irtibat enstrümanları, dezenformasyonla uğraş, kamuoyunu aydınlatma çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi (CİMER), medya alakaları, kamuda ortak lisan ve telaffuz birliğinin tesisi, İrtibat Başkanlığı uyumunda etkinlikler ve memleketler arası alanda kamu diplomasisi çalışmalarının yer aldığını lisana getirdi.
– “Yeni yüzyıl gençlerle Türkiye yüzyılı olacak”
Bütün bu alanlarda yapılan çalışmaların maksadının “Türkiye” markasını güçlendirmek olduğuna dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
“Türkiye Bağlantı Modeli, genç iletişimcilerin katkılarıyla güçlenecek. Türkiye’nin yeni irtibat modeli daima bir arada inşa etmemizle kalıcı olacak. Hem teorik hem pratik yetkinliklere sahip iletişimcilerle olacak bu model. O yüzden bu ülkenin hepinizin birikimine, güzel yetişmenize muhtaçlığı var. Akıllı, cevval iletişimcilere muhtaçlık var. Bu günlerinizi epey güzel değerlendirin. Bilgiye erişimin yanlışsız kanallarını elde edin. Yanlışsız kanallar sizin elinizde olursa, buna ulaşmak için efor sarf ederseniz dezenformasyona maruz kalmadığınız üzere etrafınızın de kalmasına müsaade vermezsiniz. Büyük ve kuvvetli Türkiye için irtibat şayet olmazsa olmazdır. Hakikat, barış, istikrar, itimat için bağlantı. Bu dört eksende bağlantının Türkiye’yi güçlendireceğini ve büyük, kuvvetli Türkiye’ye hizmet edeceğini düşünüyoruz. Yeni yüzyıl sizlerle Türkiye yüzyılı olacak.”
Altun, konuşmasının akabinde foruma katılan birtakım öğrencilere sertifikalarını takdim etti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.