Bakan Akar: Gece gündüz kendimizi yırtıyoruz
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “S-400 nerede?” diye sorulduğunu belirterek, “S-400 yerinde ve kullanılmaya hazır. İntikal müddeti var. Bu olduktan daha sonra bir saatte her şeyi hazır. Sorun yok. Rastgele bir biçimde bu biçimde bir tehdit geliştiği takdirde ülkemizin hava savunmasının nerede olacağına karar verdikten daha sonra bunu gdolayır ve kullanırız.” dedi.
Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, Bakanlığının 2023 yılı bütçesi üstündeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Komisyon üyeleri ve milletvekillerinin sorularını samimi olarak almak istediklerini konuşması sırasında lisana getirdiğini anımsatan Akar, “Soruları alırken, kimse kırılmasın, darılmasın Ahmet Kaya’nın türküsü aklıma geldi tekrar yeniden. Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça. Karşılıkları verilmiş, tartışması yapılmış, konuşulmuş, görüşülmüş yazılı, kelamlı aleni mevzular var. Bunlar soru yahut yorum yahut karşılıklar atlanarak yeni bir kadro yorumlar inşa edilmeye kalkıldı. Bunlar birlik birliktelik için uygun değil.” diye konuştu.
Çeşitli kavramları sunumda olabildiğince izah etmeye çaba gösterdiğini lisana getiren Akar, “Tabii ki kendi bildiğiniz, kendi inandıklarınız fakat bizim söylemiş olduklerimizi de dikkate alarak ona bir karşılık yahut tenkit formunda olmasının daha verimli olacağını değerlendiriyorum. Burada bir güvenlikçilik sorunu var, özgürlük sıkıntısı var, güvenlikçi siyasetler var. 780 bin kilometrekare, 85 milyon bir memleketten, devletten bahsediyoruz. Büyük bir ülkeden bahsediyoruz. Biz alışılmış ki bu ülkenin, asil milletin, hiç bir ayrım yapmaksızın 85 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlayacağız. Doğal ki güvenlikçi olacağız. Öteki taraftan da hiç bir biçimde bu özgürlüklere mani değil, bütün ülkelerde devletlerde nasılsa, buna göre özgürlükler belirlenecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm çalışmaları Anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda ve hiyerarşi içerisinde gerçekleştirdiklerini vurgulayan Akar, “Bunları yaparken olağan ki yasalar, alışılmış ki Anayasa. Bu niçin bu biçimde? Anayasa bu biçimde. Bu niçin bu biçimde? Yasa bu biçimde. Bunun anlaşılmasını hakikaten epeyce dilek ediyoruz.” dedi.
Kullanılan tabirlere dikkat etmek gerektiğinin de altını çizen Bakan Akar, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“(Yeni Osmanlıcılık) diye ortaya bir şey atıldı. Bunu Yunanlılar epeyce kullanıyor. Bu ülkemizde de kimi arkadaşlarımıza, akademisyenlere, basına ve siyasete intikal etti. O denli bir şey yok. Artık Suriye’yi konuşalım. Kilis’te cami vuruldu DEAŞ’tan dolayı, Afrin’de millet tarlasına gidemez oldu Türkiye tarafında. Reyhanlı’da şehitler var, gaziler var ve buna karşı ‘Bizim DEAŞ’a karşı gayretimizi engelliyorsunuz.’ diyorlar, yurt ortasından, yurt haricinden. DEAŞ’a karşı göğüs göğse uğraş eden ve 4 bin 500 civarında DEAŞ’lıyı etkisiz hale getiren Türk Silahlı Kuvvetleri.
Diğer taraftan bu problemde, bu tıp şeylerde, operasyonlarda, koalisyon kuvvetlerinin kullandıkları hava taarruzları sırasında kendi sitelerinde yazdı, ‘1500 civarında sivilin istemeden vefatına sebep olduk.’ diye. Afganistan’da kimine nazaran 90, kimine göre 150. Lakin bu koalisyon kuvvetlerinin söz ettikleri 1300-1500 civarındaki sivil vefatın aslında 8 ile 13 bin olduğunu Batılı kaynaklar söylüyor. Artık bunların hiç biri konuşulmuyor. Bunların hiç biri insanlık problemi değil. Bizim burada yaptığımız son derece pak, buna inanın. Bunun haricinde bizim bir buyruk vermemiz, talimat vermemiz, bir şeye göz yummamız asla kelam konusu değil. Bütün yaptığımız faaliyetler bu 51’inci husus, yasal müdafaa. Arkadaşlar hakikaten biz bütün insanları seviyoruz, inancımız da bu, buyruk ve talimatlar da bu, yasalar da bu. Bizim beşerlerle hiç bir sorunumuz yok. Kimsenin etnik, dini, mezhepsel yapısıyla sıkıntımız yok. Bizim tek kaygımız teröristler, yurt ortasında, yurt haricinde.”
– “her insanın kendini gözden geçirmesi lazım”
Akar, bir süre evvel Şırnak, Hakkari, Cizre ve Yüksekova’yı ziyaret ettiğini ve bölge halkı tarafınca epey yakın karşılandığını anımsattı.
Akar, “Ülkemizin egemenliği, bağımsızlığı ve 85 milyonun bekası ve refahı… Yapılan bütün çalışmalar buna yönlendirilmiş vaziyette.” formundaki görüşlerini paylaştı. Akar, konuşmasına şöyleki devam etti:
– “Gece gündüz kendimizi yırtıyoruz”
“Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere kimsenin gecesi gündüzü yok. Bunu bilin.” tabirini kullanan Akar, ülkenin bekası ve milletin refahı için büyük bir çalışma olduğunu söylemiş oldu.
“Hudutlar kevgire döndü” denildiğini ve bunun hakikaten hayli ziyanlı, yanlış bir söz olduğuna dikkati çeken Akar, “Bunu kullanmamak lazım. Bizim nazaranvimiz bu. aslına bakarsanız bu hudutlardan kimse geçmesin diye gece gündüz kendimizi yırtıyoruz. Burada nitekim hayli ileri seviyede uygulamalar var, önlemler var. Buradan geçilme olmaması için elimizden gelen her türlü önlemi aldık ve bu mevzu da basına açık.” formunda konuştu.
İçişleri Bakanı, Ulusal Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve MİT Lideri’nin tam bir uyum içerisinde çalıştığını vurgulayan Akar, rastgele bir uyum sıkıntısının kelam konusu olmadığını bildirdi.
Toplam 1 milyon kişinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyon düzenlediği bölgelere inançlı ve istekli olarak döndüğünü anlatan Akar, burada bir uyum eksikliği olmadığını yenidenladı.
Personelin özlük haklarının kendileri için epeyce kıymetli olduğunu lisana getiren Akar, “Gazilik konusunda Toplumsal Güvenlik Kurumu karar veriyor. Biz bütün ayrıntıları evrakları gönderiyoruz. Onlar hekim raporları, hadisenin olduğu yerdeki rapor, kanaat vesaire onları da kıymetlendiriyor. Buna nazaran arkadaşlarımıza bir takdirde bulunuyorlar. Emekliliğe ayrılıp da EYT bekleyen arkadaşlarımız var. TBMM’de görüşmesi planlanmış 118 emekli albayımız var şu anda. Mecliste bu problem konuşulacak, görüşülecek.” dedi.
– “İmkanlar dahilinde iyileştirmeler yapılıyor”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir milletvekilinden gelen “Genelkurmay Lideri’nin yeri ve bakılırsavlerine” yönelik soru üzerine, yasal düzenlemeyle Genelkurmay Lideri ve Kuvvet Kumandanlarının, Ulusal Savunma Bakanı’na bağlandığını hatırlattı.
Bununla ilgili harekat ve istihbarat konusunda bir istisnanın bulunduğuna işaret eden Akar, “Harekat ve istihbarat konusu büsbütün Genelkurmay Başkanlığının buyruk ve komutasında. Bu bir manada Genelkurmayı rahatlamak manasında. ‘İdari işlerle, tedarikle uğraşmak yerine harekatla, istihbaratla uğraş, operasyonlarını yap’ manasında.” değerlendirmesinde bulundu.
Astsubaylar ve emekli binbaşılara makam ve vazife tazminatına ait Bakanlık olarak ellerinden gelen çabası gösterdiklerini bildiren Akar, şehit ve gazi yakınlarının taleplerini de yakından takip ettiklerini ve imkanlar dahilinde iyileştirmelerin yapıldığını belirtti.
Akar, SADAT ile ilgili sorular üzerine, “Milli Savunma Bakanlığı olarak hiç bir bağımızın olmadığını kesin bir lisanla söylüyoruz.” tabirini kullandı.
– “Tabii ki bizim de başımızda öbür şeyler var”
Milletvekillerinden gelen F-16 tedarikine ait soruyla ilgili olarak Bakan Akar, “F-16 konusundaki gereksinimlerimizi ilgili konseylerimizde belirledik. Rutin bir faaliyet olarak Yabancı Askeri Satışlar kapsamında ABD’lilere müracaatımızı yaptık. Üçü Türkiye’de, biri ABD’de de olmak üzere askeri heyetler dört toplantı yaptı. Şu anda muhatabımız olan ABD askeri heyeti ve onların bünyesinde olduğu ABD Savunma Bakanı, bizimle görüşmelerinde tedariki ve modernizasyon çalışmasını desteklediklerini belirtiyorlar.” bilgisini verdi.
Milletvekillerinden oluşan heyetin de ABD’de hususa ait görüşmeler yaptığını anımsatan Akar, “Olumlu olması için elimizden gelen uğraşı gösteriyoruz. Olumlu şayet olmazsa ne olur? Bir iş bitmeden öteki işe geçilmez. Birtakım ülkelerden kimi isimler söylem ediliyor. Biz onlara girmiyoruz. Şu anda F-16’ları almak için çaba gösteriyoruz, natürel ki bizim de başımızda öbür şeyler var.” dedi.
– “S-400 ile ilgili bir sorun yok”
S-400 uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemine yönelik sorular üzerine Akar, bunun devamlı gündeme geldiğini kaydederek, “Bizim S-400 ile ilgili bir sorunumuz yok.” biçimindeki değerlendirmesini paylaştı.
Türkiye’nin uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemi tedariki için evvel Patriot ve SAMP-T talep ettiğini, bunlar olmayınca S-400 tedarikinin gerçekleştiğini lisana getiren Akar, “(S-400 nerede?) deniliyor. S-400 yerinde ve kullanılmaya hazır. İntikal mühleti var. Bu olduktan daha sonra bir saatte her şeyi hazır. Sorun yok. Rastgele bir biçimde bu biçimde bir tehdit geliştiği takdirde ülkemizin hava savunmasının nerede olacağına karar verdikten daha sonra bunu gdolayır ve kullanırız.” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, NATO’nun ikinci büyük ordusu olduğunu vurgulayan Akar, Kuleli Askeri Lisesinin binasına yönelik soruya “Kuleli’nin müze olması kelam konusu değil. Çalışmalar yapıldı. Harp okullarında eğitim 5 seneye çıktı. Okullarımızın kapasitesi 4 yıllık müfredata nazaran hazırlanmış durumda. Hazırlık sınıfını Kuleli’ye de koyduk. 3 harp okulu birden orada derslerini yapıyor.” halinde yanıtladı.
Konuşmaların akabinde Ulusal Savunma Bakanlığı ile Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletme Başkanlığının 2023 bütçeleri kabul edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “S-400 nerede?” diye sorulduğunu belirterek, “S-400 yerinde ve kullanılmaya hazır. İntikal müddeti var. Bu olduktan daha sonra bir saatte her şeyi hazır. Sorun yok. Rastgele bir biçimde bu biçimde bir tehdit geliştiği takdirde ülkemizin hava savunmasının nerede olacağına karar verdikten daha sonra bunu gdolayır ve kullanırız.” dedi.
Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, Bakanlığının 2023 yılı bütçesi üstündeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Komisyon üyeleri ve milletvekillerinin sorularını samimi olarak almak istediklerini konuşması sırasında lisana getirdiğini anımsatan Akar, “Soruları alırken, kimse kırılmasın, darılmasın Ahmet Kaya’nın türküsü aklıma geldi tekrar yeniden. Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça. Karşılıkları verilmiş, tartışması yapılmış, konuşulmuş, görüşülmüş yazılı, kelamlı aleni mevzular var. Bunlar soru yahut yorum yahut karşılıklar atlanarak yeni bir kadro yorumlar inşa edilmeye kalkıldı. Bunlar birlik birliktelik için uygun değil.” diye konuştu.
Çeşitli kavramları sunumda olabildiğince izah etmeye çaba gösterdiğini lisana getiren Akar, “Tabii ki kendi bildiğiniz, kendi inandıklarınız fakat bizim söylemiş olduklerimizi de dikkate alarak ona bir karşılık yahut tenkit formunda olmasının daha verimli olacağını değerlendiriyorum. Burada bir güvenlikçilik sorunu var, özgürlük sıkıntısı var, güvenlikçi siyasetler var. 780 bin kilometrekare, 85 milyon bir memleketten, devletten bahsediyoruz. Büyük bir ülkeden bahsediyoruz. Biz alışılmış ki bu ülkenin, asil milletin, hiç bir ayrım yapmaksızın 85 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlayacağız. Doğal ki güvenlikçi olacağız. Öteki taraftan da hiç bir biçimde bu özgürlüklere mani değil, bütün ülkelerde devletlerde nasılsa, buna göre özgürlükler belirlenecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm çalışmaları Anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda ve hiyerarşi içerisinde gerçekleştirdiklerini vurgulayan Akar, “Bunları yaparken olağan ki yasalar, alışılmış ki Anayasa. Bu niçin bu biçimde? Anayasa bu biçimde. Bu niçin bu biçimde? Yasa bu biçimde. Bunun anlaşılmasını hakikaten epeyce dilek ediyoruz.” dedi.
Kullanılan tabirlere dikkat etmek gerektiğinin de altını çizen Bakan Akar, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“(Yeni Osmanlıcılık) diye ortaya bir şey atıldı. Bunu Yunanlılar epeyce kullanıyor. Bu ülkemizde de kimi arkadaşlarımıza, akademisyenlere, basına ve siyasete intikal etti. O denli bir şey yok. Artık Suriye’yi konuşalım. Kilis’te cami vuruldu DEAŞ’tan dolayı, Afrin’de millet tarlasına gidemez oldu Türkiye tarafında. Reyhanlı’da şehitler var, gaziler var ve buna karşı ‘Bizim DEAŞ’a karşı gayretimizi engelliyorsunuz.’ diyorlar, yurt ortasından, yurt haricinden. DEAŞ’a karşı göğüs göğse uğraş eden ve 4 bin 500 civarında DEAŞ’lıyı etkisiz hale getiren Türk Silahlı Kuvvetleri.
Diğer taraftan bu problemde, bu tıp şeylerde, operasyonlarda, koalisyon kuvvetlerinin kullandıkları hava taarruzları sırasında kendi sitelerinde yazdı, ‘1500 civarında sivilin istemeden vefatına sebep olduk.’ diye. Afganistan’da kimine nazaran 90, kimine göre 150. Lakin bu koalisyon kuvvetlerinin söz ettikleri 1300-1500 civarındaki sivil vefatın aslında 8 ile 13 bin olduğunu Batılı kaynaklar söylüyor. Artık bunların hiç biri konuşulmuyor. Bunların hiç biri insanlık problemi değil. Bizim burada yaptığımız son derece pak, buna inanın. Bunun haricinde bizim bir buyruk vermemiz, talimat vermemiz, bir şeye göz yummamız asla kelam konusu değil. Bütün yaptığımız faaliyetler bu 51’inci husus, yasal müdafaa. Arkadaşlar hakikaten biz bütün insanları seviyoruz, inancımız da bu, buyruk ve talimatlar da bu, yasalar da bu. Bizim beşerlerle hiç bir sorunumuz yok. Kimsenin etnik, dini, mezhepsel yapısıyla sıkıntımız yok. Bizim tek kaygımız teröristler, yurt ortasında, yurt haricinde.”
– “her insanın kendini gözden geçirmesi lazım”
Akar, bir süre evvel Şırnak, Hakkari, Cizre ve Yüksekova’yı ziyaret ettiğini ve bölge halkı tarafınca epey yakın karşılandığını anımsattı.
Akar, “Ülkemizin egemenliği, bağımsızlığı ve 85 milyonun bekası ve refahı… Yapılan bütün çalışmalar buna yönlendirilmiş vaziyette.” formundaki görüşlerini paylaştı. Akar, konuşmasına şöyleki devam etti:
– “Gece gündüz kendimizi yırtıyoruz”
“Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere kimsenin gecesi gündüzü yok. Bunu bilin.” tabirini kullanan Akar, ülkenin bekası ve milletin refahı için büyük bir çalışma olduğunu söylemiş oldu.
“Hudutlar kevgire döndü” denildiğini ve bunun hakikaten hayli ziyanlı, yanlış bir söz olduğuna dikkati çeken Akar, “Bunu kullanmamak lazım. Bizim nazaranvimiz bu. aslına bakarsanız bu hudutlardan kimse geçmesin diye gece gündüz kendimizi yırtıyoruz. Burada nitekim hayli ileri seviyede uygulamalar var, önlemler var. Buradan geçilme olmaması için elimizden gelen her türlü önlemi aldık ve bu mevzu da basına açık.” formunda konuştu.
İçişleri Bakanı, Ulusal Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve MİT Lideri’nin tam bir uyum içerisinde çalıştığını vurgulayan Akar, rastgele bir uyum sıkıntısının kelam konusu olmadığını bildirdi.
Toplam 1 milyon kişinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyon düzenlediği bölgelere inançlı ve istekli olarak döndüğünü anlatan Akar, burada bir uyum eksikliği olmadığını yenidenladı.
Personelin özlük haklarının kendileri için epeyce kıymetli olduğunu lisana getiren Akar, “Gazilik konusunda Toplumsal Güvenlik Kurumu karar veriyor. Biz bütün ayrıntıları evrakları gönderiyoruz. Onlar hekim raporları, hadisenin olduğu yerdeki rapor, kanaat vesaire onları da kıymetlendiriyor. Buna nazaran arkadaşlarımıza bir takdirde bulunuyorlar. Emekliliğe ayrılıp da EYT bekleyen arkadaşlarımız var. TBMM’de görüşmesi planlanmış 118 emekli albayımız var şu anda. Mecliste bu problem konuşulacak, görüşülecek.” dedi.
– “İmkanlar dahilinde iyileştirmeler yapılıyor”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir milletvekilinden gelen “Genelkurmay Lideri’nin yeri ve bakılırsavlerine” yönelik soru üzerine, yasal düzenlemeyle Genelkurmay Lideri ve Kuvvet Kumandanlarının, Ulusal Savunma Bakanı’na bağlandığını hatırlattı.
Bununla ilgili harekat ve istihbarat konusunda bir istisnanın bulunduğuna işaret eden Akar, “Harekat ve istihbarat konusu büsbütün Genelkurmay Başkanlığının buyruk ve komutasında. Bu bir manada Genelkurmayı rahatlamak manasında. ‘İdari işlerle, tedarikle uğraşmak yerine harekatla, istihbaratla uğraş, operasyonlarını yap’ manasında.” değerlendirmesinde bulundu.
Astsubaylar ve emekli binbaşılara makam ve vazife tazminatına ait Bakanlık olarak ellerinden gelen çabası gösterdiklerini bildiren Akar, şehit ve gazi yakınlarının taleplerini de yakından takip ettiklerini ve imkanlar dahilinde iyileştirmelerin yapıldığını belirtti.
Akar, SADAT ile ilgili sorular üzerine, “Milli Savunma Bakanlığı olarak hiç bir bağımızın olmadığını kesin bir lisanla söylüyoruz.” tabirini kullandı.
– “Tabii ki bizim de başımızda öbür şeyler var”
Milletvekillerinden gelen F-16 tedarikine ait soruyla ilgili olarak Bakan Akar, “F-16 konusundaki gereksinimlerimizi ilgili konseylerimizde belirledik. Rutin bir faaliyet olarak Yabancı Askeri Satışlar kapsamında ABD’lilere müracaatımızı yaptık. Üçü Türkiye’de, biri ABD’de de olmak üzere askeri heyetler dört toplantı yaptı. Şu anda muhatabımız olan ABD askeri heyeti ve onların bünyesinde olduğu ABD Savunma Bakanı, bizimle görüşmelerinde tedariki ve modernizasyon çalışmasını desteklediklerini belirtiyorlar.” bilgisini verdi.
Milletvekillerinden oluşan heyetin de ABD’de hususa ait görüşmeler yaptığını anımsatan Akar, “Olumlu olması için elimizden gelen uğraşı gösteriyoruz. Olumlu şayet olmazsa ne olur? Bir iş bitmeden öteki işe geçilmez. Birtakım ülkelerden kimi isimler söylem ediliyor. Biz onlara girmiyoruz. Şu anda F-16’ları almak için çaba gösteriyoruz, natürel ki bizim de başımızda öbür şeyler var.” dedi.
– “S-400 ile ilgili bir sorun yok”
S-400 uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemine yönelik sorular üzerine Akar, bunun devamlı gündeme geldiğini kaydederek, “Bizim S-400 ile ilgili bir sorunumuz yok.” biçimindeki değerlendirmesini paylaştı.
Türkiye’nin uzun menzilli bölge, hava ve füze savunma sistemi tedariki için evvel Patriot ve SAMP-T talep ettiğini, bunlar olmayınca S-400 tedarikinin gerçekleştiğini lisana getiren Akar, “(S-400 nerede?) deniliyor. S-400 yerinde ve kullanılmaya hazır. İntikal mühleti var. Bu olduktan daha sonra bir saatte her şeyi hazır. Sorun yok. Rastgele bir biçimde bu biçimde bir tehdit geliştiği takdirde ülkemizin hava savunmasının nerede olacağına karar verdikten daha sonra bunu gdolayır ve kullanırız.” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, NATO’nun ikinci büyük ordusu olduğunu vurgulayan Akar, Kuleli Askeri Lisesinin binasına yönelik soruya “Kuleli’nin müze olması kelam konusu değil. Çalışmalar yapıldı. Harp okullarında eğitim 5 seneye çıktı. Okullarımızın kapasitesi 4 yıllık müfredata nazaran hazırlanmış durumda. Hazırlık sınıfını Kuleli’ye de koyduk. 3 harp okulu birden orada derslerini yapıyor.” halinde yanıtladı.
Konuşmaların akabinde Ulusal Savunma Bakanlığı ile Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletme Başkanlığının 2023 bütçeleri kabul edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.