Soylu’dan ‘suriyeliler’ açıklaması: 4 yıldır suriyeli sayısı birebir kaldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’deki göçmen Suriyelilerin sayısının 2018’den beri birebir kaldığını belirterek, “2018’de 3 milyon 623 bindi, halihazırda sayı 3 milyon 629 bin kişidir. Hudut ötesinde ömrü normalleştirdikçe bu akım durdu.” dedi.
Bakan Soylu, Gölbaşı Vilayetler Konutu’nda düzenlenen “13. Göç Konseyi Toplantısı”nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sığınmacılar için AB mali yardım aracı, ek fon dayanağı ve süreksiz muhafaza altındaki Suriyelilerin istekli, inançlı ve onurlu geri dönüşüyle ilgili mevcut durumun ve yol haritasının değerlendirileceğini belirtti.
Soylu, göçmenlerin girişlerinden konuk edilmelerine, eğitimlerinden çalışmalarına, uyumlarından geri dönüşlerine kadar her süreci planlayan bütüncül bir siyaset ortaya koyduklarını ve bunu sürdürdüklerini belirterek, “Türkiye’nin, en başından beri dengeli bir göç siyaseti var. Sıkıntıya kendine ilişkin bir yaklaşım üslubu, bir idare üslubu var. bu biçimde olduğu için, güç bir coğrafik pozisyonda olmamıza karşın bunu muvaffakiyetle yönetebildik. Ülkemiz Amerika kıtasında değil, Avrupa kıtasının en batı ucunda da değil. Göç konusunda, hem fiziki hem kültürel coğrafyamızda olan bir hadise var. ötürüsıyla bu sorunla yüzleşmek, bunu sağlıklı bir biçimde yönetmek durumundaydık ve bunu başardığımıza inanıyoruz.” dedi.
– “Avrupa’nın kenar ülkeleriyle içerideki ülkeleri içinde ihtilaflar yaşanıyor”
Göç idaresinin dinamik bir müddetç olduğuna işaret eden Soylu, “Sürekli güncellenmek, daima yeni adımlar atmak durumundasınız. Her kademesinde yeni stratejiler üretmelisiniz, yeni adımlar atmalısınız. Bugün 2011’deki noktada olmadığımızı biliyoruz, yarın da bugünkü noktada olamayız. örneğin, Rusya-Ukrayna Savaşı hiç hesapta yoktu. Göç açısından bizi fazlaca etkilemedi lakin Avrupa açısından gelecekte nasıl sonuçlar üreteceğini bilmiyoruz. Göç çabucak hemen Avrupa Birliği’ni parçalamadı fakat çatlaklar oluşturduğunu biliyoruz. Avrupa’nın kenar ülkeleriyle içerideki ülkeleri içinde, bu hususta ihtilaflar, vakit zaman katı ithamlar yaşanıyor.” diye konuştu.
Soylu, şu an daha epeyce çatışma ve istikrarsızlık kaynaklı göç yaşandığını tabir ederek, “halbuki Memleketler arası Göç Örgütü, 2050 yılına kadar iklim değişikliği niçiniyle 200 milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde yer değiştirebileceğini tabir ediyor.” bilgisini paylaştı.
– “Göç konusunda güya dün kurulmuş çadır devleti üzere davranıyorlar”
Göçün global bir gerçek olarak kabul edilmesi ve sağlıklı biçimde yönetilmesi gerektiğini söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
“Birileri bu mevzuyu yalnızca seçim bileti olarak nazaranbilir, bunun siyasi istismarıyla ilgilenebilir fakat biz bu kadar dar perspektife ve küçük hesaplara sıkışamayız. Göçe insani, göçe uygar ve gerçekçi bakmak durumundayız. Batı şu anda göç konusunda farklı ikilemler yaşamaktadır. Her alanda gelişmişler lakin göç konusunda güya dün kurulmuş çadır devleti üzere davranıyorlar. Göçe yalnızca bir hudut sıkıntısı olarak bakıyorlar. Göç, yalnızca Yunanistan ile Türkiye içinde, Türkiye ile İran, Türkiye ile Suriye, İran ile Afganistan içinde yahut havalimanlarında gerçekleşen bir sorun değildir.”
– “Ege’de ve batı hudutlarımızda toplam 69 bin 375 mevte itme, geri itme olayı gerçekleşti”
Bakan Soylu, Avrupa’nın, Frontex üzerinden Yunanistan’a göçü şiddet ve mevtle engellemeye çalışan bir koz verdiğini, kendi sonlarının korunması için Türkiye’yi de bu tip hareketlere sürüklemeye çalıştığını söylemiş oldu.
Batı’nın, terör ve uyuşturucuyla çaba bahislerinde olduğu üzere göçte de samimi olmadığını lisana getiren Soylu, şöyleki devam etti:
“2020, 2021 ve 2022 senelerında, Ege’de ve batı hudutlarımızda, toplam 69 bin 375 mevte itme, geri itme olayı gerçekleşmiştir. Bu geri itmeler sonucunda 170 göçmen ömrünü kaybetmiş, 708 göçmen ise yaralanmıştır. Bunların hepsinin kayıtları tutulmuş, hepsi milletlerarası tüm mahkemelere, milletlerarası tüm kurumlara gönderilmiştir.”
– “Yunanistan’ın bize karşı yaptığı oyunu elbette ki süfli bir siyasettir”
Bakan Soylu, Avrupa Parlamentosu Sivil Özgürlükler Komitesi’nin, Avrupa Birliği Komitesi’ne gönderdiği mektupta, Yunanistan’ın göçmenlere yönelik uygulamalarını kınamasını ve tedbir almasını istediğine dikkati çekerek, şunları söylemiş oldu:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 11 kişinin öldüğü bir geri itme olayından daha sonra Yunan güvenlik güçlerinin hukuk ihlali yaptığına karar vererek Yunanistan’ı tazminata mahkum etti. Yani Yunanistan’ın hali Avrupa’yı bile utandırır hale geldi lakin hala Türkiye’ye karşı algı operasyonlarını bir arada yapmaya çalışıyorlar. Yunanistan’ın insanlık dışı muameleleri ve hareketleri hem manzaralar birebir vakitte memleketler arası raporlar ile gözler önüne serildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Şurası’nda gerçekleştirdiği hitaplarında, Yunanistan’ın insanlık dışı muamelelerini açık açık, yüzlerine karşı, evrak ve görselleriyle anlattı. Bunun Yunanistan’ı memleketler arası alanda soktuğu çaresizliğin de farkındayız. Yunanistan’ın bize karşı yaptığı oyunu elbette ki süfli bir siyasettir, zavallılıktır, zayıflıktır.”
– “Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız”
Avrupa ülkelerinin göçmenlere yönelik acımasız uygulamalarına ve değişkenlik gösteren açıklamalarına dikkati çeken Soylu, “Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız. Göç konusunda bir duruşumuz ve tutumumuz var, bunu sürdürmeye kararlıyız ve yükün eşit paylaşımında ısrarlıyız. Gitmek isteyen istediği yere sarfiyat, kimsenin göçmen bekçisi olamayız.” dedi.
– “Sınır ötesinde ömrü normalleştirdikçe bu akım durdu”
Soylu, Türkiye’deki Suriyelilere ait şu ayrıntıları paylaştı:
“Ülkemizdeki Suriyeli sayısı 2013-2016 içinde yani savaşın en şiddetli olduğu vakit diliminde 12,5 kat artmıştı. 2018’den beri ise Türkiye’deki göçmen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı birebir kaldı, üstelik buradaki doğumlara karşın. 2018’de 3 milyon 623 bindi, halihazırda sayı 3 milyon 629 bin kişidir. Hudut ötesinde hayatı normalleştirdikçe bu akım durdu. Batı’nın yapması gereken buydu, Türkiye’ye vereceği dayanak buydu. İran, Afganistan ve Pakistan’la kurması gereken alaka tam da buydu. Yani göçü kaynağında durdurmaya çalışmak, oradaki ömrü olağanlaştırmaya çalışmak, orayı istikrarsızlıktan kurtarmaya çalışmak, oradaki vekalet savaşlarına son vermek, PKK/PYD, daha evvel oluşturdukları DEAŞ üzere örgütlerin o bölgede hükümran olmalarını engellemek.”
– “Temel amacımız, istekli geri dönüşlerdir”
Uygulanan siyasetler yardımıyla göç akımının bilakis dönmeye başladığını kaydeden Soylu, “Temel gayemiz, istekli geri dönüşlerdir. Onurlu, istekli, inançlı geri dönüş yaklaşımıyla insanların yine ülkelerine, inançlı bölgelere dönmesini sağlıyoruz. Biz nasıl ki gelişlerini yönettik, nasıl ki buradaki tüm süreçlerini yönettik, Allah’ın müsaadesiyle onurlu, inançlı, istekli geri dönüşlerini de sağlarız. Bunun için çalışıyoruz, planlamalarımızı oluşturuyoruz. Şu ana kadar 529 bin Suriyeli kardeşimiz bu kapsamda geri döndü.” değerlendirmesini yaptı.
Soylu, gelecek periyotta de göç idaresinin en temel gündemlerinden birinin geri dönüşler olacağının altını çizerek, alınan önlemler yardımıyla göçe hazır 6 milyon kişinin Suriye’nin kuzeyinde inançlı hale getirilen bölgelerde kaldığını söylemiş oldu.
Bakan Soylu, “2019’da 201 bin Afgan kaçak göçmen yakalamıştık, geçen yıl 70 bin, bu yıl ise hala 94 bin. 2020’de hudutta engelleme sayımız 505 bindi. Bu yıl ise 10’uncu aydayız, 234 bin.” bilgisini verdi.
Toplantıya, ilgili bakan yardımcıları ile Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, Kıyı Güvenlik Kumandanı Tümamiral Ahmet Kendir, AFAD Lideri Yunus Sezer, İçişleri Bakanlığı Göç Yönetimi Lideri Savaş Ünlü, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren, Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan ve bürokratlar katıldı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’deki göçmen Suriyelilerin sayısının 2018’den beri birebir kaldığını belirterek, “2018’de 3 milyon 623 bindi, halihazırda sayı 3 milyon 629 bin kişidir. Hudut ötesinde ömrü normalleştirdikçe bu akım durdu.” dedi.
Bakan Soylu, Gölbaşı Vilayetler Konutu’nda düzenlenen “13. Göç Konseyi Toplantısı”nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sığınmacılar için AB mali yardım aracı, ek fon dayanağı ve süreksiz muhafaza altındaki Suriyelilerin istekli, inançlı ve onurlu geri dönüşüyle ilgili mevcut durumun ve yol haritasının değerlendirileceğini belirtti.
Soylu, göçmenlerin girişlerinden konuk edilmelerine, eğitimlerinden çalışmalarına, uyumlarından geri dönüşlerine kadar her süreci planlayan bütüncül bir siyaset ortaya koyduklarını ve bunu sürdürdüklerini belirterek, “Türkiye’nin, en başından beri dengeli bir göç siyaseti var. Sıkıntıya kendine ilişkin bir yaklaşım üslubu, bir idare üslubu var. bu biçimde olduğu için, güç bir coğrafik pozisyonda olmamıza karşın bunu muvaffakiyetle yönetebildik. Ülkemiz Amerika kıtasında değil, Avrupa kıtasının en batı ucunda da değil. Göç konusunda, hem fiziki hem kültürel coğrafyamızda olan bir hadise var. ötürüsıyla bu sorunla yüzleşmek, bunu sağlıklı bir biçimde yönetmek durumundaydık ve bunu başardığımıza inanıyoruz.” dedi.
– “Avrupa’nın kenar ülkeleriyle içerideki ülkeleri içinde ihtilaflar yaşanıyor”
Göç idaresinin dinamik bir müddetç olduğuna işaret eden Soylu, “Sürekli güncellenmek, daima yeni adımlar atmak durumundasınız. Her kademesinde yeni stratejiler üretmelisiniz, yeni adımlar atmalısınız. Bugün 2011’deki noktada olmadığımızı biliyoruz, yarın da bugünkü noktada olamayız. örneğin, Rusya-Ukrayna Savaşı hiç hesapta yoktu. Göç açısından bizi fazlaca etkilemedi lakin Avrupa açısından gelecekte nasıl sonuçlar üreteceğini bilmiyoruz. Göç çabucak hemen Avrupa Birliği’ni parçalamadı fakat çatlaklar oluşturduğunu biliyoruz. Avrupa’nın kenar ülkeleriyle içerideki ülkeleri içinde, bu hususta ihtilaflar, vakit zaman katı ithamlar yaşanıyor.” diye konuştu.
Soylu, şu an daha epeyce çatışma ve istikrarsızlık kaynaklı göç yaşandığını tabir ederek, “halbuki Memleketler arası Göç Örgütü, 2050 yılına kadar iklim değişikliği niçiniyle 200 milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde yer değiştirebileceğini tabir ediyor.” bilgisini paylaştı.
– “Göç konusunda güya dün kurulmuş çadır devleti üzere davranıyorlar”
Göçün global bir gerçek olarak kabul edilmesi ve sağlıklı biçimde yönetilmesi gerektiğini söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
“Birileri bu mevzuyu yalnızca seçim bileti olarak nazaranbilir, bunun siyasi istismarıyla ilgilenebilir fakat biz bu kadar dar perspektife ve küçük hesaplara sıkışamayız. Göçe insani, göçe uygar ve gerçekçi bakmak durumundayız. Batı şu anda göç konusunda farklı ikilemler yaşamaktadır. Her alanda gelişmişler lakin göç konusunda güya dün kurulmuş çadır devleti üzere davranıyorlar. Göçe yalnızca bir hudut sıkıntısı olarak bakıyorlar. Göç, yalnızca Yunanistan ile Türkiye içinde, Türkiye ile İran, Türkiye ile Suriye, İran ile Afganistan içinde yahut havalimanlarında gerçekleşen bir sorun değildir.”
– “Ege’de ve batı hudutlarımızda toplam 69 bin 375 mevte itme, geri itme olayı gerçekleşti”
Bakan Soylu, Avrupa’nın, Frontex üzerinden Yunanistan’a göçü şiddet ve mevtle engellemeye çalışan bir koz verdiğini, kendi sonlarının korunması için Türkiye’yi de bu tip hareketlere sürüklemeye çalıştığını söylemiş oldu.
Batı’nın, terör ve uyuşturucuyla çaba bahislerinde olduğu üzere göçte de samimi olmadığını lisana getiren Soylu, şöyleki devam etti:
“2020, 2021 ve 2022 senelerında, Ege’de ve batı hudutlarımızda, toplam 69 bin 375 mevte itme, geri itme olayı gerçekleşmiştir. Bu geri itmeler sonucunda 170 göçmen ömrünü kaybetmiş, 708 göçmen ise yaralanmıştır. Bunların hepsinin kayıtları tutulmuş, hepsi milletlerarası tüm mahkemelere, milletlerarası tüm kurumlara gönderilmiştir.”
– “Yunanistan’ın bize karşı yaptığı oyunu elbette ki süfli bir siyasettir”
Bakan Soylu, Avrupa Parlamentosu Sivil Özgürlükler Komitesi’nin, Avrupa Birliği Komitesi’ne gönderdiği mektupta, Yunanistan’ın göçmenlere yönelik uygulamalarını kınamasını ve tedbir almasını istediğine dikkati çekerek, şunları söylemiş oldu:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 11 kişinin öldüğü bir geri itme olayından daha sonra Yunan güvenlik güçlerinin hukuk ihlali yaptığına karar vererek Yunanistan’ı tazminata mahkum etti. Yani Yunanistan’ın hali Avrupa’yı bile utandırır hale geldi lakin hala Türkiye’ye karşı algı operasyonlarını bir arada yapmaya çalışıyorlar. Yunanistan’ın insanlık dışı muameleleri ve hareketleri hem manzaralar birebir vakitte memleketler arası raporlar ile gözler önüne serildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Şurası’nda gerçekleştirdiği hitaplarında, Yunanistan’ın insanlık dışı muamelelerini açık açık, yüzlerine karşı, evrak ve görselleriyle anlattı. Bunun Yunanistan’ı memleketler arası alanda soktuğu çaresizliğin de farkındayız. Yunanistan’ın bize karşı yaptığı oyunu elbette ki süfli bir siyasettir, zavallılıktır, zayıflıktır.”
– “Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız”
Avrupa ülkelerinin göçmenlere yönelik acımasız uygulamalarına ve değişkenlik gösteren açıklamalarına dikkati çeken Soylu, “Biz kimsenin göçmen deposu değiliz ve olmayacağız. Göç konusunda bir duruşumuz ve tutumumuz var, bunu sürdürmeye kararlıyız ve yükün eşit paylaşımında ısrarlıyız. Gitmek isteyen istediği yere sarfiyat, kimsenin göçmen bekçisi olamayız.” dedi.
– “Sınır ötesinde ömrü normalleştirdikçe bu akım durdu”
Soylu, Türkiye’deki Suriyelilere ait şu ayrıntıları paylaştı:
“Ülkemizdeki Suriyeli sayısı 2013-2016 içinde yani savaşın en şiddetli olduğu vakit diliminde 12,5 kat artmıştı. 2018’den beri ise Türkiye’deki göçmen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı birebir kaldı, üstelik buradaki doğumlara karşın. 2018’de 3 milyon 623 bindi, halihazırda sayı 3 milyon 629 bin kişidir. Hudut ötesinde hayatı normalleştirdikçe bu akım durdu. Batı’nın yapması gereken buydu, Türkiye’ye vereceği dayanak buydu. İran, Afganistan ve Pakistan’la kurması gereken alaka tam da buydu. Yani göçü kaynağında durdurmaya çalışmak, oradaki ömrü olağanlaştırmaya çalışmak, orayı istikrarsızlıktan kurtarmaya çalışmak, oradaki vekalet savaşlarına son vermek, PKK/PYD, daha evvel oluşturdukları DEAŞ üzere örgütlerin o bölgede hükümran olmalarını engellemek.”
– “Temel amacımız, istekli geri dönüşlerdir”
Uygulanan siyasetler yardımıyla göç akımının bilakis dönmeye başladığını kaydeden Soylu, “Temel gayemiz, istekli geri dönüşlerdir. Onurlu, istekli, inançlı geri dönüş yaklaşımıyla insanların yine ülkelerine, inançlı bölgelere dönmesini sağlıyoruz. Biz nasıl ki gelişlerini yönettik, nasıl ki buradaki tüm süreçlerini yönettik, Allah’ın müsaadesiyle onurlu, inançlı, istekli geri dönüşlerini de sağlarız. Bunun için çalışıyoruz, planlamalarımızı oluşturuyoruz. Şu ana kadar 529 bin Suriyeli kardeşimiz bu kapsamda geri döndü.” değerlendirmesini yaptı.
Soylu, gelecek periyotta de göç idaresinin en temel gündemlerinden birinin geri dönüşler olacağının altını çizerek, alınan önlemler yardımıyla göçe hazır 6 milyon kişinin Suriye’nin kuzeyinde inançlı hale getirilen bölgelerde kaldığını söylemiş oldu.
Bakan Soylu, “2019’da 201 bin Afgan kaçak göçmen yakalamıştık, geçen yıl 70 bin, bu yıl ise hala 94 bin. 2020’de hudutta engelleme sayımız 505 bindi. Bu yıl ise 10’uncu aydayız, 234 bin.” bilgisini verdi.
Toplantıya, ilgili bakan yardımcıları ile Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, Kıyı Güvenlik Kumandanı Tümamiral Ahmet Kendir, AFAD Lideri Yunus Sezer, İçişleri Bakanlığı Göç Yönetimi Lideri Savaş Ünlü, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren, Türk Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan ve bürokratlar katıldı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.