Karadeniz’de biyoaktif özelliği en yüksek balık hamsi çıktı
– Ordu Üniversitesi’nde yürütülen iki yıllık çalışma daha sonrası Karadeniz’de en oldukça avlanan balık türlerinden hamsinin biyoaktif özelliğinin yüksek olduğu belirlendi.
Ordu Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünce bölgede en oldukca avlanan hamsi, istavrit, mezgit, palamut ile barbun üzerinde kimyasal bileşenin ve biyoaktif (fonksiyonel) özelliğinin belirlenmesine yönelik çalışma başlatıldı.
Bu kapsamda Karadeniz Bölgesi’nde en oldukça tutulan ve tüketilen beş balık seçildi. Üniversitenin laboratuvarında iki yıl süren çalışmanın ardından hamsinin diğer çeşitlere gore, fonksiyonel özelliklerinin iyi olduğu tespit edildi.
Araştırmaya bakılırsa, hamsinin omega 3’lerden özellikle EPA yağ asitince zengin, antioksidan özelliğinin yüksek olduğu ve antimikrobiyal özelliğinin bulunduğu ortaya kondu.
Hamside, esansiyel amino asitlerden lisin, lösin ile özellikle çocuklar için esansiyel olan arjinin ve histidinin yüksek olduğu belirlendi.
Ordu Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sümeyye Şahin, Araştırma bakılırsavlisi Dr. Ömer Faruk Çelik ile Araştırma nazaranvlisi Melike Demirkol’un yaptığı araştırmada dip balık türlerinden mezgidin oldukça az yağlı, palamudun ise protein değerlerinin yüksek olduğu belirlendi.
Sümeyye Şahin, AA muhabirine, balıkların insan sağlığı için gayet önemli olduğunu belirterek, içerdiği omega 3’ün kan basıncını dengelediğini, çeşitli kalp hastalıklarından koruduğunu bundan ötürü da kalp dostu olarak bilindiğini ifade etti. Şahin, ancak her balığın omega 3 kaynağı olmadığını, vücudun omega 3 ihtiyacını karşılamak için de hamsi gibi yağlı balıkların tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Balıklardaki biyoaktif bileşiklerin bağışıklık için önemine değinen Şahin, bu bileşiklerin beyin için de yararlı, iltihap önleyici ve çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu özellikleri olduğunu vurguladı.
“Omega 3” denildiğinde akla ilk balık geldiğini, bunun da balık yağının arasında bulunduğunu aktaran Şahin, “Yaptığımız araştırmada hamsinin gayet yağlı olduğu ve omega 3’lerden EPA değerinin gayet yüksek olduğunu bulduk.” dedi.
Hamsinin biroldukça parametre açısından ön plana çıktığını dile getiren Şahin, bu balığın mevsiminde daha oldukca tüketilmesini önerdi.
Mezgidin proteince ön plana çıktığını, ancak yağsız bir balık olduğundan omega 3 kaynağı olmadığını aktaran Şahin, “Genelde doktorlar omega 3 ve özellikle D vitamini için hastalarına balık tüketmelerini tavsiye ediyor. Ancak her balığın bunu karşılamadığını, yağlı balık tüketimiyle bunların karşılanabileceğini, halk içinde mezgidin yağlı bir balık olarak bilindiğini, yapılan araştırmada ise bunun bu biçimde olmadığını gördük.” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
– Ordu Üniversitesi’nde yürütülen iki yıllık çalışma daha sonrası Karadeniz’de en oldukça avlanan balık türlerinden hamsinin biyoaktif özelliğinin yüksek olduğu belirlendi.
Ordu Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünce bölgede en oldukca avlanan hamsi, istavrit, mezgit, palamut ile barbun üzerinde kimyasal bileşenin ve biyoaktif (fonksiyonel) özelliğinin belirlenmesine yönelik çalışma başlatıldı.
Bu kapsamda Karadeniz Bölgesi’nde en oldukça tutulan ve tüketilen beş balık seçildi. Üniversitenin laboratuvarında iki yıl süren çalışmanın ardından hamsinin diğer çeşitlere gore, fonksiyonel özelliklerinin iyi olduğu tespit edildi.
Araştırmaya bakılırsa, hamsinin omega 3’lerden özellikle EPA yağ asitince zengin, antioksidan özelliğinin yüksek olduğu ve antimikrobiyal özelliğinin bulunduğu ortaya kondu.
Hamside, esansiyel amino asitlerden lisin, lösin ile özellikle çocuklar için esansiyel olan arjinin ve histidinin yüksek olduğu belirlendi.
Ordu Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sümeyye Şahin, Araştırma bakılırsavlisi Dr. Ömer Faruk Çelik ile Araştırma nazaranvlisi Melike Demirkol’un yaptığı araştırmada dip balık türlerinden mezgidin oldukça az yağlı, palamudun ise protein değerlerinin yüksek olduğu belirlendi.
Sümeyye Şahin, AA muhabirine, balıkların insan sağlığı için gayet önemli olduğunu belirterek, içerdiği omega 3’ün kan basıncını dengelediğini, çeşitli kalp hastalıklarından koruduğunu bundan ötürü da kalp dostu olarak bilindiğini ifade etti. Şahin, ancak her balığın omega 3 kaynağı olmadığını, vücudun omega 3 ihtiyacını karşılamak için de hamsi gibi yağlı balıkların tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Balıklardaki biyoaktif bileşiklerin bağışıklık için önemine değinen Şahin, bu bileşiklerin beyin için de yararlı, iltihap önleyici ve çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu özellikleri olduğunu vurguladı.
“Omega 3” denildiğinde akla ilk balık geldiğini, bunun da balık yağının arasında bulunduğunu aktaran Şahin, “Yaptığımız araştırmada hamsinin gayet yağlı olduğu ve omega 3’lerden EPA değerinin gayet yüksek olduğunu bulduk.” dedi.
Hamsinin biroldukça parametre açısından ön plana çıktığını dile getiren Şahin, bu balığın mevsiminde daha oldukca tüketilmesini önerdi.
Mezgidin proteince ön plana çıktığını, ancak yağsız bir balık olduğundan omega 3 kaynağı olmadığını aktaran Şahin, “Genelde doktorlar omega 3 ve özellikle D vitamini için hastalarına balık tüketmelerini tavsiye ediyor. Ancak her balığın bunu karşılamadığını, yağlı balık tüketimiyle bunların karşılanabileceğini, halk içinde mezgidin yağlı bir balık olarak bilindiğini, yapılan araştırmada ise bunun bu biçimde olmadığını gördük.” diye konuştu.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.