amerikali
Üye
Şiddet hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bir durumdur. Şiddet niçiniyle dünyada her yıl 1.4 milyon insan öldüğü bilinmektedir.Savaşlar ,göçler ,terör atakları , bayan cinayetleri , sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet üzere her alanda şiddet görmekteyiz. Pekala niye kimi beşerler daha fazla şiddet uygular, niye daha saldırgandır?Bu sorunun karşılığını kişinin mizacı , büyüdüğü aile ve toplum yapısı ,hormonlar üzere etkenlerde bulabiliriz.Bireyin doğuştan getirdiği mizaç özellikleri daha saldırgan bulunmasına niye olabilir.
Biyolojik olarak kimi hormonların tesiri ile adamların daha saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Bireyin doğduğu ailede şiddet bir tahlil yolu olarak kullanılıyorsa çocuk da bu tahlil yolunu öğrenerek ömründe da şiddet başvurabilir. Yapılan araştırmalar aile ortasında annesi şiddete maruz kalmış adamların daha fazla şiddet uyguladıkları tespit edilmiştir.Ayrıca şiddete maruz kalan adamların de eşlerine daha fazla şiddet uyguladıkları tespit edilmiştir.Yani şiddet ailede öğrenilen bir davranış formudur.Çocuk öğrendiği bu tahlil yolunu erkek çocuğu ise eşine uygulayarak,kız çocuğu ise eşinin şiddet uygulamasını olağan karşılayarak hayatına uygular. Erkek çocuklarını büyütürken şiddet içeren davranışların pekiştirilmesi adamların şiddeti elbette ömründe uygulamasına da yol açar. Toplumumuzda şiddeti olağanlaştıran pek epey atasözü bulunmakta ve bizler bu atasözleri ile büyümedik mi? Kızını dövmeyen dizini döver, hanımın sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etme, kızını dövmezsen ya davulcuya ya zurnacıya kaçar üzere hem bayanı aşağılayan birebir vakitte şiddeti olağanlaştıran pek epeyce atasözü maalesef pek epeyce hanımın şiddete maruz kalmasını da normalleştirmektedir.Şiddet kuşaktan nesile aktarılan bir davranış olarak kültürümüzün modülü haline gelmiştir.Saldırgan davranışların aile ortasında bayan ve çocuklara yönelmesi vücut ve ruh sıhhatini çok olumsuz etkileyen ,şiddet mağduru bayanın vücut ve ruh sıhhatinin bozulmasına , sıhhat , eğitim ve iş imkanlarına gereğince ulaşamamasına , çocukların vücut ve ruh sıhhatlerinin bozulmasına niye olduğundan toplumsal maliyeti de çok yüksek olmaktadır.
Şiddeti bir tahlil yolu olarak seçmek yerine sağlıklı bağlantı yollarını ,öfkeyi tabir etmenin daha kabul edilebilir yollarını bulmak ailenin memnunluğu için tercih edilmesi gereken bir yoldur.Bu niçinle öfke denetimi sağlayamayan bireylerin kesinlikle yardım almaları gerektiğini düşünüyorum.
Biyolojik olarak kimi hormonların tesiri ile adamların daha saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Bireyin doğduğu ailede şiddet bir tahlil yolu olarak kullanılıyorsa çocuk da bu tahlil yolunu öğrenerek ömründe da şiddet başvurabilir. Yapılan araştırmalar aile ortasında annesi şiddete maruz kalmış adamların daha fazla şiddet uyguladıkları tespit edilmiştir.Ayrıca şiddete maruz kalan adamların de eşlerine daha fazla şiddet uyguladıkları tespit edilmiştir.Yani şiddet ailede öğrenilen bir davranış formudur.Çocuk öğrendiği bu tahlil yolunu erkek çocuğu ise eşine uygulayarak,kız çocuğu ise eşinin şiddet uygulamasını olağan karşılayarak hayatına uygular. Erkek çocuklarını büyütürken şiddet içeren davranışların pekiştirilmesi adamların şiddeti elbette ömründe uygulamasına da yol açar. Toplumumuzda şiddeti olağanlaştıran pek epey atasözü bulunmakta ve bizler bu atasözleri ile büyümedik mi? Kızını dövmeyen dizini döver, hanımın sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etme, kızını dövmezsen ya davulcuya ya zurnacıya kaçar üzere hem bayanı aşağılayan birebir vakitte şiddeti olağanlaştıran pek epeyce atasözü maalesef pek epeyce hanımın şiddete maruz kalmasını da normalleştirmektedir.Şiddet kuşaktan nesile aktarılan bir davranış olarak kültürümüzün modülü haline gelmiştir.Saldırgan davranışların aile ortasında bayan ve çocuklara yönelmesi vücut ve ruh sıhhatini çok olumsuz etkileyen ,şiddet mağduru bayanın vücut ve ruh sıhhatinin bozulmasına , sıhhat , eğitim ve iş imkanlarına gereğince ulaşamamasına , çocukların vücut ve ruh sıhhatlerinin bozulmasına niye olduğundan toplumsal maliyeti de çok yüksek olmaktadır.
Şiddeti bir tahlil yolu olarak seçmek yerine sağlıklı bağlantı yollarını ,öfkeyi tabir etmenin daha kabul edilebilir yollarını bulmak ailenin memnunluğu için tercih edilmesi gereken bir yoldur.Bu niçinle öfke denetimi sağlayamayan bireylerin kesinlikle yardım almaları gerektiğini düşünüyorum.