‘Ordumuzun kumandanları ile yaşadığımız sevince tahammül edemediler’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da toplu açılış merasiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyleki;
Marmaris ziyaretlerimiz haricinde epeydir Muğla ile hasret giderememiştik. Sizleri özlemişiz. Görüyorum ki bugün buradaki ve Fethiye’deki programlarımız vesilesiyle sizlerle hasret gidermeye tıpkı vakitte kentimize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin resmi açılışını yapmaya geldik. Karşımda harika bir iştirak görüyorum. Bugün Muğla bir öbür. Eser ve hizmet siyasetimizin en hoş örneklerini Muğlamızda görmek mümkündür. Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğlamızda tarımı ile turizmi ile ticareti ile bu emeklerimizi üretime, istihdama, çıkara dönüştürme konusunda epeyce başarılı.
Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere karşın Cumhuriyetimizin 100. yılına coşku ile, gurur ile, heyecanla girdiğimiz bir periyoda ulaştık. İşte havaalanından buraya gelene kadar yol uzunluğu tıklım tıklım burada vatandaşlarımı gördüm. Gerçi müstemleke zihniyetlilerin kepazelikleri bitip tükenmek bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katacak bir savunma sanayii projemizin açılışında ordumuzun kumandanları ile birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini daima birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına Obüslerinin teslim merasimini yaptı. Senin ömründe, senin aklında bu biçimde bir şey var mı? bu biçimde bir şey yapabilir misiniz? Altay Tanklarının teslimini yaptık bay Kemal. Bunlarla ordumuz fazlaca daha kuvvetli, ordumuz bunlarla o terör örgütlerini inlerine gömdü, inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun uğraşı içerisindesin. Boşuna uğraşma o teröristler o denli oralardan çıkamazlar. Lakin bu şimdiden vaadediyor. Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın vefatına niye olan bu Demirtaş değil miydi? Artık çıkmış bu onları çıkaracağım diyor.
Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez. Ben milletime güveniyorum, ben milletime inanıyorum ve bu yolda bu biçimde yürüyeceğiz. El ele, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız. Kan emicilere asla prim vermeyiz. Ancak bu zihniyet evvel Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu düzeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü palavra ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet bu kez direkt kahraman ordumuzu ve erdemli komutanlarımızı maksat alarak asıl niyetini gösterdi.
Muğla’dan tüm milletime sesleniyorum ve soruyorum; Her gün hudutlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce temizin kanı olan PKK’ya, ülkemizin son periyotta gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi gaye alan ülkelere kısacası Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği yansıyı ordumuzun kumandanlarına fütursuzca sergileyen, düzeysizce hakaret eden kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Anayasamıza nazaran bu kardeşiniz bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.
Bu ülkenin ve milletin hangi menfaatini bunlar savunabilir, hangi hakkını koruyabilir, hangi amacını hayata geçirebilir? Biz bunların asıl karın ağrılarını epeyce âlâ biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın ülkenin savunma sanayiinin en kıymetli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar kiçinden havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi dizaynını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar terörü hudutları ortasında bitirmekle kalmayıp sonları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar. Bunlar global krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremiyorlar. Zira bunların tüm hayatları vesayetçilerin ve darbecilerin idaresini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Merhum Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına o denli çullandılar. Merhum Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına bu biçimde çöreklendiler. Merhum Özal’ı binbir palavra ve iftira ile devreden çıkartıp ülkenin başına bu biçimde musallat oldular.
İktidara geldiğimiz birinci günden itibaren bize de birebirini yapmak için epey uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktin ve gücün bir kısmını bunlarla uğraşa ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi gaye alan kim var ise hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar işte ben şu anda karşımdaki bu süper kalabalığın az evvel resmi sayısını sordum elhamdülillah 50 bine varan bir iştirakle bugün buradayız.
Bunlar bir tek kendi ülkelerinin kendi insanlarının uğraşına takviye olmadılar artık de birebir baş ile yeni oyunlar peşinde koşuyorlar. Bir masa kurmuşlar etrafındaki herkesten başka ses çıkıyor. Herkes farklı baş çekiyor. Herkes başka hesap yapıyor. Bunlar anayasayı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin biçimde nasıl oluyor da çabucak seçime gideriz diyorsun. Ah ah her neyse olanlar oldu. Bunların Allah bir söylemiş olduğine inanın diğer hiçbir şeye inanmayın. Zira Allah bir. Masanın altında, üstünde sakladıkları gözükmeyen ortakları farklı telden çalıyor. Daha ortada fol yok yumurta yok sizin tabirinizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Zira bunlar yalnızca ziyan dostudur. Ülkenin ve milletin uygunluğunu istedikleri tek bir örnek görülmemiştir.
Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara karşın yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da tıpkı biçimde hayata geçireceğiz. Bunun için artık Muğla’dan takviye istiyoruz. Muğla, 2023’te inançlı, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir defa daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir defa daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, canlı olarak, kardeş olarak, daima bir arada Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız? Rabbim sizlerden razı olsun.
Bizim milletimizle her buluşmamız bir eser ve hizmet şöleni halinde gerçekleşmektedir. Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca kentimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeleri ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmi açılışını yapıyoruz. Eğitimde anaokulundan liseye kadar fazlaca sayıda yeni okulumuz ile ortalarında zelzele güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu başka yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da toplu açılış merasiminde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyleki;
Marmaris ziyaretlerimiz haricinde epeydir Muğla ile hasret giderememiştik. Sizleri özlemişiz. Görüyorum ki bugün buradaki ve Fethiye’deki programlarımız vesilesiyle sizlerle hasret gidermeye tıpkı vakitte kentimize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin resmi açılışını yapmaya geldik. Karşımda harika bir iştirak görüyorum. Bugün Muğla bir öbür. Eser ve hizmet siyasetimizin en hoş örneklerini Muğlamızda görmek mümkündür. Muğla’nın her karış toprağında izimiz var, emeğimiz var. Hamdolsun Muğlamızda tarımı ile turizmi ile ticareti ile bu emeklerimizi üretime, istihdama, çıkara dönüştürme konusunda epeyce başarılı.
Kendi milletinden umudunu kesenlerin, ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemek için sergiledikleri kepazeliklere karşın Cumhuriyetimizin 100. yılına coşku ile, gurur ile, heyecanla girdiğimiz bir periyoda ulaştık. İşte havaalanından buraya gelene kadar yol uzunluğu tıklım tıklım burada vatandaşlarımı gördüm. Gerçi müstemleke zihniyetlilerin kepazelikleri bitip tükenmek bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katacak bir savunma sanayii projemizin açılışında ordumuzun kumandanları ile birlikte yaşadığımız sevince tahammül edemediklerini daima birlikte gördük. Bay Kemal, Sakarya Arifiye’de bu ordunun başkomutanı olarak Tayyip Erdoğan ne yaptı? Orada Fırtına Obüslerinin teslim merasimini yaptı. Senin ömründe, senin aklında bu biçimde bir şey var mı? bu biçimde bir şey yapabilir misiniz? Altay Tanklarının teslimini yaptık bay Kemal. Bunlarla ordumuz fazlaca daha kuvvetli, ordumuz bunlarla o terör örgütlerini inlerine gömdü, inlerine. Bay Kemal, sen bu teröristlerle dirsek dirseğe dolaştın. Cezaevlerindeki teröristleri de nasıl çıkarırız diye bunun uğraşı içerisindesin. Boşuna uğraşma o teröristler o denli oralardan çıkamazlar. Lakin bu şimdiden vaadediyor. Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın vefatına niye olan bu Demirtaş değil miydi? Artık çıkmış bu onları çıkaracağım diyor.
Bu millet sana bu yolu açmaz. Bu millet terörden beslenenlere, kan emicilere bu ülkede yol vermez. Ben milletime güveniyorum, ben milletime inanıyorum ve bu yolda bu biçimde yürüyeceğiz. El ele, omuz omuza yürüyeceğiz. Hak ve özgürlük denilince biz milletimizle el ele olmayı anlarız. Kan emicilere asla prim vermeyiz. Ancak bu zihniyet evvel Sakarya Arifiye’deki fabrikanın bu düzeye gelmesini sağlayan yatırımlarımızı sabote etmek için yapmadığını bırakmadı. Her türlü palavra ve iftirayı kullanarak yürüttüğü bu ihanet kampanyasında başarılı olamayan bu habis zihniyet bu kez direkt kahraman ordumuzu ve erdemli komutanlarımızı maksat alarak asıl niyetini gösterdi.
Muğla’dan tüm milletime sesleniyorum ve soruyorum; Her gün hudutlarımızı taciz eden Yunanistan’a, elinde on binlerce temizin kanı olan PKK’ya, ülkemizin son periyotta gördüğü en büyük ihanet çetesi olan FETÖ’ye, egemenliğimizi gaye alan ülkelere kısacası Türkiye ve Türk milleti düşmanlarına göstermediği, gösteremediği yansıyı ordumuzun kumandanlarına fütursuzca sergileyen, düzeysizce hakaret eden kişi bu ülkenin siyasetçisi olabilir mi? Anayasamıza nazaran bu kardeşiniz bu ordunun başkomutanıdır. Bunu ben söylemiyorum anayasamız söylüyor.
Bu ülkenin ve milletin hangi menfaatini bunlar savunabilir, hangi hakkını koruyabilir, hangi amacını hayata geçirebilir? Biz bunların asıl karın ağrılarını epeyce âlâ biliyoruz. Bunlar Arifiye’deki atıl fabrikanın ülkenin savunma sanayiinin en kıymetli üretim tesislerinden biri olmasından rahatsızlar. Bunlar kiçinden havasına, denizinden siberine kadar savunma sanayiinin her alanında kendi dizaynını, kendi üretimini yapabilen Türkiye gerçeğine tahammül edemiyorlar. Bunlar terörü hudutları ortasında bitirmekle kalmayıp sonları ötesinde de teröristlerin başını ezen Türkiye fotoğrafına dayanamıyorlar. Bunlar global krizler karşısında diz çöküp teslim olmak yerine krizleri fırsata dönüştüren Türkiye tablosunu içlerine sindiremiyorlar. Zira bunların tüm hayatları vesayetçilerin ve darbecilerin idaresini kendilerine altın tepside sunduğu ülke hayaliyle geçmiştir. Merhum Menderes’i idam sehpasına gönderip ülkenin başına o denli çullandılar. Merhum Demirel’i muhtıralarla yıpratıp ülkenin başına bu biçimde çöreklendiler. Merhum Özal’ı binbir palavra ve iftira ile devreden çıkartıp ülkenin başına bu biçimde musallat oldular.
İktidara geldiğimiz birinci günden itibaren bize de birebirini yapmak için epey uğraştılar. Ülkeye ve millete daha büyük hizmetler kazandırmak için harcamamız gereken vaktin ve gücün bir kısmını bunlarla uğraşa ayırmak mecburiyetinde kaldık. Partimizi kapatmaya teşebbüs etmekten sokakları karıştırmaya, terör örgütlerini cesaretlendirmekten darbecilere alkış tutmaya kadar her yolu denediler. Dışarıda ve içeride Türkiye’yi gaye alan kim var ise hepsinin yanında bunlar yer aldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar işte ben şu anda karşımdaki bu süper kalabalığın az evvel resmi sayısını sordum elhamdülillah 50 bine varan bir iştirakle bugün buradayız.
Bunlar bir tek kendi ülkelerinin kendi insanlarının uğraşına takviye olmadılar artık de birebir baş ile yeni oyunlar peşinde koşuyorlar. Bir masa kurmuşlar etrafındaki herkesten başka ses çıkıyor. Herkes farklı baş çekiyor. Herkes başka hesap yapıyor. Bunlar anayasayı da hiç okumamışlar. Sen nasıl oluyor da daha seçilmemişsin ve seçilmediğin biçimde nasıl oluyor da çabucak seçime gideriz diyorsun. Ah ah her neyse olanlar oldu. Bunların Allah bir söylemiş olduğine inanın diğer hiçbir şeye inanmayın. Zira Allah bir. Masanın altında, üstünde sakladıkları gözükmeyen ortakları farklı telden çalıyor. Daha ortada fol yok yumurta yok sizin tabirinizle şerlenmelerinden, şımarmalarından yanlarına varılmıyor. Zira bunlar yalnızca ziyan dostudur. Ülkenin ve milletin uygunluğunu istedikleri tek bir örnek görülmemiştir.
Ülkemize 20 yıldır kazandırdığımız her eser ve hizmeti demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamını nasıl bunlara karşın yaptıysak inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonunu da tıpkı biçimde hayata geçireceğiz. Bunun için artık Muğla’dan takviye istiyoruz. Muğla, 2023’te inançlı, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir defa daha açmaya hazır mıyız? Muğla, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Muğla, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir defa daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Muğla, bir olarak, iri olarak, canlı olarak, kardeş olarak, daima bir arada Türkiye olarak 2023’te Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız? Rabbim sizlerden razı olsun.
Bizim milletimizle her buluşmamız bir eser ve hizmet şöleni halinde gerçekleşmektedir. Bugün de Muğla’da çeşitli kurumlarımızca kentimize kazandırılan 5 milyar 221 milyon lira yatırım bedeline sahip projeleri ile ilçe belediyelerimizin 523 milyon liralık yatırımlarının resmi açılışını yapıyoruz. Eğitimde anaokulundan liseye kadar fazlaca sayıda yeni okulumuz ile ortalarında zelzele güçlendirme çalışmalarının da bulunduğu başka yatırımlardan oluşan 17 projeyi resmen hizmete açıyoruz.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.