Kumandana ‘adam değilsin’ dedi! Son kelamı Yargıtay söylemiş oldu

dunyadan

Global Mod
Global Mod
Kumandana ‘adam değilsin’ dedi! Son kelamı Yargıtay söylemiş oldu
Kişilere karşı söylenen rahatsız edici her söz hakaret değildir. Sanığın “adam değilsin” hitabı da katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba, nezaketsiz ve rahatsız edici nitelikte olup, hakaret suçunu oluşturmaz. Yargıtay cezaevi aracında komutana yapılan ‘adam değilsin’ sözü hakkında karar verdi. İşte detaylar…

Yargıtay
hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmekte olduğuna işaret etmiştir.

Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma nazaran değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

KOLLUK GÖREVLİSİNE ‘ADAM DEĞİLSİN’ DEDİ

Yargıtay somut vakada sanığın, kolluk nazaranvlisine söylemiş olduği iddiası olan “adam değilsin” ifadesinin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile hakaret suçundan mahkumiyet sonucu verilmesini uygun bulmamıştır.

‘SENİN KOMUTANLIĞINI YAKACAĞIM’

Olayın gerçekleşmesinde sanığın, cezaevinden hastaneye sevki sırasında, araç içerisinde kelepçe taktırmak istememe, aracın kapısının açık bırakılması ve kelepçenin açılması gibi isteklerini kabul etmeyen katılana hitaben, “sen kendini öldürtmek istiyorsun, tekrarki sefere sana ne yapacağımı biliyorsun, senin komutanlığını yakacağım, seni bitireceğim, sen ölüm nasıl olur biliyor musun” şeklinde tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanığın eyleminin bu hali ile gorevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkümiyet sonucu verilmiştir.

YARGITAY: HAKARET SUÇU İÇİN ALENİYET UNSURU DİKKATE ALINMALI

Yargıtay TCK’ya bakılırsa ağırlaştırıcı niçin olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafınca görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmekte olup hakaret kabul edilen davranışın, cezaevi aracı içerisinde ve hastanenin acil servisinde söylendiğinin iddiası ve kabulü karşısında; hakaret suçunda aleniyet unsurunun ne biçimde oluştuğu karar yerinde gösterilmeden, sanık hakkında fazla ceza tayinini de uygun bulmamıştır.

Yargıtay sanığın temyiz niçinlerini yerinde görmüş ve tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar vermiştir.

İşte o karar;

4. Ceza Dairesi 2020/19688 E. , 2021/15090 K.

“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Tehdit, hakaret

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine nazaran dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi niçinleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine gore yapılan incelemede, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır.

Ancak;

1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma bakılırsa değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut vakada sanığın, kolluk nazaranvlisine söylemiş olduği iddiası olan “adam değilsin” ifadesinin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile hakaret suçundan mahkumiyet sonucu verilmesi,

2- Sanığın, cezaevinden hastaneye sevki sırasında, araç içerisinde kelepçe taktırmak istememe, aracın kapısının açık bırakılması ve kelepçenin açılması gibi isteklerini kabul etmeyen katılana hitaben, “sen kendini öldürtmek istiyorsun, tekrarki sefere sana ne yapacağımı biliyorsun, senin komutanlığını yakacağım, seni bitireceğim, sen ölüm nasıl olur biliyor musun” şeklinde tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanığın eyleminin bu hali ile gorevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkümiyet sonucu verilmesi,

Kabule nazaran de;

3- TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı niçin olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafınca görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmekte olup hakaret kabul edilen davranışın, cezaevi aracı içerisinde ve hastanenin acil servisinde söylendiğinin iddiası ve kabulü karşısında; hakaret suçunda aleniyet unsurunun ne biçimde oluştuğu karar yerinde gösterilmeden, sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,

Kanuna aykırı, sanık …’in temyiz niçinleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bir daha hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.