‘Evlat Nöbeti Çalıştayı’nın 25 unsurdan oluşan sonuç bildirgesi belirtildi
İstanbul’da Medya Platformu ve MİSMED Toplumsal Medya Derneğince düzenlenen “Evlat Nöbeti Çalıştayı”nın 25 unsurdan oluşan sonuç bildirgesi belirtildi.
Diyarbakır’da HDP vilayet binası önünde dağa kaçırılan çocukları için 1088 gündür oturma hareketi yapan Diyarbakır annelerinin “dirayetli duruşu”nun ele alındığı çalıştayın sonuç bildirgesi düzenleme heyeti tarafınca duyuruldu.
İstanbul’da 17 Ağustos’ta gerçekleştirilen çalıştayın 6 oturumdan oluştuğu belirtilen bildirgede, evlat nöbeti tutan aileleri akademik topluluğa kazandırmanın ve akademinin araştırma öznesi haline getirmenin ehemmiyetine vurgu yapıldı.
Bildirgede, çocukları için nöbet tutan ailelerin yalnızca siyaset sosyolojisinin değil gündelik hayat sosyolojisi ve akademik disiplinin de araştırma öznesi haline geldiği açıklandı.
– Sonuç bildirgesi
Çalıştayın 25 unsurluk sonuç bildirgesinin birinci hususunda, evlat nöbeti tutan ailelerin planlanmış ve örgütlü bir hareket olmadığı, doğal, kendi seyrinde devam eden ve spesifik olarak ortaya çıkarak daha sonradan işlevselleşen bir hareket olduğu aktarıldı.
Ailelerin kimlik üstü bir bağlama sahip olduğu, hiç birinin kendisini yalıtıcı bir kimlikle söz etmediği, tam aksine bütünleştirici bir kimlik vurgusu yaptığı kaydedilen bildirgede şu tespitlere yer verildi:
“Evlat nöbeti tutan aileler, annelik ve babalık habitusu üzerinden süreci devam ettirmektedir. Bu kavramlar ailelerin doğallığını ortaya koymakta ve çocuklarına sahip çıkma içgüdülerinin, siyasetten bağımsız bir fonksiyona sahip olduğunu ortaya koymuştur. Aileler yardımıyla annelik ve babalığın siyaset üstü kavramlar olduğu anlaşılmıştır. Her iki kavram da kendi başlarına manalı ve bütüncüldür ancak aile olmanın niteliği annelik ve babalık üzerinden okunmalıdır ve aile, siyasi bir figür değildir. Evlat nöbeti tutan ailelerin aksiyonunun, Diyarbakır’dan öbür vilayetlere taşması, anneliğin ve babalığın bölge nezdinde de siyaset üstü bir kavram olarak kabul gördüğünün ispatıdır.”
– Teröre çadırla meydan okuyorlar
“Evlat nöbeti tutan aileler, yerellik ve masumiyet içeren bir harekettir. Ailelerin alanları çadırlarıdır ve aileler, terörizme çadır ile meydan okumaktadırlar.” tabirinin yer aldığı sonuç bildirgesinde şu kıymetlendirme yapıldı:
“Ailelerin ortaya koyduğu pratik süreç artık yeni bir toplumsal harekettir. Ve dünyada birinci kez, bir bayan hareketi terörizme karşı direnç göstermiş ve başarılı olmuştur. Çalıştay, evlat nöbeti tutan aileleri ile alakalı olarak yapılacak olan akademik ve bilimsel çalışmaların yanı sıra ailelere dair belgesellerin yapılması ve hususun hikayeleştirilmesi, sürecin daha güzel anlaşılmasına ve sürecin toplumsallaştırılmasına katkı sağlayacaktır.
Ailelerin duruşu, tarihî ve toplumsal hafızanın en önemli ispatıdır. Evlat nöbeti tutan aileleri farklı toplumsal hafızaya hapsetmek isteyen taraflara, ailelerin terörizme karşı protest bir duruşunun olduğu hatırlatılmıştır. Aileler için Diyarbakır halkının daha fazla süreci desteklemesi, ortak hafızayı sahipsiz bırakmaması ve şiddetle sağlanamayacak bir huzurun fakat bu türlü sağlanacağı vurgulanmıştır.
Evlat Nöbeti Çalıştayı göstermiştir ki İslam bölgedeki en değerli olgudur ve yapı taşıdır. İslam, bölgenin çimentosudur ve halkı bir ortada tutan en değerli bağdır. İslam dini gençlere âlâ öğretilmeli ve gençler İslam’ı bizatihi yaşamalıdır. Çalıştay göstermiştir ki ilme dayalı bir tarih ideolojisi ile değiştirilmek istenen toplumsal olgular, birlikte verilecek çabalar ile kazanılabilir.
Zamanın ve yerin üzerinde ve ötesinde, uğraşın belirleyici olduğu mottosu Evlat Nöbeti Çalıştayı’nın değerli yansımasıdır.”
– “Annelikten daha kuvvetli bir duygusal bağ yoktur”
Çalıştayın bilhassa ailelerin sivilliğinin ve yerelliğinin korunmasından yana bir sonuç elde ettiği söz edilen bildirgede, bu yeni toplumsal hareketin siyasallaşmaması ve kendi köklerinden beslenmeye devam etmesinin ‘eğer olmazsa olmaz’ olduğu vurgulandı.
Gündelik hayatın yaşanabilir hale gelmesi için en çok emeği bayanların verdiği, hem doğu tıpkı vakitte batı toplumlarındakadınların toplum ortasındaki statülerinin “mücadeleci” olduğu belirtilen bildirgede, “Annelikten daha kuvvetli bir duygusal bağ yoktur. Ailelerin emeği, duygusal emektir.” tabiri yer aldı.
Bildirgede şunlar kaydedildi:
“Evlat Nöbeti Çalıştayı ortaya koymuştur ki, toplumsal sorunlara dahil olmak kesinlikle bir siyasi otoritenin kanaatinden daha sonra olmamalıdır. Şayet sorun toplumsal bir bağlamda sürüyorsa sivil inisiyatiflerin mevcut probleme yönelik sosyolojik tahlil teklifleri sunmasının yolları aranmalıdır. Çalıştay göstermiştir ki Tahlil Süreci pek kıymetli bir toplumsal kırılmadır. Bölge halkını sosyolojik sıkıntılara karşın umutlandırmıştır ve Diyarbakır Anneleri de bu süreçten beslenen ve büyüyen niteliğe sahiptir. Çalıştay göstermiştir ki ülkemizde medya, evlat nöbeti tutan aileleri ile alakalı gereğince haber yapamamakta ve ilgiyi çekememektedir. ötürüsıyla medya sosyolojisi bağlamında evlat nöbeti tutan aileler daha fazla gündemde tutulmalı ve yalnızca medya ayağı değil, medyanın toplumla ilgisi üzerinden bir daha tanımlanmalıdır.
Çalıştay, kaostan beslenen siyasi yapıların ve bileşenlerinin kaos bitmiş olduği takdirde sona ereceklerini ve tekrar asla varolamayacaklarını net bir biçimde ispatlamıştır. Zira aileler, nöbet sürecinde evlatlarını kaostan kurtarmışlardır.Çalıştay, terörün ve terörizmin bilhassa milletlerarası kodlar ve dayanaklarla hareket ettiğini ve tam da bu sebepten, evlat nöbetinin bilhassa memleketler arası bağlamda ele alınması gerekliliği ile birlikte bağlantı ağının uluslararasılaştırılmasının ivediolarak hayata geçirilmesini mecburî kılmıştır.
Evlat Nöbeti Çalıştayı, bilhassa bölgedeki bütün toplumsal yapılardan ailelere önemli bir dayanağın olduğunu ve nöbetteki ailelerin mahallî dinamikler tarafınca da kabul gördüğünü ispatlamıştır. Artık evlat nöbeti tutan aileler bölge halkı tarafınca tam manasıyla benimsenmiştir. Çalıştay, terörizm ve bileşenlerinin bitmiş oldurilmesi için evlat nöbetinin pek değerli bir sosyolojik kırılma yarattığını ve yıllardır kırılamayan endişe kalıplarının evlat nöbeti tutan aileleri yardımıylan parçalandığının rasyonel tabanını ortaya koymuştur.”
Çalıştayda bilhassa sivil toplum teriminin bölgedeki gücünün bir kere daha ortaya koyulduğu ve sivil sürecin siyasallaşmaması gerekliliğinin altı çizildiği aktarılan bildirgede “Ülkemizin terörün tüm bileşenlerine karşı verdiği başarılı çabanın evlat nöbeti tutan ailelerin güçlenmesine katkı sağladığı ve süreci hızlandırdığı bilhassa vurgulanmıştır.” sözüne de yer verildi.
Bildirgede, başka tespit ve değerlendirmeler şu biçimde sıralandı:
“Çalıştay, akademide kıymetli tartışmaların merkezinde yer alan cinsiyet tartışmalarına en kuvvetli karşılığı vererek bayanın bilhassa bölgedeki toplumsal kodlarını kırdığını mücadeleci bir yaklaşımla ortaya koymuştur. Çalıştay, ailelerin yaşadığı acıların paylaşılması ismine, toplumsal bir tepki oluşturulması için biyografik öykülerin kayıt altına alınmaya başlanması ve yalnızca Türkçe değil biroldukca lisanda yayınlanması gerekliliğini vurgulamıştır. bu biçimdelikle paylaşılan acılar daha az can yakacak ve toplumsallaşacaktır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Raporu üzere biroldukca milletlerarası raporlarda da söz edilen çocuk kaçırma, terör örgüte eleman temin etme ve terörizmi yaşatma üzere aksiyonlar yahut teşebbüsler, bilhassa evlat nöbeti tutan aileleri kararlı duruşu ile dünya kamuoyuna duyurulmuş ve terör örgütünün her türlü hain teşebbüslerine karşı faal bir toplumsal çaba ortaya konulmuştur.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
İstanbul’da Medya Platformu ve MİSMED Toplumsal Medya Derneğince düzenlenen “Evlat Nöbeti Çalıştayı”nın 25 unsurdan oluşan sonuç bildirgesi belirtildi.
Diyarbakır’da HDP vilayet binası önünde dağa kaçırılan çocukları için 1088 gündür oturma hareketi yapan Diyarbakır annelerinin “dirayetli duruşu”nun ele alındığı çalıştayın sonuç bildirgesi düzenleme heyeti tarafınca duyuruldu.
İstanbul’da 17 Ağustos’ta gerçekleştirilen çalıştayın 6 oturumdan oluştuğu belirtilen bildirgede, evlat nöbeti tutan aileleri akademik topluluğa kazandırmanın ve akademinin araştırma öznesi haline getirmenin ehemmiyetine vurgu yapıldı.
Bildirgede, çocukları için nöbet tutan ailelerin yalnızca siyaset sosyolojisinin değil gündelik hayat sosyolojisi ve akademik disiplinin de araştırma öznesi haline geldiği açıklandı.
– Sonuç bildirgesi
Çalıştayın 25 unsurluk sonuç bildirgesinin birinci hususunda, evlat nöbeti tutan ailelerin planlanmış ve örgütlü bir hareket olmadığı, doğal, kendi seyrinde devam eden ve spesifik olarak ortaya çıkarak daha sonradan işlevselleşen bir hareket olduğu aktarıldı.
Ailelerin kimlik üstü bir bağlama sahip olduğu, hiç birinin kendisini yalıtıcı bir kimlikle söz etmediği, tam aksine bütünleştirici bir kimlik vurgusu yaptığı kaydedilen bildirgede şu tespitlere yer verildi:
“Evlat nöbeti tutan aileler, annelik ve babalık habitusu üzerinden süreci devam ettirmektedir. Bu kavramlar ailelerin doğallığını ortaya koymakta ve çocuklarına sahip çıkma içgüdülerinin, siyasetten bağımsız bir fonksiyona sahip olduğunu ortaya koymuştur. Aileler yardımıyla annelik ve babalığın siyaset üstü kavramlar olduğu anlaşılmıştır. Her iki kavram da kendi başlarına manalı ve bütüncüldür ancak aile olmanın niteliği annelik ve babalık üzerinden okunmalıdır ve aile, siyasi bir figür değildir. Evlat nöbeti tutan ailelerin aksiyonunun, Diyarbakır’dan öbür vilayetlere taşması, anneliğin ve babalığın bölge nezdinde de siyaset üstü bir kavram olarak kabul gördüğünün ispatıdır.”
– Teröre çadırla meydan okuyorlar
“Evlat nöbeti tutan aileler, yerellik ve masumiyet içeren bir harekettir. Ailelerin alanları çadırlarıdır ve aileler, terörizme çadır ile meydan okumaktadırlar.” tabirinin yer aldığı sonuç bildirgesinde şu kıymetlendirme yapıldı:
“Ailelerin ortaya koyduğu pratik süreç artık yeni bir toplumsal harekettir. Ve dünyada birinci kez, bir bayan hareketi terörizme karşı direnç göstermiş ve başarılı olmuştur. Çalıştay, evlat nöbeti tutan aileleri ile alakalı olarak yapılacak olan akademik ve bilimsel çalışmaların yanı sıra ailelere dair belgesellerin yapılması ve hususun hikayeleştirilmesi, sürecin daha güzel anlaşılmasına ve sürecin toplumsallaştırılmasına katkı sağlayacaktır.
Ailelerin duruşu, tarihî ve toplumsal hafızanın en önemli ispatıdır. Evlat nöbeti tutan aileleri farklı toplumsal hafızaya hapsetmek isteyen taraflara, ailelerin terörizme karşı protest bir duruşunun olduğu hatırlatılmıştır. Aileler için Diyarbakır halkının daha fazla süreci desteklemesi, ortak hafızayı sahipsiz bırakmaması ve şiddetle sağlanamayacak bir huzurun fakat bu türlü sağlanacağı vurgulanmıştır.
Evlat Nöbeti Çalıştayı göstermiştir ki İslam bölgedeki en değerli olgudur ve yapı taşıdır. İslam, bölgenin çimentosudur ve halkı bir ortada tutan en değerli bağdır. İslam dini gençlere âlâ öğretilmeli ve gençler İslam’ı bizatihi yaşamalıdır. Çalıştay göstermiştir ki ilme dayalı bir tarih ideolojisi ile değiştirilmek istenen toplumsal olgular, birlikte verilecek çabalar ile kazanılabilir.
Zamanın ve yerin üzerinde ve ötesinde, uğraşın belirleyici olduğu mottosu Evlat Nöbeti Çalıştayı’nın değerli yansımasıdır.”
– “Annelikten daha kuvvetli bir duygusal bağ yoktur”
Çalıştayın bilhassa ailelerin sivilliğinin ve yerelliğinin korunmasından yana bir sonuç elde ettiği söz edilen bildirgede, bu yeni toplumsal hareketin siyasallaşmaması ve kendi köklerinden beslenmeye devam etmesinin ‘eğer olmazsa olmaz’ olduğu vurgulandı.
Gündelik hayatın yaşanabilir hale gelmesi için en çok emeği bayanların verdiği, hem doğu tıpkı vakitte batı toplumlarındakadınların toplum ortasındaki statülerinin “mücadeleci” olduğu belirtilen bildirgede, “Annelikten daha kuvvetli bir duygusal bağ yoktur. Ailelerin emeği, duygusal emektir.” tabiri yer aldı.
Bildirgede şunlar kaydedildi:
“Evlat Nöbeti Çalıştayı ortaya koymuştur ki, toplumsal sorunlara dahil olmak kesinlikle bir siyasi otoritenin kanaatinden daha sonra olmamalıdır. Şayet sorun toplumsal bir bağlamda sürüyorsa sivil inisiyatiflerin mevcut probleme yönelik sosyolojik tahlil teklifleri sunmasının yolları aranmalıdır. Çalıştay göstermiştir ki Tahlil Süreci pek kıymetli bir toplumsal kırılmadır. Bölge halkını sosyolojik sıkıntılara karşın umutlandırmıştır ve Diyarbakır Anneleri de bu süreçten beslenen ve büyüyen niteliğe sahiptir. Çalıştay göstermiştir ki ülkemizde medya, evlat nöbeti tutan aileleri ile alakalı gereğince haber yapamamakta ve ilgiyi çekememektedir. ötürüsıyla medya sosyolojisi bağlamında evlat nöbeti tutan aileler daha fazla gündemde tutulmalı ve yalnızca medya ayağı değil, medyanın toplumla ilgisi üzerinden bir daha tanımlanmalıdır.
Çalıştay, kaostan beslenen siyasi yapıların ve bileşenlerinin kaos bitmiş olduği takdirde sona ereceklerini ve tekrar asla varolamayacaklarını net bir biçimde ispatlamıştır. Zira aileler, nöbet sürecinde evlatlarını kaostan kurtarmışlardır.Çalıştay, terörün ve terörizmin bilhassa milletlerarası kodlar ve dayanaklarla hareket ettiğini ve tam da bu sebepten, evlat nöbetinin bilhassa memleketler arası bağlamda ele alınması gerekliliği ile birlikte bağlantı ağının uluslararasılaştırılmasının ivediolarak hayata geçirilmesini mecburî kılmıştır.
Evlat Nöbeti Çalıştayı, bilhassa bölgedeki bütün toplumsal yapılardan ailelere önemli bir dayanağın olduğunu ve nöbetteki ailelerin mahallî dinamikler tarafınca da kabul gördüğünü ispatlamıştır. Artık evlat nöbeti tutan aileler bölge halkı tarafınca tam manasıyla benimsenmiştir. Çalıştay, terörizm ve bileşenlerinin bitmiş oldurilmesi için evlat nöbetinin pek değerli bir sosyolojik kırılma yarattığını ve yıllardır kırılamayan endişe kalıplarının evlat nöbeti tutan aileleri yardımıylan parçalandığının rasyonel tabanını ortaya koymuştur.”
Çalıştayda bilhassa sivil toplum teriminin bölgedeki gücünün bir kere daha ortaya koyulduğu ve sivil sürecin siyasallaşmaması gerekliliğinin altı çizildiği aktarılan bildirgede “Ülkemizin terörün tüm bileşenlerine karşı verdiği başarılı çabanın evlat nöbeti tutan ailelerin güçlenmesine katkı sağladığı ve süreci hızlandırdığı bilhassa vurgulanmıştır.” sözüne de yer verildi.
Bildirgede, başka tespit ve değerlendirmeler şu biçimde sıralandı:
“Çalıştay, akademide kıymetli tartışmaların merkezinde yer alan cinsiyet tartışmalarına en kuvvetli karşılığı vererek bayanın bilhassa bölgedeki toplumsal kodlarını kırdığını mücadeleci bir yaklaşımla ortaya koymuştur. Çalıştay, ailelerin yaşadığı acıların paylaşılması ismine, toplumsal bir tepki oluşturulması için biyografik öykülerin kayıt altına alınmaya başlanması ve yalnızca Türkçe değil biroldukca lisanda yayınlanması gerekliliğini vurgulamıştır. bu biçimdelikle paylaşılan acılar daha az can yakacak ve toplumsallaşacaktır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Raporu üzere biroldukca milletlerarası raporlarda da söz edilen çocuk kaçırma, terör örgüte eleman temin etme ve terörizmi yaşatma üzere aksiyonlar yahut teşebbüsler, bilhassa evlat nöbeti tutan aileleri kararlı duruşu ile dünya kamuoyuna duyurulmuş ve terör örgütünün her türlü hain teşebbüslerine karşı faal bir toplumsal çaba ortaya konulmuştur.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.