amerikali
Üye
İSTANBUL (İGFA) – Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) 2020 datalarına nazaran Türkiye’de 233 bin hadise iddia edildiğini, bunun 2040 yılında her yıl için 392 bine çıkacağını öngermektedir.
Türkiye’de kanser vefatları 2020 yılı için 126 bin civarında olup, 2040 yılında bu sayının 233 bine çıkması öngörülmektedir.
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Lideri Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Sağlık Bakanlığı’nın 2018 yılı datalarına bakılırsa Türkiye’de birinci beş sırayı erkeklerde akciğer/solunum yolları, prostat, kalın barsak, mesane, mide kanseri; bayanlarda göğüs, tiroid, kalın barsak, uterus, akciğer/solunum yolları almaktadır. Çocuklarda ise her iki cins bir arada alındığında birinci 5 sırayı lösemi, hudut sistemi tümörleri, lenfomalar, nöroblastoma ve yumuşak doku sarkomları oluşturmaktadır. Birebir sıralama Dünya Sıhhat Örgütü’nün 2020 yılı bilgilerine nazaran de bildirilmektedir” dedi.
KANSER HER YAŞTA GÖRÜLEN IRK, CİNS, ÜLKE AYRIMI GÖZETMEYEN BİR HASTALIKTIR
“Yaş kümeleri hastalıklara nazaran değişmekle bir arada, kanser genel olarak 50’li yaşlardan daha sonra daha sık görülmektedir” diyen Prof. Dr. Tezer Kutluk kanserin her yaşta görülen, ırk, cins, ülke ayrımı gözetmeyen bir hastalık olduğunun altını çizdi ve çocuklarda daha az görülmekle birlikte, yeni doğan periyodundan ergenliğe kadar her devirde kanser görüldüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığı 2018 yılı bilgilerine nazaran 211.000 kişinin kanser tanısı aldığını tabir eden Prof. Dr. Tezer Kutluk, dünyada ve Türkiye’de hastalıklar içinde kanserin ikinci vefat sebebi olduğuna dikkati çekti.
Kanser ölümlerinin dünyada ve Türkiye’de kalp damar hastalıklarından daha sonra ikinci sırayı aldığını söyleyen Prof. Dr. Kutluk, “Ancak ikinci sıraya karşın kanserden korunma, erken teşhis ve aktif tedavi ile bu ölümlerin 3-5 milyon kadarını kısa ve orta vadede önlemenin mümkün, her yıl görülen 19 milyon yeni kanser olayının yüzde 30-50’sinin önlenebilir olduğunu biliyoruz. Bütün bu sayı ve oranlar bize korunma, tarama, erken teşhis ve aktif tedavinin değerini hatırlatıyor” diye konuştu.
İyileşme oranlarının dünya ortalamasının yüzde 42 olduğunu tabir eden Prof. Dr. Tezer Kutluk, bu oranların üst gelir kategorisindeki ülkelerde yüzde 55 iken, düşük gelir kategorisindeki ülkelerde yüzde 20’lerin altında düştüğüne vurgu yaptı.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Kanser taramalarının bilhassa 3 kanser tipinde toplum tabanlı olarak tavsiye edilmekte olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanser belirtilerini şöyleki sıraladı:
Türkiye’de kanser vefatları 2020 yılı için 126 bin civarında olup, 2040 yılında bu sayının 233 bine çıkması öngörülmektedir.
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Lideri Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Sağlık Bakanlığı’nın 2018 yılı datalarına bakılırsa Türkiye’de birinci beş sırayı erkeklerde akciğer/solunum yolları, prostat, kalın barsak, mesane, mide kanseri; bayanlarda göğüs, tiroid, kalın barsak, uterus, akciğer/solunum yolları almaktadır. Çocuklarda ise her iki cins bir arada alındığında birinci 5 sırayı lösemi, hudut sistemi tümörleri, lenfomalar, nöroblastoma ve yumuşak doku sarkomları oluşturmaktadır. Birebir sıralama Dünya Sıhhat Örgütü’nün 2020 yılı bilgilerine nazaran de bildirilmektedir” dedi.
KANSER HER YAŞTA GÖRÜLEN IRK, CİNS, ÜLKE AYRIMI GÖZETMEYEN BİR HASTALIKTIR
“Yaş kümeleri hastalıklara nazaran değişmekle bir arada, kanser genel olarak 50’li yaşlardan daha sonra daha sık görülmektedir” diyen Prof. Dr. Tezer Kutluk kanserin her yaşta görülen, ırk, cins, ülke ayrımı gözetmeyen bir hastalık olduğunun altını çizdi ve çocuklarda daha az görülmekle birlikte, yeni doğan periyodundan ergenliğe kadar her devirde kanser görüldüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığı 2018 yılı bilgilerine nazaran 211.000 kişinin kanser tanısı aldığını tabir eden Prof. Dr. Tezer Kutluk, dünyada ve Türkiye’de hastalıklar içinde kanserin ikinci vefat sebebi olduğuna dikkati çekti.
Kanser ölümlerinin dünyada ve Türkiye’de kalp damar hastalıklarından daha sonra ikinci sırayı aldığını söyleyen Prof. Dr. Kutluk, “Ancak ikinci sıraya karşın kanserden korunma, erken teşhis ve aktif tedavi ile bu ölümlerin 3-5 milyon kadarını kısa ve orta vadede önlemenin mümkün, her yıl görülen 19 milyon yeni kanser olayının yüzde 30-50’sinin önlenebilir olduğunu biliyoruz. Bütün bu sayı ve oranlar bize korunma, tarama, erken teşhis ve aktif tedavinin değerini hatırlatıyor” diye konuştu.
İyileşme oranlarının dünya ortalamasının yüzde 42 olduğunu tabir eden Prof. Dr. Tezer Kutluk, bu oranların üst gelir kategorisindeki ülkelerde yüzde 55 iken, düşük gelir kategorisindeki ülkelerde yüzde 20’lerin altında düştüğüne vurgu yaptı.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Kanser taramalarının bilhassa 3 kanser tipinde toplum tabanlı olarak tavsiye edilmekte olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanser belirtilerini şöyleki sıraladı:
- Ekseriyetle ağrısız, boyutları büyüyebilen olağandışı şişlikler ve/ya kitleler
- Uzun süren, kalıcı öksürük, nefes darlığı, yutma kuvvetliğü
- Barsak alışkanlıklarında değişiklikler, (kabızlık, kanama…)
- İdrar yapma alışkanlıklarında değişiklikler
- Kanamalar: vajen, makat, öksürük
- Kısa müddette açıklanamayan kilo kaybı
- Tükenmişlik, aşırı yorgunluk ve şiddetli güç eksikliği
- Deride yeni ben çıkması ya da var olan benlerin büyüklüğü, şekli yahut renginde değişiklik olması, sızıntı, kabuklanma, kanama olması
- Açıklanamayan yahut devam eden ağrı yahut gelen-giden ağrı
- Göğüs büyüklüğü şeklinde beklenmedik değişiklikler, derideki değişiklikler ve ağrı
- Vücutta iyileşmeyen yaralar, ağız ülserleri
- Midede kalıcı yahut ağrılı yanma ve hazımsızlık
- Ağır, sırılsıklam gece terlemeleri