Savaş sinemasından tat alınıyorsa ‘savaşa hayır’ teması çıkmaz
Ukraynalı Maryna Er Gorbach’ın yönetmenliğini, Mehmet Bahadır Er’in ortak yapımcılığını üstlendiği, Ukrayna Devlet Film Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT 12 Punto ortak yapımı Klondike filmi, 2014 yılında Ukrayna – Rusya sınırında yaşayan, köyü ayrılıkçı gruplar tarafınca kuşatılmış bulunmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile bir hanımın hikayesine odaklanarak karşımıza çıkıyor. 17 Temmuz 2014 tarihinde Ukrayna’da düşürülen sivil yolcu uçağı vakasını da örgüsüne ekleyen Ukrayna-Türkiye ortak yapımı filmin görüntü yönetmeni koltuğunda Sviatoslav Bulakovskyi otururken, oyunca kadrosunda ise Oxana Cherkashyna, Sergiy Shadrin, Oleg Scherbina, Oleg Shevchuk, Arthur Aramyan, Evgenij Efremov’un yer alıyor. 2020 yılının Temmuz ile Kasım ayları içinde Ukrayna’nın Odessa kentinde çekimleri gerçekleşen, gerçeklikten beslenen içeriğinin yanı sıra uzun tek planları ve kuvvetli resimleri ile de teknik açıdan önemli bir yerde duran Klondike, bu yıl ilk gösterimini Sundance Film Festivali’nde yapmış ve festivalin ‘Uluslararası Yarışma’ bölümünden ‘En İyi Yönetmen Ödülü’ almıştı. Ardından Avrupa prömiyerini 72. Berlin Uluslararası Film Festivali’nin ‘Panorama Bölümü’nde yapan Klondike, buradan ise hem Ekümenik Jüri tarafınca verilen ‘En İyi Film Ödülü’ aynı zamanda ‘Seyirci Ödülü’ ile ayrılmıştı. Yönetmeni Gorbach için tüm bu başarıları gölgede bırakan, kısa bir müddet daha sonra 27 Şubat’ta ülkesinde başlayan savaş oldu. Berlin dönüşü kendisiyle bir araya geldiğimiz Gorbach ile hem filmi aynı zamanda şu an ülkesinde devam eden savaş hakkında konuştuk. Gorbach, “Tüm bu yaşananlar bir sanatçı, bir insan ve bir anne olarak bana korkunç geliyor. Geleceğimizi düşünüyorum ve asla hiç bir yaşananı tolere edemiyorum.” diyor.
ANNEM VE KARDEŞİM KİEV’DEN AYRILMADI
Nasılsınız, önce bir Ukraynalı olarak ardından Ukraynalı bir sinemacı olarak?
Açıkçası bu soruya fazlaca kolay bir biçimde tek kelimeyle yanıt veremem. Bu oldukca zor. Bu soruyu birkaç gün önce sorsaydınız, konuşamazdım. Evet bu savaşı bekliyorduk, her insanın haberi vardı. Ama bunun gerçekleşmesi bambaşka bir durum. Hem ülkem için aynı zamanda ailem için oldukca üzgünüm. Bugün savaşın beşinci günü. İlk günlere bakılırsa sanırım daha kuvvetliyüm. Ukrayna için savaşan ve vazgeçmeyen insanlar bana güç veriyor. Durmadan Ukrayna’dan haber almaya çalışıyoruz. En büyük korkum bağlantının kesilmesi ve iletişimin durması. Haber alarak yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Savaşın başladığı ilk iki gün oldukca zordu. yaşamımda her şey durmuştu. Kendimi toparlayamadım ama şu an daha kuvvetliyüm ve işlerime odaklandım. Annem ve kardeşim Kiev’deler. Çünkü çıkmak ve bırakmak istemediler Kiev’i. Bu sadece bir karar değil, bu hem de bir duruş. Onlarla iletişimdeyim. İletişimin kesilmesi haricindeki en büyük korkularımdan biri de onlar için ısınma sorunu. Ukrayna şu zamanda fazlaca soğuk bir yer. Öte yandan annem fazlaca kuvvetli bir kadın. Bana yasak koydu, “Sürekli beni arama” dedi.
ŞU AN ÜLKEMDE OLMAK İSTERDİM
Siz şu an burada güvendesiniz. Ama beraberinde tahmin ediyorum ki şu an orada, ülkenizde olmak isterdiniz, yanılıyor muyum?
Evet orada olmak hem ülkeme aynı zamanda aileme yakın olmak isterdim. Ama şu an aslına bakarsan paralel hayat yaşıyor gibiyim. Sürekli arkadaşlarımla konuşuyorum. Bir yerden bir yere hareket ettiklerinde bana haber veriyorlar. Öte yandan filmimiz Klondike’yi dünyaya göstermek de fazlaca önemli. Demek ki bu dönemde filmimin yanında olmalıyım, bunu yürütmeliyim. Ben Berlin’den 17 Şubat’ta Ukrayna’ya uçacaktım. Ama oradaki hava şirketleri uçuşları durdurmuş. daha sonra Türkiye’ye geldik. Savaş sırasında nerede olacağınızı gerçekten bilemezsiniz. Bu fazlaca büyük bir stres. Belki orada olsaydım bu kadar stresli olmazdım. 24 saat aynı resimler kafamda dönüyor. Tüm bu yaşananlar eminim ki hepimizde derin psikolojik izler bırakacak. Şunun net olarak bilinmesi lazım. Bu Putin’in şahsi savaşı. Bu kişi sivil insanlarla savaşıyor.
KLONDİKE TAM DA BU AMAÇLA YAPILDI
Klondike filmi nasıl doğdu, ne zamandan beri hazırlanıyordunuz?
2014 yılında yaşananlardan ötürü bu biçimde bir film yapmayı kafama koymuştum. Klondike’nin senaryosu 2016 yılında hazır biçimdeydi. daha sonra finans bulmak için 2019’a kadar bekledik. Ana fonu yani bütçenin yüzde seksenini Ukrainian State Film Agency’den aldık. Pandemiyle beraber 2020 yılında çekimlere başladık. 2014’ten 2022 yılının şubat ayına kadar Ukrayna’da ‘savaş var’ diye bir şey yoktu. En azından uluslararası medyalarda bu biçimde bir bahis yoktu. Onlar için bir şey, bir tartışma, bir anlaşmazlık vardı ama bir savaş yoktu. Ama zatenız bu durum hep vardı. Her gün ateş vardı, her gün ölen vardı. Ama 27 Şubat 2022 itibariyle uluslararası medya ve aktörler bunu dillendirmeye başladı. Biz bunu senelerca anlatmaya çalıştık ama oldukça ciddiye alınmadık. Klondike tam da bu amaçla yapıldı. Medya için az insan ölüyorsa haber değeri yok. Bana en çok dokunan şey de buydu.
Son yaşanan olayları göz önünde bulundurduğunuzda, zamanında bu filmi daha farklı çekmeyi düşünür müydünüz?
Her yönetmenin bir ulaşmak istediği nokta var. Benim ulaşmak istediğim nokta ise şuydu: Evet bir savaş filmi çekiyorum ama asla savaşın izlenme estetiğiyle PR yapmak istemedim. Bu benim için oldukça önemli. Savaş ne zaman sinemada izlemesi keyifli bir hale dönüşüyorsa, bu biçimde benim için ‘savaşa hayır’ mesajı bitiyor ve ortadan kalkıyor. Savaşlardan sinematografik açıdan tat alındığı noktada ‘savaşa hayır’ konulu bir film çıkmaz. Ben buna inanıyorum. Ve tam bu noktada ince bir çizgi var ki insanların hem aklına aynı zamanda kalbine hitap edebilelim.
ÖDÜLLERE RAHATLIKLA SEVİNEMEDİM
Filminizin Sundance ve Berlin film festivallerinde aldığını ödüllerin ardından duyulması ve festival sürecine başlamasının, savaşın çıkma tarihiyle çakışması hakkında ne düşünüyorsunuz?
TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN KARDEŞ ÜLKESİ
Eşiniz Türk ve Türkiye’de yaşıyorsunuz. Türkiye’nin bu savaşa duruşu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu film Ukrayna ve Türkiye yapımı bir film. TRT ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu filmi destekledi. Bu oldukça önemli bir şey. Hissediyorum ki Türkiye, Ukrayna’nın kardeş ülkesi. Ortada büyük bir haksızlık var. Kendi toprakları veya ülkeleri değil ama Türkler bunun farkında.
Filmin yolculuğu nasıl devam edecek?
Hem Amerika’da aynı zamanda Avrupa’daki büyük film festivallerinde filmimiz gösterilecek. Bu filmi ne kadar fazlaca gösterebilirsek o kadar iyi olur. Çünkü oldukça kuvvetli bir mesajı var. Öyle ki filmi bir ara herkes görsün diye YouTube’a yükleyecektim ama Bahadır beni durdurdu. Çünkü bir şey yapmak istedim.
Şu an yaşananları yeni filminizin konusu yapmayı düşünür müsünüz?
Savaş filmi yapmak oldukca zor ve yorucu. Ben bir işi yaparken kendimi fazlaca veriyorum ve geri toparlanmam zaman alıyor. Bu niçinle bir daha sonraki filmim maceralı, komik bir çocuk filmi olacak. Ama yönetmenin kafasına hangi konu vuracak bilemeyiz. Bir dalga gelir ve bundan kaçamam. Şu an yaşananları asla anlatmayacağım diyemem. Ama benim de toparlanmam lazım.
FİLMİMİZ RUSYA’YA VERİLMEYECEK
Bu film Rusya’da gösterilecek mi?
ZELENSKY ÜLKESİYLE BİRLİKTE BÜYÜYEN BİR LİDER
Zelensky hakkında ne düşünüyorsunuz?
Karşımızda iki ülke var. Yüz ölçümü olarak kocaman bir ülke ama ona bakılırsa fiziksel olarak oldukca daha küçük bir ülke Ukrayna. Ancak şu an Putin’in davranışları niçiniyle insanların bakışıyla imaj olarak Rusya küçülüyor. Ukrayna ise cesur duruşuyla büyüyor. Bu bağlamda ise zamanında oyuncu ve yapımcı olan bir başbakan Ukrayna ile beraber büyüyor. Kendisi büyük bir lider oluyor. Çünkü Putin ülkesini tanımıyor, vatandaşları ile iletişimde değil. Sanki yıllarce kapalı bir kutuda hayatış gibi. Zelensky ise medyadan gelmiş biri olduğu için bu iletişimi fazlaca iyi biliyor ve ona nazaran hareket ediyor. Hem Ukrayna’da aynı zamanda Zelensky de ‘başarabiliriz ve bunu yapabiliriz’ özgüveni var.
Ali Demirtaş
Akşam Gazetesi / Cumartesi Eki
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Ukraynalı Maryna Er Gorbach’ın yönetmenliğini, Mehmet Bahadır Er’in ortak yapımcılığını üstlendiği, Ukrayna Devlet Film Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT 12 Punto ortak yapımı Klondike filmi, 2014 yılında Ukrayna – Rusya sınırında yaşayan, köyü ayrılıkçı gruplar tarafınca kuşatılmış bulunmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile bir hanımın hikayesine odaklanarak karşımıza çıkıyor. 17 Temmuz 2014 tarihinde Ukrayna’da düşürülen sivil yolcu uçağı vakasını da örgüsüne ekleyen Ukrayna-Türkiye ortak yapımı filmin görüntü yönetmeni koltuğunda Sviatoslav Bulakovskyi otururken, oyunca kadrosunda ise Oxana Cherkashyna, Sergiy Shadrin, Oleg Scherbina, Oleg Shevchuk, Arthur Aramyan, Evgenij Efremov’un yer alıyor. 2020 yılının Temmuz ile Kasım ayları içinde Ukrayna’nın Odessa kentinde çekimleri gerçekleşen, gerçeklikten beslenen içeriğinin yanı sıra uzun tek planları ve kuvvetli resimleri ile de teknik açıdan önemli bir yerde duran Klondike, bu yıl ilk gösterimini Sundance Film Festivali’nde yapmış ve festivalin ‘Uluslararası Yarışma’ bölümünden ‘En İyi Yönetmen Ödülü’ almıştı. Ardından Avrupa prömiyerini 72. Berlin Uluslararası Film Festivali’nin ‘Panorama Bölümü’nde yapan Klondike, buradan ise hem Ekümenik Jüri tarafınca verilen ‘En İyi Film Ödülü’ aynı zamanda ‘Seyirci Ödülü’ ile ayrılmıştı. Yönetmeni Gorbach için tüm bu başarıları gölgede bırakan, kısa bir müddet daha sonra 27 Şubat’ta ülkesinde başlayan savaş oldu. Berlin dönüşü kendisiyle bir araya geldiğimiz Gorbach ile hem filmi aynı zamanda şu an ülkesinde devam eden savaş hakkında konuştuk. Gorbach, “Tüm bu yaşananlar bir sanatçı, bir insan ve bir anne olarak bana korkunç geliyor. Geleceğimizi düşünüyorum ve asla hiç bir yaşananı tolere edemiyorum.” diyor.
ANNEM VE KARDEŞİM KİEV’DEN AYRILMADI
Nasılsınız, önce bir Ukraynalı olarak ardından Ukraynalı bir sinemacı olarak?
Açıkçası bu soruya fazlaca kolay bir biçimde tek kelimeyle yanıt veremem. Bu oldukca zor. Bu soruyu birkaç gün önce sorsaydınız, konuşamazdım. Evet bu savaşı bekliyorduk, her insanın haberi vardı. Ama bunun gerçekleşmesi bambaşka bir durum. Hem ülkem için aynı zamanda ailem için oldukca üzgünüm. Bugün savaşın beşinci günü. İlk günlere bakılırsa sanırım daha kuvvetliyüm. Ukrayna için savaşan ve vazgeçmeyen insanlar bana güç veriyor. Durmadan Ukrayna’dan haber almaya çalışıyoruz. En büyük korkum bağlantının kesilmesi ve iletişimin durması. Haber alarak yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Savaşın başladığı ilk iki gün oldukca zordu. yaşamımda her şey durmuştu. Kendimi toparlayamadım ama şu an daha kuvvetliyüm ve işlerime odaklandım. Annem ve kardeşim Kiev’deler. Çünkü çıkmak ve bırakmak istemediler Kiev’i. Bu sadece bir karar değil, bu hem de bir duruş. Onlarla iletişimdeyim. İletişimin kesilmesi haricindeki en büyük korkularımdan biri de onlar için ısınma sorunu. Ukrayna şu zamanda fazlaca soğuk bir yer. Öte yandan annem fazlaca kuvvetli bir kadın. Bana yasak koydu, “Sürekli beni arama” dedi.
ŞU AN ÜLKEMDE OLMAK İSTERDİM
Siz şu an burada güvendesiniz. Ama beraberinde tahmin ediyorum ki şu an orada, ülkenizde olmak isterdiniz, yanılıyor muyum?
Evet orada olmak hem ülkeme aynı zamanda aileme yakın olmak isterdim. Ama şu an aslına bakarsan paralel hayat yaşıyor gibiyim. Sürekli arkadaşlarımla konuşuyorum. Bir yerden bir yere hareket ettiklerinde bana haber veriyorlar. Öte yandan filmimiz Klondike’yi dünyaya göstermek de fazlaca önemli. Demek ki bu dönemde filmimin yanında olmalıyım, bunu yürütmeliyim. Ben Berlin’den 17 Şubat’ta Ukrayna’ya uçacaktım. Ama oradaki hava şirketleri uçuşları durdurmuş. daha sonra Türkiye’ye geldik. Savaş sırasında nerede olacağınızı gerçekten bilemezsiniz. Bu fazlaca büyük bir stres. Belki orada olsaydım bu kadar stresli olmazdım. 24 saat aynı resimler kafamda dönüyor. Tüm bu yaşananlar eminim ki hepimizde derin psikolojik izler bırakacak. Şunun net olarak bilinmesi lazım. Bu Putin’in şahsi savaşı. Bu kişi sivil insanlarla savaşıyor.
KLONDİKE TAM DA BU AMAÇLA YAPILDI
Klondike filmi nasıl doğdu, ne zamandan beri hazırlanıyordunuz?
2014 yılında yaşananlardan ötürü bu biçimde bir film yapmayı kafama koymuştum. Klondike’nin senaryosu 2016 yılında hazır biçimdeydi. daha sonra finans bulmak için 2019’a kadar bekledik. Ana fonu yani bütçenin yüzde seksenini Ukrainian State Film Agency’den aldık. Pandemiyle beraber 2020 yılında çekimlere başladık. 2014’ten 2022 yılının şubat ayına kadar Ukrayna’da ‘savaş var’ diye bir şey yoktu. En azından uluslararası medyalarda bu biçimde bir bahis yoktu. Onlar için bir şey, bir tartışma, bir anlaşmazlık vardı ama bir savaş yoktu. Ama zatenız bu durum hep vardı. Her gün ateş vardı, her gün ölen vardı. Ama 27 Şubat 2022 itibariyle uluslararası medya ve aktörler bunu dillendirmeye başladı. Biz bunu senelerca anlatmaya çalıştık ama oldukça ciddiye alınmadık. Klondike tam da bu amaçla yapıldı. Medya için az insan ölüyorsa haber değeri yok. Bana en çok dokunan şey de buydu.
Son yaşanan olayları göz önünde bulundurduğunuzda, zamanında bu filmi daha farklı çekmeyi düşünür müydünüz?
Her yönetmenin bir ulaşmak istediği nokta var. Benim ulaşmak istediğim nokta ise şuydu: Evet bir savaş filmi çekiyorum ama asla savaşın izlenme estetiğiyle PR yapmak istemedim. Bu benim için oldukça önemli. Savaş ne zaman sinemada izlemesi keyifli bir hale dönüşüyorsa, bu biçimde benim için ‘savaşa hayır’ mesajı bitiyor ve ortadan kalkıyor. Savaşlardan sinematografik açıdan tat alındığı noktada ‘savaşa hayır’ konulu bir film çıkmaz. Ben buna inanıyorum. Ve tam bu noktada ince bir çizgi var ki insanların hem aklına aynı zamanda kalbine hitap edebilelim.
ÖDÜLLERE RAHATLIKLA SEVİNEMEDİM
Filminizin Sundance ve Berlin film festivallerinde aldığını ödüllerin ardından duyulması ve festival sürecine başlamasının, savaşın çıkma tarihiyle çakışması hakkında ne düşünüyorsunuz?
TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN KARDEŞ ÜLKESİ
Eşiniz Türk ve Türkiye’de yaşıyorsunuz. Türkiye’nin bu savaşa duruşu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu film Ukrayna ve Türkiye yapımı bir film. TRT ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu filmi destekledi. Bu oldukça önemli bir şey. Hissediyorum ki Türkiye, Ukrayna’nın kardeş ülkesi. Ortada büyük bir haksızlık var. Kendi toprakları veya ülkeleri değil ama Türkler bunun farkında.
Filmin yolculuğu nasıl devam edecek?
Hem Amerika’da aynı zamanda Avrupa’daki büyük film festivallerinde filmimiz gösterilecek. Bu filmi ne kadar fazlaca gösterebilirsek o kadar iyi olur. Çünkü oldukça kuvvetli bir mesajı var. Öyle ki filmi bir ara herkes görsün diye YouTube’a yükleyecektim ama Bahadır beni durdurdu. Çünkü bir şey yapmak istedim.
Şu an yaşananları yeni filminizin konusu yapmayı düşünür müsünüz?
Savaş filmi yapmak oldukca zor ve yorucu. Ben bir işi yaparken kendimi fazlaca veriyorum ve geri toparlanmam zaman alıyor. Bu niçinle bir daha sonraki filmim maceralı, komik bir çocuk filmi olacak. Ama yönetmenin kafasına hangi konu vuracak bilemeyiz. Bir dalga gelir ve bundan kaçamam. Şu an yaşananları asla anlatmayacağım diyemem. Ama benim de toparlanmam lazım.
FİLMİMİZ RUSYA’YA VERİLMEYECEK
Bu film Rusya’da gösterilecek mi?
ZELENSKY ÜLKESİYLE BİRLİKTE BÜYÜYEN BİR LİDER
Zelensky hakkında ne düşünüyorsunuz?
Karşımızda iki ülke var. Yüz ölçümü olarak kocaman bir ülke ama ona bakılırsa fiziksel olarak oldukca daha küçük bir ülke Ukrayna. Ancak şu an Putin’in davranışları niçiniyle insanların bakışıyla imaj olarak Rusya küçülüyor. Ukrayna ise cesur duruşuyla büyüyor. Bu bağlamda ise zamanında oyuncu ve yapımcı olan bir başbakan Ukrayna ile beraber büyüyor. Kendisi büyük bir lider oluyor. Çünkü Putin ülkesini tanımıyor, vatandaşları ile iletişimde değil. Sanki yıllarce kapalı bir kutuda hayatış gibi. Zelensky ise medyadan gelmiş biri olduğu için bu iletişimi fazlaca iyi biliyor ve ona nazaran hareket ediyor. Hem Ukrayna’da aynı zamanda Zelensky de ‘başarabiliriz ve bunu yapabiliriz’ özgüveni var.
Ali Demirtaş
Akşam Gazetesi / Cumartesi Eki
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.