Bakan Kurum: Sarsıntısı ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bugün maalesef, ‘deprem dönüşümünü siyaset üstü bir husus olarak görüyorum’ denip bütçelerde bu sarsıntıya ayrılan hissenin azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü teşebbüslerde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Zelzelesi ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız.” dedi.
Bakan Kurum, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Esenler Belediyesince YTÜ Davutpaşa Yerleşkesinde düzenlenen “Kentsel Dönüşüm Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, sürdürülebilirlik konusunun kıymetine dikkati çekti.
Şehirlerin, kuruldukları günden bu yana mevcut devrin gereksinimlerine bakılırsa dönüştüğünü ve dönüşmeye devam edeceğini tabir eden Kurum, savaş, çatışma, zelzele, afet ve teknolojik gelişmelerin bu dönüşümü tetikleyen en büyük faktörler olduğunu aktardı.
Şehirler için en sarsıcı olanın endüstrileşme süreci ve daha sonrasında yaşanan tahribat olduğunu lisana getiren Kurum, konuşmasına şöyleki devam etti:
“Çünkü global seviyede yaşanan değişim, ömrü değiştirmekle kalmamış mekansal dönüşümü de birlikteinde getirmiştir. Makus planlama, çarpık yapılaşma, sanayi alanlarının genişlemesi üzere etkenler, kentlerde sıhhatsiz yapı sayısının artmasıyla neticelenmiştir. Tahminen o günün kaidelerinde uygun bir planlamacı, kenti, kentin büyüme ölçüsü oranında planlasaymış biz tahminen bugün bu dönüşümde diğer şeyleri konuşacaktık. Bilhassa sarsıntı riski taşıyan coğrafyalarda yer alan kentler için bu durum maalesef yitirilen canlarla telafi edilemez yaraların açılmasına niye olmuştur. Bu manada kentsel dönüşüm, kentlerin ve kentin sakinlerinin hayatlarının itimat altına alınması, kentin ömrünün uzatılması ismine büyük bir kıymet arz ediyor.”
– “Türkiye’nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzu dönüştürdük”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında İstanbul’da başlatmış olduğu toplumsal konut uygulamalarıyla, 1999 sarsıntısının akabinde 2002 yılında Türkiye sathında yaygınlaştırılan yapı kontrolleri, sarsıntı yönetmeliğinin değişmesi, inançlı, sağlıklı afet konutu projeleri, TOKİ eliyle yapılan toplumsal konut ataklarının bu mevzuda en kıymetli adımları oluşturduğunu hatırlatan Kurum, dönüşüm çalışmalarının bir seferberlik anlayışıyla başlatıldığını kaydetti.
1999 Büyük Marmara ve 2011 Van sarsıntılarında yaşanan kayıpların, kentsel dönüşümün fazlaca daha hayati ehemmiyet kazandığını gösterdiğini belirten Kurum, “Üstelik iklim değişikliğinin yol açtığı sel ve yangın üzere afetler de kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerektiğini tekrar gözler önüne serdi. Bu manada bilhassa son 20 yılda dönüştürdüğümüz riskli yapılar ve alanlar, ürettiğimiz toplumsal konutlar ve faal bir biçimde yürüttüğümüz yapı kontrol sistemiyle ülkemizde inançlı ömür alanları sağlamak için oldukça bir yol kat ettik. Türkiye’nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzu dönüştürdük. Bugün 81 vilayetimizde dönüşüm çalışmalarımızı canla başla sürdürmeye devam ediyoruz. Şu an halihazırda alanda 250 bin konutun dönüşüm çalışmaları devam ediyor. İlan ettiğimiz toplumsal konut kampanyamızla da ülkemize 2028 yılına kadar 500 bin sağlam ve inançlı toplumsal konutumuzu kazandıracağız.” diye konuştu.
– “Depremi ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız”
Bakan Kurum, İstanbul’un sarsıntı riskine dikkati çekerek, şunları söylemiş oldu:
“Bugün maalesef, ‘deprem dönüşümünü siyaset üstü bir bahis olarak görüyorum’ denip bütçelerde bu zelzeleye ayrılan hissenin azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü teşebbüslerde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Zelzelesi ve zelzele dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız. İnsanımıza karşı sorumluluk duygusu taşıyan herkes, acilen sıkıntının aciliyetinin farkına varmalıdır.
Aksi takdirde en büyük ziyanı da bu aziz kent İstanbul’umuz bakılırsacektir. O yüzden ulusal güvenlik problemidir. Allah göstermesin İstanbul’da yaşayacağımız büyük bir sarsıntıda yalnızca İstanbul yahut meskenini kaybeden vatandaşımız değil, tüm Türkiye, tüm Türkiye iktisadı etkilenecektir. Binlerce kardeşimizi yitireceğimiz bir sarsıntısı bekliyoruz. bu biçimdesi bir müddetçte de herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.”
Hem alt tıpkı vakitte orta gelirli vatandaşlara takviye olmaya devam edeceklerini tabir eden Bakan Kurum, “İlk etapta 250 bin toplumsal konutumuzu yaptık. Akabinde 2023-2028 yılları içinde toplamda 500 bin yapacağımızı söz ettik. 1 milyon toplumsal konut maksatlı yerimizin tahsisini yaptık. 50 bin iş yeri projemizin birinci etabı olan 10 bin iş yerimizi vatandaşımıza sunduk ki en büyük müracaat da değerli gençlerimizden geldi. 2 milyonun üzerinde başvuruyu gençlerimiz yaptı. Bu projelerimizi kararlı bir biçimde sürdüreceğiz. Gayemiz, 2035 yılına kadar da Türkiye’de bu manada dönüşüme girmemiş alan kalsın istemiyoruz.” dedi.
– “Şu ana kadar bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü”
İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Esenler Belediye Lideri Tevfik Göksu ise uzun yıllardır Esenler’de kentsel dönüşüme ait büyük gayret gösterdiklerini söylemiş oldu.
Esenler’de bütün yapı stoklarına nazaran tahlillerin yapıldığını belirten Göksu, “Şu ana kadar bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü. Artık bunların birinci etapta dönüşmesi gereken 16 bini var. Günü ve saatiyle nasıl dönüşeceği belirlendi. Üçüncü büyük adım ise geriye kalan 40 bin var. Esenler’de bu işi başarmakta en kıymetli hissemiz, toplumsal aklın inşası.” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz da sürdürülebilirlik konusunda çeşitli adımlar atarak bunları da sertifikalarla belgelendirdiklerini vurguladı.
Konuşmaların akabinde Bakan Kurum’a, Göksu’nun editörlüğünü yaptığı “40 Şehir” isimli kitaptaki 40 kenti temsil eden tablo armağan edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bugün maalesef, ‘deprem dönüşümünü siyaset üstü bir husus olarak görüyorum’ denip bütçelerde bu sarsıntıya ayrılan hissenin azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü teşebbüslerde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Zelzelesi ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız.” dedi.
Bakan Kurum, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Esenler Belediyesince YTÜ Davutpaşa Yerleşkesinde düzenlenen “Kentsel Dönüşüm Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, sürdürülebilirlik konusunun kıymetine dikkati çekti.
Şehirlerin, kuruldukları günden bu yana mevcut devrin gereksinimlerine bakılırsa dönüştüğünü ve dönüşmeye devam edeceğini tabir eden Kurum, savaş, çatışma, zelzele, afet ve teknolojik gelişmelerin bu dönüşümü tetikleyen en büyük faktörler olduğunu aktardı.
Şehirler için en sarsıcı olanın endüstrileşme süreci ve daha sonrasında yaşanan tahribat olduğunu lisana getiren Kurum, konuşmasına şöyleki devam etti:
“Çünkü global seviyede yaşanan değişim, ömrü değiştirmekle kalmamış mekansal dönüşümü de birlikteinde getirmiştir. Makus planlama, çarpık yapılaşma, sanayi alanlarının genişlemesi üzere etkenler, kentlerde sıhhatsiz yapı sayısının artmasıyla neticelenmiştir. Tahminen o günün kaidelerinde uygun bir planlamacı, kenti, kentin büyüme ölçüsü oranında planlasaymış biz tahminen bugün bu dönüşümde diğer şeyleri konuşacaktık. Bilhassa sarsıntı riski taşıyan coğrafyalarda yer alan kentler için bu durum maalesef yitirilen canlarla telafi edilemez yaraların açılmasına niye olmuştur. Bu manada kentsel dönüşüm, kentlerin ve kentin sakinlerinin hayatlarının itimat altına alınması, kentin ömrünün uzatılması ismine büyük bir kıymet arz ediyor.”
– “Türkiye’nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzu dönüştürdük”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında İstanbul’da başlatmış olduğu toplumsal konut uygulamalarıyla, 1999 sarsıntısının akabinde 2002 yılında Türkiye sathında yaygınlaştırılan yapı kontrolleri, sarsıntı yönetmeliğinin değişmesi, inançlı, sağlıklı afet konutu projeleri, TOKİ eliyle yapılan toplumsal konut ataklarının bu mevzuda en kıymetli adımları oluşturduğunu hatırlatan Kurum, dönüşüm çalışmalarının bir seferberlik anlayışıyla başlatıldığını kaydetti.
1999 Büyük Marmara ve 2011 Van sarsıntılarında yaşanan kayıpların, kentsel dönüşümün fazlaca daha hayati ehemmiyet kazandığını gösterdiğini belirten Kurum, “Üstelik iklim değişikliğinin yol açtığı sel ve yangın üzere afetler de kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerektiğini tekrar gözler önüne serdi. Bu manada bilhassa son 20 yılda dönüştürdüğümüz riskli yapılar ve alanlar, ürettiğimiz toplumsal konutlar ve faal bir biçimde yürüttüğümüz yapı kontrol sistemiyle ülkemizde inançlı ömür alanları sağlamak için oldukça bir yol kat ettik. Türkiye’nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzu dönüştürdük. Bugün 81 vilayetimizde dönüşüm çalışmalarımızı canla başla sürdürmeye devam ediyoruz. Şu an halihazırda alanda 250 bin konutun dönüşüm çalışmaları devam ediyor. İlan ettiğimiz toplumsal konut kampanyamızla da ülkemize 2028 yılına kadar 500 bin sağlam ve inançlı toplumsal konutumuzu kazandıracağız.” diye konuştu.
– “Depremi ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız”
Bakan Kurum, İstanbul’un sarsıntı riskine dikkati çekerek, şunları söylemiş oldu:
“Bugün maalesef, ‘deprem dönüşümünü siyaset üstü bir bahis olarak görüyorum’ denip bütçelerde bu zelzeleye ayrılan hissenin azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü teşebbüslerde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Zelzelesi ve zelzele dönüşümünü siyaset üstü görmek zorundayız. İnsanımıza karşı sorumluluk duygusu taşıyan herkes, acilen sıkıntının aciliyetinin farkına varmalıdır.
Aksi takdirde en büyük ziyanı da bu aziz kent İstanbul’umuz bakılırsacektir. O yüzden ulusal güvenlik problemidir. Allah göstermesin İstanbul’da yaşayacağımız büyük bir sarsıntıda yalnızca İstanbul yahut meskenini kaybeden vatandaşımız değil, tüm Türkiye, tüm Türkiye iktisadı etkilenecektir. Binlerce kardeşimizi yitireceğimiz bir sarsıntısı bekliyoruz. bu biçimdesi bir müddetçte de herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.”
Hem alt tıpkı vakitte orta gelirli vatandaşlara takviye olmaya devam edeceklerini tabir eden Bakan Kurum, “İlk etapta 250 bin toplumsal konutumuzu yaptık. Akabinde 2023-2028 yılları içinde toplamda 500 bin yapacağımızı söz ettik. 1 milyon toplumsal konut maksatlı yerimizin tahsisini yaptık. 50 bin iş yeri projemizin birinci etabı olan 10 bin iş yerimizi vatandaşımıza sunduk ki en büyük müracaat da değerli gençlerimizden geldi. 2 milyonun üzerinde başvuruyu gençlerimiz yaptı. Bu projelerimizi kararlı bir biçimde sürdüreceğiz. Gayemiz, 2035 yılına kadar da Türkiye’de bu manada dönüşüme girmemiş alan kalsın istemiyoruz.” dedi.
– “Şu ana kadar bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü”
İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Esenler Belediye Lideri Tevfik Göksu ise uzun yıllardır Esenler’de kentsel dönüşüme ait büyük gayret gösterdiklerini söylemiş oldu.
Esenler’de bütün yapı stoklarına nazaran tahlillerin yapıldığını belirten Göksu, “Şu ana kadar bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü. Artık bunların birinci etapta dönüşmesi gereken 16 bini var. Günü ve saatiyle nasıl dönüşeceği belirlendi. Üçüncü büyük adım ise geriye kalan 40 bin var. Esenler’de bu işi başarmakta en kıymetli hissemiz, toplumsal aklın inşası.” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz da sürdürülebilirlik konusunda çeşitli adımlar atarak bunları da sertifikalarla belgelendirdiklerini vurguladı.
Konuşmaların akabinde Bakan Kurum’a, Göksu’nun editörlüğünü yaptığı “40 Şehir” isimli kitaptaki 40 kenti temsil eden tablo armağan edildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.