YSK eski Lideri Sadi İnanç ‘Bizimki yalnızca bir ihbardı hepsi bu’ dedi
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun, 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin akabinde YSK üyelerine hakaret ettiği sebebi öne sürülerek yargılandığı davada savcılık temel hakkındaki mütalaasını verip 4 yıl mahpus cezası istedi. “İmamoğlu’nu savcılığa ben ihbar ettim” diyen eski YSK Lideri Sadi İtimat, o davayla ilgili birinci kere konuştu.
Sade İnanç, “Sadece o kelamlar üzerine, Heyete karşı yapıldığını düşünerek bu biçimde bir ihbarda bulunduk. Bizimki yalnızca kamu kurumunda çalışan hakim ve savcılara yapılan kelamlı bir hakaret niçiniyle bir ihbardı hepsi bu. Nedir, ne değildir, kabahat oluşturur mu oluşturmaz mı, oluşturursa ne olur? O yargının konusu” dedi.
Hamdolsun ben kul hakkına inanan birisiyim!
Sadi İnanç, Ekrem İmamoğlu hakkındaki dilekçeyi YSK başkanlığı ismine veren Sadi İnanç, Sözcü müellifi Hürmet Öztürk’e şunları söylemiş oldu:
– Hamdolsun ben kul hakkına inanan birisiyim. Seçimde olağan maddi kul hakkının hayli ötesinde insanların kendi geleceklerini belirledikleri bir şey olduğu için daha titiz davrandık.
– Biz Konsey olarak çalışıyoruz. Bu açıklamanın Şuraya karşı yapıldığı düşünülerek mevzu gündeme geldi, şura lideri olarak benim savcılığa bilgi vermem konusu da gündeme geldi ve o biçimde karar alındı.
– Lider olarak da ben ilettim. Gerisini takdir edecek yargıdır. O bizim işimiz değil. Yalnızca o kelamlar üzerine, Şuraya karşı yapıldığını düşünerek bu biçimde bir ihbarda bulunduk.
– Bizimki yalnızca kamu kurumunda çalışan hakim ve savcılara yapılan kelamlı bir hakaret niçiniyle bir ihbardı hepsi bu. Nedir, ne değildir, cürüm oluşturur mu oluşturmaz mı, oluşturursa ne olur? O yargının konusu.
– Bizim sözümüzün alınmasına gerek yok. Bizim bakılırsavimiz onu duyurmaktı, duyurduk. Biz şura olarak yalnızca ihbarda bulunduk.
– Şikayete bağlı bir cürüm değil bu. Şikayetçi olsa da olmasa da kamunun resen takip etmesi gereken konulardan biridir. Şikayete bağlı olsaydı aslına bakarsan çağırılardı, söz verilirdi ya da avukatlar sarfiyat tabir verirdi.
– Resen soruşturulacağı için tabir almalarını gerektirmez. Sizi takip ediyorum yoksa seçimle ilgili hiç kimselerle konuşmadım, konuşmuyorum. Benim işim değil. Uzmanlar tartışsın.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun, 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin akabinde YSK üyelerine hakaret ettiği sebebi öne sürülerek yargılandığı davada savcılık temel hakkındaki mütalaasını verip 4 yıl mahpus cezası istedi. “İmamoğlu’nu savcılığa ben ihbar ettim” diyen eski YSK Lideri Sadi İtimat, o davayla ilgili birinci kere konuştu.
Sade İnanç, “Sadece o kelamlar üzerine, Heyete karşı yapıldığını düşünerek bu biçimde bir ihbarda bulunduk. Bizimki yalnızca kamu kurumunda çalışan hakim ve savcılara yapılan kelamlı bir hakaret niçiniyle bir ihbardı hepsi bu. Nedir, ne değildir, kabahat oluşturur mu oluşturmaz mı, oluşturursa ne olur? O yargının konusu” dedi.
Hamdolsun ben kul hakkına inanan birisiyim!
Sadi İnanç, Ekrem İmamoğlu hakkındaki dilekçeyi YSK başkanlığı ismine veren Sadi İnanç, Sözcü müellifi Hürmet Öztürk’e şunları söylemiş oldu:
– Hamdolsun ben kul hakkına inanan birisiyim. Seçimde olağan maddi kul hakkının hayli ötesinde insanların kendi geleceklerini belirledikleri bir şey olduğu için daha titiz davrandık.
– Biz Konsey olarak çalışıyoruz. Bu açıklamanın Şuraya karşı yapıldığı düşünülerek mevzu gündeme geldi, şura lideri olarak benim savcılığa bilgi vermem konusu da gündeme geldi ve o biçimde karar alındı.
– Lider olarak da ben ilettim. Gerisini takdir edecek yargıdır. O bizim işimiz değil. Yalnızca o kelamlar üzerine, Şuraya karşı yapıldığını düşünerek bu biçimde bir ihbarda bulunduk.
– Bizimki yalnızca kamu kurumunda çalışan hakim ve savcılara yapılan kelamlı bir hakaret niçiniyle bir ihbardı hepsi bu. Nedir, ne değildir, cürüm oluşturur mu oluşturmaz mı, oluşturursa ne olur? O yargının konusu.
– Bizim sözümüzün alınmasına gerek yok. Bizim bakılırsavimiz onu duyurmaktı, duyurduk. Biz şura olarak yalnızca ihbarda bulunduk.
– Şikayete bağlı bir cürüm değil bu. Şikayetçi olsa da olmasa da kamunun resen takip etmesi gereken konulardan biridir. Şikayete bağlı olsaydı aslına bakarsan çağırılardı, söz verilirdi ya da avukatlar sarfiyat tabir verirdi.
– Resen soruşturulacağı için tabir almalarını gerektirmez. Sizi takip ediyorum yoksa seçimle ilgili hiç kimselerle konuşmadım, konuşmuyorum. Benim işim değil. Uzmanlar tartışsın.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.