Doğal bal için günlerce ‘firari’ arıların izini sürüyorlar

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Doğal bal için günlerce ‘firari’ arıların izini sürüyorlar
Ağustos ayında arıların izini sürerek yerlerini belirleyen arıcılar, ekim ayında firari arıları kimi zaman Toros Dağları’nda 2000 bin metre yükseklikteki dağlarda kayaların arasında, kimi zaman de çürümeye başlamış ağaçların kovuğunun içlerinde buluyorlar.

Kovanlarda ortalama 3 ila 10 kilogram bal bulan Ramazan Topaça, tamamen doğal ortamda üretilmiş balı kendi kovanlarında ürettiklerinin neredeyse 10 katı fiyatına satıyor. Topaça, temmuz ve ağustos aylarında çeşitli niçinlerle kovanlarından kaçan arıların pisliklerinden ve sabahın erken saatlerinde güneş ışığı ile yüksek tepelerden geçiş noktalarını günlerce takip ederek doğal kovanlarını bulduklarını söylemiş oldu.

kimi zaman sabahın erken saatlerinde güneş ışığı ile beraber izini sürdüğü arıları kilometrelerce mesafede yüksek rakımlı dağların eteklerindeki kayaların kovuğunda bulduğunu ifade eden Topaça, “Kaçan arıları Toroslar’ın zirvesinde yüksek kayalıkların deliğinde kolay kolay kimse bulamaz. Bu kayanın arasından bal almak için yanımızda götürdüğümüz ağaçlardan iskele yapıyoruz. kimi zaman kayaların yüksekliği 5-10 metreyi buluyor. Bu gayet tehlikeli oluyor. kimi zaman de ormanların arasında ağaç kovuklarında buluyoruz. Bulduğumuz arılardan ise ne kadar bal çıkacağını bilemiyoruz. Artık bir şans meselesi ” dedi.


“Kilosu bin 500 liraya kadar satılıyor”

Topaca, doğal kovanlara ulaşmasının hikayesini şöyleki anlattı:

“Her yıl Manavgat ilçesinin Gebece Mahallesi’nden Akseki’nin yaylalarına hayvanlarımı otlatmaya geliyorum. Arıların her yıl temmuz, ağustos aylarında ilk uçuş zaman içinderında pisliklerini takip ederek yuvalarına ulaşıyorum. Ayrıca sabah erken saatlerde güneş ışığı ile yüksek tepelerden geçiş noktalarını takip ediyorum. Bunu bulmak gayet zordur. Tehlikeli ve yorucudur. kimi zaman kilometrelerce 6-7 kilometre yürüyerek doğal kovanı bulmayı başarıyorum. Sarp dağlara gidiyoruz. Toros Dağları’nda kimi zaman kuru ağaç kovuklarında, kimi zaman sarp kayalarda buluyoruz. hemen sonrasında ise eylül ayında çiçek zamanı geçip bal zamanı gelince balını alıyoruz. Yüksek kayalıklara ise yanımızda götürdüğümüz ağaçlardan iskele yapıp balyozla kayayı kırıyoruz. Arıların ballarını aldıktan daha sonra arıları bir kovana katıp getiriyorum. Onları da bir daha yetiştiriyorum. Arıların yaşamasını sağlıyorum. Yılda kimi zaman 5 kilo, kimi zaman 40-50 kilo civarında bal buluyoruz. Bal tamamen organiktir. Yılda böyle 10 civarında arı buluyoruz. Bu tamamen bir şanstır. kimi zaman arıların yaptığı peteklerde bal olmuyor. Bu organik balın kilosu bin 500 liraya kadar satılıyor. Bunu bulmak gayet zor. kimi zaman 6-7 kilometre yürüyerek arılara ulaşıyoruz. Sarp dağlara gidiyoruz. 2-3 saat yürüyoruz.”

Antalya’nın Akseki ilçesinde arıcılık yapan Mehmet Kara ise, kayadan balı aldıktan daha sonra arıları da kovana taşıdığını ifade ederek, kraliçe arıyı kovana aldıktan daha sonra diğer arıların da onu takip ettiğine değindi. En son kraliçe arıyı kovana yerleştirdiğini belirten Kara, “Arıları kovana katmak gayet zor. Her yıl 10-15 kovanlık arı buluyorum. Bu işler oldukca zordur. Tehlikeli ve yorucudur. Arılar bizleri sokuyor. Ben alışkın olduğum için bu mesleği severek yapıyorum” diye konuştu.

“Tamamen organik ve şifa kaynağı”

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.